enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:48 Emine Erdoğan: Türkiye-Gürcistan dostluğunun daha da güçlenmesini diliyorum
00:47 Çukuova Uluslararası Havalimanı ilk yılında 5 milyonu aştı!
00:44 Karar yazarı İbrahim Kahveci: Maaşların 3’te 1’i TÜİK verileri neticesinde yok edilmiştir.
00:35 Dışişleri Bakanı Fidan, “Suriye’de YPG’nin kurnazlıklarını görmüyor değiliz”…
00:29 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Belediyeler rüşvetçi çetelerden kurtulacak
00:26 Muğla Sıtkı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden (MSKÜ) Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, İzmir’de 1 milyon kişinin susuzluk riski altında olduğunu açıkladı
00:23 Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun YILDIZ’ın yazısı: Ya gelecek sene de kurak geçerse?
00:19 (IDEF 2025), geleceğin muharebe ortamına damga vuracak konseptleri gözler önüne serdi…
00:15 İkinci çeyrekte yıllık büyümenin güçlendiğine işaret eden ekonomideki olumlu seyir çarşı-pazara hiç yansımadı
00:15 Bir zamanlar Avrupa’da final oynayan Göztepe ve bugünkü manzara!
00:13 AK Parti’ye 9 belediye başkanı katıldı
00:04 Balıkesir deprem bölgesi’nden gelişmeler…
00:04 Sanal tohumlar, gerçek hasatlar
23:35 Kocaelispor transferde hız kesmiyor!
21:44 Gazeteci-Yazar Gül KABACAOĞLU’nun yazısı: Gündeme Dair!
20:40 Süper Lig’de 3 maç ertelendi
11:40 Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Gençlik Strateji ve İstişare Kampı Kapanış Programı’nda konuştu.
06:53 Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı Açıladı: İzmir Çeşme’nin Su Hasreti Bitiyor!
00:59 Burhanettin Duran: Özgür Özel’in sözleri siyasi nezaket açısından asla kabul edilemez
00:44 CHP Gençlik Kolları Genel Sekreteri Deniz Bozkurt: CHP Aydın İl Gençlik Kolları Başkanı ve yönetimi görevden alındı…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Dini anlamada aklı kullanma yasak mı?

Dini anlamada aklı kullanma yasak mı?
8 Eylül 2022
3.330
A+
A-

İnsanoğlu üç yıldır Covid-19 pandemisiyle/evrensel salgınıyla karşı karşıya. Başlangıçta bu salgının altı ayda geçeceği öngörülüyordu. Fakat salgın konusundaki bütün öngörüler şaştı.
Salgın öyle etkiliydi ki tüm insanlık, tüm toplumlar birçok güzel alışkanlığından, birçok konforundan vazgeçmek zorunda kaldı. Bütün ülkelerde sokağa çıkma ve seyahat yasakları ve birçok alanda kısıtlamalar uygulandı. Bu salgının şerrinden devletler toplumlarını evlere hapsetmek zorunda kaldı. Hastaneler doldu taştı. Birçok ülke salgınla baş etmekte zorlandı. Kimileri salgınla mücadelede havlu attı. Her ülkenin kendi içinde ve ülkeler arasındaki iletişimde, ulaşımda, alışverişte, mal ve hizmet tedarikinde, ithalatta ihracatta büyük aksamalar yaşandı. Yaşananlar mevcut insanlığın daha önce benzerini görmediği bir kâbustu.
Aralıksız çalışmalar sonunda üretilen aşılarla ve başlatılan aşı kampanyalarıyla ve yavaş da olsa ortaya çıkan toplumsal bağışıklıkla başlamasından tam iki sene sonra salgın yavaş yavaş kontrol altına alınmaya başlandı. Bugün bu aşamadayız. Evlere kapanma, seyahat yasakları, maske kullanma zorunluluğu kalktı. Fakat salgın henüz bitmedi, ne zaman biteceği de bilinmiyor. Kapalı mekânlarda, ortamlarda maske kullanılması uzmanlarca hâlâ önemseniyor. Daha da önemlisi salgının her an yeni bir patlama yapmasından korkuluyor. Hiç kimse “salgın şu zaman bitecek” diye bir güvence veremiyor. Kısaca tehlike geçmedi, devam ediyor.
İşte bu noktada Müslüman dünyada geleneklere sıkı sıkıya ve biraz da körü körüne bağlılık yüzünden salgının artmasına veya yok olmasının gecikmesine yol açacak uygulamalar sürüyor.
Bilindiği gibi toplumsal teması en aza indirmek amacıyla uygulanan yasaklar ve kısıtlamalar sırasında cemaatle namazlar da yasaklandı. Bu yasağa bile dindarlık adına itiraz edenler olmuştu. Ama her şeye rağmen bir dönem camiler haklı bir tedbir olarak kapalı tutuldu.
Başka alanlardaki yasak ve kısıtlamalar gibi cemaatle namazlar da artık serbest. Olması gereken de bu. Ancak salgın tehlikesi devam etmesine rağmen cemaatle namazlarda imamlar hâlâ cemaati “Cemaat, safları sıklaştırın!” diye ikaz ediyor. Cami, kapalı bir mekân. Kapalı mekânlar hâlâ riskli. Ama imam, camide boş yer çok olmasına rağmen cemaati safları sıklaştırmaya davet ediyor. “Ey cemaat! Camimizde boş yerler bulunuyor. Mekân ferah. Salgın dolayısıyla mesafe koruyarak saf olabilirsiniz!” diyen yok!
Aklın, mantığın ve şartların göz önüne alınmasının; fiilî bir durum dolayısıyla uygulama değişikliği yapılmasının gerekliliğini engelleyen nedir? “İslam akıl dinidir” deyip de aklın devreye sokulmasının çok gerekli olduğu bir yerde bunu savsaklamak; hiçbir zorunluluk olmadığı halde gelenekte ısrarcı olmak nasıl bir din ve dindarlık anlayışıdır acaba?
Ben şuna inanıyorum: Bu din, yani Müslümanlık bir gün kendisini zamana-zemine göre doğru dürüst anlayamadığımız ve yorumlayamadığımız için Müslümanlık iddiasındaki bizlerden şikâyetçi olacaktır!

İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar

[UHA Haber Ajansı, 08 Eylül 2022]

ETİKETLER: , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.