enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
11:42 Romanya, eğitim amaçlı Hollanda’dan 18 adet F-16 savaş uçağı satın aldı…
00:52 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, COP30 Liderler Zirvesi için bugün Brezilya’nın Belem kentine gidecek…
00:49 Selanik’teki Atatürk Evi, 10 Kasım’da Atatürk’ü Anma Günü’nde açılıyor…
00:39 AB Yüksek Temsilcisi Kallas Türkiye için ‘Önemli bir ortak’ diyerek açıkladı…
00:37 Burs ve öğrenim kredisi başvuru sonuçları açıklandı
00:34 UNESCO 43. Genel Konferansı’nda,15 Aralık’ın, “Dünya Türk Dili Ailesi Günü” olarak ilan edildi…
00:34 Nizip Ticaret Odası’nda (NTO) Eğitim İçin Birlik: Temsili Ayakkabı Dağıtım Töreni Gerçekleştirildi
00:34 Kocaeli Ticaret Odası (KOTO), ilin sağlık turizmindeki gücünü dünyaya tanıtmaya devam ediyor
00:30 Otomotivde ekim rekoru: 10 ayda 1 milyondan fazla araç satıldı…
00:28 Türk savunma sanayii yenilikçi ürünleriyle, Mali’nin başkenti Bamako’da BAMEX’25 fuarında olacak…
00:24 ABD’den nadir mıknatıs bağımlılığını bitirmek için 1.4 milyar dolarlık yatırım…
00:23 İÜ Rektörü Zülfikar: 6 asırlık üniversitenin ve mezunlarının onurunu koruduk
00:18 Marjinal Porter Novelli’den,’Yanındayız Derneği’ne stratejik iletişim danışmanlığı desteği
00:13 Dışişleri Bakanlığı, “Avrupa Komisyonu 2025 Türkiye Raporu” hakkında, ‘Ön yargılı ve mesnetsiz’ dedi…
00:04 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’den: Son 6 yılda 18 yeni üst geçit, 38 engelli asansörü
12:33 YÖK’ten Dışişleri Bakanı Fidan’ın yükseköğretimine ilişkin açıklama
11:00 Plastik Su Şişesi Araştırmasının Sonuçları Açıklandı
00:55 “Her yerde Türkiye var!”
00:42 İçişleri Bakanı Yerlikaya, “Siber suç operasyonlarında 539 şüpheli yakalandı”
00:38 Doç. Dr. İbrahim Karataş, DEAŞ’ın İslam’ın imajına verdiği tahribatın Gazze direnişiyle nasıl tersine döndüğünü anlattı…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Çözüm Arayışı ve Terörle Mücadele

Çözüm Arayışı ve Terörle Mücadele
30 Ekim 2024
21
A+
A-

Terörsüz bir Türkiye hedefi için yapılan açıklamalara bağlamının ötesinde anlam yükleyenler, terörle mücadelenin kesintiye uğrayacağı gibi bir algıya sahipler. Aslında en başından itibaren, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarında terörle mücadelede kararlılık vurgusu vardı.

Türkiye’nin saygın, güvenilir Ankara merkezli bir düşünce kuruluşu olanDoç. Dr. Nebi Miş “AK Parti Hem İç Hem De Küresel Konjonktürü ve Değişimleri İyi Okuyor, Siyasetini Buna Göre Güncelleyebiliyor”, Söyleşi Ferhat Pirinççi | Kriter Dergi SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Genel Koordinatörü ve Siyaset Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Nebi MİŞ, “Çözüm Arayışı ve Terörle Mücadele” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Terör örgütü PKK’nın Kazan saldırısının ardından da Suriye’nin Kuzeyi ve Kuzey Irak’taki terör hedefleri vurulmaya devam ediyor. Önümüzdeki dönemde de terörle mücadelenin daha kapsamlı ve çok yönlü yürütüleceğini öngörmek zor değil.

Terörün sonlandırılmasında silahlı mücadelenin yanında, terörü besleyen, destekleyen, terör unsurlarının örgütten kopmasını engelleyen süreçlerin de önemi biliniyor.

Türkiye’de sınır içinde terörün eylem kapasitesinin neredeyse bitirilmesinde ve teröre katılımın sonlandırılmasında, teröre karşı güvenlikçi yaklaşımın yanında, demokratikleşme, özgürlükler ve haklar bağlamında atılan devrim niteliğindeki adımların da etkisi büyük.

Son 22 yıllık AK Parti iktidarında, demokratikleşme, özgürlükler ve haklar bağlamında bile çok önemli adımlar atıldı. Buna rağmen, terör örgütü ve uzun siyasi uzantısı partiler sanki bu konularda hiç bir şey yapılmamış algısını oluşturdular.

Teröre gerekçe uydurmak için “Kürt sorunu”nun devam ettiğini söylediler. Ancak özellikle Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi olarak yürütülen süreçte atılan demokratikleşme adımlarını etkisizleştirmenin yollarını aradılar. “Kürt sorunu” diyerek terör sorununu perdelemeye çalıştılar.

Teröre destek vererek, “barış”tan bahsettiler. Cumhur İttifakı’nın terörle mücadele politikalarını, Kürtlere karşıtlık algısı üzerinden istismar ettiler. Doğu ve Güneydoğu’da AK Parti seçimlerde oy oranlarını korumasına rağmen, AK Parti’nin bölgede desteğini kaybettiğini söylediler. MHP ile kurulan ittifakın buna yol açtığı manipülasyonuna başvurdular.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin terör sorunu ile Kürt kökenli vatandaşların haklarının eşitlenmesinin yanlışlığına vurgusunu bile mecrasından saptırdılar. Bahçeli’yi Kürtlere karşıymış gibi bir yere konumlandırdılar.

Bahçeli bir önceki gün, Ziya Gökalp’a atıfla şu cümleyi kurdu: ‘Türk ile Kürtlerin birbirini sevmesi hem dini hem de siyasi bir farzdır. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir.” Aslında Bahçeli benzer cümleleri, bu keskinlikte olmasa bile, daha önce bir çok kez kurmuştu.

Devlet Bahçeli’nin son dönem açıklamalarının bir bağlamı var. Terörü sonlandırmak için üretilecek “çözümün” karşısında sanki partisi ve kendisinin varmış gibi oluşturulmaya çalışılan algıyı yıkmak istiyor.

Risk alarak, söylemi en üst yerden kurarak PKK ve onun siyasi uzantısı DEM partililere bir çağrı yapıyor. Terör örgütünün lağvedilmesi karşılığında terör elebaşı Öcalan için “umut hakkı”nın bile konuşulabileceğini söylüyor.

Bahçeli’nin açıklamalarında DEM ve terör örgütü elebaşı Öcalan’a yönelik çağrılarında “DEM’in terörle arasına mesafe koyarak Türkiye partisi olması” ve “Öcalan’ın PKK’yı lağvettiğini açıklaması” şartları var.

Bu bağlamda Devlet Bahçeli, bir taraftan durduğu yeri bu “şartları” koyarak tahkim ederken, diğer taraftan çözümün önündeki gerçek engelin kim olduğunu da göstermeye çalışıyor.

Kurduğu cümlelerin tümü birlikte değerlendirildiğinde de, DEM partililerin çözüm konusunda kendi iradelerinin olmadığının kısa sürede görüleceği gibi bir yaklaşımı da içeriyor.

Yine söylemi yüksekten kurarak samimi olduğunu gösterirken, aynı zamanda karşı tarafın da sorumluluktan kaçmasının maliyetinin ne anlama geleceğini de ortaya koymuş oluyor.

Terörsüz Türkiye hedefine yönelik atılan adımlar değerli. Ancak, siyasetin, sahanın, konjonktürün, bölgesel ve küresel dinamiklerin de bu yeni yaklaşımda belirleyici olacağını bilmek gerekir.

***
Yazar hakkında
Lisans (2003) ve yüksek lisans (2005) eğitimini Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde tamamlayan Nebi Miş doktorasını (2012) “Türkiye’de Güvenlikleştirme Siyaseti 1923-2003” başlıklı teziyle tamamlamıştır. Doktora sürecinde bir yıl süreyle Belçika Katholieke Universiteit Leuven’de araştırmacı olarak bulunmuştur. Siyasal sistemler ve kurumlar, demokratikleşme, Kürt meselesi, sivil-asker ilişkileri, Türkiye’de güvenlik siyaseti, İslamcılık ve Ortadoğu’da demokratikleşme konuları üzerinde çalışmaktadır. Ayrıca bu konularda Türkçe ve İngilizce makaleleri yurt içinde ve yurt dışında farklı akademik dergilerde yayımlanmıştır. Demokrasi Nöbetleri: Toplumsal Algıda 15 Temmuz Darbe Girişimi, Türkiye’de Siyasal Sistemin Dönüşümü ve Cumhurbaşkanlığı Sistemi, AK Parti’nin 15 Yılı: Siyaset, Turkey’s Presidential System: Model and Practices ve AK Parti ve Türkiye’nin Dönüşümü kitaplarının ortak yazar ve editörüdür. Halen Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde ve Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü’nde dersler vermektedir. Aynı zamanda SETA Genel Koordinatörü görevini yürütmektedir.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.