enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
10:32 Kocaeli’nin Kartepe Belediyesi’nden Taraklı Yangınına Müdahale Desteği
07:13 CHP kurultayıyla ilgili ceza davası: Görevsizlik kararı kaldırıldı
00:53 RTÜK Başkanı Şahin: “İslamofobi sadece ‘bir içerik sorunu’ değil, bir güvenlik, bir kimlik ve bir insanlık meselesi”
00:51 Yenidoğan Çetesi’ davasında 5. duruşma görüldü
00:50 Fırtınalı bir dönemde AB dönem başkanlığını devralan Danimarka’yı neler bekliyor?
00:41 Almanya’da bir şirkette meydana gelen bıçaklı saldırıda bir kişi öldü, iki kişi yaralandı
00:35 Tunç Soyer’in gözaltına alındığı İzmir’deki yolsuzluk operasyonunda şaşırtan detay! Şikayet eden Cemil Tugay çıktı.
00:27 İtalya’da kavurucu sıcaklar: İki ölü, 17 şehir için kırmızı alarm
00:22 MİT Başkanı Kalın, Irak’ın kuzeyinde temaslarda bulundu
00:22 ‘Cam tavanı’ aşmak: Bilimde kadınların dönüştürücü gücü
00:11 Hangi AB ülkesi en çok düzensiz göçmeni geri gönderiyor?
00:10 Azerbaycan ve Küresel Süreçler
00:08 Sessiz kahramanlara bir saygı duruşu: “Babam Misafir İşçiydi” kitabı
23:09 Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Hatay, İzmir ve Manisa’daki yangınlar kısmen kontrol altına alındı.
08:59 Büyük yolsuzluk operasyonu İzmir’e de sıçradı: Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer gözaltına alındı
08:34 TBMM bugün yoğun gündemle haftaya başlıyor
08:13 CHP kurultayı davası ertelendi
00:50 Kartepe’de Açık Hava Sinema Keyfi Başladı
00:46 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Fuat Sezgin, büyük bir ilim insanıydı
00:37 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Orman yangınlarında sorumluluğu olduğu tespit edilen 31 kişi gözaltına alındı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

ABD’nin Ortadoğu ile Yeni Bir Angajmanı Mümkün mü?

ABD’nin Ortadoğu ile Yeni Bir Angajmanı Mümkün mü?
19 Temmuz 2022
2.927
A+
A-

ABD’nin Ortadoğu’da Rusya ve Çin’i sınırlandıracak, İran’ın İsrail ve Körfez ile sorunlarını ortadan kaldıracak bir yeni angajman türü üretmesi mümkün görünmüyor. Türkiye’nin dengeleyici ve istikrar/güvenlik sağlayıcı rolünü bile görmekten uzak Washington’ın bölgedeki yeni diplomatik çabalarının zaman kaybı olması kuvvetle muhtemel.

 

Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü

Son üç ABD Başkanı Obama, Trump ve Biden, Ortadoğu’dan kısmi çekilmeyi ve dikkati Çin’e odaklamayı vaat etti. Hatta Biden, Afganistan’dan Amerikan askerlerini hızlıca çekerek bu ülkeyi Taliban’a bıraktı. Suudi Arabistan ve BAE ile ilişkilere mesafe koyarken İran ile nükleer müzakerelere geri döndü. Biden yönetiminin bu politika değişikliği bölgedeki ülkeler arasında normalleşme eğilimini güçlendirdi. Ancak Rusya’nın Ukrayna’yı işgali bölgenin dünya ekonomisindeki ve küresel istikrardaki yerini tekrardan öne çıkardı. Biden da ABD’nin Ortadoğu’ya angajmanını yenilemek ve müttefikleri ile “stratejik ortaklığını güçlendirmek” için bölgeye üç günlük (13-16 Temmuz tarihlerinde) seyahatte bulundu. Biden, İsrail ve Filistin ayağından sonra “parya” ilan edeceğini söylediği Suudi Arabistan’da bugün Körfez liderleri ile görüşüyor.

***

Artan enerji fiyatları sebebiyle kasım ara seçimleri riskte olan Biden, Suudi Arabistan’ı petrol üretimini artırmaya ikna etmeyi umuyor. Biden bu tartışmalı seyahati “Suudi Arabistan’a neden gidiyorum” başlıklı makalesi ile savunmak zorunda kaldı. Bu makalede Ortadoğu’nun su yolları, tedarik zinciri ve enerji kaynakları açısından önemli olduğunu ve bölgenin daha güvenli ve entegre olmasının Rusya’nın Ukrayna savaşının küresel etkilerini azaltacağını belirtti. Bölgeye yeni angajmanını “Rusya’nın saldırganlığına karşı durmak” ve “Çin ile mücadele etmek” olarak açıkladı. Böylece Rusya ve Çin ile büyük güç rekabeti bir kez daha ABD’yi bölgeye yönlendirdi. Kuşkusuz, ABD yönetimlerinin bölgedeki en büyük önceliği her zaman İsrail’i güçlendirmektir. “Siyonist olman için Yahudi olmana gerek yok” diyen Biden’ın seyahatinin de temel amacı İsrail’in bölge ülkeleri ile “yeni bir ekonomi ve güvenlik mimarisi inşasına” yardımcı olmak. Yani İsrail ve Suudi Arabistan arasında normalleşmeyi sağlamak, İran’ın nükleer programını baskılamak ve Körfez ülkelerini Tahran’a karşı ortak bir savunma- güvenlik şemsiyesi altında toplamak.

Biden’ın İsrail ile Körfez ülkelerini ve Cidde’deki toplantıya katılan Mısır, Irak ve Ürdün liderlerini İran karşıtı bir blokta toplayabilmesi pek mümkün görünmüyor. ABD’nin bölgeye angajmanında yaşanan sık değişiklik bölge ülkelerine güven vermiyor. Ukrayna savaşı sonrası dönemde Körfez ülkeleri daha otonom siyaset izliyor. Yaptırımlara katılmadıkları gibi Rusya ve Çin ile ilişkilerini çeşitlendirmeyi tercih ediyor. Trump yönetiminin küre başındaki ittifak ile başaramadığı İran karşıtı bloklaşmayı Biden’ın başarması olası değil. Körfez ülkeleri İran ile normalleşmeyi Biden’ın yarım ağız sözleri için riske atmayacaktır. Kaldı ki, İsrail’in sunduğu güvenlik şemsiyesi Körfez’i İran ve vekillerinden koruyamaz. Bazı İran hedeflerini vurmak ile İran’a karşı bölgesel bir savaşı göğüslemek aynı şey değil. ABD, Ortadoğu’nun küresel siyasetteki “menteşe” rolünü yeniden keşfetse de bölgeye yeni angajmanının güçlü olması beklenmiyor.

***

Rus lider Putin de bölgeyle yakından ilgili. Önümüzdeki hafta salı günü Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Reisi ile Tahran’da görüşecek. Putin’in Tahran ziyaretinin Beyaz Saray’dan İran’ın Rusya’ya yüzlerce insansız hava aracı vereceğini açıklamasından ve Biden’ın Ortadoğu turundan sonra gerçekleşmesi anlamlıydı. Başta Suriye olmak üzere bölgedeki nüfuzunu genişleten Rusya’nın hem İran ile ilişkilerini derinleştirmesi hem de Körfez ile İran arasında kolaylaştırıcı role soyunması şaşırtıcı olmayacaktır. Ukrayna savaşı uzadıkça Avrupa’nın ekonomik kayıpları artıyor ve Rusya’nın eli rahatlıyor. Bu şartlar altında ABD’nin Ortadoğu’da Rusya ve Çin’i sınırlandıracak, İran’ın İsrail ve Körfez ile sorunlarını ortadan kaldıracak bir yeni angajman türü üretmesi mümkün görünmüyor. Türkiye’nin dengeleyici ve istikrar/güvenlik sağlayıcı rolünü bile görmekten uzak Washington’ın bölgedeki yeni diplomatik çabalarının zaman kaybı olması kuvvetle muhtemel.

[UHA Haber Ajansı, 19 Temmuz 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.