enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
15:28 KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman Seçmen Kitlesine Neyi Vaat Etti?
12:29 Haftayı Geri Sar:10 maddede bu hafta
10:59 İznik 1700 yıl sonra yeniden dünya gündeminde…
08:57 Dış Bakış Dergisinin “TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI” Özel Sayısı Yayında
06:13 Türkiye’den NATO ve AB üyesi bir ülkeye ilk savaş gemisi satışı’dan notlar!
00:45 Karadeniz’de Ukrayna’nın Operasyonları
00:43 CHP’nin Avrupa’nın Çöküşüyle Bütünleşme Programı 2 – CHP’nin farklı kimlikleri
00:39 Erbil-Ankara hattında gerilim: ‘Maksadını aşan yorumlar endişe verici’…
00:38 Türkiye’de öğretmen istihdamı, köklü düzenlemeler içeren Öğretmenlik Mesleği Kanunu…
00:29 Dijital şiddet artıyor: Kadınlar daha fazla risk altında…
00:19 2026 Yılı Türkiye İçin Diplomasi Yılı mı Olacak?
00:13 Ankete 9 AB ülkesinden toplam 9 bin 500’den fazla kişi katıldı…
00:11 Deutsche Bank’tan kapsamlı Türkiye analizi: Dolar, büyüme ve faiz tahmini
00:02 Ayvalık merkezli Türk zeytinyağı firması Nova Vera, uluslararası arenada dünya birincisi oldu…
11:42 Futbolda bahis soruşturmasında yeni operasyon
10:10 Küresel piyasalarda son durum ve günlük değişimler
09:44 Cuma Hutbesi: “İnsan, Huzuru İbadetle Elde Eder”
06:15 Düşünce ve ifade özgürlüğü!…
04:25 “KOBİ’lerin maliyet yükünü hafifletecek önemli bir adım”
00:59 Dışişleri Bakanı Fidan, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) 32. Bakanlar Konseyi Toplantısı’nda konuştu…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Ekonomide 2023 değerlendirmesi

Ekonomide 2023 değerlendirmesi
A+
A-

Bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2023’ün başında küresel ekonomiye dair beklentiler, çok iyimser değildi. Artan faiz oranlarının yanı sıra Rusya-Ukrayna savaşı sonrası oluşabilecek bir enerji arz krizi senaryosu, küresel ekonomik büyümeye dönük beklentileri aşağıya çekmişti.

İKAM - İSLAM İKTİSADI ARAŞTIRMA MERKEZİ

Prof. Dr. Nurullah GÜR & İstanbul Medipol Üniversitesi Dekan Yardımcısı

nurullah.gur@marmara.edu.tr

Bu yıl küresel iktisadi aktivite, 2022’ye kıyasla daha sönük geçmiş olmasına rağmen birçok ülke sene başında beklenenden daha iyi bir performans sergiledi. Ayrıca, enflasyon oranları birçok ülkede düşüş trendine girdi.

Faiz oranlarında son 20-25 yılın en yüksek seviyeleri görüldü. Ama başta ABD olmak üzere birçok gelişmiş ülkede istihdam rakamları, artan faizlere direnç gösterdi. Geçtiğimiz kış aylarının çok sert geçmemesi ve Avrupa ülkelerinin alternatif enerji kaynaklarını devreye sokma çabalarının da etkisiyle endişe edildiği kadar büyük çaplı bir enerji krizi yaşanmadı. Enerji başta olmak üzere emtia fiyatları, yılın ikinci yarısında büyük oranda normale döndü.

Yaşanan gelişmelerin ekonomileri hiç etkilediği söylenemez. En başta aktardığım gibi 2023’te büyüme oranları birçok ülkede 2022’nin gerisinde kaldı. Aynı zamanda imalat sanayi üretimi, yılın ikinci yarısında birkaç istisna hariç, dünya genelinde zayıfladı. Küresel mal ticaretinde büyüme hızı, yüzde 1’in altına indi. Finansal koşullardaki sıkılaşma, Rusya’dan Avrupa’ya akan enerji miktarının azalması ve ABD ile Çin arasındaki teknoloji savaşının ateşinin sönmemesi, özellikle Almanya’yı vurdu. Alman ekonomisi, 2023’te resesyona girdi.

TÜRKİYE’YE DAİR NOTLAR

2023 yılı, Türkiye ekonomisi için de kolay geçmedi. Deprem ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri gibi dışsal etmenler, ekonomik gidişatı ve görünümü etkiledi. Yine de seçim belirsizliği ve deprem felaketlerine rağmen Türkiye’nin büyüme performansı, dünya ve G20 ülkeleri ortalamalarının oldukça üzerinde seyretti. 2023’ü yüzde 4.5’e yakın bir büyüme oranıyla kapatmamız kuvvetle muhtemel.

Küresel ekonomideki -özellikle Avrupa’daki- görece zayıf seyir, ihracatımızı olumsuz etkiledi. Bu yıl ihracattaki büyüme hızı oldukça cılızdı. Hal böyle olunca, net ihracat 2022’deki gibi büyümeye katkı sağlayamadı. Hatta net ihracat, büyümeyi aşağı çekti. Dolayısıyla, büyüme rakamları güçlü kalmaya devam etse de bu yıl büyümenin kompozisyonu çok daha fazla iç talep ağırlıklı oldu. Yatırımlar, büyümeye destek olan ikinci unsur olarak dikkat çekti. Makina ve teçhizat yatırımları bu yıl da pozitif seyrini sürdürdü. Deprem konutlarının inşasıyla birlikte artan inşaat yatırımları, büyümeyi yılın ikinci yarısında destekledi.

Yılın ilk yarısında enflasyon düşüş kaydetmiş olsa da bu trend kısa sürdü. Yılın ikinci yarısında TL’de yaşanan değer kaybı, enflasyonu bir kez daha yukarıya taşıdı. Merkez Bankası, haziran ayından itibaren politika duruşunda değişikliğe gitti. Enflasyonun kronik bir soruna dönüşmemesi için para politikası duruşunda değişikliğe gidildi. Faiz oranları, son 20 yılın en yüksek seviyelerini gördü. Artan finansman maliyetleri, özellikle ekim ayından itibaren kendini reel sektörde hissettirmeye başladı. Bununla birlikte, sıkı para politikasının tüketim harcamaları üzerindeki etkilerinin tam olarak görüldüğünü söyleyemeyiz.

Enflasyonla mücadeleyi 2024’ün ilk yarısında daha fazla konuşacağız. Bu yazıda 2023 yılının kısa bir değerlendirmesini yaptık. Nasip olursa, bir sonraki yazıda ise 2024’e dair mevcut beklentileri ele alalım.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.