enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
06:51 Erdoğan: Kameraları bantlamak bizim kitabımızda yazmaz…
06:45 Gazeteci Gül KABACAOĞLU’nun ‘Orada N’ler Oluyor!’ Dış kaynaklı haberleri!…
00:47 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, “Güçlü Medya, Bilinçli Toplum Zirvesi”nde konuştu…
00:47 Ruslar, Ukrayna’daki cephede saldırılarını önemli ölçüde artırdı…
00:06 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de en büyük risk terör örgütleri”…
13:42 Bakan Kurum’dan Arnavutköy’deki TOKİ konutlarına ilişkin açıklama
13:21 Türkiye’den ve Dünya’dan kısa kısa ‘Satır Başı’ haberler!
12:33 XI. Uluslararası Urla Enginar Festivali ve I. Uluslararası Urla Sürdürülebilir Gastronomi ve Tarım Konferansı Başarıyla Gerçekleşti…
11:04 DoktorTakvimi, bu yıl da Great Place To Work Türkiye’nin En İyi İşverenleri listesinde yerini aldı
10:36 Doğal afetlerden kaynaklanan ekonomik kayıplar ilk çeyrekte 83 milyar dolara ulaştı
10:04 Uluslararası İstanbul Anne, Bebek, Çocuk Fuarı ‘CBME’ Türkiye’nin Yeni Odak Grupları Belli Oldu!
09:32 Vücudun temel yapı taşlarından biri olan D vitamininin eksikliği sağlık sorunlarına neden olabilir…
08:10 (RTÜK) Başkanı Şahin, “sokak röportajları” toplumda ayrışmaya, manipülasyona ve yanlış bilgilendirmeye yol açıyor…
07:36 Eğitimde Büyük Çöküş: Türkiye Avrupa’nın 61 Katı Eğitim Enflasyonu Yaşıyor!…
00:59 Terör ve İstihbarat!…
00:54 Türkiye-İtalya arasında, ticaret, sanayi yatırımları, uzay, kültür, spor, sosyal hizmetler, arşiv, ulaştırma ve savunma sanayi alanında 11 anlaşma imzalandı….
00:49 Türkiye-İtalya 4. Hükümetlerarası Zirvesi sonrası ortak bildiri yayımlandı
00:41 Eğitim faaliyeti sırasında kaza: 1 asker şehit
00:38 Bakan Ali Yerlikaya’dan Özgür Özel’e ‘bant’ tepkisi
00:35 Yer Bilimci Prof. Dr. Feyzi Bingöl’den Marmara Depremi Uyarısı: “Tek Parça Kırılırsa 7’nin Üzerinde Olabilir”…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

ABD’li siyaset bilimci: Türk etkisi Orta Asya, Kafkaslar ve Afganistan’da yükselişte

ABD’li siyaset bilimci: Türk etkisi Orta Asya, Kafkaslar ve Afganistan’da yükselişte
20 Eylül 2021
371
A+
A-

UHA HABER / ABD’li siyaset bilimci Luke Coffey, “Son beş ya da altı yıl bize bir şey öğrettiyse o da Orta Asya, Kafkaslar ve Afganistan’da Türk etkisinin yükselişte olması ve Türkiye’nin bu bölgede daha etkili bir aktör haline gelmesidir” dedi.

İletişim Başkanlığı, alanında uzman kişilerle Birleşmiş Milletler (BM) 76. Genel Kurulu kapsamında, BM reformunun da ele alındığı “COVID-19 Sonrası Dönemde Güvenin Yeniden İnşası ve Umudun Tazelenmesi: Türkiye’nin Uluslararası Düzene Bakış Açısı” başlıklı bir dizi mülakat gerçekleştirdi.

Douglas ve Sarah Allison Dış Politika Merkezi Direktörü Luke Coffey, bu kapsamda, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu öncesinde Afganistan’daki durumu, Türkiye’nin bölgedeki önemini ve BM reformunu değerlendirdi.

Türkiye’nin etkisinin son beş altı yıldır Orta Asya, Kafkaslar ve Afganistan’da yükseldiğini vurgulayan Coffey, ilişkideki mevcut zorluklara rağmen Türkiye’nin müttefikliğinin ve NATO’daki yerinin ABD’ye çok büyük yarar sağladığını dile getirdi.

“Türkiye ve Türk bayrağı tarafsızlığı simgeliyor”

Coffey, Türkiye ve ABD’yi birleştiren unsurların ayrıştıranlardan daha fazla olduğunu belirterek, Türkiye’nin Afganistan’da oynayabileceği rol konusunda şunları kaydetti:

“Afganistan söz konusu olduğunda Türkiye Afganistan’da ABD için asgari bir rol üstlenebilir. Taliban karşısında ABD’nin çıkarlarını destekleyebilir ya da bunların iletilmesi konusunda küçük bir rol üstlenebilir. Diyelim ki bir rehine durumu söz konusu olursa ya da insani yardım dağıtılması gerekirse Türkiye Taliban ile koordinasyonu sağlayabilir çünkü bence tüm taraflar Türkiye’yi Afganistan’da tarafsız bir arabulucu olarak görüyor. İster Taliban’ı destekleyin ister direniş hareketini destekleyin ya da gerçekten sadece hayatına devam etmek isteyen biri olun, bence Türkiye ve Türk bayrağı tarafsızlığı simgeliyor. Yani Türkiye tarafsız bir arabulucu olarak görülüyor ve bu hem ABD’ye hem de Afganistan halkına fayda sağlayabilir.”

“Biden yönetimi Afganistan’ı dikiz aynasından izlemek istiyor”

ABD’nin Afganistan’daki yenilgisinin gölgesinde gerçekleşecek bu yılki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) ABD yönetimine Afganistan meselesiyle ilgili yapılacak çağrıların dikkate alınmayacağını değerlendiren Coffrey, “Biden yönetimi Afganistan’da herhangi bir şey yapmaya hiçbir istek veya arzusu olmadığını gösterdi. Sizin deyiminizle bir çöküş, hatta ulusal bir rezalet diyebileceğim bir fiyasko gördük. Biden yönetimi ülkede küçük bir grup ABD askeri varlığını bile sürdürmek istemediği için son zamanlarda neler yaşandığını gördük ve şu anda Biden yönetimi Afganistan’ı dikiz aynasından izlemek istiyor” diye konuştu.

“Afganistan nedeniyle Amerika’nın dünyadaki imajı ve prestiji lekelendi”

ABD’nin Afganistan’dan çekilme sürecindeki adımlarının uluslararası arenada müttefiklerince soru işaretleriyle karşılandığını kaydeden Coffey, Biden yönetiminin bu süreci iyi yönetemediğini savundu.

Coffey, “Elbette sadece Biden yönetiminin itibarı zedelenmedi, aynı zamanda Biden yönetiminin Afganistan’da yaptıkları nedeniyle Amerika’nın dünyadaki imajı ve prestiji de lekelendi. Bu nedenle de Taliban 2001 yılında gerçekleşen 11 Eylül saldırılarının meydana geldiği 20 yıl öncesine kıyasla bugün Afganistan’ın çok daha büyük bir kısmını kontrol ediyor. Biden yönetiminin bu hareketi, ortaklarımızın ve müttefiklerimizin birçoğunun Amerikan kararlılığını sorgulamasına neden oldu” diye konuştu.

Luke Coffey, BM’nin uluslararası siyasetteki rolü ve kuruluşun reform ihtiyacı konusunda da değerlendirmelerde bulundu.

BM’nin bugünkü önemli uluslararası meseleler karşısında üstlendiği rol konusunda pek iyimser olmadığını söyleyen Coffey, bunun başlıca nedeni olarak devletlerin ulusal çıkarlarına odaklı olması ve dünyadaki birçok önemli, çekişmeli mesele üzerinde fikir birliği olmamasını gösterdi.

“Yalnızca bir yıl önceki Karabağ savaşına bakabiliriz. Bu savaşta Azerbaycan neredeyse 30 yıllık başarısız bir BM süreci ve başarısız bir AGİT sürecinden sonra, doksanlı yıllarda alınan dört BM kararını kendi başına uygulamak zorunda kalmıştır. BM bu meseleyi çözme konusunda tam olarak bir isteksizlik veya gönülsüzlük sergiledi.” ifadelerini kullanan Coffey, sorunun BM’nin yapısından kaynaklandığını ancak daha iyi bir seçenek öne sürmediğini belirtti.

Coffey sözlerini şu şekilde tamamladı:

“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde veto yetkisini elinde bulunduran beş daimi üye varsa ve bu beş üyenin anlaşamadığı zamanlarda, bazıları dünyayı bir şekilde, diğerleri ise daha farklı şekilde görür ve bir çıkmaza girersiniz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerin veto haklarından vazgeçmesi gerektiğini söylemiyorum. Bu haklarından asla vazgeçmeyeceklerini düşünüyorum ancak biz de en azından bunun BM’nin karşı karşıya olduğu sorunun özü olduğunu kabul etmeliyiz.”

[UHA Haber Ajansı, 20 Eylül 2021] 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.