Azerbaycan: Uluslararası Barış ve İstikrarın Teşvik Edilmesi

* Azerbaycan, yüksek ekonomik büyümeye ve istikrarlı bir siyasi sisteme sahip, hızla gelişen genç ve demokratik bir ülkedir. Bağımsızlığının ilk yıllarından komşusu Ermenistan’ın askerî saldırısına maruz kalan, %20 toprakları işgal edilen, ekonomik kriz ve iç istikrarsızlık yaşayan Azerbaycan’ın bu zor durumdan çıkacağı ve başarılı olabileceği ihtimali çok zayıftı.
–Dr. Elnur İSMAYIL-
* Detayı bültenimizde!…
UHA/ İnternational News Agency
Dr. Elmur İSMAYIL, İstanbul Medeniye Üniversitesi
ESKİŞEHİR, 03 TEMMUZ 2025 – İstanbul Medeniye Üniversitesi, Öğretim üyesi Dr. Elmur İSMAYIL’ın, Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi’nin (TUDPAM) Dış Bakış dergisinin Nisan 2025 sayısı için kaleme aldığı “Uluslararası Sistemde Azerbaycan’ın Jeopolitiği ve Dış Politikasının Temel Öncelikleri” başlıklı yazısı.
Özet
Bağımsızlığının ilk yıllarından itibaren Azerbaycan’ın dış politikasının oluşum sürecinde çözüm gerektiren ekonomik ve siyasi sorunların ortaya çıkması ve uluslararası sisteme entegrasyon için stratejik önceliklerin belirlenmesi dikkat çekmiştir. Azerbaycan, uluslararası ilişkiler sisteminde kendi yerini bulmaya çalışarak dış politika konseptini oluşturma sürecine yoğunlaşmıştır. Haydar Aliyev döneminden itibaren dış politikasında denge politikası izleyen Azerbaycan, ulusal çıkarları öncelikli olmak üzere, Batı ve Doğu’nun çıkarlarını dengelemeyi amaçlamıştır. Bu amaçlara ulaşabilmek için ise denge politikasında ekonomik, jeostratejik, politik, kültürel ve evrensel ögeler etkin olmuştur. Bağımsızlığının büyük bir dönemini etkilemiş Ermenistan’ın toprak işgallerinin diplomatik araçlarla sonlandırılması politikası, İkinci Karabağ Savaşı sonuna kadarki sürede Azerbaycan dış politikasının önceliği olmuştur. Karabağ Zaferi sonrasında Azerbaycan, bölgede önemli bir güç ve uluslararası sistemde güvenilir bir ortak olarak tanınmaktadır. Bölgesel konularda önemli bir aktör olan Azerbaycan, stratejik öneme sahip bölgesel projelerde aktif rol üstlenmektedir. Azerbaycan’ın dış politikasının karakteristik bir özelliği, ulusal çıkarları gerçekleştirmeyi, bağımsızlığı ve egemenliği güçlendirmeyi ve toprak bütünlüğünü yeniden tesis etmeyi amaçlayan aktif bir dış politika stratejisi ile belirli ve bazen çelişkili politikalar izleyen bölgesel ve bölge dışı aktörlerle bir modus vivendi bulmasını sağlayan esneklik arasındaki zor bir dengedir.
Uluslararası Barış ve İstikrarın Teşvik Edilmesi
Uluslararası terörizm ve kitle imha silahlarının yayılmasına karşı mücadele ile bağlantılı olarak Azerbaycan, ikili ve çok taraflı çerçevelerde uluslararası iş birliğine aktif olarak katılmaktadır. Azerbaycan terörle mücadeleye ilişkin tüm uluslararası belgeleri kabul etmiştir. Barış gücü askerlerini Kosova, Irak ve Afganistan’da görevlendirmiştir. Azerbaycan, hem Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması çerçevesinde hem de diğer ülkelerle iş birliği yaparak ihracat kontrolleri ve sınır güvenliği önlemleri yoluyla kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi için çalışmaktadır. Azerbaycan, kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesine yönelik uluslararası rejimin güçlendirilmesinden yanadır ve ilgili kontrollerin uygulanması için uluslararası toplum ve ilgili kuruluşlarla iş birliği yapmaya devam etmektedir.
Güney Kafkasya’da uzun süredir devam eden çatışmalar bölgedeki güvenlik ve istikrara zarar vermekte, bölge ülkelerinin ekonomik ve siyasi gelişimini engellemekte, gerçek bölgesel iş birliğini sekteye uğratmakta ve bu nedenle bölge ülkeleri ve daha geniş anlamda uluslararası toplum için endişe kaynağı olmaktadır.
Etkili ve Taraflı Uluslararası İlişkiler Sisteminin Desteklenmesi
Uluslararası barışın en iyi şekilde etkin birçok taraflı ilişkiler sistemiyle sağlanabileceğini destekleyen Azerbaycan, bölgesinde ve tüm dünyada uluslararası barış ve güvenliğin sağlanmasında BM’nin rolünün önemini kabul etmektedir. BM Şartı’nda yansıtılan uluslararası hukuk normları ve ilkeleri, mevcut uluslararası güvenlik sisteminin temel taşını oluşturmaktadır. Azerbaycan, 21. yüzyılın zorluklarına ve tehditlerine daha iyi yanıt verebilmek amacıyla, uluslararası hukuk sisteminin güçlendirilmesi ve kararların uygulanması da dahil olmak üzere, BM’nin operasyonel kabiliyetlerinin arttırılmasına yönelik reformları desteklemektedir.
AGİT ile iş birliği, Azerbaycan’ın dış politikasında önemli bir yer tutmaktadır. AGİT Helsinki Nihai Senedi ve diğer belgeler, bu örgüte üye devletler arasındaki ilişkileri düzenleyen norm ve ilkeleri belirlemekte ve kolektif güvenliğin sağlanması için bir temel oluşturmaktadır. Azerbaycan, BM gibi AGİT’in de tüm belge ve mekanizmalarına dayanan pratik sonuçlar yoluyla etkinliğinin arttırılmasına ihtiyaç olduğunu vurgulamaktadır.
Karşılıklı Çıkar Sağlayan İkili İlişkilerin Geliştirilmesi
Haydar Aliyev döneminden itibaren Azerbaycan’ın dış politika çizgisi; Karabağ sorununun uluslararası hukuka uygun bir şekilde çözülmesi, diğer ülkelerle barış içinde yaşamak ve sorunlarını güç kullanmadan çözmek, iç işlerine karışılmaması, diğer devletlerle doğrudan diplomatik ilişkiler kurmak ve uluslararası kurumlarda temsil olunmak şeklinde ifade edilebilir. Azerbaycan, bölgesel iş birliğinin bölgede barış ve istikrarın korunmasında önemli bir faktör olduğunu belirtmektedir ve Ermenistan hariç tüm komşularıyla karşılıklı çıkar sağlayan dostane ilişkiler kurmuştur. Komşu devletlerle ilişkilerin daha da geliştirilmesi, çözüm bekleyen bölgesel sorunların çözümü için karşılıklı olarak kabul edilebilir bir seçenek arayışına katkıda bulunmaktadır. Azerbaycan, dünyanın tüm güç merkezleriyle, komşu ve uzak devletlerle karşılıklı çıkar temelinde ilişkiler kurmuş ve geliştirmiştir. Haydar Aliyev’in ve İlham Aliyev’in dış politikalarında Güney Kafkasya’da etkisi ve çıkarları olan büyük bölgesel güçlerle ilişkilere özel önem verilmiştir. Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye arasındaki üçlü stratejik ortaklık ve derinleşen iş birliği, bölgedeki istikrarın bir göstergesi haline gelmiştir. Rusya ile ilişkiler stratejik ortaklık düzeyine yükselmiştir ve bu iş birliğinin genişletilmesi devam etmektedir. Azerbaycan, İran ile ilerici ve geleceğe dönük bir diyalog içerisindedir ve Hazar Denizi ile Avrupa bölgesi arasında bir köprü kurmak için Orta Asya devletleriyle ilişkilerini geliştirmektedir.
Azerbaycan, küresel sorunlar ve tehditlerle mücadele etmek için stratejik ortağı ABD ile ikili ve çok taraflı çerçevelerde iş birliği yapmaktadır. Azerbaycan, ABD öncülüğündeki terörle mücadele koalisyonunun bir üyesidir; uluslararası toplumun terörle mücadelesini kapsamlı bir şekilde desteklemektedir ve bu yönde bir dizi önemli adım atmıştır. ABD ile iş birliğini ekonomi, enerji güvenliği ve demokratik gelişimin desteklenmesi alanlarında da genişletmek için çalışmaktadır.
Coğrafi olarak Doğu ve Batı’nın kesiştiği bir noktada yer alan Azerbaycan, Avrupa ülkelerinden büyüyen Asya pazarına mal ve hizmetlerin taşınması için doğal bir fırsat sunmaktadır. Bu anlamda Orta Doğu ve Asya ile ilişkiler Azerbaycan’ın dış politikasında önemli bir yer tutmaktadır. Gelişmekte olan siyasi güç merkezleri ve hızla büyüyen ekonomileriyle bu bölgeler, ekonomi, telekomünikasyon ve diğer alanlarda karşılıklı yarar sağlayacak iş birliği olanakları sunmaktadır.
Avrupa ve Avrupa-Atlantik Yapılarına Entegrasyon
Azerbaycan, Avrupa ve Avrupa-Atlantik topluluğunun değerlerini paylaşmakta, transatlantik güvenlik alanında çok taraflı iş birliği programları geliştirmekte ve Avrupa kıtasında ve ötesinde güvenlik ve istikrara katkıda bulunmaktadır. Azerbaycan, bu jeopolitik konfigürasyonda kendine özgü bir politika sürdürerek, çeşitli entegrasyon projelerine mesafeli dururken uluslararası arenadaki çeşitli aktörlerle ilişkilerini aktif bir şekilde geliştirmektedir. Azerbaycan ile ittifak arasındaki yakınlaşmada Türkiye önemli bir rol oynamıştır. 1992 yılında NATO ve Azerbaycan askerî iş birliği anlaşması imzalamış; 1994 yılında NATO’nun Barış İçin Ortaklık programına katılan ilk ülkelerden biri olmuştur ve Avrupa-Atlantik Ortaklık Konseyi ve diğer araçlar vasıtasıyla NATO ile olası ortaklık mekanizmalarından tam olarak yararlanmaktadır. Azerbaycan, Bireysel Ortaklık Eylem Planı’nın (IPAP) aşamalarını başarıyla tamamlamıştır. NATO ile bu iş birliğinin bir sonucu olarak Azerbaycan silahlı kuvvetlerini NATO standartlarına uygun olarak reforme etmiş, dünyanın farklı bölgelerindeki barışı koruma operasyonlarına ortak katılım yoluyla deneyim kazanmış ancak Azerbaycan yönetimi, mevcut iş birliği düzeyinin sonuçlarından memnun olduğu için NATO’ya katılma arzusunu beyan etmemektedir.
Azerbaycan’ın AB ile iş birliği, ülkenin güvenlik ihtiyaçlarının ötesine geçerek ekonomik, siyasi ve sosyal alanlarda genişlemektedir. Avrupa Komşuluk Politikası çerçevesinde 2006 yılında kabul edilen AB-Azerbaycan Eylem Planı, Azerbaycan ve AB arasındaki siyasi diyaloğu güçlendirmekte; siyasi, ekonomik ve kurumsal reformlar alanında iş birliğini geliştirmekte ve niteliksel olarak yeni bir iş birliği düzeyine ulaşılması için temel oluşturmaktadır. AB-Azerbaycan Eylem Planının uygulanması, AB ile Azerbaycan arasındaki siyasi ve ekonomik karşılıklı bağımlılığı güçlendirmektedir. AB’nin Doğu Ortaklığı girişimi üzerinden AB ile iş birliğini geliştirmektedir.
Sürdürülebilir Kalkınma ve Avrupa’nın Enerji ve Ulaşım Koridorunun Genişletilmesi
Petrol ve doğal gaz boru hatları ve diğer ilgili altyapıların inşası da dahil olmak üzere Azerbaycan’ın petrol ve doğal gaz sektörünün gelişimi, ülkenin ekonomik toparlanmasına katkıda bulunmuş ve bölgesel ve küresel iş birliği için ek fırsatlar yaratmıştır. Bakü-Supsa, Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu ve Güney Kafkasya gaz boru hatları gibi bölgesel altyapı projelerinin başarıyla hayata geçirilmesiyle sonuçlanan bu iş birliği, Güney Kafkasya bölgesinin önemini artırmış, Avrupa ve küresel enerji güvenliğine katkıda bulunmuş ve Avrupa için yeni, hayati enerji kaynaklarının temelini atmıştır. Azerbaycan’ın hidrokarbon kaynakları ve stratejik coğrafi konumu, ülkeyi önemli bir enerji kaynağı ve uluslararası enerji tedarik sisteminin önemli bir parçası hâline getirmiştir. Azerbaycan’ın sadece enerji üreticisi ve ihracatçısı olarak değil, aynı zamanda önemli bir transit ülke olarak da bölgede merkezi ve uluslararası sistemde önemli bir aktör olma kapasitesi giderek artmaktadır.
Dış politikasında bölgesel ve küresel aktörlerle ilişkilerinde Azerbaycan, Rusya ile dengeli ve pragmatik ilişkiler sürdürmeye çalışmaktadır. Azerbaycan, Rusya öncülüğünde kurulmuş ne Kolektif Güvenlik ve İş Birliği Örgütü’ne ne de Avrasya Ekonomik Birliği’ne katılmayı hedeflemektedir. Aynı zamanda, yukarıda da belirtildiği gibi Bakü, NATO ve AB’ye üyeliği de hedeflememektedir. Azerbaycan, Ağustos 2008’deki Rus-Gürcü Savaşı ve 2014 yılından günümüzde devam eden Ukrayna’daki siyasi kriz ve sonuçlarının da gösterdiği gibi, her zaman Rusya ile karşı karşıya gelmekten kaçınmaya çalışmaktadır. Dağlık Karabağ sorununun devam ettiği süreçte Rusya, Ermenistan’ın hamisi olarak kabullenilmekteydi. Azerbaycan’ın İkinci Karabağ Savaşı sonrasında toprak bütünlüğünü sağlamasıyla, Rusya’yla ilişkiler de olumlu yönde değişmiştir. Rusya ve Azerbaycan, siyasi, ekonomik ve askerî-teknik iş birliğini sürdürmekte ve geliştirmektedir. Suriye’de bir uçağın düşürülmesinin ardından Rusya ve Türkiye arasında yaşanmış kriz sonrasında Azerbaycan açık bir şekilde taraf tutmaktan kaçınmış ve anlaşmazlıkta arabuluculuk yapmaya çalışmıştır.
Azerbaycan dış politikasında Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) da önemli konumdadır. Bir taraftan Güney Kafkasya’da barış ve istikrar için çabalarken diğer taraftan Orta Asya’daki Türk cumhuriyetleri ile ilişkilerini geliştirmek için politikalar izlemektedir. Azerbaycan’ın yeni dönem dış politikasının önceliklerinden biri Türk dünyası ile ilişkilerin kurulmasıdır. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in ifade ettiği gibi TDT hem doğal bir birlik hem de yükselen stratejik bir güç olacağı yönünde yüksek bir beklenti bulunmaktadır. Aliyev’e göre, TDT’nin küresel alanda önemli bir aktör ve güç merkezi haline gelmesi için ortak çaba sarf edilmelidir. Azerbaycan ayrıca, İslam İş Birliği Teşkilatı ve Bağlantısızlar Hareketi içinde de aktif rol üstlenerek uluslararası itibarını artırmaktadır.
Sonuç olarak, Azerbaycan, Güney Kafkasya’nın lideri, Orta Asya’da stratejik ortak, Avrupa’nın güvenilir enerji ihracatçısı ve uluslararası sistemin güvenilir bir aktörü olarak tanımlanabilir.
***
Yazar hakkında
ELNUR İSMAYIL
1979 doğumlu Elnur İsmayıl, lisans ve yüksek lisans eğitimini Uluslararası Hukuk ve Uluslararası İlişkiler alanında Bakü Devlet Üniversitesi’nde tamamladı. Azerbaycan’da devlet ve özel kurumlarda görev yaptıktan sonra, ikinci yüksek lisans eğitimini Barış ve Savaş Calışmaları üzerine Almanya’da tamamladı. Daha sonra Brüksel’de Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Komitesi’nde Rusya ve eski Sovyet ülkeleri üzerine Uzman Araştırmacı olarak görev yaptı.
Doktora eğitimini Almanya’nın Westfalya Wilhelms Münster Universitesi Uluslararası Güvenlik bölümünde tamamladı. Doktora sonrası calısmalarına Koc Üniversitesi ve Bükreş’te New Europe College’de devam etti. Almanya’da Münster Üniversitesinde ve Türkiye’deki üniversitelerde lisans ve yüksek lisans öğrencilerine seminerler vermiştir. Istanbul Medeniyet Üniversitesi’nde Dr.Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır.
Türkiye’de 2014 yılından 2019 yılı sonuna kadar Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde (BILGESAM) Uzman Araştırmacı ve Araştırma Direktörü olarak görev yaptı.
Dış Politika ve Güvenlik konuları üzerine uzmanlaşmıştır. Ulusal ve uluslararası alanda bir cok rapor, makale ve kitapları bulunmaktadır.
Zaman zaman dış politika ve güvenlik konuları üzerine yerli ve yabancı TV’lerde yorumcu olarak da yer almaktadır.