enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:53 Burhanettin Duran: Türkiye barış ve adalet adına aktif sorumluluk alma iradesini gösteriyor
00:49 Türkiye-ABD ilişkilerinde Pinpon Diplomasisi: F-35’ten vize krizine gidip gelen 
00:42 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bugün Almanya’yı ziyaret edecek. Fidan, Berlin’de Türk toplumu temsilcileri ve iş insanlarıyla buluşacak
00:31 CHP İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir İntibak Yasasını Meclis Gündemine Taşıdı
00:28 Bakan Tunç: Casusluk soruşturmasında BAE vatandaşı şüpheli yok
00:18 Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş’u ziyaret etti
01:03 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kadına şiddet, insanlığa ihanettir!
00:42 Türkiye’nin Gazze’de barış sürecine liderlik etmesi, İsrail’in bölgesel hesaplarını zorluyor…
00:41 Soykırımcı İsrail’den yeni skandal: Yargısız idam
00:32 11. Yargı Paketi bugün Meclis’e sunulacak
00:23 Spekülatif fiyat hareketlerinin önüne geçiliyor…
00:09 Siyasi dalgalanmalara ve yaptırımlara rağmen, İran – Türkiye arasındaki ticaret son yirmi yıldır artış trendinde…
22:11 Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nce bu geceden itibaren Serbest Rota Hava Sahası uygulamaya başlayacak…
19:31 Okuma kültürü – Okuma alışkanlığı 
00:58 Katil İsrail şiddetin neticesinde son 2 yılda Filistin topraklarında 33 bin kadın ve kız çocuğu hayatını kaybetti…
00:57 MHP Genel Başkanı Bahçeli: Heyetin, İmralı ziyareti tarihi bir gelişmedir
00:47 MSB: Kadına yönelik şiddetle mücadelede 1 milyonu aşkın personele eğitim verdik
00:46 Yeni bir araştırma: Z kuşağının şifre tercihleri dedelerinden daha kötü
00:46 Bakan Göktaş: Kadına yönelik şiddete karşı mücadeleyi en üst seviyede sürdüreceğiz
00:41 Yeni Zelanda 2050’ye kadar 2.5 milyon kediyi öldürecek
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Terörle mücadelede ‘renkli’ dönem

Terörle mücadelede ‘renkli’ dönem
20 Temmuz 2022
524
A+
A-

ANKARA – UHA HABER / Son dönemlerde özellikle yurt içindeki terör operasyonlarının neredeyse hepsinde ‘renkli kategoride’ yer alan sözde üst düzey bir terörist etkisiz hale getiriliyor. Bu durumun sebeplerini anlatan Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar’a göre Türkiye’ye gönderilmek istenen teröristler kendi aralarında ‘ölüm vedalaşması’ yapıyor.

Sertaç Aksan
TRT Haber : Sertaç Aksan

Türkiye’nin terörle mücadelesi özellikle ortaya konan irade, baskının sürekli devam etmesi ve yerli/milli savunma sanayiinde kat edilen yolla birlikte farklı bir ivme kazandı. Bugün gelinen noktada sadece yurt içinde değil sınır ötesinde de teröristlere göz açtırmayan bir süreç işliyor.

Bu mücadelede dikkati çeken noktalardan biri de özellikle iç güvenlik operasyonlarında ortaya çıkan tablo. Sadece bu yıl içerisinde bile çok sayıda sözde üst düzey terörist yurt içinde etkisiz hale getirildi. Kimi zaman Bitlis’in kırsalında, kimi zaman Ağrı’da, kimi zaman Hakkari’de sözde bölge sorumlularına yönelik operasyonlara şahit olduk.

Son örnek Diyarbakır’dan geldi… Kırmızı bültenle aranan turuncu kategorideki terör örgütü PKK mensubu “Azat Kendal” kod adlı Necati Utku Kiraz güvenlik güçlerinin başarılı operasyonuyla etkisizleştirildi.

Türkiye'nin yurt içinde ve sınır ötesindeki mücadelesi terör örgütünü 'yok oluşa' sürüklüyor. Foto: AA

[Türkiye’nin yurt içinde ve sınır ötesindeki mücadelesi terör örgütünü ‘yok oluşa’ sürüklüyor. Foto: AA]

Geçmişi mumla arıyorlar

Peki ne oldu da örgütün sözde ‘en iyi korunan’, ‘en deneyimli’, ‘en iyi saklanan’ isimleri bu şekilde ‘avlanmaya’ başladı? Bu sorunun cevabı farklı dinamiklere bağlı. Bölgedeki istihbarat yetkinliği, güvenlik güçlerinin imkan ve kabiliyetlerinin artması, örgütün toplumsal desteğini kaybetmesi, yeni yeni katılımın yok denecek kadar az olması, sınır ötesinde düzenlenen harekatların olumlu etkileri akla ilk gelenler.

Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar bu maddelere ek olarak ilginç bir noktanın altını çiziyor ve güvenlik güçlerinin teröristlerin lider kadrosu üzerinde daha çok durmaya başladığını söylüyor. “Onlara yönelik istihbarat ağırlık kazandı.” diyor Ağar.

Gidenin yerine yenisi gelmiyor

Teröristlerin sayısı Türkiye genelinde belki de hiç olmadığı kadar az. Son yıllarda doğrudan bir terör saldırısı haberi bölgeden neredeyse gelmedi. Güvenlik güçlerinin dozajı giderek artan ve terörü bölgede tamamen bitirmeye odaklanan bir yaklaşımı var.

Bu durumun sonuçlarından birinin ‘yerine yenisini koyamamak’ olduğundan bahsediyor Abdullah Ağar. Önceden yurt içinde etkisiz hale getirilen bir teröristin yerine hemen içeriden birisi kaydırılıyor ya da sınır ötesinden başka bir terörist içeriye geliyormuş. Örgüt bunu nadiren yapabiliyormuş artık.

Ağar, bunların yanı sıra başka bir hususun altını çiziyor. Türkiye’nin Irak ve Suriye’de düzenlediği sınır ötesi harekatların ardından neredeyse 20-30, hatta kimi yerde 40 kilometrelik bir derinlik oluştuğundan bahsediyor. Bu nedenle dışarıdan bir teröristin Türkiye’ye gelmesi ve burada örgüt mensuplarının arasına katılması son derece zorlaşıyor, hatta imkansız hale geliyor.

Terörle mücadelede 'renkli' dönem

Teröristler kendi arasında ‘ölüm vedalaşması’ yapıyor

Yurt içindeki teröristlerle ilgili belki de atladığımız bir noktayı daha hatırlatıyor Abdullah Ağar… Yaralanan sözde lider kadrodaki teröristlerin dahi tedavi için sınır ötesine çıkarılamadığına, örgüt mensuplarının adeta bir kapanda sıkışıp kaldıklarına işaret ediyor.

Bir diğer konuysa öldürülen teröristin yerine bir başkasının gelmesinin çok uzun sürmesi. Hatta mümkün olmaması… Örgüt mensupları içeride 4-5 kişiden fazla gezemiyor. Ağar burada ilginç bir cümle kullanıyor ve “Onların ‘kuzey’ dedikleri bölge bizim ülkemiz. Türkiye’ye gelmek için yola çıkan teröristler arkadaşlarıyla ölüm vedalaşması yapıp bizim bu tarafa gelmeye çalışıyor. Burada kendilerini bekleyen sonun onlar da farkında.” diyor.

Terörle mücadelede 'renkli' dönem

Kafalarını çıkardıkları an ‘sobeleniyorlar’

Yurt içindeki renkli kategorideki teröristlere dönüyoruz bir kez daha. “Belli ki sınırın iki tarafını da kapsayan ‘güvenli bölge’ yaklaşımı teröristlerin işini zorlaştırıyor.” cümlesini kullanıyor Ağar. İçeride kalanların tırnak içinde ‘en akıllılar, en kurnazlar, terör sürüsünden geriye kalan eli değnekli çobanları’ olduğundan bahsediyor.

Ancak işin bir de Kandil boyutu var. Kandil, örgütün giderek kan kaybettiğinin ve işlerin onlar için sarpa sardığının farkında. Bu nedenle özellikle Türkiye içindeki terör unsurlarına ‘eylem yapın’ baskısı kuruyor.

Abdullah Ağar, bu baskı nedeniyle içerideki sözde üst düzey teröristlerin kimi zaman harekete geçtiğini söylüyor. Sonrasını da “Ama piyasaya çıktıkları an yerel istihbarata, sinyal istihbaratına, keşif-gözetleme görevindeki insansız hava araçlarımıza ya da karadaki güvenlik güçlerimize yakalanıyorlar. Ve malum son onları da buluyor” sözleriyle anlatıyor.

Bu konuda kilit noktalardan birinin Irak harekatları olduğu net. Dikkate değer bir diğer hususun düzensiz göçmen hassasiyetinin ardından kontrolün sıklaştığı İran tarafı olduğunu öğreniyoruz. Ağar’a göre o alanda takviye edilen sınır birlikleri, komandolar ve emniyet özel harekat unsurları çok başarılı işler yapıyor.

Tüm bunlar alt alta eklendiğinde gelecek dönemlerde de iç güvenlik operasyonlarında sözde lider kadrodan isimlerin etkisiz hale getirilmesi sürecinin devam edeceği görülüyor…

[UHA Haber Ajansı, 20 Temmuz 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.