enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:03 Bakan Fidan: “Biz inanıyoruz ki; dış müdahalelerden arınmış, istikrarlı bir Suriye, bölgemiz için büyük bir artı değer olacaktır.
00:02 Sektörünün bölgesindeki en büyüğü SING İstanbul, artık yeni adresinde…
00:01 Cumhurbaşkanı Erdoğan: “AK Parti Türk Dünyası Vizyon Belgesi Tanıtım Programı”nda konuştu…
00:00 Bakan Göktaş, Türkiye’de de nüfus yaşlandı ve doğurganlık azaldı”…
09:58 Manisa, 2025’i Büyük Bir Kayıpla Bitiriyor: Ferdi Zeyrek ve Gülşah Durbay…
08:47 Su Politikaları Derneği: Ankara’nın Birim Su Maliyeti Artacak!
00:48 YHT Gar–Kuyubaşı–Esenboğa Havalimanı Metro Hattı’nın yapımına 2026 yılında başlanması hedefleniyor…
00:47 Meryem Gülbetekin’in, “Yaradan”a dair hissiyatı
00:46 ABD NATO’dan Ayrılıyor mu?
00:26 Gazeteci Erdem Atay: Özgür Özel İmamoğlu’nu sattı Siyasette ‘Diploma’ ve ‘Rektör Ziyareti’ tartışması
00:20 Yılbaşında kar yağacak mı?
00:20 UNICEF: Gazze’de çocuklar ve hamile kadınlar arasında yetersiz beslenme oranları arttı…
00:10 Şehzadeler Belediye Başkanı Durbay vefat etti
08:57 Dış Bakış Dergisinin “TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI” Özel Sayısı Yayında
03:32 Türkiye’de İşsizlere Yeni Bir İş Kapısı: İŞKUR – Endülüs İş Dünyası İş Birliği Umut Oldu
01:00 Adalet Bakanı Tunç, NSosyal hesabından yaptığı açıklamada bulundu…
00:57 CHP, Kocaeli’de 13-0’a çok uzak!
00:49 Ukrayna’da bugün seçimler yapılsa kim kazanır?
00:43 Filistin Haber ve Enformasyon Ajansı’ndan (WAFA) Gazeteci Duha HMİDAN’ın haberleri…
00:37 11 ilde zamana karşı yarış: Asrın inşa seferberliğinde sona gelindi
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Bir doktorun deprem güncesi

Bir doktorun deprem güncesi
21 Şubat 2023
230
A+
A-

Posta Gazetesi Yazarı Oral Çalışlar, “Bir doktorun deprem güncesi” başlıklı bir yazı kaleme aldı:

Oral Çalışlar - Biyografyasiyah kurdele deprem anlamı|TikTok AramaDeprem bölgesinden yeni dönmüştü. Bir doktor arkadaşımızın doğum gününde karşılaştık. Orada bir hekim olarak yaşadığı 5 günü anlattı:

“Büyük bir deprem olduğunu uyanır uyanmaz göz gezdirdiğim haberlerden öğrendim. Görev verilirse deprem bölgesine gidecektim. Başhekimliğimizin çağrısı üzerine gönüllü gitme isteğimi bildirdim. Zaman kaybetmeden eve uğrayıp olası yoksunlukları düşünerek daha çok çorap, çamaşır ve polar ihtiva eden bir çanta hazırladım.

Yaklaşık 30 kişilik bir ekibe dahil olarak yola çıktım. Havaalanında arama kurtarma ekipleri, bölgeye transfer için bekliyordu. İsimlerimiz okundukça hangi şehre gideceğimizi öğreniyor ve çantalarımızı yükleniyorduk. Ailelerinin bulunduğu şehirlere gitmek isteyenler gruptan ayrılıyordu.

Herhangi bir tanıdık veya akrabamın olmadığı bir kentte ne ile karşılaşacağımı düşünüp faydalı olma isteği ve başıma neler gelebileceği korkusu ile yola koyuldum. Havaalanında, 1.5 saat hastaneye nakil için araç bekledik.

Yaralıların, acile başvuran onlarca hastanın, kalabalığın arasından çalışacağım servise bir hastane çalışanı beni götürüp tanıttı. Kendileri de depremzede olan görevli doktor ve hemşirelerin yüzünden yorgunluk, üzüntü ve şok anlaşılıyordu. Oraya birlikte gittiğimiz hemşire arkadaşlarımızla onların işini mümkün olduğunca devraldık. Ancak bizim sayımız da azdı.

Hızla müdahale etmemiz gereken, durumu kritik birçok hastamız vardı. İş yükü uzun süre psikolojik ve fiziksel olarak kaldırılabilecek gibi görünmüyordu. Orada geçirdiğim günler zihnimde haftalar gibi uzun.

Crush sendromu dediğimiz ezilme durumunun yarattığı tablo nedeni ile kaybettiğimiz gençler, anneler, babalar, uzuvları kesilmek durumunda kalan çocuklar, yakınlarını arayan insanlar, kimliği belirsiz hastalar, depremzede olmasına rağmen çalışmaya devam eden sağlık çalışanları, yeğenlerine anne olacak olan teyzeler, halalar, uykusunda hıçkıran, seslenildiğinde korku ile fal taşı gibi gözlerini açarak uyanan insanlardı tanık olduğum.

Herkes öyle keder içindeydi ki ne isyan edebilen vardı, ne sesi yükselen. Duvarlarındaki tek tük çatlaklar, sıva döküntüleri görünen hastane kullanılabilir durumdaydı. Bu en büyük avantajımızdı. Su vardı, elektrik vardı, açlığımız olmadı, birbirimizi dinlendirdik, uyuyacak yerler bulduk. Arada olan artçılarla işimize devam ettik. Kayıt tutmaya çalıştık, cerrah arkadaşlarımız kayıtlarını videolar çekerek tuttular.

Her gün destek için, işinin ehli meslektaşlarımız geldi yanımıza. Beşinci günün sonunda kendi isteğimiz ile döndük. Bu sürede yaşadığım şeyler öğretti ki; kamu binalarının kullanılabilir durumda olması çok önemli ve hayat kurtarıcı. Biz her birimiz yurttaş olarak yaptığımız işi doğru ve olması gerektiği gibi yapmış olsaydık bu acılara gark olmazdık.

Beni tanımadığı halde gördüğünde çok mutlu olduğunu dile getiren afetzede bir hekim, o yaşadığı travmanın üzerine çalışarak başka bir travma ile yüzleşmek durumunda kalmamalıydı.

Umarım bu derin acı, bilgi, liyakat, adalet ve doğrulukla gerçekten güçlenen bir toplumu inşa etmemize vesile olur.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.