enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
06:51 Hollanda’da görülmemiş bir seçim yarışı: 4 parti liderlğe oynuyor!
00:45 Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu,Türkiye’nin 14. hava kampüsünün 31 Ekim’de Sivas’ın Divriği ilçesinde açılıyor…
00:29 Samsun Yurt Savunma Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Aral 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı
00:28 Araştırmacı Zeynep Gizem Özpınar: Nadir Toprak Elementleri: Türkiye’nin Yükselen Jeostratejik Konumu 
00:15 Fırat-Dicle Havzasındaki Kuraklık Dengeleri Bozar
00:14 Almanya Başbakanı Merz yarın Türkiye’ye geliyor
00:12 DoktorTakvimi, İstanbul Maratonu’nda geleceğin hekimleri için koşacak
00:08 Günün önemli şirket haberleri
00:05 Bahis skandalı: Hakemler ne ceza alabilir, lig etkilenir mi?
00:03 Gelecek yıl uzaya fırlatılması planlanan yeni nesil Connecta IoT uyduları, 5G NB-IoT teknolojisiyle donatılacak.
00:02 Türk azınlık ve toplulukları FUEN 69. Kongresi’ne katıldı  
00:01 Devlet Bahçeli: Terörün son bulması ülkemize kalıcı bahar havası getirecek
21:22 GastroAntalya, Miksoloji Yarışması’yla kapılarını açacak
21:02 UHA / İnternational News Agency’ndan Gazeteci Veysel KAVRAYAN, Balıkesir Sındırgı merkezli 6,1 büyüklüğünde önceki gün meydan gelen deprem bölgesindeydi…
17:35 “Casusluk” suçundan yürütülen soruşturma kapsamında MASAK tarafından hazırlanan ön raporda, Merdan Yanardağ’a zarfla para verilmiş
11:09 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’den “Çalı Canavarı”, kırsal yollarda çalı, diken ve taş gibi engelleri temizliyor, ulaşım güvenliğini sağlıyor
07:03 Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Bakan Uraloğlu, “Turistik Doğu Ekspresi, 2025-2026 kış sezonu seferleri 22 Aralık’ta başlayacak”
00:35 Papa 14. Leo göreve gelmesinin ardından ilk dış gezisini Türkiye’ye gerçekleştirecek.
00:31 Prof. Dr. Kürşad Zorlu: Ankara 2026 Türk Dünyası Başkenti seçildi
00:31 Bağımlılığı olan çocuğa destek!
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Cuma Hutbesi “Rabbimiz Çevre İle Bizlere Ne Öğretir?”

Cuma Hutbesi “Rabbimiz Çevre İle Bizlere Ne Öğretir?”
10 Haziran 2023
20
A+
A-

Diyanet İşleri Başkanlığı’nca Dünya Çevre Günü dolayısıyla bu hafta Cuma Hutbesi’nde, “Çevremize karşı sorumluluğumuzu ibadet şuuruyla yerine getirelim” denildi. 

UHA / Europe İnternational News Agency

Her kim bir ağaç diker de ondan bir insan yahut Allah’ın yarattığı herhangi bir canlı yerse bu, o kimse için bir sadaka olur. (İbn Hanbel, VI, 443)

Muhterem Müslümanlar!

Sahabenin önde gelenlerinden Ebu’d-Derdâ (r.a) bir gün fidan dikiyordu. Onu gören biri, bu işin dünya malına düşkünlük anlamına geldiğini zannederek, “Allah Resûlü’nün arkadaşı olduğun halde sen de mi böyle yapıyorsun?” dedi. Bunun üzerine Ebu’d-Derdâ (r.a), Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu hadis-i şerifini ona hatırlattı: “Her kim bir ağaç diker de ondan bir insan yahut Allah’ın yarattığı herhangi bir canlı yerse bu, o kimse için bir sadaka olur.”[1]

Aziz Müminler!

Kâinat, Allah’ın yoktan var ettiği ve bizlere bahşettiği bir nimettir. Allah’ın mülkünde ve hâkimiyetinde olan, imar ve ihya sorumluluğunu üzerimize yüklediği bir emanettir. Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren bir hakikat kitabıdır. Nitekim Rabbimiz bu gerçeği Kur’an-ı Kerim’de şöyle haber vermektedir: “Gökleri, yeri ve bu ikisi içinde yaydığı canlıları yaratması, Allah’ın varlığının delillerindendir.”[2] Cenâb-ı Hak, hassas bir denge ve düzen ile yarattığı kâinatın kendisinin eseri olduğunu bizlere öğretmektedir. Hayat bulduğumuz bu âlemi ve içindekilerini yaratanın, yaşatanın ve yönetenin kendisi olduğunu hatırlatmaktadır.

Kıymetli Müslümanlar!

Çevresine ibret nazarıyla bakan insan, göklerin direksiz durmasında, yeryüzünün yaşamaya elverişli kılınmasında, kâinatın kusursuz işleyişinde nice hikmetler görecektir. Gökten inen yağmurla hayat bulan topraktan türlü türlü bitkiler yetişmesinde, can dostlarımız hayvanların birbirinden güzel görüntülerinde ve bizlere sundukları sayısız faydalarda nice ibretler bulacaktır.

Değerli Müminler!

İnsan, kâinatı keşfettikçe kendini keşfeder. Dünyayı tanıdıkça yaratılış gayesini daha iyi kavrar. Çevresini anladıkça nereden geldiğini ve nereye gideceğini idrak eder. İnsan, suyu hayatın kaynağı olarak bildiği kadar, kendisinin de bir damla sudan yaratıldığını düşündüğünde tevazu sahibi olur, kibirden arınır. Evini güneşin ışığına ve ısısına açtığı gibi gönül hanesini de İslam’ın çağlar aşan aydınlığına açtığında iyiliği dünyaya hâkim kılar. Yemyeşil vadilerin, masmavi denizlerin, yıldızlarla bezenmiş göklerin kâinatın süsü olduğunu idrak ettiği gibi hayâ ve iffetin de ruhun süsü olduğunu fark ettiğinde güzel ahlakı kuşanır, huzura erer, gerçek mutluluğu elde eder.

Aziz Müslümanlar!

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: ظَهَرَ الْفَسَادُ فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ بِمَا كَسَبَتْ اَيْدِي النَّاسِ “İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu.”[3] Bu ayet-i kerimede belirtilen hakikati bugün hepimiz açıkça görüyoruz. Günümüzde yaşanan çevre felaketleri, sorumluluklarımızı ihmal etmemizden kaynaklanıyor. Her gün, bir canlının daha neslinin tükendiğine dair haberler duyuyoruz. Tabiattaki doğal yaşam alanları sadece fotoğraflara konu olacak kadar azalmış durumda. İhmal ve kusurlarımızdan dolayı ormanlar kaybolmaya, topraklar çölleşmeye, su kaynakları yok olmaya başladı. Oysaki çevremizde yer alan her varlık Allah katında değerlidir ve kendi lisan-ı haliyle Allah’ı zikretmektedir. Yüce Rabbimiz bu hususu bize şöyle haber vermektedir:تُسَبِّحُ لَهُ السَّمٰوَاتُ السَّبْعُ وَالْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهِنَّۜ  “Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar Allah’ı tesbih ederler.”[4]

Öyleyse Kıymetli Müminler!

Yaratılan her varlığa Yaratandan ötürü değer verelim. Kâinat kitabını, hikmet, tefekkür ve ibretle okuyalım. Kaynaklarımızı ölçülü kullanalım, israf etmeyelim. Yüce Allah’ın âleme koyduğu hassas dengeyi gözetelim ve koruyalım. Çevremize karşı sorumluluğumuzu ibadet şuuruyla yerine getirelim. Kâinatın yegâne sahibinin Rabbimiz olduğunu, bizim ise emanetçi olduğumuzu aklımızdan çıkarmayalım. Unutmayalım ki, çevremiz atalarımızdan bize bir miras, bizim de çocuklarımıza bırakacağımız eşsiz bir emanettir.

 


[1] İbn Hanbel, VI, 443.

[2] Şûrâ, 42/29.

[3] Rûm, 30/41.

[4] İsrâ, 17/44.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.