enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
10:03 Baltık ülkeleri ile Ukrayna, Macaristan ve Kırım’ın Türklükle olan ilgileri nedir?
09:27 Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin New York kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu’na hitap etti…
09:25 Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) arasında en yüksek ödenek teklif tavanı, 2026 için 332 milyar 555 milyon lirayla Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) verildi.
08:14 Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), bu yıla ilişkin Türkiye ekonomisine yönelik büyüme tahminini yüzde 2,9’dan yüzde 3,2’ye yükseltti.
07:17 Terörle Mücadelenin Dönüm Noktası: 11 Eylül
00:58 Milli İstihbarat Akademisi, küresel ticarette Türkiye için ortaya çıkabilecek fırsatları ele alan bir rapor hazırladı.
00:49 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriyeli mevkidaşı Şara ile görüştü
00:39 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile bir araya geldi.
00:09 TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Cumhurbaşkanı’mızın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yapmış olduğu konuşma, tarihi nitelikte konuşmalardır”
00:46 İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Kredi büyüme sınırı kaldırılmalı
00:45 ‘Bahçeli İngiltere’ye dikkat etsin’
00:43 Kitap Fuarı öncesi kütüphane buluşmaları başladı
00:28 TEKNOFEST 2025’te Kocaeli rüzgârı esti: Kılavuz Teknoloji takımları Kocaeli’yi gururlandırdı
00:25 Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Ankara’da düzenlenen Türkiye Taşkın ve Kuraklık Yönetimi Projesi Lansmanı’nda konuştu..
00:16 Emine Erdoğan, “Anadoludakiler” projesinin tanıtımı için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca kurulan simit standını ziyaret etti…
00:02 Körfez 3 Puana Hasret Kaldı!
00:00 Milletvekili Nimet Özdemir’den Öğrenci Yoksulluğu Uyarısı: “Milyonlarca Çocuk Aç Karnına Okula Gidiyor”
21:12 MHP Genel Başkanı Bahçeli: Filistin’in güvenliği Türkiye’nin güvenliğidir
21:04 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’dan “Filistin’in Sesi Erdoğan” paylaşımı
20:55 MHP Genel Başkanı Bahçeli’den Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tebrik telefonu
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Kim Yönetebilir Tartışması

Kim Yönetebilir Tartışması
8 Temmuz 2022
2.669
A+
A-

İktidar ve muhalefet arasındaki rekabetin ana iddiası ülkeyi kendisinin yönetebileceğidir. Bu iddianın ikinci yüzü ise rakibinin ya da rakiplerinin yönetemeyeceğidir. 2023 seçimlerine giderken Türkiye’de güncel siyasetin her konusu bu tema etrafında şekilleniyor. En son muhalefet Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO’nun Madrid Zirvesi’nde Türkiye’nin taleplerini Finlandiya ve İsveç’e kabul ettirdiği üçlü mutabakatı eleştirdi.

 

Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü

İktidar ve muhalefet arasındaki rekabetin ana iddiası ülkeyi kendisinin yönetebileceğidir. Bu iddianın ikinci yüzü ise rakibinin ya da rakiplerinin yönetemeyeceğidir. 2023 seçimlerine giderken Türkiye’de güncel siyasetin her konusu bu tema etrafında şekilleniyor. En son muhalefet Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO’nun Madrid Zirvesi’nde Türkiye’nin taleplerini Finlandiya ve İsveç’e kabul ettirdiği üçlü mutabakatı eleştirdi. Pazar günü beşinci kez toplanan 6’lı masaya göre Türkiye’nin talepleri “somut güvencelere” bağlanamadı.

Erdoğan’ın zirvede gösterdiği lider diplomasisi becerisini Yunan, İsveç ve Fin medyası dahi dile getirirken muhalefetin genel başkanlarının bildik negatif siyasetin ötesine geçememesi şaşırtmıyor. Halbuki Madrid Zirvesi öncesi “Erdoğan’a yarar” kaygısını bir yana bırakıp terörle mücadelede Türkiye’nin milli güvenlik çıkarlarına destek olmaları çok iyi olurdu. Bunu yapmadıkları gibi iktidarın dış politika ve güvenlik konularındaki yönetebilme kapasitesinden rahatsızlar. Aynı hırçınlığı Ortadoğu ülkeleri ile normalleşme politikasına tepkilerinde de gösterdiler.

Küresel ekonomik sorunlarla birlikte ülkemizde yüksek seyreden enflasyonun mevcut haline bakarak muhalif yorumcular önümüzdeki seçimlerinin sonucunu iktidarın belirleyemeyeceği görüşündeler. Onlara göre asıl olan muhalefetin performansı. Halbuki seçmen iktidarın icraatı ile muhalefetin vaat ettiğini kıyaslar ve öyle karar verir. Bunu da birbiriyle bağlantılı dört alanın yönetimini (dış politika, güvenlik, ekonomi ve milli kimlik meseleleri) not vererek yapar. Ayrıca önümüzdeki seçimlerde muhalefetin (CHP’nin) iktidarda olduğu yerel yönetimlerdeki yönetme performansı da gündemde olacak. Üç yıl boyunca CHP’li İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanları zihinlerde kalacak icraatlar yapamadılar. Bunu iktidarın muhalif yerel yönetimlerin alanlarını daraltması ile açıklayabilecekleri süre çoktan geride kaldı.

Seçmen Erdoğan’ın yirmi bir yıllık icraatını değerlendireceği gibi muhalefetin aday(ların)ın da ülkeyi yönetebilme profiline bakacak. İşte muhalefet bu açıdan hayli dağınık. 6’lı masa hâlâ “seçim sonrası yol haritası” hazırlamak ve “ortak adayın eşkâlini” belirlemekle meşgul. En son söylenenler şunlar: Açık ara farkla ilk turda kazanabilmek, sembolik olmak, 6 genel başkan ile uyumlu çalışmak ve onların çizdiği yol haritasına uygun davranmak.

Ortak adayın tarifini genişlettikçe işleri daha zorlaşıyor sanki birden çok aday seçeneğini güçlendiriyorlar. Aday hem Erdoğan’ı yarışarak yenebilecek profilde olmalı hem de 6 genel başkanın kendi yetkilerini kullanmasını kabul etmeli. Hem de 6 genel başkanın çizdiği yol haritasını millete benimseterek uygulayabilmeli. Yani aynı anda iki farklı sistemin (cumhurbaşkanlığı ve parlamenter sistem) cumhurbaşkanı gibi davranabilmeli. Aday belirlemeyi seçim takvimi dönemine bırakan 6 genel başkan iddialı bir ortak program da sunamıyor.

Muhalefetin dağınıklığını “iktidarın alan daralttığı” argümanı ile açıklayanlar var. Halbuki CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu her gün yeni bir iddia ile gündem oluşturabiliyor. Muhalefetin alanının darlığının asıl sebebi henüz ortak bir program ve aday ile seçmenin karşısına çıkamamasıdır. Bunun vebalini iktidara atmak sadece mızmızlık. Muhalefetin alanını genişletmesi için Suriye’deki PKK-YPG oluşumu, mültecilerin geri dönüşü ve Kürt sorunu gibi alanlarda ne yapacağını açıklamaktan geçer. 6’lı masanın “Yarının Türkiye’sini nasıl inşa edeceklerine” dair “kapsamlı bir demokratikleşme” programı ortaya koyamamasının önündeki engel iktidar değil, kendi aralarındaki ideolojik farklılıklardır. Ve bunların ülkeyi yönetmeye müsaade etmeyecek derinlikte olduğunun seçmen tarafından bilinmesidir. Ayrıca, muhalefetin “seçim güvenliği” adı altında siyaseti güvenlikleştirmesi demokrasimize katkı vermiyor. “Seçim sonuçlarını tanımazlar” ya da “iktidarı devretmezler” argümanları sadece dezenformasyon kampanyasının parçaları. “Bu iktidarı yeniden seçerseniz daha fazla otoriterleşirler” suçlaması Cumhur İttifakı’na “kazansanız da size yönettirmeyeceğiz” tehdidinden başkası değil. Ülkemizde sandık hiçbir iktidarın ya da muhalefetin karşısında duramayacağı bir güçtür.

[UHA Haber Ajansı, 08 Temmuz 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.