enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
01:59 İran, İsraillilere ülkeyi terk etme, Kanal 12 ve Kanal 14 televizyonlarına da “tahliye” uyarısında bulundu.
01:37 Orman yangınlarıyla mücadele kapsamında Bolu’daki ormanlık alanlara girişler 01 Temmuz-30 Eylül 2025 tarihleri arasında yasaklandı.
01:24 İran-İsrail Çatışması İran Kamuoyuna Nasıl Yansıyor?
00:57 Kocaeli Ticaret Odası, Özel KOTO AOSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 10. yılını gururla kutladı
00:56 İnfografik: İsrail, İran’ı Vurdu: Nükleer Tesisler Hedef Alındı
00:43 Gaziantep İl Tarım ve Orman Müdürü Karayılan’dan Nizip Ticaret Odası’na (NTO) ziyaret
00:39 Gazeteci-Yazar Merve GÜRBÜZ, “İran, modern savaş teknolojisinin gerisinde mi kaldı?”
00:33 Ankara Barosu Kent ve Çevre Merkezi Heyeti’nden Su Politikaları Derneği’ne Ziyaret
00:28 Mesaisine bugün başlayacak Meclis Genel Kurulu’nun gündeminde bu hafta da Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) olacak.
00:26 Türkiye’de işe alım piyasasında hareketlilik beklentisi sürüyor
00:15 Hatay Sörf Merkezi, Türkiye Şampiyonası’ndan 6 madalya ile döndü
09:18 18 ilde DEAŞ operasyonu: 39 gözaltı
09:01 Yeni haftada hava nasıl olacak?
08:51 İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’den (DMM), günün öne çıkan haberleri…
08:29 Cumhurbaşkanı Erdoğan “kabine” toplantısına başkanlık edecek
08:05 WWF-Türkiye: “Köpek Balığı Yaşayan Deniz Sağlıklı Denizdir!”
00:28 Kocaeli Valisi İlhami Aktaş’tan sıra dışı davranış..!
19:07 Kocaeli’nin Kartepe Belediye Başkanı Kocaman’dan Anlamlı Ziyaret
18:39 Kocaeli’nin Kartepe Belediye Başkanı Kocaman’dan Anlamlı Ziyaret
11:21 TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency’nın derlediği kısa kısa özet haberler!
TÜMÜNÜ GÖSTER →

BM ülkeleri açık denizlerde doğal hayatın korunması için anlaştı

BM ülkeleri açık denizlerde doğal hayatın korunması için anlaştı
9 Mart 2023
1.484
A+
A-

Birleşmiş Milletler’de (BM) açık denizlerde biyolojik çeşitliliğin korunması için yıllar süren görüşmelerin ardından yasal çerçeve üzerinde anlaşma sağlandı.

Uluslararası Haber Ajansı (UHA)’nın haberine göre,  Anlaşmaya, New York’ta iki haftadır yürütülen Hükümetlerarası Konferansı’n beşinci oturumunun ardından BM binasında son iki gündür yaklaşık 40 saat süren kesintisiz müzakereler sonucunda varıldı.

Yaklaşık 20 yıldır üzerinde çalışmalar yürütülen anlaşma, ülkelerin ulusal deniz yetki alanlarının ötesindeki biyoçeşitliliği korumayı amaçlıyor. Denizlerin yaklaşık üçte ikisini kaplayan açık denizler iklim değişikliği, aşırı avlanma ve nakliye trafiği gibi hususların biyoçeşitlilik üzerinde olumsuz etkisi bulunuyor.

Anlaşma bu bölgelerde balıkçılık faaliyetlerine kısıtlamalar getirirken, aynı zamanda deniz mayınları, deniz ulaşım yolları ve keşif faaliyetlerine de sınırlamalar getirecek.

İklim değişikliğiyle mücadele bağlamında önemli bir adım olarak değerlendirilen anlaşmaya ilişkin BM Genel Sekreteri Antonio Guterres “Tüm tarafları tebrik ediyorum. Şimdiki ve gelecekteki nesiller için daha güvenli, sağlıklı, dayanıklı ve verimli bir okyanus için birlikte çalışmaya devam edeceğimiz günleri iple çekiyorum.” ifadesini kullandı.

193 ülkenin üzerinde anlaştığı yasal çerçevenin BM’de resmi olarak kabul edilmesi bekleniyor. Bunun ardından imzaya açılacak anlaşmaya, BM ülkeleri taraf olup olmayacağına karar verecek.

Anlaşma neden önemli?

BM Deniz Hukuku Sözleşmesi, 1982 yılında deniz biyoçeşitliliği henüz tam olarak yerleşmiş bir kavram haline gelmeden önce imzalandı.

1994’te yürürlüğe giren anlaşma ile açık denizler olarak adlandırılan ulusal sınır sularının dışındaki bölgelerde tüm ülkelerin balıkçılık, gemicilik ve araştırma yapma hakkına sahip olduğu uluslararası sulardan oluşan bir alan yaratıldı.

Buna karşın anlaşmada açık suların yalnızca yüzde 1,2’si koruma altına alındı. Korumaya dönük bazı yasal yamalar da korumaktan çok kafa karıştırıcı bir engele dönüştü.

Açık denizlerin uzun zamandır ticari balıkçılık ve madenciliğin yanı sıra kimyasallar ve plastiklerden kaynaklanan kirlilik nedeniyle sömürüldüğünü belirten Rutgers Üniversitesi’nden biyolog Malin Pinsky, yeni anlaşmanın “okyanusun sınırsız bir kaynak olmadığını ve okyanusu sürdürülebilir bir şekilde kullanmak için küresel işbirliği gerektiğini kabul etmekle” ilgili olduğunu belirtti.

Anlaşma ne sunuyor?

Almanya Çevre Bakanı Steffi Lemke anlaşma ile ilgili yaptığı değerlendirmede “Şimdiye kadar neredeyse hiç korunmamış olan açık denizler için ilk kez bağlayıcı bir anlaşma imzalıyoruz. Nesli tükenmekte olan türlerin ve habitatların kapsamlı bir şekilde korunması artık Dünya yüzeyinin %40’ından fazlasında nihayet mümkün.” diye konuştu.

Anlaşma, ile açık denizlerde deniz koruma alanları oluşturulacak ve okyanus yaşamının korunmasını yönetmek için yeni bir organ oluşturacak. Uzmanlara göre bu karar BM Biyoçeşitlilik Konferansı’nda taahhüt edilen suların %30’unun koruma altına alınabilmesi için kritik önem taşıyor.

Anlaşma ile ayrıca açık denizlerdeki balıkçılık ve diğer ticari faaliyetlere çevresel etki değerlendirmesi doğrultusunda kurallara bağlanacak. AP haber ajansına konuşan uzmanlara göre bu sayede her faaliyet kapsamlı bir değerlendirmeden geçmese de, açık denizler için planlanan tüm faaliyetler incelenebilecek.

Yunuslar, balinalar, deniz kaplumbağaları ve farklı balık türleri gibi birçok deniz canlısı, ulusal sınırlar ve açık denizlerden geçerek uzak mesafelere yıllık göç yolculuğuna çıkıyor. Ancak uluslararası yönetim organları uzun zamandır bu türleri ve balıkçılık veya turizme bel bağlayan toplumları koruma çabalarında zorlukla karşılaşıyordu.

Uzmanlar bu anlaşmanın, göç eden türlerin yolculukları boyunca karşılaştıkları tehdit ve sorunları ele alabilmek için farklı bölgesel anlaşmaları bir araya getirmeye yardımcı olacağını vurguladı. Uzmanlar ayrıca açık denizlerin korunmasının kıyılardaki biyoçeşitliliğe ve ekonomilere de katkı sağlayacağının altını çizdi.

Anlaşmanıın kabulünün önündeki zorluklar neler?

Ancak anlaşmanın önünde bir takım zorluklar bulunuyor. Bu noktaların en başta geleni yaptırım ve fonlama üzerine.

Ayrıca son dönemde ilaç ve kozmetik dünyası için yeni potansiyeller olarak görülen deniz genetik kaynaklarının ve bunlardan elde edilecek karın adil bir şekilde nasıl paylaşılacağı sorunu gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeleri ikiye bölüyor.

Ek kaynaklar • AA, AP
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.