enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:21 Doğu Kudüs’ten Filistinli Gazeteci Huda Fadıl NAİM, Gazze’de yaşananları haber yaptı…
00:16 Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısını gerçekleştirdi…
00:16 Trump’ın Ukrayna Barış Planı ve Self-Determinasyon Üzerinde Düşündürdükleri
00:10 Devlet adamlığı, her istediğini yapabilme serbestliği değil; her yerde kendini sınırlayabilme iradesidir…
00:02 Yunan Genelkurmay Başkanı Floros’un Tarihi Olayların Değerlendirilmesindeki Entellektüel Yaklaşım Eksikliği
00:02 Gazeteciler Cemiyeti Mobil Basın Evi, Gaziantep Üniversitesi’ni ziyaret etti
00:02 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kültürel değerlerimizi evrensel bakışla harmanlayıp inşa etmeliyiz…
13:08 Dünyanın korkulu rüyası: Gazap ve Hayalet sistemleri
12:07 “Terörsüz Türkiye” süreci…
08:57 Dış Bakış Dergisinin “TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI” Özel Sayısı Yayında
00:59 Emine Erdoğan: Şeb-i Arus, sevgiyi merkeze alan bir irfan mirasıdır
00:57 Boraltan Köprüsü Faciası…Rus ordusundan kaçan 146 Azeri TÜRK’ünün katliamı…
00:55 Alexis Anne-Braun ile Sanat ve Mimarlıkta Anlamın İnşası Konferansı
00:53 İran’dan ABD’nin Venezuela kararına kınama
00:51 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hazreti Mevlana’nın 752. Vuslat Yıl Dönümü’ne ilişkin mesaj yayımladı…
00:50 Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu : “Terörsüz Türkiye” Bahanesiyle Bölücülük
00:48 Yüzyılın Konut Projesi’nde başvurular bu hafta sona eriyor
00:48 Prof. Dr. Mühip Kanko, “Bu sadece Kocaeli’nin değil, tüm bölgenin su felaketidir”
00:42 Filistinli Hind Rajab’ın hikayesini anlatan “Hind Rajab’ın Sesi” filmi
00:35 ABD Başkanı Trump, Ukrayna-Rusya Savaşı’yla ilgili Avrupalı liderlerle kapsamlı görüşmeler yaptı…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

BM ülkeleri açık denizlerde doğal hayatın korunması için anlaştı

BM ülkeleri açık denizlerde doğal hayatın korunması için anlaştı
9 Mart 2023
1.488
A+
A-

Birleşmiş Milletler’de (BM) açık denizlerde biyolojik çeşitliliğin korunması için yıllar süren görüşmelerin ardından yasal çerçeve üzerinde anlaşma sağlandı.

Uluslararası Haber Ajansı (UHA)’nın haberine göre,  Anlaşmaya, New York’ta iki haftadır yürütülen Hükümetlerarası Konferansı’n beşinci oturumunun ardından BM binasında son iki gündür yaklaşık 40 saat süren kesintisiz müzakereler sonucunda varıldı.

Yaklaşık 20 yıldır üzerinde çalışmalar yürütülen anlaşma, ülkelerin ulusal deniz yetki alanlarının ötesindeki biyoçeşitliliği korumayı amaçlıyor. Denizlerin yaklaşık üçte ikisini kaplayan açık denizler iklim değişikliği, aşırı avlanma ve nakliye trafiği gibi hususların biyoçeşitlilik üzerinde olumsuz etkisi bulunuyor.

Anlaşma bu bölgelerde balıkçılık faaliyetlerine kısıtlamalar getirirken, aynı zamanda deniz mayınları, deniz ulaşım yolları ve keşif faaliyetlerine de sınırlamalar getirecek.

İklim değişikliğiyle mücadele bağlamında önemli bir adım olarak değerlendirilen anlaşmaya ilişkin BM Genel Sekreteri Antonio Guterres “Tüm tarafları tebrik ediyorum. Şimdiki ve gelecekteki nesiller için daha güvenli, sağlıklı, dayanıklı ve verimli bir okyanus için birlikte çalışmaya devam edeceğimiz günleri iple çekiyorum.” ifadesini kullandı.

193 ülkenin üzerinde anlaştığı yasal çerçevenin BM’de resmi olarak kabul edilmesi bekleniyor. Bunun ardından imzaya açılacak anlaşmaya, BM ülkeleri taraf olup olmayacağına karar verecek.

Anlaşma neden önemli?

BM Deniz Hukuku Sözleşmesi, 1982 yılında deniz biyoçeşitliliği henüz tam olarak yerleşmiş bir kavram haline gelmeden önce imzalandı.

1994’te yürürlüğe giren anlaşma ile açık denizler olarak adlandırılan ulusal sınır sularının dışındaki bölgelerde tüm ülkelerin balıkçılık, gemicilik ve araştırma yapma hakkına sahip olduğu uluslararası sulardan oluşan bir alan yaratıldı.

Buna karşın anlaşmada açık suların yalnızca yüzde 1,2’si koruma altına alındı. Korumaya dönük bazı yasal yamalar da korumaktan çok kafa karıştırıcı bir engele dönüştü.

Açık denizlerin uzun zamandır ticari balıkçılık ve madenciliğin yanı sıra kimyasallar ve plastiklerden kaynaklanan kirlilik nedeniyle sömürüldüğünü belirten Rutgers Üniversitesi’nden biyolog Malin Pinsky, yeni anlaşmanın “okyanusun sınırsız bir kaynak olmadığını ve okyanusu sürdürülebilir bir şekilde kullanmak için küresel işbirliği gerektiğini kabul etmekle” ilgili olduğunu belirtti.

Anlaşma ne sunuyor?

Almanya Çevre Bakanı Steffi Lemke anlaşma ile ilgili yaptığı değerlendirmede “Şimdiye kadar neredeyse hiç korunmamış olan açık denizler için ilk kez bağlayıcı bir anlaşma imzalıyoruz. Nesli tükenmekte olan türlerin ve habitatların kapsamlı bir şekilde korunması artık Dünya yüzeyinin %40’ından fazlasında nihayet mümkün.” diye konuştu.

Anlaşma, ile açık denizlerde deniz koruma alanları oluşturulacak ve okyanus yaşamının korunmasını yönetmek için yeni bir organ oluşturacak. Uzmanlara göre bu karar BM Biyoçeşitlilik Konferansı’nda taahhüt edilen suların %30’unun koruma altına alınabilmesi için kritik önem taşıyor.

Anlaşma ile ayrıca açık denizlerdeki balıkçılık ve diğer ticari faaliyetlere çevresel etki değerlendirmesi doğrultusunda kurallara bağlanacak. AP haber ajansına konuşan uzmanlara göre bu sayede her faaliyet kapsamlı bir değerlendirmeden geçmese de, açık denizler için planlanan tüm faaliyetler incelenebilecek.

Yunuslar, balinalar, deniz kaplumbağaları ve farklı balık türleri gibi birçok deniz canlısı, ulusal sınırlar ve açık denizlerden geçerek uzak mesafelere yıllık göç yolculuğuna çıkıyor. Ancak uluslararası yönetim organları uzun zamandır bu türleri ve balıkçılık veya turizme bel bağlayan toplumları koruma çabalarında zorlukla karşılaşıyordu.

Uzmanlar bu anlaşmanın, göç eden türlerin yolculukları boyunca karşılaştıkları tehdit ve sorunları ele alabilmek için farklı bölgesel anlaşmaları bir araya getirmeye yardımcı olacağını vurguladı. Uzmanlar ayrıca açık denizlerin korunmasının kıyılardaki biyoçeşitliliğe ve ekonomilere de katkı sağlayacağının altını çizdi.

Anlaşmanıın kabulünün önündeki zorluklar neler?

Ancak anlaşmanın önünde bir takım zorluklar bulunuyor. Bu noktaların en başta geleni yaptırım ve fonlama üzerine.

Ayrıca son dönemde ilaç ve kozmetik dünyası için yeni potansiyeller olarak görülen deniz genetik kaynaklarının ve bunlardan elde edilecek karın adil bir şekilde nasıl paylaşılacağı sorunu gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeleri ikiye bölüyor.

Ek kaynaklar • AA, AP
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.