enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:55 Ankara’nın devreye girdiği Refah’taki Tünel Krizi için ABD-Türkiye’nin Ortak Hamlesi
19:39 Ahıska Türklerinin sürgün edilişinin 81. yılı
06:45 Adı terörle anılan Gabar Dağı, şimdi enerjide önemli bir nokta…
00:42 İklim kriziyle bağlantılı aşırı hava olaylarından son 10 yılda 250 milyon kişi evlerini terk etti…
00:35 Gazeteci Mustafa Salman’ın, Küresel Gazeteciler Konseyi 5. Küresel Medya Çalıştayı izlenimleri…
00:34 Tarihi komisyon 18 Kasım’da toplanacak
00:28 Konya’dan Kenya’ya bir başarı hikayesi
00:16 Babam Prof. Dr. İbrahim Hakkı Atun!…
00:10 KO-MEK’te öğrenciydi, şimdi Rusça usta öğreticisi oldu; Ukrayna’dan Kocaeli’ye uzanan başarı hikâyesi
00:01 Romanya Dışişleri Bakanı Oana Toiu’nun Ankara Ziyareti ve Türkiye-Romanya Güvenlik İlişkilerinde Gelişmeler
22:54 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye’nin Kıbrıs davasındaki duruşunun her zaman net…
22:25 Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşen “C130” tipi askeri kargo uçağında şehit olan askerlerin naaşları Ankara’ya getirildi…
12:47 MSB: Envanterdeki C-130 uçaklarının uçuşları tedbiren durduruldu
00:45 Sağlık hizmetlerindeki tanıtım ve bilgilendirme faaliyetlerine köklü değişiklik
00:36 Gelenekle modernlik arasında köprü kuran kadın sufiler!
00:33 Bakan Işıkhan, “2025 yılı Ağustos ayı itibarıyla belediyelerin, SGK’ye toplam borcu 234,2 milyar lira”
17:30 Düşen askeri kargo uçağında 20 askerimiz şehit oldu
00:58 Kapadokya’da balon sepetlerine, “10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü”nde Türk bayrakları ve Atatürk posterleri asıldı.
00:57 Adana’da Kocaeli Şehir Tiyatroları’nın “Üç Jokerli Konken’i” adlı oyununa büyük ilgi… 
00:57 CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’yla ilgili gerekçeli kararı açıklandı…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Bir dinin kutsal kitabını yakmak özgürlük değildir!

Bir dinin kutsal kitabını yakmak özgürlük değildir!
27 Ocak 2023
2.348
A+
A-

İsveç’te Türkiye Büyük Elçiliği önünde bir siyasi parti liderinin bir karşıtlık ve düşmanlık ifadesi olarak Müslümanların kutsal kitabı Kur’an’ı Kerim’i yakması olayı sadece Türkiye ve İsveç’te değil, tüm dünyada büyük yankılara sebep oldu.

Bu eylem, bir adam böyle istiyor diye düşünce ve inanç özgürlüğünün bir gereği olarak takdim edildiyse de gerçekte düşünce ve inanç özgürlüğünü çiğnemenin, provokasyonun, nefret suçu işlemenin net bir örneği idi. Sadece bir dinin kutsal kitabının değil, herhangi bir beşeri kitabın içindekileri beğenmemek dolayısıyla yakılması için de aynı yargı geçerlidir. Kitap yakmak ilkelliktir, vandallıktır.
Avrupa, Rönesans’tan sonra tüm özgürlükler konusunda yükselen bir trend içinde yakaladığı ve öyle veya böyle 20. yüzyıla kadar sürdürdüğü performansı, 21. yüzyılın daha ilk çeyreğinde kaybetmeye başlayacağının işaretlerini sık sık vermeye başladı. Son 25-30 yıldan bu yana Avrupa, kendi kavramsallaştırdığı ve yürürlüğe koyduğu “nefret suçu”nu işleye işleye yol alıyor. Bugünün Batılı ülkelerinde farklı inançlara, kültürel kimliklere, etnik aidiyetlere karşı hoşgörü dibe vurmuş dudumda. Herhangi bir Avrupa ülkesinde her an bir nefret suçu işlenebilir. Hiçbir Avrupa ülkesinin bunun olmayacağına dair bir güvence verme şansı yoktur.
Ortaçağ Avrupası zifiri karanlıktı. O kadar ki, ne inanç, ne düşünce ne de herhangi bir kimlik ve aidiyet alanında en küçük bir özgürlüğün lafı edilemezdi. O karanlıkta değil kitaplar insanlar bile dağ gibi ateşlere atılarak yakılmıştı. Kaç tane bilim adamı, Hıristiyan olduğu halde başka mezhepten diye ne kadar insan cehennemi ateşlerde can vermişti. Bir mezhep kurucusu olan Calvin’in (1509-1564) küçük bir şehir olan Cenevre’deki beş yıllık siyasal egemenliği sırasında 35 kişi yakılmıştı. Stefan Zweig’ın “Vicdan Zorbalığa Karşı” adındaki müthiş kitabı, 16. yüzyıldaki bu cinayetlerin, bu vahşetlerin hikâyelerinden oluşmaktadır.
Avrupa’nın geçmişinde milyonluk kitap yakma eylemleri bulunmaktadır. Bir örneği de şudur: İspanya Kralı Ferdinand, 1492 yılında İspanya’daki Müslüman egemenliğine son verirken Granada’da dünyanın en büyük ve en zengin kütüphanesinde birikmiş bir milyon kitabı şehrin Babü’r-Remle adındaki meydanında yaktırmıştır. Bu olayla ilgili olarak 20 yüzyılın başlarında ünlü Fransız fizikçi Pierre Curie şöyle demiştir: “Müslüman İspanyadan bize 30 kitap kaldı, biz onlardan yararlanarak atomu parçalayabildik. Eğer yakılan bir milyon kitaptan yarısı kalsaydı şimdi uzayda galaksiler arasında dolaşıyor olacaktık” (Erol Toy, Cumhuriyet: 30.07.1979).
Bir medeniyetin en büyük artısı, ayırt edici özelliği özgürlük ve hoşgörüye sahip olmasıdır. Özgürlük ve hoşgörüsü azalan ya da biten bir uygarlık dinamizmini yitiriyor, en kötüsü de değer taşıyıcı olmaktan çıkıyor. Bugünkü Avrupa’nın gidişatı bu yöne doğrudur. Farklılıklara saygı ve hoşgörü azalmakta, dar görüşlülük yükselmektedir. Avrupa özgürlük ve hoşgörüde model olma ayrıcalığını kaybetmektedir. Bu kendisi için hiç iyi olmadığı gibi tüm insanlık için de dezavantajdır.
Günümüz Avrupa’sının en iyi niyetli lider ve yöneticileri bile ülkelerinde yükselmekte olan hem faşist hem de radikal ve militan sol hareketlerin halk üzerindeki etkisinden/baskısından çekinir durumdadır. Çünkü bu ideolojik gruplar çok rahat organize olabilmekte ve çok kolay eylem yapabilmektedir.
İsveç’te yapılan Kur’an yakma eyleminin aynısı veya benzerleri, Avrupa’nın hemen her ülkesinde her an tekrarlanabilir. Günümüzün Batı dışındaki dünyası, günümüz Avrupa’sının/Batı’sının kendisini farklı ve üstün yapan eşitlik, özgürlük, farklılıklara saygı ve hoşgörü gibi erdem ve değerleri koruma ve yaşatma gibi bir derdinin, bir çabasının olmadığını görmelidirler. Acıdır, ama gerçek budur!

İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar

[UHA Haber Ajansı, 27 Ocak 2023]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.