enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
14:38 Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 verilerine göre en çok göç alan şehirler belli oldu…
10:41 Kocaeli’nin içme suyu ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Yuvacık Barajı’nda su seviyesi yüzde 70’e ulaştı…
10:37 Erken teşhis ve uygun tedaviyle Ankilozan Spondilitte omurga hasarı önlenebilir…
10:12 Teröre Karşı Ters Asimetri: İstihbarat -II-
09:26 NOW TV ekranlarında yayınlanan ve her bölümüyle gündem yaratan Kızıl Goncalar dizisi için final kararı alındı…
09:21 Prof. Dr. ESİN SUZER, İzmir Körfezi’ndeki kirliliğin ardından alınan örneklerde amonyak ve çözünmüş oksijen seviyesi normale yaklaştı…
08:57 Araştırmacı-Yazar Muzaffer Ayhan Kara, Otizmli bireylerin farklı alanlarda karşılaştığı zorluklara dikkat çekti…
08:19 Türkiye’nin turizm geliri, yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,6 artarak 9 milyar 451 milyon 244 bin dolar oldu…
07:05 Hollanda’ya Türk göçünün 60. yılı röportajın 3. bölümü…
07:01 Başkent Lefkoşa’daki yapımı yaklaşık 3 yıl süren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Külliyesi’nin açılışına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katılacak…
00:46 Mardin Telkârisi Turizmle Buluşuyor…
00:29 İletişim Başkanı Altun: TRT, yarım asrı aşan yayıncılık birikimiyle önce bir kurum olmuştur
23:31 Diyarbakır’da aniden başlayan fırtınanın etkisiyle, fırtınada çatılar uçtu tabelalar devrildi…
17:41 İletişim Başkanı Altun’dan “1 Mayıs” mesajı
12:18 Kocaeli Körfez Belediye Başkanı Söğüt’ten ilk Hereke Halısı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verildi!…
11:34 Şampiyon gibi oynamıyoruz!…
10:14 “Suyun sürdürülebilir şekilde yönetilmesi hem çevresel hem de ekonomik açıdan büyük önem taşıyor”
09:57 Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Askerlik sınıflandırma sonuçları e-Devlet üzerinden erişime açıldı…
09:32 KASKF Başkan adayı Mevlüt Ağra, “Ben değil, biz anlayışı ile şeffaf kararlar alınacak”…
09:16 Türkiye’nin turizm geliri, yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,6 artarak 9 milyar 451 milyon 244 bin dolar oldu…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Trump’in İkinci Döneminde Dış Politikası | Küresel Meseleler ve Dış Politika Öncelikleri -I-

Trump’in İkinci Döneminde Dış Politikası | Küresel Meseleler ve Dış Politika Öncelikleri -I-
25 Ocak 2025
8
A+
A-

* Bu rapor, SETA | Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfın Washington D.C.’den Araştırma Direktörü Kılıç Buğra KANAT, SETA Washington D.C. Araştırmacı Bedirhan KIR ve SETA Washington D.C.Araştırmacı Emirhan KINATAŞ tarafından hazırlandı.

* Bu rapor, Trump yönetiminin dış politikasını şekillendiren temel yaklaşımları ve bunların pratikteki yansımalarını incelemekte.

UHA / İnternational News Agency

Elinizdeki rapor Trump yönetiminin dış politikasını şekillendiren temel yaklaşımları ve bunların pratikteki yansımalarını incelemektedir. Bu ilk raporda Proje 2025 gibi düşünce kuruluşlarının dış politika önerilerinin Amerikan dış politikasında ekonomik korumacılık, Çin karşıtlığı, Ortadoğu stratejileri ve uluslararası kurumlarla ilişkiler bağlamında nasıl bir dönüşüm meydana getirebileceği tartışılmaktadır. Trump’ın ikinci dönemde izlemeyi planladığı politikaların muhafazakar düşünce kuruluşlarının desteğiyle daha sistematik ve kararlı bir çerçeveye oturması beklenmektedir.

Trump seçim zaferini ilan etti: “Amerika'nın altın çağı olacak” - Türkiye'nin İlk ve Tek Eğitim Temalı Ulusal Haber Sitesi www.ogretmenler.net

Donald Trump’ın 2024 seçim zaferi küresel güç dengelerini, ABD’nin bölgesel politikalarını ve bununla birlikte Türk-Amerikan ilişkilerini derinden etkileyecek bir dönemin habercisidir. Uluslararası sistemin bu denli kırılgan ve küresel problemlerin bu kadar yükselişte olduğu bir dönemde ABD’de yaşanan iktidar değişimi hem sistemsel dönüşümü hem de küresel meseleleri derinden etkileyecek niteliktedir.

Bu dönemde hem ABD’nin dış politikası hem de diğer uluslararası aktörlerin Amerikan dış politikasına karşı atacağı adımlar uluslararası sistemin doğası ve dönüşümü açısından oldukça önemli olacaktır.

Trump’ın seçim sonrası gerçekleştirdiği atamalar, yaptığı açıklamalar ve bu açıklamalara uluslararası kamuoyundan gelen tepkiler uluslararası sistemde yaşanması muhtemel dönüşümün ilk işaretlerini ortaya koymaktadır. Özellikle Trump’ın henüz görevi devralmadan başta Kanada, Meksika, Panama Kanalı ve Grönland Adası hakkında yaptığı açıklamalar ve Gazze krizi konusunda başlattığı girişimlerin meydana getirdiği tartışmalar da bu öngörüleri haklı çıkarır niteliktedir.

Trump'ın zaferi yaklaşan COP29 iklim zirvesine gölge düşürüyor | Euronews

Üç raporluk seriyle Trump’ın ikinci dönem dış politika vizyonunun hem ABD’nin genel dış politika stratejileri hem de Türkiye’yi ilgilendiren alanlar üzerindeki olası etkilerini kapsamlı bir şekilde değerlendirmeyi amaçlıyoruz.

Trump’ın ikinci döneminde –ilk döneminde olduğu gibi– kendine has kişisel özellikleri ve ilişki kurma tarzıyla özellikle önemli aktörlerle ikili ilişkileri bizzat yönetmesi bekleniyor. Başta Çin, Rusya, belli başlı AB ülkeleri ve Türkiye gibi bölgesel aktörlerle ilişkilerde bir önceki döneme benzer bir diplomasi yaklaşımı ve yoğun ikili ilişki trafiğinin yaşanacağı öngörülüyor.

Bu durumun meydana getireceği avantajlar ve dezavantajlar en çok tartışılan konular arasında yer alırken başkanlık diplomasisinin öne çıktığı bu tür süreçlerde Dışişleri Bakanlığı ve dış
politika bürokrasisinin rolü ve işlevinin zamanla netleşmesi bekleniyor.

Bunun yanı sıra Trump’ın çok taraflı anlaşmalara yönelik mesafeli tavrını sürdürmesi ve birinci döneminde sıkça yaptığı gibi kendisinden önce imzalanan uluslararası anlaşmaları yeniden müzakere etme veya bu anlaşmalardan çekilme stratejisine büyük ölçüde devam edeceği de öngörülüyor.

Trump’ın ilk döneminde dış politikasının temelini oluşturan “Önce Amerika” (America First) yaklaşımı yeni dönemde de dış politikasının merkezinde yer alacaktır.

Bu tutum Amerikan çıkarlarını mutlak öncelik haline getirerek uluslararası angajmanlarda fayda-zarar hesabını yeniden yapmayı ve Amerikan çıkarlarını maksimize etmeyi hedefleyen politikaları beraberinde getirecektir.

Bu yaklaşım birçoklarının iddiasının aksine Beyaz Saray’ın yeni dönemde tamamen izolasyonist bir dış politika yerine daha perakendeci ve çıkar odaklı bir yaklaşım sergilemesine neden olacaktır.

Trump, bu dönemde politikalarını daha etkili bir şekilde uygulayabilir'' - TV5

Bu doğrultuda Trump ABD’nin ekonomik çıkarlarını korumak ve genişletmek adına farklı bölgelerde radikal yeni inisiyatifler başlatabilir. Ancak birinci döneminde olduğu gibi Irak ve Afganistan tecrübelerinin de etkisiyle askeri müdahalelere karşı isteksiz bir tutum sergileyecektir.

Bunun sonucunda Washington doğrudan ekonomik ve güvenlik çıkarı olmayan krizlerde müdahale etmeyi gereksiz görecektir. Buna binaen uluslararası aktörler genelgeçer bir büyük stratejisi (grand strategy) olan bir ABD ile değil her krizde farklı tavır ve tutumlar içinde bulunabilecek bir aktörle karşı karşıya gelecektir.

Bu durum Trump’ın siyaset yapma tavrıyla birleşince Amerikan dış politikasındaki öngörülemezliği artıracaktır. Her ne kadar Trump daha önce başkanlık yapmış bir siyasi figür olarak hakkında geniş bir veri seti sunuyor olsa da görevi bıraktığından bu yana yaşanan gelişmeler ikinci döneminde bazı farklı adımlar atabileceğini göstermektedir.

Özellikle dış politika alanında Trump’ın ilk dönemi ile ikinci dönemi arasında ne kadar devamlılık ve ne ölçüde farklılık olacağı halen net bir şekilde anlaşılabilmiş değildir.

Facebook Trump'ın seçim kampanyası paylaşımlarını nefret yasası ihlali gerekçesiyle kaldırdı

Seçim kampanyasında kullandığı söylemler bir önceki döneme benzese de önceki dönemde gündemde olmayan bazı meselelerin ortaya çıkışı bu soru işaretlerini önemli ölçüde artırmıştır.

Son dört sene içerisinde ortaya çıkan Rusya’nın Ukrayna’yı işgali, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü saldırılar, Suriye’de Esed rejiminin devrilmesi, Çin’in Tayvan konusundaki iddialarını daha fazla seslendirmeye başlaması ve özellikle yapay zeka ve kuantum teknolojileri konusunda yaşanan rekabetin daha da tırmanması Trump’ın ikinci dönemindeki dış politika çizgisine yönelik farklı beklentilerin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.

Trump ikinci dönemine bu krizlerin ötesinde oldukça farklı bir güç dengesi içinde girmektedir. 2016’da başkan seçildiğinde delege fazlasıyla iktidara gelmiş ancak seçmenin salt çoğunluğunun desteğini kazanamamıştı. 2024 seçiminde ise hem delege sayısı hem de seçmenin çoğunluğunun oyunu alarak iktidara geldi. (devam edecek)

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.