enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
01:03 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kadına şiddet, insanlığa ihanettir!
00:42 Türkiye’nin Gazze’de barış sürecine liderlik etmesi, İsrail’in bölgesel hesaplarını zorluyor…
00:41 Soykırımcı İsrail’den yeni skandal: Yargısız idam
00:32 11. Yargı Paketi bugün Meclis’e sunulacak
00:23 Spekülatif fiyat hareketlerinin önüne geçiliyor…
00:09 Siyasi dalgalanmalara ve yaptırımlara rağmen, İran – Türkiye arasındaki ticaret son yirmi yıldır artış trendinde…
22:11 Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nce bu geceden itibaren Serbest Rota Hava Sahası uygulamaya başlayacak…
19:31 Okuma kültürü – Okuma alışkanlığı 
00:58 Katil İsrail şiddetin neticesinde son 2 yılda Filistin topraklarında 33 bin kadın ve kız çocuğu hayatını kaybetti…
00:57 MHP Genel Başkanı Bahçeli: Heyetin, İmralı ziyareti tarihi bir gelişmedir
00:47 MSB: Kadına yönelik şiddetle mücadelede 1 milyonu aşkın personele eğitim verdik
00:46 Yeni bir araştırma: Z kuşağının şifre tercihleri dedelerinden daha kötü
00:46 Bakan Göktaş: Kadına yönelik şiddete karşı mücadeleyi en üst seviyede sürdüreceğiz
00:41 Yeni Zelanda 2050’ye kadar 2.5 milyon kediyi öldürecek
00:40 Kandil mi İmralı mı? 27 Şubat Çağrısının Güç Dengelerine Etkisi
00:38 Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Gazzeli kadınlara yönelik barbarlık hak ettiği tepkiyi görmedi”
00:35 MİT Başkanı Kalın’dan Gazze diplomasisi
00:32 İmamoğlu Suç Örgütü’ne yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame kabul edildi..
00:16 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Toplumun temeli olan ailelerin de kilit taşı kadındır
00:14 Kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir adım daha atıldı…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Çin’in Urumçi’deki barışçıl gösterilere kanlı müdahalesinin 13. yıldönümü

Çin’in Urumçi’deki barışçıl gösterilere kanlı müdahalesinin 13. yıldönümü
6 Temmuz 2022
612
A+
A-

PEKİN – UHA HABER / Çin yönetimi, bundan 13 yıl önce, 5 Temmuz 2009’da Doğu Türkistan’ın Urumçi şehrinde gerçekleştirdiği katliamda binlerce Uygur Türkünü katletmişti. Doğu Türkistan’nın Urumçi kentinde 2009 yılında Çin güvenlik güçleri ve paramilisler tarafından barışçıl gösterilere yapılan kanlı müdahalenin 13. yıl dönümü kaydediliyor. Katliamda binlerce Uygur’un katledildi ve 10 binlercesinden haber alınamıyor.

Uluslararası Haber Ajansı (UHA)’nın ‘Kırım Haber Ajansı (QHA)’ kaynaklı  haberine göre, Doğu Türkistan’ın Urumçi kentinde 5 Temmuz 2009 tarihinde, Uygurların barışçıl yürüyüşü, Çinli provokatörlerin saldırmasıyla etnik çatışmaya dönüştü.

Olay sırasında binlerce Uygur öldürüldü, kurşuna dizildi. Olayın ardından 10 binlerce Uygur genç, Çinli polis veya askerler tarafından ailelerinden zorla alındı ve onlardan haber alınamadı.

OLAYLARIN ARKA PLANI: 26 HAZİRAN GUANGDONG OLAYI

Katliama dönüşen 5 Temmuz 2009 tarihindeki Urumçi protestosu, Çin’in Guangdong eyaletinde bir fabrikada zorla çalıştırılan çok sayıda Uygur Türkünün 26 Haziran’da Çinliler tarafından dövülerek öldürülmesine bağlantı olarak ortaya çıktı.

Çinliler ile Uygurlar arasında etnik bir gerilime neden olan Guangdong olayı ile ilgili aradan birkaç gün geçmesine rağmen yetkililer tarafından herhangi bir açıklama gelmedi. Uygurlar arasında hükumetten açıklama talep eden sesler yükselmeye başladı.

ÖĞRENCİLERİN BAŞLATTIĞI BARIŞÇIL PROTESTO

Çoğunluğunu Uygur üniversite öğrencilerinin oluşturduğu kalabalık bir grup, 5 Temmuz 2009’da, Guangdong’da öldürülen Uygurlar hakkında yetkililerden açıklama talep etmek ve Uygur Türklerine yönelik baskı, ayrımcılık, ortadan kaybolma, kaçırılma, fabrikalarda zorla çalıştırmaları protesto etmek amacıyla Urumçi’de yürüyüş düzenledi.

Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü ve diğer uluslararası insan hakları örgütlerinin barışçıl olarak tanımladığı gösterilere Uygurların yanı sıra Kazak, Kırgız ve diğer azınlıklara mensup vatandaşlar da destek verdi.

SİVİL KIYAFETLİ ÇİNLİ ASKER VEYA POLİSLERİN SALDIRISI

Ancak barışçıl eylemleri ‘otoriteye başkaldırı’ ve ‘isyan’ olarak değerlendiren Çin Komünist Partisi (ÇKP) hükumeti gösterilere çok sert yöntemlerle müdahale etti. Barışçıl protestoya önce sivil kıyafetli Çinli polis ve askerler saldırdı. Daha sonra protesto etnik çatışmaya dönüştü. Çin silahlı güçlerini arkasına alan, birçoğu paramilislerden oluşan Çinliler çok sayıda Uygur genci öldürdü.

ÇATIŞMADAN UYGUR TÜRKLERİ SORUMLU TUTULDU

Çatışmadan Uygur geçleri sorumlu tutan Çin yetlilileri, silahlı güçlerine ateş emri verdi.

Katliam öncesi, bölgedeki yabancı medya mensupları kentten çıkarıldı. İnternet bağlantısının kesilerek Urumçi’nin dış dünya ile irtibatının tamamen koparıldı. Görgü tanıkları, yabancı medyanın kentten çıkarılmasının ardından katliamın başladığını, kente sevk edilen ilave 20 bin asker ve polisin göstericilerin üzerine gerçek mermilerle ateş açtığını ve zırhlı araçlarını eylemcilerin üzerine sürdüğünü belirtti.

ÇİNLİ YETKİLİLERDEN KIŞKIRTICI AÇILAMA: ÇİNLİLER SOKAKTA

Televizyon kanallarında konuşan Çin Valisi, Çinlilerin Uygur Türklerine karşı gelmesi konusunda kışkırtıcı bir açıklama yaptı. Bunu yanı sıra medyada yer alan yalan yanlış haberlerin etkisiyle 7 Temmuz, aşırı milliyetçi Çinliler sokaklara döküldü. Sivil kıyafetli asker ve polislerin öncülük etmesi ve silahlı güçlerin yandan desteklemeleriyle sokakta karşılaşan Uygur Türklerini linç ettiler ve Uygurlara ait lokanta, dükkan gibi mekanlara saldırdılar.

ASKERLER UYGUR AVINA ÇIKTI: 10 BİNLERCE UYGUR KAYBOLDU

Sokaklarda olaylar tamamen sona erdiğinde, Çinli askerler kent genelinde her eve baskın yaparak 10 binlerce Uygur gencini evinden aldılar ve çoğundan o günden bu yana haber alınamadı.

DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ SOYKIRIM UYGULAMALARI

Resim
Çin Halk Cumhuriyeti hükumetinin sistematik baskıları ve asimilasyon politikaları ile Doğu Türkistan’da topyekûn bir halk, asimilasyon ve soykırıma uğradı, uğruyor. Milli, dini, siyasi ve kültürel olarak Doğu Türkistan’da Çinli olmayan tüm Türk kökenli milletler bu baskının kurbanı olmaktadır. Doğu Türkistan’da soykırıma varan ağır insan hakları ihlalleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor. Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Çin Komünist Partisi idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında milyonlarca insanı yasa dışı bir şekilde alıkoyuyor. Çin hükumeti, toplama kamplarında ve ceza kamplarında insanlık dışı şartlarda tutulan Uygur Türklerinin durumuna dair tüm verileri dünya kamuoyundan gizliyor.
ÇİN’İN  DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ CEZA KAMPLARINDA NELER YAŞANIYOR?Doğu Türkistan’da Uygur ve diğer Türk halklarından milyonlarca kişi suçsuz yere toplama kamplarına alınmaktadır. Halen bu baskı tüm şiddetiyle devam etmektedir. Tanıkların ifadelerine göre tutuklulara işkence ediliyor. Sağlıksız şartlarda ellerinde kelepçe, ayaklarında zincirle yaşıyor. Kampta tutulanlara ne olduğu belirsiz ilaçlar ve iğneler veriliyor. Tırnak çekme, kamçı, elektrik gibi işkencelere maruz kalıyor. Kadınlar toplu tecavüze uğruyorlar.

Milyonlarca genç Doğu Türkistan’daki çalışma kamplarında veya Çin’deki fabrikalarda zorunlu köle işçi olarak çalıştırılıyor. Birçoğu toplama ve çalışma kamplarına gönderildikten sonra geride kalanlar da siyasi propaganda ezberlemeye, kamu hizmeti adıyla ücretsiz çalışmaya zorlanıyorlar. Kadınlar kısırlaştırılıyor, hamilelere zorla kürtaj yaptırılıyor. Genç kadınlar Çinlilerle evliliğe mecbur ediliyor. Ailelerinden koparılan 1 milyona yakın çocuk, çocuk toplama kamplarında asimile ediliyor. Çince konuşmaya Çince yaşamaya, Çinliler gibi beslenmeye zorlanıyor.

Milli ve dini kültür mirasları yok ediliyor. Uygur tarihi ve kültürüyle ilgili kitaplar yakılıyor. Türk- İslam mimarileri ve tarihi şahsiyetlerin türbeleri, heykelleri yok ediliyor. İnanç özgürlüğü hiçe sayılıyor. Camiler yıkılıyor. Kur’anlar yakılıyor. Namaz kılmak, oruç tutmak kampa alınma nedeni olarak gösteriliyor. Türkiye başta olmak üzere yurtdışı ülkelerinde okumuş, seyahat etmiş olmak ya da sadece bunları yapan birinin akrabası olmak bile toplama kampına alınma veya hapse atılma nedeni olabiliyor.“Kardeş aile” projesi adı altında her aileyle ilgilenecek Çinli memur atandı. Bu “kardeşler” aile mahremiyetini çiğneyerek Uygurların evlerinde konaklıyor, aile üyelerinin rejime bağlığını denetliyorlar.

[UHA Haber Ajansı, 06 Temmuz 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.