enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:55 Türkiye’den Şam’a saldıran soykırımcı İsrail’e sert tepki
00:50 Adalet Bakanı Tunç, DEM Parti heyetini kabul etti
00:43 İletişim Başkanı Burhanettin Duran: Suriye’nin toprak bütünlüğünü desteklemeye devam edeceğiz
00:43 Başsavcı Gürlek’i tehdit davasında İmamoğlu’na hapis cezası
00:34 MHP Genel Başkanı Bahçeli, DEM Parti heyetiyle görüştü
00:31 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: İsrail’in saldırısı bölgesel barışa bir sabotaj
00:23 Dışişleri Bakanı Fidan, işgalci İsrail’in Suriye’yi hedef alan saldırılarıyla ilgili diplomasi trafiği yürüttü.
00:19 Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nda düzenlenen “15 Temmuz: Hafıza, Adalet ve Gelecek Paneli”ne katıldı.
00:13 Cumhurbaşkanı Erdoğan ve (BAE) Devlet Başkanı  Al Nahyan huzurunda, iki ülke arasında 7 anlaşma imzalandı.
00:07 Ömer Çelik: İsrail’in saldırıları tüm bölge ve dünya için güvenlik tehditidir
22:44 Dışişleri’nden İsrail’e Suriye tepkisi
22:04 Bakan Fidan: İsrail bölgeyi istikrarsızlaştırmak istiyor
08:00 Zorlu Enerji, İsrail’deki Dorad Energy’deki yüzde 25’lik hissesinin tamamını elden çıkarma sürecinde bir adımı tamamladı.
06:59 Yorum: ABD’nin İran’a Yönelik Saldırıları VE Orta Asya’nın Stratejik Konumu
06:58 Yapay Zekanın su tüketimi Su Güvenliğimizi tehdit ediyor mu ?
06:52 Hain Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden sonra toplam 390 bin 354 şüpheliden 113 bin 837’si tutuklandı
00:54 BAE Devlet Başkanı Al Nahyan Türkiye’ye geliyor
00:38 Cumhurbaşkanı Erdoğan: FETÖ’cü alçaklar sonsuza kadar lanetle, nefretle hatırlanacak
00:25 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi bölmeye kimsenin gücü yetmez”
00:16 Cumhurbaşkanı Erdoğan: 15 Temmuz tarihimizin en kritik dönemeçlerinden biri oldu
TÜMÜNÜ GÖSTER →

FETÖ içinde ayak oyunları mı ideolojik değişim mi?

FETÖ içinde ayak oyunları mı ideolojik değişim mi?
18 Temmuz 2024
19
A+
A-

* Yeni Şafak Gazetesi’nden köşe yazarı Selçuk Türkyılmaz, FETÖ unsurlarının Siyonist İsrail ile olan ilişkilerini anlattı.

* FETÖ’nün, Yahudi okullarını ziyaret ederek mesaj verdiğini yazan Türkyılmaz, bu ilişkilerin Türkiye’de yeterince dikkat çekmediğini belirtti.

* Türkyılmaz, FETÖ’nün ideolojik yapısının terör üretme kapasitesine vurgu yaptığı Yeni Şafak’taki yazısında şunları kaydetti:

Selçuk Türkyılmaz Yazıları – Selçuk Türkyılmaz Kimdir? - Yeni Şafak

Selçuk TÜRKYILMAZ

Selçuk Türkyılmaz, FETÖ unsurlarının Siyonist İsrail ile olan ilişkilerini anlattı. FETÖ’nün, Yahudi okullarını ziyaret ederek mesaj verdiğini yazan Türkyılmaz, bu ilişkilerin Türkiye’de yeterince dikkat çekmediğini belirtti. Türkyılmaz, FETÖ’nün ideolojik yapısının terör üretme kapasitesine vurgu yaptığı Yeni Şafak’taki yazısında şunları kaydetti:

“Epeyce bir zamandır Türkiye dışında yaşayan meşhur FETÖ unsurlarının 7 Ekim’den sonra alelacele Yahudi çocuklarının okullarını ziyaret etmesi oldukça sembolik bir olaydı. Bu ziyarete basınımızda haber olarak yer verildi fakat bağlamı ve anlamı üzerinde durulmadı. Hâlbuki Filistinliler karşısında Siyonist İsrail’in yanında saf tuttuklarını göstermek ve geçmişte benimsedikleri pozisyonlarında herhangi bir değişim olmadığını duyurmak istemişlerdi. Yahudi okullarını ziyaret ile ABD ve çeşitli Avrupa ülkelerinde yaşayan örgüt üyelerine mesaj vermek istemiş olsalar da Türkiye’de faaliyet yürüten üyelere de seslenmişlerdir. Hâlbuki 7 Ekim, 1990’ların başında olduğu gibi emperyalist ülkelerle İslam coğrafyası arasında yeni bir döneme tekabül ediyordu. Örgüt elebaşı, 1991’de ABD ve İngiltere İslam coğrafyasını istilaya giriştiğinde cami kürsüsünden sabahlara kadar İsrailli çocuklar için gözyaşı döktüğünü duyurmuştu. O zaman da kesin ve net bir pozisyon belirlemişlerdi. Aradan geçen zamanda Siyonist İsrail ile yakınlıkta bir değişim olmamış, tam aksine ilişkiler geliştirilmişti.

Buna karşın Türkiye’de FETÖ ile Siyonist İsrail arasındaki yakınlığın çok dikkat çektiğini ve bunu merkeze alan tahliller yapıldığını söyleyemeyiz. Daha doksanların başından itibaren özellikle Zaman gazetesinde, sonradan haham olduğu ortaya çıkan Tuncay Güney gibi şahıslar üst düzey makamları işgal etmişti. Bu türden kişiler FETÖ aracılığı ile Türk entelektüel hayatına yön veren ilişki ağlarına hükmettiler. Bunun sonucunda İslâmî düşünce sahasını da kapsayan ciddî bir kırılma yaşandı. Siyonist düşüncenin vücut bulmuş hâli olan bir devletle bu kadar aşikâr ilişki kurulması ürkütücü bir durumdu. Ne yazık ki bu durum olaylara dışarıdan bakan muhafazakâr dindar çevrelerde dahi karşılık bulmadı. Dönemi yaşayanlar arasında en dikkat çekici tepki Necmettin Erbakan’dan geldi. Erbakan’ın 28 Şubat’ta devrilmesi içeriyle alakalı gelişmelerin sonucu olarak görülemez. ABD ve İngiltere İslam coğrafyasını dönüştürüyordu. FETÖ’cüler de Siyonistler gibi Batı Avrupa emperyalizminin ürünüydü. Siyonizm ve FETÖ’cülük arasındaki asıl benzerlikler ideolojik alandadır. Bu benzerlikleri hem kolonyalist hem de emperyalist bağlamda incelemek gerekir. Bu yapıların terör üretme kapasiteleri çok yüksektir ve terörü bir sistem dâhilinde icra etmektedirler. Fakat bunlardan daha önemli olan üzerinde durduğumuz bağımlı yapıların ideolojik benzerliğidir.

FETÖ’nün topluca yurt dışına taşınması Türkiye açısından sorunların büyüyerek devam edeceğinin göstergesidir. Bu örgütün yurt dışında yeniden biçimlen-dirilmesini sıradan bir hadiseye indirgeye-meyiz. FETÖ’cüler yurt dışında yeni bir şekle bürünüyor ve bu, din değiştirmeye kadar varacaktır. Örgüt, yurt dışında kısa bir geçiş sürecinden sonra küresel imparatorluğun lejyoner grupları hâline gelecektir. Hatırlanacağı gibi Türkiye’de örgüt ile devlet düzeyindeki ilk farklılaşma Erdoğan’ın “one minute” çıkışından sonra yaşanmıştı. Bu farklılaşma “Mavi Marmara” hadisesinde derinleşti. Bunlar, İsrailli çocuklar için gözyaşı dökme hassasiyetinin dönemsel bir ilgiden kaynaklanmadığının göstergesiydi. 7 Ekim’den sonra çok meşhur FETÖ’cülerin Yahudi okullarını ziyareti de aynı hassasiyetin devam ettiğini gösterir. Bu örnekler ifade etmeye çalıştığımız görüşlerin delilleridir.

Son dönemde örgüt içi çatışma ya da dağılma haberlerini dikkat dağıtmaya yönelik propaganda çalışmaları olarak görmek gerekir. Eğer böyle bir çatışma ya da dağılma olsaydı bunun ideolojik düzleme yansıması gerekirdi. Hatta asıl çatışma ve dağılma ideolojik düzlemdeki farklılaşmanın sonucu olmalıydı. Şimdiye kadar bu yönde bir işarete tesadüf etmedim. Örgüt elebaşı hakkında yapılan açıklamalarda da ideolojik farklılaşma, ayrışma veya sorgulamaya rastlanmıyor. Bu da örgütün tepe noktasında yaşandığı söylenen çatışma haberlerinin Türkiye’ye yönelik propaganda çalışmalarından ibaret olduğu görüşünü kuvvetlendiriyor. Örgüt kaynaklarından yapılan açıklamalarda örgütün en başından itibaren benimsediği görüşlere temas edilmiyor. Var olduğu söylenen “ayak oyunları” da ideolojik görüş ayrılıklarından kaynaklanmıyor.

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Emperyalist devletlerin yeni hâkimiyet savaşı yaşadığımız dünyayı büyük bir değişim sürecine soktu. Eski kavramlar bu yeni dünyayı anlamak için yeterli değil. 15 Temmuz 2016, milletimizin zaferlerle dolu tarihinde çok değerli bir ana tekabül eder. O gün hakikaten “dev gibi bir orduyu yendik”. Çünkü arkasındaki güçlerle savaştık. Fakat o gün bir safhadan ibaretti. Bu yeni döneme ideolojik yönden hazırlıklı olmak bize yeni zaferleri getirecektir.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.