enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:45 Finansın geleceği Ataşehir’de yazılıyor…
00:41 İletişim Başkanı Duran’dan Netanyahu’ya tepki
00:33 TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci, “Filistin’deki sistematik zulme karşı sessiz kalmayı reddediyoruz”
00:26 SDG meselesinde kilit güç ABD: Mazlum Abdi ve YPG’nin silahlı sayısı gerçekçi rakamlarla değerlendiriliyor
00:18 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan Cumhurbaşkanı Avn ile görüştü
00:17 İzmir’de açılan “Hollanda & Türkiye Sergisi” büyük ilgi görüyor…
00:05 İletişim Başkanlığı “savunma sanayi projelerine yeterli ödenek ayrılmadığı” iddiasını yalanladı
00:02 İstanbul Havalimanı aralık ayında da Avrupa zirvesinde
00:01 Türk siyaset bilimci: Türkiye’nin artan rolü hem fırsatlar hem de riskler getiriyor…
20:26 400 yıllık dostluk ‘Ortak Miras’ sergisiyle taçlandı
09:33 1 Ocak’ta İstanbul’dan dünyaya “Gazze” mesajı verilecek
00:42 ABD ve İngiltere’de sağ çizgide yayın yapan üç gazete, İsrail eleştirisi yazara bedel ödetti…
00:33 Soğuğa yazılan destan: Sarıkamış Harekatı
00:31 Gazze’de ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına neden geçilemiyor?
00:29 Mehmet Uçum: 27 Şubat çağrısı bağlayıcıdır ve o çerçevenin dışına çıkılmamalıdır
00:26 Cezaevindeki 4 bin 200 PKK-KCK’lı için kademeli düzenleme: Suça karışmamış 950-1.050 PKK’lı eve dönüş yolunda mı?
00:25 Petrol Ofisi Grubu’nun İstanbul Havalimanı güzergâhındaki istasyonu hizmete açıldı
00:25 Mahkeme Afşin-Elbistan’daki Termik Santralın Emisyon Verilerinin Açıklanmasını Hükmetti
00:25 Büyükşehir, en güzel şarkılarla 2025’i uğurladı..
00:19 Terör örgütü katil İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde saldırılar gece-gündüz devam ediyor…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

SDG meselesinde kilit güç ABD: Mazlum Abdi ve YPG’nin silahlı sayısı gerçekçi rakamlarla değerlendiriliyor

SDG meselesinde kilit güç ABD: Mazlum Abdi ve YPG’nin silahlı sayısı gerçekçi rakamlarla değerlendiriliyor
24 Aralık 2025
4
A+
A-

*SDG meselesinde kilit güç ABD: Mazlum Abdi ve YPG’nin silahlı sayısı gerçekçi rakamlarla değerlendiriliyor.

-Nevzat ÇİÇEK-

* İşte detayı!…

UHA / İnternational News Agency

Nevzat Çiçek kimdir? Nevzat Çiçek nereli ve kaç yaşındadır?

Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat ÇİÇEK

İSTANBUL, 24 ARALIK 2025 – Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat ÇİÇEK, “Independent Türkçe” için kaleme almış olduğu “SDG meselesinde kilit güç ABD: Mazlum Abdi ve YPG’nin silahlı sayısı gerçekçi rakamlarla değerlendiriliyor” başlıklı yazısında, Türkiye’de “Terörsüz Türkiye” sürecinin, kimilerine göre 2. çözüm süreci olarak değerlendirildiğini belirterek, bu konuda çok şeyin yazılıp çizildiğinin altını çizdi.

Suriye Demokratik Güçleri Komutanı Mazlum Abdi, ABD'nin Suriye stratejisini eleştirdi

SDG meselesine gelince:
Öncelikle Mazlum Abdi’nin verdiği 100 bin rakamı çok abartılı bulunuyor. Hem Suriye’deki kaynaklar hem Ankara’da görüştüğüm kaynaklar, SDG ve onun silahlı kanadını oluşturan YPG’nin silahlı sayısının 45 bin civarında olduğunu belirtiyor.

Suriye’de muhatabın esas olarak ne Şara ne Abdi olduğu, muhatabın ABD olduğu ve SDG meselesinin çözümünde sürecin ABD ile yürütüldüğünün altı çiziliyor. Yani esas patron kimse, müzakereler de onlarla yürütülüyor.

Bu noktada özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump’la olan kişisel ilişkisinin, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın temaslarının ve zamanın ruhunun Türkiye’nin işini kolaylaştırdığı belirtiliyor. Erdoğan-Trump görüşmesi, ardından Şara-Trump görüşmesi, CENTCOM’un Trump politikalarıyla paralel hareket etmesi ve Tom Barrack’ın Mazlum Abdi’ye ABD politikaları konusunda net mesajları, aslında Suriye’de önümüzdeki haftalarda bazı olumlu adımların SDG tarafından atılacağını gösteriyor.

Bu aşamada süreci bozma noktasında Fransa, İran ve İsrail gibi ülkelerin SDG’nin kulağına fısıldadığı da gözlerden kaçmıyor.

Sınır kapılarının devri, enerji sahalarının devri ve silahlı unsurların Savunma Bakanlığı’na entegrasyonu sağlanırsa, SDG Türkiye açısından tehdit olmaktan çıkacak.

Suriye Ordusu ve SDG ateşkes için el sıkıştı - Orta Doğu Haber

SDG içerisinde iki anlayış hâkim.

1- Anlayış, “Ankara’nın hem SDG’nin tamamen tasfiyesini hem de 10 Mart mutabakatının uygulanmasını aynı anda talep etmesi, Suriye’de siyasi çözümü engellemeye yönelik politikasını açıkça ortaya koyuyor” derken,

2 Anlayış, “Türkiye Şam Hükümeti ile aramızda garantör ülke olsun. Kolaylaştırıcı olursa süreç daha çabuk ilerler” anlayışında.

Peki SDG bu adımı atar mı?

Bana göre zaman içerisinde SDG bu adımı beş sebepten dolayı atmak durumunda kalacak.

1- Amerika Birleşik Devletleri’nin bunu istemesi
2- SDG’yi oluşturan en büyük güçlerden Arap aşiretlerinin tavrı
3- YPG içerisindeki silahlı dağılım
4- Türkiye ve ABD’nin arabuluculuğu ve garantörlüğü meselesi
5- Zamanın ruhu

5 soruda Şam-SDG anlaşması | Independent Türkçe

Şam yönetimi SDG’den ne istiyor?

Şara yönetimi, SDG’den askerlerinin %75’ini kendilerine vermesini ve Savunma Bakanlığı’na dâhil olmasını istiyor. Geri kalanların ise yerel yönetimlerde asayiş gücü olarak kullanılabileceği belirtiliyor.
SDG, Şam’a üç tümen vereceğini ve komutanların isimlerini Şam’a bildirdiğini ifade ediyor.

Önce saha gerçekliği adına şunu görmemiz gerekiyor:
SDG’nin sahip olduğu 45 bin kişilik gücün %75–%80’inin Arap aşiretlerden oluştuğu, geri kalanının ise farklı Kürt yapılardan oluştuğunun altı çiziliyor.

Saha kaynakları YPG içerisindeki formülasyonu şöyle yapıyorlar:

Irak’tan gelen Irak Kürtlerinin sayısı yaklaşık olarak 1350 civarında.

PKK’dan YPG’ye gelen militan sayısı 1500 civarında.

Suriye Kürtlerinin ise 6 bin civarında olduğu belirtiliyor.

Suriye: SDG'nin Şam yönetimine entegrasyonunu DEM Parti ve AKP nasıl karşıladı? - BBC News Türkçe

Şam ve SDG anlaşırsa kalan silahlı güç nasıl entegre edilecek: Savunma Bakanlığı mı, polis gücü mü?

Peki diyelim ki Şam Hükümeti ve SDG arasında bir anlaşma oldu; kalan %25 silahlı güç ne olacak sorusuna cevap, silahlı unsurların Savunma Bakanlığı’na bağlanması gibi Suriye Hükümeti’nin karar vereceği bir konu, ancak asayiş ya da polis gücü olarak kullanılmaları güçlü bir olasılık.

Burada özellikle polis gücü olmak istedikleriyle ilgili olarak, merkezi hükümetin denetiminde bir yapı oluştuğunda; Dürzi bölgelerinde Dürzilerden, Arapların yoğun olduğu yerlerde Araplardan, Kürtlerin yoğun olduğu yerlerde ise Kürtlerin alınması son derece doğal. Burada anlaşmazlık, bunların kimin kontrolünde olacağı. Merkezi hükümet, bu polis gücünün Suriye Devleti’nin polis gücü olacağını söylüyor ve Kamışlı’da görev alan bir polisin Süveyda’ya, Lazkiye’de görev alan bir polisin de Kamışlı’ya tayinle gönderilebileceğini ifade ediyor. Aynı şekilde Savunma Bakanlığı bünyesine katılacak olan yapıların da komuta merkezinin Suriye Hükümeti’nde olacağı belirtiliyor.

Suriye’de tamamlanmamış devlet tamamlanırsa, hem anayasal güvence hem de diğer haklar garanti altına alınmış olacak ve Dürzilerin de, Nusayrilerin de olduğu gibi Kürtlerin de devlette karar alma süreçlerinde yer alacağını görmemiz gerekiyor.

Bu geçiş sürecinde SDG yasal garanti istiyor. Bu garanti büyük ihtimalle ABD tarafından verilecek. Türkiye’nin istediği adımlar atılmaya başlanırsa, Türkiye de bu noktada süreci kolaylaştıracak her adımı atacak. Bu adımlardan en önemlisi Nusaybin Sınır Kapısı’nın açılması ve Kamışlı ile ticaretin Türkiye üzerinden devam etmesi olacak.

Amerikalılar Esad döneminde Arap aşiretlerini SDG bünyesine dahil ettiler ve hâlen maaşlarını ödemeye devam ediyor. ABD Kongresi’nden geçen bütçenin büyük bir kısmı bu maaşlara gidiyor.

PKK, Türkiye’de sürecin ciddileştiğini görüyor; SDG de Suriye’de ABD’nin entegrasyonu istediğini ve bu konuda ısrarcı olduğunu biliyor.

Nitekim yakın zaman içerisinde Şammar Aşireti’nin lideri el-Cerba, Şam’a gidip Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile bir araya gelmiş, daha sonra da Mazlum Abdi ile görüşmüştü. Saha kaynakları, Cerba’nın SDG’yi de 10 Mart Anlaşması çerçevesinde Şam ile anlaşmaya ikna etmek için arabuluculuğa başladığını ifade ediyor.

Toparlayacak olursam, Arap aşiretlerini SDG’ye entegre eden ABD’nin kendisi ve şu ana kadar maaşlarını da ödemeye devam ediyor. ABD’nin tavrı burada çok net: Şam’a entegrasyon, Türkiye’nin güvenlik kaygılarının giderilmesi, bununla birlikte toprak bütünlüğü ve politik birliğin sağlanması noktasında Şara’nın güçlendirilmesi. Nitekim CENTCOM Komutanı Brad Cooper, ABD’nin Suriye’deki üç önceliğini, “IŞİD’e karşı mücadele, SDG’yi Suriye devlet yapısına entegre etmek ve Suriye hükümetiyle koordinasyon sağlamak” olarak açıkladı.

10 Mart Mutabakatı ve Suriye'de Demokratikleşme! | Eyüp Yalur

10 Mart Mutabakatı ile Suriye’de Kürt, Dürzi ve diğer grupların güvenliği sağlanıyor

Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye’nin garantörlüğünde 10 Mart mutabakatının hayata geçirilmesi, Kürtlerin, Dürzilerin ve diğer grupların Suriye’de güvenceye kavuşmaları ve Suriye’nin geleceğine Suriyelilerin karar vermesi herkesin faydasına olacaktır.

Ankara’da görüştüğüm kaynaklar, “Bugün Türkiye çatışma ortamının oluşmamasını istiyorsa, İsrail’in Suriye’de nüfuzunu genişletmemesi için yapıyor. Bu yapamadığımızdan değil, İsrail’e alan açmama isteğimizden kaynaklanıyor” diyorlar.

SDG konusunda 10 Mart mutabakatının bana göre iyi niyet adımı Deyrizor’da görülecek.
Suriye’de 10 Mart mutabakatıyla ilgili önümüzdeki hafta birkaç adımın atılma ihtimali, aynı adımların Kuzey Irak’ta da (IKBY) gelme ihtimali çok yüksek. Güven artırıcı adımların atılmasına devam edilecek.

Başta ifade ettiğimi tekrar söyleyeyim. Devlet iradesi devam ediyor, ABD’nin Türkiye ve Şara’yı destek politikası devam ediyor, uluslararası konjonktür uygun, Öcalan paradigmada ısrar ediyor ve sürece katkı vermekten geri durmuyor.

Sürecin ciddiyeti noktasında iki hafta içerisinde güzel şeyler görmeye devam edeceğiz. Partiler taleplerini dillendirecekler; bu, hepsinin kabul edildiği ya da edileceği anlamına gelmez. Herkes kendi tabanına sesleniyor ama bu işin siyaset üstü olduğunu da artık görmek gerekiyor.

Gazeteci* Ataner YÜCE

***

Yazar hakkında

Nevzat Çiçek

Nevzat ÇİÇEK, Gazeteci, yazar. 1977 yılında Adıyaman’ın Gerger ilçesinde doğdu. İlkokulu Adıyaman Gerger’de, ortaokul ve liseyi ise İstanbul Bahçelievler’de bitirdi. Kazakistan Hoca Ahmet Yesevi Üniversite Sosyoloji bölümünü yarıda bırakan Çiçek, kamu yönetimi ve konservatuar eğitimlerini de yarıda bırakarak, beş yıla yakın aile şirketinde çalıştı. İstanbul Ticaret Üniversitesinin kurulması ile İletişim Fakültesi Medya ve İletişim Sistemleri’nde okumaya başlayarak buradan mezun oldu. Okuduğu dönemde üniversitenin televizyon ve radyosunun kurulmasında görev aldı.

Çiçek, Aydın Doğan Genç İletişimciler Yarışması’nda “En iyi röportaj” dalında aldığı Türkiye ikinciliği ile Kanal D Ana Haber’de stajını tamamladı. Aktif gazeteciliğe üniversite ikinci sınıfta iken Nokta dergisinde başlayan Çiçek, dergide ekip arkadaşları ile birlikte hazırladığı 12 Eylül dosyası nedeniyle derginin kapatılması üzerine gazetecilik yaşantısına Bugün gazetesi İstihbarat Servisinde devam etti.

Nevzat Çiçek Bugün Gazetesi’nde çalışırken Nokta dergis’nin Alper Görmüş’ün Genel Yayın Yönetmenliği’nde tekrar faaliyete geçmesi üzerine dergiye geri döndü. Nokta dergisinin hazırladığı “Darbe Günlükleri” haberinin devam haberi olan ve Nevzat Çiçek imzası ile yayınlanan “Günümüzdeki sivil eylemler ne kadar sivil?” haberi nedeniyle derginin kapatılması üzerine Çiçek, “Kürtlerde sivilleşme ve din” olgusunu incelemek üzere Doğu ve Güneydoğu’da alan araştırmasında bulundu.

Taraf gazetesinin kuruluşunda yer alan Çiçek, uzman muhabir olarak başladığı gazetenin Yurt Haberler Müdürlüğü görevinde bulundu. Taraf gazetesinden Sabah gazetesi Özel Haber Servisine transfer olan Çiçek, daha sonra Özgün Duruş gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği görevinde bulundu.

Nevzat Çiçek, Suriye, Kazakistan, Irak, İran, Pakistan, Keşmir, Bangladeş, Sudan, Moro, Patani, Küba, Tunus, Somali,Kenya, Patani, Mısır başta olmak üzere bir çok yardım organizasyonlarında görev aldı ve raporlar hazırladı. Gittiği coğrafyalarda İslami Cemaatler ve Medreseler üzerinde alan araştırmalarında bulunan Çiçek, özellikle Kürt meselesi, yakın tarih, İslam dünyası haber ve yorumlarıyla ses getirdi

Kurduğu Lagin Yayınları ile yayın hayatına devam eden Çiçek, Kürt sorunu ve İslami Cemaatler noktasında yurt içi ve yurt dışında birçok kongreye katıldı ve konferanslar verdi. Halen aktif olarak gazetecilik yaşantısına devam eden Çiçek, aynı zamanda medya sektörü başta olmak üzere farklı disiplinlerde iletişim danışmanlığı görevini de sürdürüyor. Beş kitabı yayımlanan Çiçek,  birçok kuruma danışmanlık hizmetlerinde bulunmuştur.

Nevzat Çiçek, pek çok haber programında bilir kişi olarak, yorumcu olarak yer almış ve almakta olup, Habertürk kanalında program yapmaktadır. 2010 yılında Cahide Hayrunnisa Yağcı ile dünya evine girmiştir.

ESERLERİ:

Puşi ve Sarık – İslam Kürt Sorununu Çözer mi? (2008)

İtirafçı (2009)

Abdülkadir Aygan Anlatıyor Gerçek Cellat Kim (2009)

Kod Adı Düğün: Dağlıca  (2010)

Sivas Kampı – 27 Mayıs’ın Öteki Yüzü (2010)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.