enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:51 Trendyol Süper Lig ekibi Bellona Kayserispor, transfer yasağının kaldırılmasının ardından 8 futbolcu ile sözleşme imzaladı.
00:48 Bakan Uraloğlu, “11 milyon 500 bin insanımız doğrudan hızlı tren konforuyla tanışmış olacak”
00:39 Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, başkent Kahire’de Dışişleri Bakanı Fidan ile ortak basın toplantısı düzenledi…
00:32 İletişim Başkanı Duran: Aliyev ile Paşinyan’ın imzaladıkları memorandum, barış için önemli aşama
00:26 Afyonkarahisar’da bir üretici, tarlasında yetiştirdiği 20 ton patatesi çuvallarla vatandaşa dağıttı…
00:22 Memur toplu sözleşme sürecinde gözler hükümetin teklifinde
00:22 Kariyerinde birçok önemli takımı çalıştıran deneyimli teknik direktör Fatih Terim, yeni sezonda BAE’deki bir takımın başında olacak…
00:16 Cumhurbaşkanı Erdoğan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile görüştü
00:07 Cumhurbaşkanı Erdoğan Filistin Devlet Başkanı Abbas ile görüştü
10:30 Malatya Büyükşehir Belediyesi, içme suyunun, tarımsal sulamada kullanılmaması konusunda vatandaşları uyardı…
09:09 Türkiye’nin lider mühendislik ve teknoloji firmalarından MPG, IDEF 2025’te 8×8 kurtarıcı aracıyla katıldı
08:53 Beyaz Saray’da düzenlenen Kafkasya zirvede, Aliyev ve Paşinyan üçlü mutabakata imza attı
06:54 Zengezur, Karabağ ve Türk Uyanışı: Azerbaycan’ın Rusya ile Jeopolitik Hesaplaşması
06:44 Radyo TV Yapımcısı yazar Uğur Canbolat’tan manevi yolculuklara rehber iki yeni kitap
00:56 Azerbaycanlı eğitimciler Üsküdar Üniversitesini ziyaret etti
00:55 2025 Yılı YAŞ Kararları: TSK Neden Apolitik Olmalı? -I-
00:47 Yağmur suyu hasadı’nın uygulaması ne durumda!
00:35 Tokat Bölgesinin can damarları olan Yeşilırmak, Kelkit Nehri ve Almus Barajı’ndaki su miktarı ciddi anlamda düştü.
00:22 Cübbeli Ahmet’ten Sahte Diploma Skandalına Sert Tepki: “Sistem Vahim Hâl Almış”
00:01 Konyaspor yeni sezonda Süper Ligde 25. kez sahne alacak. Süper Lig’de 13. sezonunu yaşayacak…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Afrika Boynuzu’nda Türkiye: Umudu yeşerten adımlar

Afrika Boynuzu’nda Türkiye: Umudu yeşerten adımlar
8 Ağustos 2025
10
A+
A-

* Türkiye’nin Afrika Boynuzu’ndaki varlığı, yalnızca diplomatik temaslardan ibaret değil. Mogadişu’da açılan hastanelerden Sudan’daki sağlık merkezlerine, Eritre’deki tarım projelerinden Cibuti’deki lojistik yatırımlara kadar her adım, bölge halklarının gündelik yaşamına umut taşıyor.

* İşte detayları!…

UHA/ İnternational News Agency

ANKARA, 08 AĞUSTOS 2025 – Afrika’nın en kırılgan coğrafyalarından biri olan Afrika Boynuzu, uzun yıllardır savaş, yoksulluk ve sömürgeci güçlerin bıraktığı ağır mirasın gölgesinde yaşıyor. Somali’den Eritre’ye, Sudan’dan Cibuti’ye kadar bu topraklarda açlık, güvenlik boşluğu ve siyasi istikrarsızlık gündelik hayatın bir parçası haline geldi.

Ancak son yıllarda Türkiye’nin attığı adımlar, bu tabloya farklı bir pencere açıyor. Türkiye burada yalnızca diplomatik bir aktör değil, sağlık, eğitim, güvenlik ve kalkınma alanlarında somut bir umut kaynağı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin iktidara geldiği ilk dönemden bu yana Afrika ile yakından ilgileniyor. Foto: AA
[Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin iktidara geldiği ilk dönemden bu yana Afrika ile yakından ilgileniyor. Foto: AA]

Türkiye’nin Afrika açılımı, 2000’li yılların başında başlayan bir yolculuktu. 2002’de sadece 12 olan Afrika’daki büyükelçilik sayısı bugün 44’e ulaştı. 20 yıl önce 4,3 milyar dolar seviyesinde seyreden ticaret hacmi, 2024’te 36,6 milyar dolara yükseldi. Yatırım miktarı ise 67 milyon dolardan 10 milyar dolara çıktı.

Bu rakamlar, Ankara’nın kıtaya yalnızca diplomatik değil, ekonomik anlamda da kalıcı bir şekilde yerleştiğini gösteriyor. Ama daha da önemlisi, Türkiye’nin Afrika’daki varlığı, yerel halkların gündelik yaşamına dokunan projelerle anlam buluyor.

Somali: Erdoğan’ın ziyaretiyle başlayan yeni dönem

Somali ile Türkiye arasındaki ilişkiler, uzun yıllar yalnızca diplomatik temaslarla sınırlıydı. Ancak dönüm noktası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011’de Mogadişu’ya yaptığı tarihi ziyaret oldu. O gün, açlık ve yoksulluğun gölgesinde yaşayan Somali halkı için bu ziyaret yalnızca bir devlet adamının ziyareti değildi; bir umut kapısının aralanışıydı. Erdoğan’ın ayak bastığı sokaklarda ilk kez bir Türk liderin varlığı hissedildiğinde, Somali’de Türkiye ile kurulan bağ da bambaşka bir boyuta taşındı.

Aradan geçen yıllarda bu ziyaret, sadece sembolik bir anı olarak kalmadı; sağlık, eğitim, güvenlik ve kalkınma alanlarında şekillenen kalıcı bir ortaklığın temeli oldu. Mogadişu’da açılan Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 200 yatak kapasitesi ve modern yoğun bakım üniteleriyle Somali’nin en büyük sağlık merkezlerinden biri haline geldi. Yılda yüz binden fazla hasta tedavi görüyor; ameliyatların büyük bölümü Türk ve Somalili doktorlar tarafından birlikte gerçekleştiriliyor. Halk için bu merkez, sadece bir hastane değil, dost bir ülkenin güven veren yüzü.

Aynı dönemde inşa edilen TURKSOM Askerî Eğitim Üssü, Afrika kıtasındaki en büyük Türk askeri üssü olarak, bugüne kadar binlerce Somali askerine eğitim verdi.

Somali'de 2017'den beri görev yapan TURKSOM, Somali ordusu mensuplarını eğitmek ve Somali ordusuna destek amacıyla kuruldu. Fotoğraf: AA
[Somali’de 2017’den beri görev yapan TURKSOM, Somali ordusu mensuplarını eğitmek ve Somali ordusuna destek amacıyla kuruldu. Fotoğraf: AA]

Burada yetiştirilen askerler, yalnızca ülkenin güvenliğini sağlamakla kalmıyor; El-Şebab gibi terör örgütlerine karşı Somali’nin kendi ayakları üzerinde durmasını mümkün kılıyor. 2024 yılında teslim edilen Bayraktar İHA’lar ve ATAK  helikopterleri, Somali’nin hava gücünde bir dönüm noktası oldu. Somali halkı için Erdoğan’ın ziyareti artık yalnızca bir anı değil, bugün yaşanan bir dönüşümün başlangıcı olarak hatırlanıyor.

Sömürgeci mirasın gölgesinde Türkiye’nin farkı

Afrika Boynuzu, yüzyıllar boyunca sömürgeci güçlerin çatışma alanı oldu. Fransa, İngiltere ve İtalya, kıtanın doğal kaynaklarını yağmalarken geride kırılgan devlet yapıları, yoksulluk ve bağımlılık bıraktı. Bugün bile birçok Batılı ülke, “yardım” adı altında borçlandırma mekanizmaları kurarak siyasi etkilerini sürdürüyor. Bu miras, halkların kendi ayakları üzerinde durmasını engelledi.

Türkiye’nin yaklaşımı ise bambaşka. Ankara, bu coğrafyada yeni zincirler kurmak yerine, ortaklık köprüleri inşa ediyor. Somali’de sağlık ve güvenlik yatırımları, Sudan’da ücretsiz hizmet veren Nyala Hastanesi, Eritre’de tarım ve sulama projeleri, Cibuti’de lojistik işbirliği anlaşmaları, hepsi halkların gündelik hayatına dokunan somut adımlar.

Uluslararası analistler bu farkı “Türkiye Afrika’ya yeni zincirler değil, yeni köprüler getiriyor” sözleriyle özetliyor. Bu nedenle Türkiye, halkların gözünde sömürgeci bir güç değil; umut ve kardeşlik eli olarak algılanıyor.

Sudan, Eritre ve Cibuti: Sessiz ama kalıcı adımlar

Sudan’ın Darfur bölgesinde kurulan Nyala Eğitim ve Araştırma Hastanesi, yılda on binlerce Sudanlıya ücretsiz sağlık hizmeti sunuyor. İç savaşın yaralarını hâlâ taşıyan bölgede bu hastane, adeta bir yaşam hattı.

Güney Darfur'daki Türk hastanesi Sudan halkının yaralarını sarmayı sürdürüyor. Fotoğraf: AA
[Güney Darfur’daki Türk hastanesi Sudan halkının yaralarını sarmayı sürdürüyor. Fotoğraf: AA]

Eritre’de ise tarımsal sulama projeleriyle verimsiz topraklar yeniden canlanıyor, köylüler hem gıda hem gelir elde ediyor. Cibuti’de Türkiye’nin desteklediği lojistik altyapı, ülkenin ticari kapasitesini artırarak Afrika’nın doğusunu dünyaya bağlayan önemli bir merkez haline geliyor.

Eğitim ve kültürel bağlar da bu sürecin ayrılmaz bir parçası. Türkiye Maarif Vakfı, Afrika Boynuzu ülkelerinde binlerce öğrenciye kaliteli eğitim sunarken, Yunus Emre Enstitüsü kültürel etkinliklerle Türkiye ile Afrika toplumlarını yakınlaştırıyor. Bugün binlerce Afrikalı genç, Türk üniversitelerinde burslu eğitim görüyor. Bu gençler, ülkelerine döndüklerinde Türkiye ile bağlarını sürdüren birer köprü rolü üstleniyor.

Türkiye’nin özgün yolu

Afrika Boynuzu, Çin’in altyapı yatırımlarından Rusya’nın güvenlik işbirliklerine, Körfez ülkelerinin finansal desteklerinden Batı’nın diplomatik baskılarına kadar birçok gücün rekabet sahası. Ancak Türkiye, bu denklemde farklı bir yerde duruyor. “Almak için değil, paylaşmak için var olmak” anlayışı, Ankara’yı diğer aktörlerden ayırıyor.

Barış diplomasisi bu özgünlüğün en somut göstergelerinden biri. Aralık 2024’te Ankara’da Somali ve Etiyopya arasında imzalanan barış bildirisi, Türkiye’nin kıtada yalnızca yatırımcı değil, aynı zamanda ara bulucu ve güven inşa eden aktör olduğunu kanıtladı. Bu rol, halkların gözünde Türkiye’nin sahici bir dost olarak algılanmasını güçlendiriyor.

Afrika Boynuzu ülkelerinden Etiyopya ile Somali arasında bir süredir devam eden Somaliland krizi Türkiye'nin kolaylaştırıcılığında çözüm yoluna girdi. Fotoğraf: AA
[Afrika Boynuzu ülkelerinden Etiyopya ile Somali arasında bir süredir devam eden Somaliland krizi Türkiye’nin kolaylaştırıcılığında çözüm yoluna girdi. Fotoğraf: AA]

Bugün Afrika Boynuzu’nda her açılan okul, her hizmete giren hastane, her düzenlenen barış masası yalnızca diplomatik bir hamle değil, halkların yarınlarına ekilen bir umut. Türkiye, sömürgeci mirasın bıraktığı karanlık gölgelere karşı, umudu yeşerten bir dost eli olarak öne çıkıyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.