enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:53 ABD’nin Kıbrıs Planı…
00:51 Monaco-Galatasaray maçı TRT 1’den naklen yayınlanacak
00:48 Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu hafta da yoğun mesaisine devam edecek. Bütçe paratonu başlıyor…
00:48 CHP’nin Avrupa’nın Çöküşüyle Bütünleşme Programı-4 – CHP Yönetimi’ne geçmişten kalan biricik miras: Atatürk Maskesi
00:38 ABD–Venezuela Gerilimi: Bölgesel Güç Mücadelesi ve Latin Amerika’nın Kırılgan Dengesi 
00:37 İstanbul’un Kaybolan Geleceği…
00:37 Konferans | Bir Yılın Ardından Suriye: Toparlanma ve Yeniden İnşa I SETA Ankara | 10 Aralık 2025
00:23 Hedefe Yaklaştıkça Artacak Risklere Dikkat…
00:19 Sarayın şekercisi Körfez’e açılıyor
00:15 Cumhurbaşkanı Erdoğan Venezuelalı mevkidaşı Maduro ile görüştü
00:04 Alanyaspor-Antalyaspor derbisi
00:01 TTI İzmir Uluslararası Turizm Ticaret Fuar ve Kongresi sona erdi…
20:41 2023-2028 Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi ve Eylem Planı ile yol haritası hazırlandı
12:05 TTI İzmir 2025: Turizmin Nabzı Bu Yıl İzmir’de Attı…
07:00 Bakan Fidan, 23. Doha Forumu kapsamında, basına açıklamalarda da bulundu…
00:57 CHP’nin Avrupa’nın Çöküşüyle Bütünleşme Programı-3 – Küresel sermayeye güvenceler
00:56 2026 FIFA Dünya Kupası’nda fikstür belirlendi…
00:30 Türk tarımında son yılların en dikkat çeken ve en çok kazandıran ürünlerinden biri gilaburu…
00:30 Kriter’in Aralık Sayısı Çıktı!
00:25 Dışişleri Bakanı Fidan,”Suriye hükümeti ve SDG kendi aralarında bir anlaşma yapabilirler”
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Türkiye Yüzyılı’nda Ekonomik Kalkınma

Türkiye Yüzyılı’nda Ekonomik Kalkınma
8 Ocak 2023
2.380
A+
A-

Ekonomik kalkınma 20. yüzyılda sanayileşmeyle birlikte toplumların ve devletlerin gündeminde önemli bir yer tuttu. Sağlık, eğitim, yaşam düzeyi, büyüme ve altyapı kalitesi gibi birçok etmeni içinde barındıran ekonomik kalkınma 21. yüzyılda ise daha fazla teknolojik gelişimle bütünleşti.

Deniz İstikbal | Yazar | Kriter Dergi

Deniz İSTİKBAL, SETA Araştırmacı

Ekonomik kalkınma 20. yüzyılda sanayileşmeyle birlikte toplumların ve devletlerin gündeminde önemli bir yer tuttu. Sağlık, eğitim, yaşam düzeyi, büyüme ve altyapı kalitesi gibi birçok etmeni içinde barındıran ekonomik kalkınma 21. yüzyılda ise daha fazla teknolojik gelişimle bütünleşti. Beşinci Sanayi Devrimi olarak isimlendirilen teknoloji merkezli dönüşüm gelişmiş ülkeleri de yeni bir kalkınma evresine itti. Üretimin daha teknoloji odaklı hale gelmesi, yeni nesil tedarik hatlarının hayata geçirilmek istenmesi ve akıllı cihazların öncelik kazanması gibi yenilikler kalkınma terimini değiştirdi.

Türkiye, yeni teknoloji merkezli ekonomik kalkınmadan etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Milli Teknoloji Hamlesi, Dene-Yap Atölyeleri, İmalat Sanayi Liseleri, Ar-Ge Merkezli Üniversiteler, Yeni Nesil Savuma Sanayi Ürünleri, Türkiye Otomotiv Girişimi (TOGG) ve Teknoparklar ile ekonomik kalkınma hamlesini Beşinci Sanayi Devrimine uyumlu hale getirmeye çalışan Türkiye sahip olduğu altyapıyla hareket ediyor. Tarım, sanayi, turizm ve diğer sektörler başta olmak üzere neredeyse her alanı etkilemesi beklenen Beşinci Sanayi Devrimi, Türkiye Yüzyılı’nın da temel hedefleri arasında bulunuyor.

Güçlü Üretim Potansiyeli

Yaklaşık 75 bin fabrika, 353 Organize Sanayi Bölgesi (OSB) ve toplam 31 milyonluk istihdamıyla Türkiye dünyanın en büyük 14. sanayi ekonomisidir. Tarım sektöründe 57 milyar dolarlık üretim değeriyle en büyük 10. tarım ekonomi ülkesidir. Turizmde pandemi koşullarına rağmen 59 milyar dolarlık ekonomik büyüklükle dünyada 16. turizm ekonomisi konumuna gelmiştir. Küresel ekonominin satın alma gücüne göre yüzde 2’inden fazlasını oluşturan Türkiye dünya ticaretinden de yüzde 1’in üzerinde pay almaktadır. 240 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım stoku ve 73 binden fazla yabancı firma sayısıyla Türkiye önemli üretim merkezlerinden biri konumdadır.

Son yirmi yılda dünyadan 200 milyar dolardan fazla doğrudan yabancı yatırım çeken bir ülke olarak Türkiye aynı dönemde kamu aracılıyla verdiği destek ve teşviklerle ekonomik altyapıyı yeni yüzyıla hazırlamıştır. Teknolojik gelişimin temel noktalarından biri olan Ar-Ge harcamaları ise son yirmi yılda 1 milyar dolardan 9,8 milyar dolara kadar yükseldi. 2002-2022 arasında yaklaşık 130 milyar dolarlık Ar-Ge harcaması gerçekleştiren Türkiye, Ar-Ge’de çalışan araştırmacı sayısını da 220 binin üzerine çıkardı. Orta-Yüksek ve İleri Teknoloji ağırlıklı istihdam yapısıyla Ar-Ge faaliyetleri Türk sanayisinin üretim ve teknoloji kapasitesini ciddi anlamda etkiledi. 2022’de 240 milyar dolara ulaşan Türk sanayisinin üretim değeri 190 milyar dolarlık ihracat yapılmasına katkı sağladı. Türk tarım sektörü de süreçten pozitif etkilenerek üretim değerini iki kattan fazla artırdı ve ihracat gücünü 33,5 milyar dolar seviyesine taşıdı. Turizmde ise toplam ziyaretçi sayısı 50 milyon sınırını aşarak yıllık gelir 40 milyar dolar seviyesine yaklaştı.

Ulaşım ve İletişim Altyapısı Dünya Standartlarının Üzerinde

2002-2021 döneminde altyapıya 170 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirildi. Teknolojik kapasiteyi artıran yatırımlar ulaşım ve iletişim altyapısını dünya standartlarının üzerine taşımayı başardı. 170 milyar dolarlık altyapı yatırımı milli gelire 409 milyar dolar, üretime 869 milyar dolar ve 1 milyon ek istihdamın oluşturulmasına katkı sağladı. Deniz, hava ve kara yollarında sağlanan gelişim dış ticaret hacmini 80 milyar dolardan 580 milyar doların üzerine taşıdı. İş yapma kolaylığında sağlanan mevzuat sadeleştirilmesi uluslararası firmaların Türkiye’ye olan ilgisini artırdı. 73 binden fazla yabancı menşeili şirket otomotiv, demir ve çelik, turizm, finans ve daha birçok alanda faaliyet gösteriyor. Ticaret kapasitesi ve rekabet gücünün gelişmesiyle düşük-orta düzey teknoloji ağırlıklı üretim yapan Türkiye orta-ileri teknoloji geliştiren ve bu ürünleri ihraç eden bir ülke konumuna geldi.

Eğitim ile desteklenen insan kaynağı Türk sanayiinin gelişmesine büyük katkı sundu. Meslek liselerinin yaygınlaştırılması, Teknik üniversite sayısının artırılması ve eğitimde fiziki altyapının iyileştirilmesi insan kaynağının gelişmesine yardımcı oldu. Bu gelişimlere bağlı olarak 2002’de 3,7 milyon olan sanayi istihdamı, 2022’de 6,5 milyon sınırını aşarak yüzde 70’den fazla artış gösterdi. İstihdam edilen kişi başına sanayi üretim değeri ise 15 bin dolardan 37 bin dolar seviyesine çıkarak Türk sanayiini dünyanın en büyük 14. sanayi gücüne dönüştürdü. Kara yolları bağlantı hatlarıyla bütünleşmiş üretim tesisleri limanlar aracılıyla dünyanın farkı coğrafyalarına ulaştırılarak 193 ülke ile ticaret imkânı sağlandı. Dünyada üretilen ürün çeşitliliğine göre var olan ürünlerin yüzde 95’ten fazlasını üretebilen Türkiye “Türkiye Yüzyılında” ekonomik kalkınmasını yeni bir seviyeye taşıdı.

Teknolojiyi Merkeze Alan Hamleler

İnsansı yapay zekâ, gelişmiş sesli sistemler, dijital gerçeklik, 5G, otonom araçlar, akıllı ev ve şehirler Beşinci Sanayi Devriminin en önemli gelişmeleri arasında yer alıyor. Ekonomik kalkınmanın bileşenleri olan refah ve gelir düzeyi, gelişen teknolojiyle değişiyor. Dijital ekonomi ve ticaret, genel kabul görmüş tüketim alışkanlıklarının yerini alıyor. Bunun en önemli göstergeleri arasında ABD, AB, Güney Kore ve Japonya gibi aktörlerin yeni nesil teknolojik dönüşüme adaptasyon için devreye aldıkları milyarlarca dolarlık teknoloji yatırımları bulunuyor. ABD 700 milyar dolarlık altyapı yatırım projesini devreye alırken, AB dijital strateji planını geliştiriyor. Japonya Toplum 4.0 ile yeni sanayi devrimini insan odaklı hale getiriyor. Güney Kore salgın koşullarına rağmen teknolojik değişime öncülük yapmak için kamu yatırımlarını artırıyor. Sonuç itibarıyla Türkiye “Türkiye Yüzyılı” ile sürece öncülük yapmak için önemli bir adım attı ve oluşturduğu altyapı, üretim modeli, ticaret kapasitesi ve Ar-Ge harcamalarıyla ekonomik kalkınma hamlesini daha teknoloji merkezli hale getirmeyi başardı.

***

Deniz İstikbal

Araştırmacı
Lisansını İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde (2016) tamamladı. Yüksek lisansını Marmara Üniversitesi Uluslararası Politik Ekonomi Bölümü’nde “Güney Kore ve Türkiye’nin Kalkınma Planlarının Ekonomi Politik Analizi” adlı tezi (2018) ile bitirdi. Doktora eğitimine İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Çin’in Afrika Yatırımlarının Ekonomi Politik Analizi” (2005-2018) adlı doktora tezi ile devam etmektedir. SETA’da ekonomi araştırmaları alanında çalışan İstikbal’in akademik ilgi alanlarında ekonomik kalkınma, ekonomi politik, enerji ekonomisi, enerji güvenliği, tarım ekonomisi, uluslararası finans kuruluşları, dış yardım, Afrika ve Asya Pasifik gibi konular yer almaktadır.

[UHA Haber Ajansı, 08 Ocak 2023] 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.