Çukurova’dan Haberler!
Hekimler ve sağlık çalışanları olarak İsrail’in bu saldırılarına karşı tepki göstermeye, Gazze’deki sivillerin, çocukların, kadınların, meslektaşlarımızın ve hastaların hayatlarının korunması adına mesleğimize yakışır bir duruş ortaya koymaya kararlıyız.
UHA / İnternational News Agency
Doktorlardan Sessiz Yürüyüş
İşgalci İsrail’in, Filistin’de on yıllardır devam ettirdiği sistematik işgal ve zulüm; 7 Ekim’den bu yana, soykırımdan başka hiçbir kelimeyle anlatılamayacak boyutlara ulaşmıştır. Bu katliam bütün dünyanın gözü önünde devam etmekte ve gücü yetenler ise sessizce izlemektedir.
İnsan hakları ve uluslararası hukuk kuralları açıkça ihlal edilerek binlerce sivil, kadın ve çocuk acımasızca katledilmiştir. Ayrıca tıbbi malzemelerin temini ve sağlık hizmetlerinin sunumu da engellenerek küvözdeki bebeklerin dahi ölümüne neden olunmuştur. İnsan hakları ve uluslararası hukuk kuralları açıkça ihlal edilerek binlerce sivil, kadın ve çocuk acımasızca katledilmiştir. Ayrıca tıbbi malzemelerin temini ve sağlık hizmetlerinin sunumu da engellenerek küvözdeki bebeklerin dahi ölümüne neden olunmuştur.
Gazze’de geçtiğimiz hafta itibariyle 283 sağlık çalışanı öldürüldü, 7 Ekim’den bu yana İsrail tarafından bombalanan 24 farklı hastane ve hizmet dışı bırakılan 100’den fazla ambulans da dahil olmak üzere Gazze’deki sağlık tesislerine toplamda 212 saldırı düzenlendi. İsrail onlarca doktoru tutukladı, onların nerede olduğu bilinmiyor.
Gazze Şehri’nin ana hastanesi olan Şifa hastanesi başhekimi Muhammed Ebu Salmia, 22 Kasım’dan bu yana İsrail tarafından tutuklu bulunuyor. Diğer pek çok kıdemli doktor, neredeyse iki haftadır hiçbir suçlama olmaksızın İsrail ordusu tarafından gözaltında tutulmaya devam ediyor ve kimse onların nerede olduğunu bilmiyor.Gazze’deki 35 hastaneden 26’sı şu anda hizmet dışı. Dokuzu kısmen işlevsel durumda. Bu hastaneler aynı zamanda ülke içinde yerlerinden edilmiş binlerce kişiye de barınak sağlıyor.
Yakıtın tükenmesi nedeniyle hastanelerin kapanması sonucu artık kuzeydeki yaralıları tahliye etmek imkansız halde, bunun yerine hastalar ölüme terk ediliyor.
Aşırı kalabalık olan Birleşmiş Milletler barınakları; Hepatit A ,menenjit, ishal salgını, bit, cilt enfeksiyonları gibi çok sayıda bulaşıcı hastalığın yayıldığı sığınaklar haline geldi.
Geçtiğimiz hafta itibariyle 7000’den fazlası çocuk olmak üzere 18.000’den fazla Filistinli öldürüldü, binlercesi ağır olmak üzere en az 46.000 kişi yaralandı.
Hekimler ve sağlık çalışanları olarak İsrail’in bu saldırılarına karşı tepki göstermeye, Gazze’deki sivillerin, çocukların, kadınların, meslektaşlarımızın ve hastaların hayatlarının korunması adına mesleğimize yakışır bir duruş ortaya koymaya kararlıyız.
Bu hafta “Sessiz Yürüyüş”ümüzü İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak 36 ilde, yurtdışında ise Londra, Chicago, Sydney başta olmak üzere 26 şehirde, dünyada toplam 62 şehirde gerçekleştiriyoruz. Biz de Adana’daki sessiz yürüyüş için toplandık. Adana özelinde yürüyüşümüzü İHH(İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı) ile beraber gerçekleştirdik.
Biz hekimler ve sağlık çalışanları olarak Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz: Hastanelerimizde muadilleri olan ve İsrail’e destek veren ilaç ve tıbbi malzeme firmalarının ürünlerini istemiyoruz. Hastanelerimizde İsrail’e destek veren hiçbir gıda ürününün satışını kabul etmiyoruz.
Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler, Uluslararası İnsan Hakları Örgütleri, NATO… Sizlere soruyoruz: Kimin insan, neyin insan hakkı olduğuna birilerinin çıkarlarına göre mi karar veriliyor ?
Buradan tüm dünyadaki hekimler, sağlık çalışanları ve vicdan sahibi insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına Sessiz Yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz!
Kanıksamayacağız!
Normalleştirmeyeceğiz!
Sindirilmeyeceğiz!
Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız!
Kaynak* Adana Taşköprü Gazetesi