enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:59 SYS Grup Genel Müdürü Cahit Utku Aral, “SYS Grup bugün 30x113mm silahı üretebilen 3 firmadan biri”…
00:40 Türkiye’nin yerli Ramjet motoru: Dünyada sayılı ülkede var
00:33 Amerikan-Rus uzay mürettebatı Uluslararası Uzay İstasyonu’nda sekiz aylık göreve başladı
00:27 Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Kocaeli’n Körfez ilçesinde Kapalı Spor Salonun temelini attı…
00:21 Yüzyılın Konut Projesi’ne 5 milyon 314 bin kişi başvurdu
00:20 Gece müzeciliğinde ziyaretçi rekoru
00:05 Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyareti…
00:01 TBMM Başkanı Kurtulmuş: “Türkiye, dünya sisteminin güçlü ülkeleri bakımından göz ardı edilebilecek bir ülke değildir”
00:53 Burhanettin Duran: Türkiye barış ve adalet adına aktif sorumluluk alma iradesini gösteriyor
00:49 Türkiye-ABD ilişkilerinde Pinpon Diplomasisi: F-35’ten vize krizine gidip gelen 
00:42 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bugün Almanya’yı ziyaret edecek. Fidan, Berlin’de Türk toplumu temsilcileri ve iş insanlarıyla buluşacak
00:31 CHP İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir İntibak Yasasını Meclis Gündemine Taşıdı
00:28 Bakan Tunç: Casusluk soruşturmasında BAE vatandaşı şüpheli yok
00:18 Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş’u ziyaret etti
01:03 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kadına şiddet, insanlığa ihanettir!
00:42 Türkiye’nin Gazze’de barış sürecine liderlik etmesi, İsrail’in bölgesel hesaplarını zorluyor…
00:41 Soykırımcı İsrail’den yeni skandal: Yargısız idam
00:32 11. Yargı Paketi bugün Meclis’e sunulacak
00:23 Spekülatif fiyat hareketlerinin önüne geçiliyor…
00:09 Siyasi dalgalanmalara ve yaptırımlara rağmen, İran – Türkiye arasındaki ticaret son yirmi yıldır artış trendinde…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Afganistan’daki Hükümetin Başarı Şansı

Afganistan’daki Hükümetin Başarı Şansı
15 Eylül 2021
1.589
A+
A-

Afganistan farklı radikal unsurlara ve terör örgütlerine ev sahipliği yapmaya devam edecek gibi görünmektedir. Sovyet işgalinden bu yana yabancı savaşçıların mekanı olan Afganistan, gelecekte de şiddet kullanan devlet-dışı aktörlerin faaliyet alanı olarak kalacak gibi. Bu gruplar hem Afgan halkına tehdit oluşturacaklar hem de dış aktörlerin ülkeye müdahalesine vesile olacaklardır.

Prof. Dr. Muhittin Ataman & SETA Insight Turkey Editörü

Taliban’ın beklenmedik bir şekilde kısa bir süre içerisinde Afganistan’ı kontrol altına alması ve hemen sonrasında ABD’nin ülkeden askerlerini çekmesinin bölgesel ve küresel etkileri olacaktır. Bu hafta içerisinde Taliban’ın hükümeti ilan etmesi sonrasında herkesin merakla beklediği şey, Taliban’ın istikrarlı bir yönetim kurup kurmamasıdır. Çin ve Pakistan başta olmak üzere bazı bölgesel ve küresel aktörlerin desteğiyle Taliban, ülke içinde siyasal istikrarı sağlama ihtimalini arttırır. Bu yazıda jeopolitik ve stratejik çalışmalarda “kalpgah” olarak nitelendirilen Afganistan’da kurulan Taliban rejiminin bölgesel ve küresel siyaset üzerindeki bazı sonuçları üzerinde durulacaktır.

Bir kere, Taliban’ın Afganistan’ı kontrolü ABD’nin küresel platformlardan geri çekilmesi sürecinin devam ettiğinin çarpıcı bir göstergesi oldu. ABD Başkanı Biden’ın seçim sürecinde iddia ettiği gibi ABD dünya siyasetine geri dönmedi, dönemedi. ABD bir taraftan, belirli kriz bölgelerinden geri çekilirken, bir taraftan da tek yanlı politikalarına devam etmektedir. Geri çekilmesi güç kaybının tescili olurken, tek yanlılığı ise kendisine duyulan güvenin ortadan kalkmasına yol açmaktadır.

ABD’nin müttefiklerinin ABD’ye güveni kalmazken, rakipleri olan ülkeler de ortaya çıkan yeni şartlardan istifade etmektedirler. Mesela, Avrupalı devletler kendi aralarındaki ilişkileri güçlendirmek zorunda hissetmektedirler. Trump dönemindekine benzer şekilde Biden döneminde de ABD’nin tek yanlı siyaseti canlarını sıkmaktadır. Mesela, ABD Taliban ile görüşmeleri tek başına yürütmüş, Avrupa ülkeleri sadece sonuçlarından haberdar olmuştur. Öte yandan, ABD’nin Rusya ve Çin ile ilişkileri de ikili düzeylerde gerçekleşmektedir.

İkinci olarak, ABD’nin yirmi yıl önce Taliban rejimini yıkmak için Afganistan’ı işgal etmesinin fiyasko ile neticelenmesi ABD iç siyasetinde tartışma konusu olmuştur. Bugün itibarıyla, ABD yönetiminin gerçek ulusal siyasetler üretmekten aciz olduğu konuşulmaktadır. ABD’nin dış politikasının yürütülmesindeki yeknesaklık bozulmuş, farklı kurumlar farklı siyasetler geliştirebilmektedirler. Kurumların dış politika konularına bakışları farklılaşmakta, hatta çatışmaktadır.

Üçüncü olarak, ABD uzun bir süredir inşa gücünü kaybetmişti, son gelişmelerle birlikte artık imha gücüne de sahip olmadığı görüldü. Hele Taliban rejiminin oturması ABD’nin küresel hegemonyasının sonunun başlangıcı olabilir. Çünkü artık Çin bölgesel krizleri çözen aktör olarak ön plana çıkacak demektir. ABD’nin Afganistan’ı bıraktığı Taliban, 20 yıl önceki halinden çok güçlü bir durumda ülkeye hakim olmuştur. Her şey bir tarafa, ABD’nin ülkede bıraktığı 85 milyar dolarlık silah ve mühimmatın Taliban’ın eline geçmiş olması bile Taliban için yeterince büyük bir başarıdır.

Dördüncü olarak, Afganistan’da yeni rejimin istikrara kavuşması Rusya ve Çin gibi küresel aktörlere yeni alanlar açacaktır. ABD’nin Gürcistan, Ukrayna, Suriye ve Libya krizlerinde yaşadığı doğrudan veya dolaylı başarısızlıklar Rusya ve Çin’e önemli imkanlar sunmuştur. Diğer bir deyişle, ABD rakipleri lehine küresel ölçekte zemin kaybetmektedir. Öte yandan, İran ve Pakistan gibi ABD’ye muhalif iki devletin krizden büyük avantajlarla çıkması ABD aleyhine yeni bir bölgesel denklemin ortaya çıkmasına yol açmıştır.

Beşinci olarak, Afganistan devleti etnisite ve mezhep temelinde bölünmüş ve kırılgan bir şekilde kalmıştır. Ülkedeki toplumsal, kültürel, bölgesel ve siyasal bölünmüşlük dış etkilere açık olmayı beraberinde getirmektedir. Bütün bu bölünmüşlüğü ortadan kaldırmak ve kapsayıcı bir yönetim kurmak çok zor olacaktır.

Sonuç olarak, Afganistan güvenlik sorunları ve ekonomik geri kalmışlık ile var olmaya ve bu sorunların üstesinden gelebilmek için de dış aktörlere bağımlı olmaya devam edecektir. Doğrusu, dış aktörlerin müdahalesi olmadan Afganistan’ın kendi imkanlarıyla ayakları üzerinde durması, siyasi kaostan ve ekonomik geri kalmışlıktan kurtulması pek mümkün olamayacaktır. Mesela, Uluslararası Kabil Havalimanı’nın işletilebilmesi ancak dış destekle mümkündür.

Son olarak, Afganistan farklı radikal unsurlara ve terör örgütlerine ev sahipliği yapmaya devam edecek gibi görünmektedir. Sovyet işgalinden bu yana yabancı savaşçıların mekanı olan Afganistan, gelecekte de şiddet kullanan devlet-dışı aktörlerin faaliyet alanı olarak kalacak gibi. Bu gruplar hem Afgan halkına tehdit oluşturacaklar hem de dış aktörlerin ülkeye müdahalesine vesile olacaklardır.

[UHA Haber Ajansı, 15 Eylül 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.