enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:19 2026 Yılı Türkiye İçin Diplomasi Yılı mı Olacak?
00:13 Ankete 9 AB ülkesinden toplam 9 bin 500’den fazla kişi katıldı…
00:11 Deutsche Bank’tan kapsamlı Türkiye analizi: Dolar, büyüme ve faiz tahmini
00:02 Ayvalık merkezli Türk zeytinyağı firması Nova Vera, uluslararası arenada dünya birincisi oldu…
11:42 Futbolda bahis soruşturmasında yeni operasyon
10:10 Küresel piyasalarda son durum ve günlük değişimler
09:44 Cuma Hutbesi: “İnsan, Huzuru İbadetle Elde Eder”
06:15 Düşünce ve ifade özgürlüğü!…
04:25 “KOBİ’lerin maliyet yükünü hafifletecek önemli bir adım”
00:59 Dışişleri Bakanı Fidan, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) 32. Bakanlar Konseyi Toplantısı’nda konuştu…
00:52 Türkiye genelinde satılan gayrimenkul sayısı bu yılın ocak-kasım döneminde yüzde 7,6 artış oldu…
00:52 Elektrikli Araç,TOGG
00:45 NATO, Ukrayna için 5 milyar dolarlık silah yardımı hedefine yaklaşıyor…
00:44 Beş soruda Barzani’nin Cizre’ye ziyaret krizi…
00:44 Türkiye İstatistik Kurumu, kasım ayına ilişkin enflasyon rakamlarını açıkladı…
00:43 Almanya’nın İsrail yapımı yeni savunma kalkanı: Arrow 3…
00:31 Fatma Deniz: Alman üniversitesine Türk rektör…
00:30 Kıbrıs konusunda Türk tarafına baskı mı var?
00:29 İspanya ve Hollanda, ‘İsrail’ nedeniyle Eurovision’dan çekildi…
00:25 TBMM Başkanı Kurtulmuş, 19. toplantının açılışında yaptığı konuştu…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

2026 Yılı Türkiye İçin Diplomasi Yılı mı Olacak?

2026 Yılı Türkiye İçin Diplomasi Yılı mı Olacak?
6 Aralık 2025
6
A+
A-

* Eskişehir merkezli, genç ve dinamik bir yapıya sahip olan Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi (TUDPAM) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin YELTİN, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2026 yılını “Türkiye’nin uluslararası görünürlüğünün zirveye taşınacağı bir dönem” olarak tanımlaması ile son yıllarda giderek çeşitlenen dış politika angajmanının kurumsal bir düzeye doğru taşındığını gösterdiğine dikkat çekti.

* İşte detayı!…

UHA / İnternational News Agency

Hüseyin YELTİN, (TUDPAM) Yönetim Kurulu Başkanı

ESKİŞEHİR, 06 ARALIK 2025 – (TUDPAM) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin YELTİN, Türkiye’nin aynı takvim yılı içinde “COP 31”, “NATO Zirvesi” ve “Türk Devletleri Teşkilatı“nın (TDT) 13. Zirvesi’ne ev sahipliği yapacak olmasının, hem küresel hem bölgesel ölçekte çok katmanlı bir diplomasi stratejisi benimsediğini açıkça gösterdiğinin altını çizdi.

Hüseyin YELTİN, bu durumun, Türkiye’nin yalnızca uluslararası toplantılara lojistik anlamda ev sahipliği yapma kapasitesinin genişlediği ile sınırlı kalmayacağını ve dahası, uluslararası sistemde kendine biçtiği rolün giderek daha kapsamlı bir çerçeveye yerleştirildiğini de işaret edeceğine dikkat çekti.

Bu üç zirvenin 2026 yılı içinde Türkiye’de gerçekleşecek olmasının, uluslararası ilişkiler yazınında giderek daha fazla vurgulanan “çok düzlemli dış politika” yaklaşımının somut bir örneği olarak görülebileceğini ifade eden YELTİN, şunları söyledi:

“Zira ele alınan platformların her birinin farklı normatif çerçevelere, farklı aktörler kümesine ve farklı güç dağılımı dinamiklerine sahip olduğu unutulmamalıdır. Bununla birlikte Türkiye’nin bu üç zirveye aynı yılda ev sahipliği yapacak olması devletin stratejik kültüründe yer alan dengeleyici ve esnek karar alma yaklaşımının belirgin bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye, bir yandan transatlantik güvenlik mimarisinin parçası olmayı sürdürürken diğer yandan bölgesel kimlik temelli yapılanmalarla bağlarını kurumsallaştırmakta ve aynı zamanda küresel çevre yönetişimi alanında ortaya çıkan yeni norm setleriyle de uyumlu hareket etmeye çalışmaktadır”.

Türkiye COP31 adaylığı sürecinde işbirliği ve kapsayıcılık ilkelerini ön plana çıkarıyor - İşin Detayı Haber

(TUDPAM) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin YELTİN, Türkiye’nin COP31’e ev sahipliği yapacak olmasının, çevre politikalarının giderek güvenlik, ekonomi ve kalkınma başlıklarıyla örtüştüğü bir dönemde Ankara’ya yeni bir diplomatik vazife yüklediğine açıkladı.

Hüseyin YELTİN, son yıllarda Türkiye’nin iklim değişikliği bağlamında uluslararası müzakerelere daha görünür şekilde katılmasının, bu alanın salt çevresel bir başlık olmaktan çıkıp ekonomik dönüşüm, sanayi politikaları, enerji güvenliği ve uluslararası finansmana erişim gibi geniş bir yelpazeyi kapsadığını gösterdiğine işaret etti.

COP31’in, Türkiye’nin özellikle gelişmekte olan ülkeler arasındaki pozisyonunu güçlendirme ve iklim tartışmalarını kalkınma yaklaşımıyla ilişkilendirme çabalarına uygun bir zemin de sunduğunu anlatan YELTİN, “Bu bağlamda, Türkiye’nin iklim finansmanı, karbon nötrlüğü hedefleri, enerji dönüşümü ve afet riskini azaltma gibi temalarda daha etkili bir söylem geliştirmesi de mümkün gözükmektedir” dedi.

NATO zirve bildirisi yayımlandı: 2026 NATO Zirvesi Türkiye'de yapılacak - Türkistan'dan - Haber - TRT Avaz

Hüseyin YELTİN, NATO Zirvesi’nin ise Türkiye’nin güvenlik mimarisindeki rolünün yeniden değerlendirildiği bir döneme denk geldiğini belirterek, şöyle devam etti:

“Rusya-Ukrayna Savaşı’nın yarattığı güvenlik açmazı, Karadeniz’in stratejik önemi, NATO’nun genişleme politikası ve güney kanadına yönelik tehdit algılarının çeşitlenmesi, Türkiye’nin ittifak içindeki konumunu daha kritik ve önemli bir noktaya taşımıştır. Bu bağlamda 2026 Zirvesi, Türkiye’nin ittifakla ilişkilerinde zaman zaman tartışma yaratan özerklik arayışını kolektif savunma ilkeleriyle nasıl uyumlu şekle soktuğunu anlamak açısından önemli olacaktır. Türkiye’nin savunma sanayisi temelli iş birliği, terörizmle mücadele, sınır güvenliği ve caydırıcılık politikalarına dair pozisyonlarının bu zirve aracılığıyla yeniden şekillenmesini beklemek de yerinde olacaktır”.

Haber Kategori | Türk Devletleri Teşkilatı

TDT’nin 13. Zirvesi’nin ise Türkiye’nin Avrasya coğrafyasındaki tarihsel ve kültürel bağlarını stratejik bir kurumsallaşma süreci ile birleştirme yöneliminin önemli bir parçası olduğunun altını çizen (TUDPAM) Yönetim Kurulu Başkanı YELTİN, “TDT’nin son dönemde ulaştırma koridorları, enerji hatları, ticari entegrasyon ve savunma iş birliği gibi alanlarda giderek artan bir dinamizm yakaladığı görülmektedir. Türkiye’nin bu yapıda oynadığı rol, sadece tarihsel ya da kültürel bağlara dayanmamak ile birlikte bölgesel güç dengelerinin yeniden şekillendiği bir dönemde Ankara’nın kendi etki kapasitesini kurumsal araçlarla destekleme çabasını yansıtmaktadır. 2026’daki zirvenin Türkiye’nin bu örgütsel yapı içinde hem normatif hem stratejik açıdan belirleyici aktör konumunu daha da pekiştireceğini söylemek yanlış olmayacaktır” diye konuştu.

Türkiye'nin dış politika hedefi: Çevresinde 'sorunsuz bir çember'  oluşturacak

“Üç zirve birlikte ele alınması Türkiye’nin dış politikasında ortaya çıkan bütünleşik yaklaşımını bizlere daha görünür kılmaktadır” diyen Hüseyin YELTİN, “Türkiye’nin dış politika davranışını son dönemlere baktığımız zaman ne yalnızca Batı’ya tam eklemlenmiş geleneksel çizgiye ne de tamamen alternatif ittifak arayışlarına indirgeyebiliriz. Aksine Türkiye, farklı güç merkezleriyle eş zamanlı ilişki kurabilen, çeşitli uluslararası platformlarda farklı rol tanımlarına uyum sağlayabilen, esnek ve uyarlanabilir bir dış politika modeline yönelmektedir. Bu model, hem ulusal çıkar temelli bir jeopolitik meydan okumayı hem de normatif angajmanları aynı anda içeren bir çerçevede süregelmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

(TUDPAM) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin YELTİN, “2026 Yılı Türkiye İçin Diplomasi Yılı mı Olacak?” başlıklı yazısını şu sözlerle noktaladı:

“Dolayısıyla 2026’nın “uluslararası zirveler yılı” olarak tanımlanması, Türkiye’nin dış politikasında yalnızca görünürlüğün artacağı bir dönem anlamına gelmemekle beraber, uluslararası sistemde kendisine biçtiği rolün çeşitlenmiş, çok boyutlu ve stratejik bir nitelik kazandığını da göstermektedir. Türkiye bu bağlamda hem küresel yönetişim mekanizmalarına katkı veren hem transatlantik güvenlik mimarisinin önemli bir unsuru olarak hareket eden hem de Türkistan coğrafyasında kimlik ve tarih temelli kurumsallaşmayı güçlendiren bir aktör olarak ön plana çıkmaktadır. Bu nedenle 2026 yılı, Türkiye’nin dış politika vizyonunu yeniden ölçeklendirdiği ve uluslararası sistemdeki konumunu daha da iddialı bir çerçeveye oturttuğu bir eşik olarak görülecektir”.

***

Yazar hakkında

14 Nisan 1989 Eskişehir doğumlu olan Hüseyin Yeltin, ilköğretim eğitimini Eskişehir İbrahim Karaoğlanoğlu İlköğretim Okulu’nda ve lise eğitimini Eskişehir Muzaffer Çil Anadolu Lisesi’nde tamamlamıştır. 2007 yılında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde lisans eğitimine başlayan Yeltin, 2012 yılında lisans programından mezun olmuştur. Aynı yıl Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde yüksek lisans eğitimine başlayan Yeltin, “Neoklasik Realizm Bağlamında Son Dönem Türkiye-Rusya İlişkileri” isimli teziyle mezun olmuştur. 2020 yılında Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler alanında doktora eğitimine başlayan Yeltin, şu anda doktora tez aşamasındadır. Başta üniversite olmak üzere özel sektörde birçok alanda çalışma fırsatı edinen Yeltin, üniversite bünyesinde öğrenci asistan olarak görev yaparken, özel sektörde de ağırlık olarak üretim ve stratejik yönetim üzerine tecrübeler kazanmıştır. Ayrıca, Yeltin, 2014 yılında gerçekleştirdiği bir girişim sonucunda 10. Feta Medeniyeti ödül törenlerinde “Yılın Girişimcisi” ödülüne layık görülmüştür. Think-tank (düşünce kuruluşları) bünyesinde araştırmalarını sürdüren Yeltin, aynı zamanda Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi’nin (TUDPAM) kurucu başkanıdır. Ayrıca Politik Stratejiler Araştırma Merkezi (POLSAM) Dış Politikalardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır. Uluslararası Ekonomik Sosyal Siyasal ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde (ULESAM) de Yönetim Kurulu’nda yer almaktadır. Yeltin’in halihazırda yayınlanmış bilimsel makaleleri, kitap bölümleri, analiz yazıları, tez çalışması ve kongrelerde sunulmuş bildirileri bulunmaktadır. Ayrıca, Yeltin, TÜBİTAK ULAKBİM tarafından desteklenen DergiPark platformu üzerinden bilimsel dergilerde hakemlik ve editoryal görevleri de icra etmektedir. Yeltin’in çalışma alanları ise; Türk Dış Politikası, Uluslararası Siyaset, Uluslararası Güvenlik ve Bölgesel Çalışmalar’dır.

Google Scholar: https://scholar.google.com/citations?user=692n04MAAAAJ&hl=tr

Academia: https://anadolu.academia.edu/H%C3%BCseyinYELT%C4%B0N

ResearchGate: https://www.researchgate.net/profile/Hueseyin-Yeltin

DergiPark: https://dergipark.org.tr/tr/pub/@huseyinyeltin

Twitter: https://twitter.com/huseyinyeltin

Email: huseyinyeltin@gmail.com

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.