ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:42 (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağından, sınırlarından, isminden, dilinden rahatsız olanlar şu anda aktif devreye girmiş vaziyette”
00:40 Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, “Batının hegemonyası da düzen kurma arayışları da geçerliliğini yitirmiştir”
00:31 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Afetlere Dirençli Şehirler Projesi için ayrılan kaynak tutarı toplam 120 milyar lira”
00:24 İmamoğlu’nun Esenyurt telaşı! Son desteği tamamen “duygusal” – Melih Altınok yazdı
00:21 ‘Normalleşme’nin son kırıntısı da gitti: Erdoğan, Özel ve İmamoğlu’na dava açtı
00:19 Dünyada Atatürk’ün isminin verildiği ve anıtının yapıldığı ülkeler -IV-
00:13 Türkiye ve Türk Dünyası
00:13 MSB, zorla kaçırılan çocuk yaştaki teröristlerin ifadelerini paylaştı
00:10 İletişim Başkanı Altun: “İnsan onuru ve vicdan var oldukça, zalimler tarihin çöp sepetine gönderilecektir”
00:02 AK Parti’den Başkan Erdoğan’ı hedef alan Özgür Özel’e sert tepki: Siyasi cehalet ve saygısızlıktır
18:42 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’den “Mutlu Şehir Mutlu Çocuk” Projesi
10:26 Türkiye Bilişim Vakfı’dan dünyada bir ilk: Çevre için Yapay Zeka Konferansı
09:01 Her 2,5 dakikada bir kişi kalp ve damar hastalığı nedeniyle ölüyor
07:19 ABD seçim sonuçları Rusya-Ukrayna savaşını nasıl etkileyecek?
07:02 bp’nin Türkiye’deki akaryakıt ve terminal operasyonları tamam
06:54 Batı Trakya Türklerine Yönelik Hak İhlallerinin Son Örneği: Atanmış Müftü Sorunu
06:49 TUSAŞ’tan ‘kararlılık’ vurgusu: Engeller bizi durduramaz
06:25 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar, “Türkiye en kaliteli petrolü üretiyor”
04:41 Cumhurbaşkanı Erdoğan Irak Başbakanı Sudani’yi kabul etti
03:11 Tarımsal destekleme ödemeleri hesaplara aktarıldı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor?

Batı, Kıbrıs Müzakerelerini Neden Başlatmak İstiyor?
30 Ekim 2024
5
A+
A-

Rum lider Nikos Anastasiadis, 2017 yılında Crans Montana’da sürmekte olan Federasyon müzakerelerinde Kıbrıs Türk müzakere heyetinden istediği tüm tavizleri aldıktan sonra kendini adanın tek sahibi, tek egemen gücü ve Kıbrıs Türklerinin de patronu olduğu inancına kapıldı.

Ata Atun ile Kıbrıs Sorunu Üzerine Röportaj | TUİÇ Akademi

Prof. Dr. Ata ATUN, KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı

Bu aşamadan ve bunca tavizden sonra Kıbrıs Türklerinin kesinkes kabul edeceği inancı ile Helen ülküsü olan Megali İdea doğrultusunda Rumların adanın mutlak yöneticileri olması hedefli masaya “Sıfır asker, sıfır Garanti” isteğini koydu.

Kıbrıs Türk Müzakere Heyeti Anastasiadis’in “Sıfır asker, sıfır Garanti” talebine “Hayır” dememiş, esasta kabul etmiş ve uygulamaya “Türkiye’nin garantörlüğü 12 yıldan sonra iptal edilebilecek, Türk askeri de adadan süreç içinde tamamen çekilecek” ifadelerini ilave etmişti.

Anastasiadis, talebinin sulandırıldığını düşünerek derhal masadan kalkmış, müzakerelere son verdiğini açıklamış, arabulucular arkasından koşmasın ve devirdiği masaya tekrardan oturtmasınlar diye de Crans Montana’yı terk etmişti. ABD ve AB’nin kendisine verdikleri destekten dolayı kendinden son derece emindi. İllaki “adadan Türk askeri gidecek, garanti Anlaşması son bulacak ve zamanı gelince de Enosis gerçekleştirilecek” rüyasına bayağı kaptırmıştı kendisini.

Ne var ki, işler istedikleri gibi gitmeyince son dört yıldır müzakerelerin “Federasyon içeriğinde ve Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmesi için” her kapıyı çalıyorlar. Neleri kaybettiklerinin tam olarak farkındalar ve Federasyon müzakereleri bir şekilde kaldığı yerden başlarsa, ilk verecekleri yanıt “Kıbrıs Türk Müzakere heyetinin teklifini kabul ediyoruz. Türkiye’nin garantörlüğü 12 yıl değil ama 6 yıl sonra bitsin, Türk askeri de o tarihte adadan çekilsin” gibi şeyler olacak.

Olmasına olacak ama Türk müzakere heyetinin o dönemde verdiği tavizler de geçerli hale gelecek. Ne idi bu tavizler;

  • Kıbrıslı Rumlara, Türk bölgelerinde 4 özgürlük hakkının tanınması,
  • Türk topraklarına nüfusumuzun dörtte biri oranında Rum’un yerleşmesi,
  • Türk nüfusunun dörtte bir oranında dondurulması,
  • Yasama ve yürütmede Kıbrıs Türkünün 1960 Anayasasında var olan ayrı oy çoğunluğu hakkının iptali,
  • Devlete istihdamlarda 70 Rum’a 30 Türk, Polis ve askerdeki istihdamlarda 60 Rum’a 40 Türk istihdam edilmesini kaldırılması,
  • Dönüşümlü Başkanlıkta sürelerin eşit olmaması,
  • KKTC topraklarının beşte birinin ve 40 civarında yerleşim yerinin Kıbrıslı Rumlara iade edilmesi sonrasında Kıbrıs Türklerinin topraklarının yüzde 29.2’a inmesi,
  • 4 kategorideki taşınmaz malların anlaşmanın ertesi günü otomatik olarak Rumlara iade edilmesi,
  • Devlet Başkanlığı seçiminde yüzde 20 çapraz oy prensibi nedeni ile Türk bölgesinde yaşayan Rumların, Kıbrıs Türklerinin Başkanının seçileceği seçimlerinde yüzde yirmi oranına oy kullanması. (Rumlar hangi Kıbrıs Türkünü kendilerine yakın görürlerse, yüzde 20 Rum oyları ile o kişinin Başkan seçilmesinin sağlanması.)
  • Federal devlete üniversite eğitimi ve çalışmak için gelecek kişi ve öğrencilere, Federal devletler tarafından değil,  Merkezi Hükümet tarafından izin verilmesi,
  • Kıbrıs Türklerinin varlığını koruyabilmesine yönelik mevcut deregasyonların iptal edilmesi,
  • Mülkiyet konusunun iki federal devlet arasında değil, bireysel bazda çözülmesi,
  • Yunanlar Kıbrıs adasına serbestçe giriş yapabilecekken, Türklerin Şengen vizesi alarak giriş yapabilmeleri.

Bu tavizlerden sonra kurulacak olan Federal Devlet’ten dolayı, daha tartışmaların içine girmemiş olan Kıbrıs Türkleri olarak bizlerin ve anavatan Türkiye’nin kaybedecekleri masaya konacak.

Kurulacak “Kıbrıs Federal Cumhuriyeti”, 10. Protokol içeriğince AB’nin üye bir devleti olacağı için, Türkiye’nin ada üzerinde hiçbir hakkı olmayacak.

Türkiye’nin “Sevilla Haritasını” kabul etmesi ve Adalar Denizi (Ege) ile Doğu Akdeniz’den çekilmesi istenecek.

Mavi Vatan olarak tanımladığı “Münhasır Ekonomik Bölgesi”nin geçerli olmadığı kendisine dikte edilecek.

Adalar Denizi ve Doğu akdeniz’deki mevcut FIR hatlarının tümünün geçersiz olduğu açıklanacak.

Kıbrıs’ta, aynen Gazze’de olduğu gibi Kıbrıs Türklerine karşı bir saldırı olduğunca, Türkiye’nin müdahale etmek hakkı olmayacak.

Kıbrıs Türklerinin ekonomik yaşamlarına, vatandaşlık haklarına ve tüm insani haklarına Rum Yönetiminin iki dudağı arasından karar verilecek.

En önde Hristodulidis’in, perdelerin arkasında ABD ve AB’nin Kıbrıs’ta Federasyon içerikli müzakerelerin Crans Montana’da kaldığı terden devamı için çırpınmalarının nedeni bu gerçekler.

Unutulan ise KKTC’nin başında Crans Montana dönemindeki başkanın olmadığı, Türkiye’nin bölgenin en güçlü devleti olduğu ve Kıbrıs Türklerinin iki devletli çözümden farklı bir anlaşmaya yanaşmayacağıdır…

***

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN

KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı

KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Milletvekili

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.