İSTANBUL, 14 MAYIS 2025
Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni de kapsayan dört günlük Orta Doğu turu, Trump’ın bölgeye verdiği önemi ve kişisel iş bağlantılarıyla diplomasi arasındaki sınırları yeniden gündeme getiriyor. Trump’la birlikte Elon Musk, Sam Altman, Mark Zuckerberg ve Larry Fink gibi ABD’nin en güçlü iş insanları da Riyad’a akın ediyor. Bugün düzenlenecek Suudi-Amerikan Yatırım Forumu’na BlackRock, Palantir, Citigroup, IBM, Qualcomm, Alphabet ve Franklin Templeton gibi dev şirketlerin CEO’ları katılacak.
Ziyaretin ana hedefi; Körfez ülkelerinden ABD’ye yönlendirilecek dev yatırımları garanti altına almak. Suudi Arabistan, önümüzdeki dört yıl içinde ABD’ye 600 milyar dolarlık yatırım sözü verirken; Trump ise bu rakamın 1 trilyon dolara çıkarılmasını istiyor. Katar’ın da Doha durağında yüz milyarlarca dolarlık yeni yatırım taahhüdü açıklaması bekleniyor. Ancak analistler, düşük seyreden petrol fiyatları ve iç projelere yönelen bütçeler nedeniyle bu taahhütlerin ne ölçüde gerçekleşeceği konusunda şüpheli.
Trump yönetimi ise bu yatırımları kolaylaştırmak için çeşitli adımlar atıyor. Hızlandırılmış yatırım izni süreçleri ve savunma sanayi satışlarında yapılan kısıtlamaların gevşetilmesi, Körfez’in uzun süredir talep ettiği düzenlemeler arasında yer alıyor. Öte yandan Katar’ın Trump’a, 400 milyon dolarlık bir jumbo jet hediye etmeye hazırlandığı iddiaları, hem destekçileri hem de muhalifleri tarafından eleştiriyle karşılandı.
Trump için en büyük siyasi kazanç ise İsrail ile Suudi Arabistan arasında normalleşme anlaşması… Ancak bu beklenti, Gazze’de 19 aydır süren savaş ve Suudi Arabistan’ın ön koşulları nedeniyle şimdilik gerçekleşmeyecek gibi görünüyor. Riyad, savaşın sona ermesi ve bir Filistin devleti kurulmadan İsrail’le normalleşmeye yanaşmayacağını net şekilde ortaya koydu.
Trump, Netanyahu’ya randevu vermedi
İran ile nükleer görüşmelere başlamaktan İsrail’in bilgisi olmadan Hamas ile rehin görüşmeleri yapmaya kadar, Trump Netanyahu’yu giderek daha fazla kenara itiyor ve ardışık ABD yönetimleri tarafından kendisine danışılmaya alışmış İsrail’de kaygıları körüklüyor. Pazar günü, Hamas’ın üst düzey lideri Halil el-Hayya, grubun ABD’li yetkililerle doğrudan görüşmelerin ardından İsrailli Amerikalı rehine Edan Alexander’ı serbest bırakacağını söyledi.
Trump’ın İsrail Başbakanı Netanyahu ile görüşmeyecek olması, ABD yönetiminin İsrail’e mesafe koyma sinyali olarak yorumlanırken, Trump’ın önceliğinin ekonomik kazanımlar ve kişisel bağlantılar olduğu bir kez daha gözler önüne seriliyor. Körfez, Trump’ı coşkuyla karşılarken, diplomatik anlamda beklenen “büyük anlaşma” şimdilik ufukta görünmüyor.
Donald Trump’ın Orta Doğu ziyaretinden öne çıkan başlıklar ise madde madde şöyle sıralanıyor:
Trump’ın ilk yurt dışı ziyareti Körfez’e: Başkanlık ikinci döneminde ilk planlı yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan, Katar ve BAE’ye yapıyor. Bu rota, Amerika’nın geleneksel müttefiklerinden sapmayı gün yüzüne çıkıyor.
Ziyaretin ana gündemi yatırım ve ticari ilişkiler: Trump’ın ziyareti, milyarlarca dolarlık yatırım vaadi ve ABD-Körfez ekonomik iş birliğini artırma hedefiyle şekilleniyor. Suudi Arabistan 600 milyar dolar, BAE 1,4 trilyon dolar, Katar yüz milyarlarca dolarlık yatırım taahhüdü verdi.
Normalleşme hayal, gerçek ise Filistin devleti şartı: Trump, Suudi Arabistan’ın İsrail’le normalleşmesini arzulasa da Riyad’a tavrı net! Savaş bitmeden ve Filistin devleti kurulmadan bu mümkün değil.
ABD’den nükleer enerji ve savunma iş birliği beklentisi: Suudi Arabistan, sivil nükleer enerji alanında ABD’den destek istiyor. Ayrıca savunma alanında daha ileri düzey bir ortaklık talebi var. ABD, bu talepleri İsrail’le normalleşme karşılığında sunmak istiyor.
Ziyaretin stratejik arka planı: İran’ın nükleer programı yeniden gündemde. Trump yönetimi, İran’la doğrudan görüşmeler yürütüyor. Husilere yönelik bombardımanın durdurulması karşılığında ABD gemilerine koruma sağlanması önerildi.
Trump’ın özel işleriyle kamu görevi iç içe geçiyor: Ziyaret edilen ülkelerde Trump Organization’a ait yeni projeler duyuruldu: Dubai’de 80 katlı otel, Doha’da golf sahası ve lüks villalar. Bu durum, Trump’ın özel çıkarlarıyla kamu görevini iç içe geçirdiği eleştirilerini artırıyor.
İsrail dışlandı: Trump, İsrail’i ziyaret etmeyecek. Netanyahu için bu büyük bir sembolik kayıp. Beyaz Saray, “Netanyahu ile zaten 700 kez görüşüldü” diyerek ilgisizliği açıkça ortaya koydu.
Sonuç olarak, Trump’ın Körfez turu, bölgedeki stratejik ilişkiler, ekonomik bağlantılar ve güvenlik işbirliği açısından önemli etkiler yaratabilir. Ancak, bu etkiler, aynı zamanda bölgedeki dengeleri daha da karmaşık hale getirebilir ve bazı ülkeler arasındaki gerilimleri de artırabilir.
***
Yazar hakkında
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden mezun olmuştur. Çeşitli medya kuruluşlarında editör ve haber müdürü olarak çalışmıştır. İstanbul’da yaşıyor.