enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:57 Toplu Konut İdaresi Başkanlığınca (TOKİ) yapılan Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin açılışı,
00:56 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TRT’miz sorumlu yayıncılığın zeminini büyütüyor”
00:48 İstanbul’da, Afganistan ile Pakistan arasında Türkiye ve Katar’ın ara buluculuğuyla, ateşkese devam kararı alındı…
00:45 (TÜHA) Türkuaz Uluslararası Haber Ajansı, DW ve Euronews abonesi
00:29 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Şimdiden su konusunda çok ciddi tedbirler düşünmek zorundayız”.
00:28 Bolu’daki otel yangını davasında karar açıklandı
00:27 Merkez Bankası Papara’nın faaliyet iznini iptal etti
00:26 İletişim Başkanı Burhanettin Duran, İsrail’in uyguladığı soykırıma karşı dünyanın sessiz kalmasını eleştirdi…
00:21 Türkiye’nin yerli ve milli otomobil hayalini gerçekleştiren Togg, Avrupa’da ilk teslimatlarına başladı…
00:20 TRT Genel Müdürü Sobacı: Türkiye, denklemleri değiştiren bir aktör oldu
00:16 Yurt genelinde sıcaklıklar artacak
00:16 112 Acil Çağrı Merkezlerine 10 Ekim 2024-10 Ekim 2025 tarihleri arasında 96 milyon 919 bin 400 başvuru yapıldı…
00:13 PFDK’dan 149 hakeme “bahis oynama” gerekçesiyle men cezası
00:07 İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında, gözaltına alınan 5 şüpheliden 4’üne tutuklama talebi…
00:05 Kocaeli’nin Gebze ilçesinde çöken 7 katlı apartmanın yakınındaki bir bina daha tedbiren boşaltıldı…
00:02 Eski ehliyetlerini 1 milyon 799 bin 172 kişi yenileme işlemini yapmadı…
00:35 Sessiz çocuklar: Utangaçlık mı, sosyal kaygı mı?
00:32 18 bin tonluk akaryakıt farkı! Türkiye Petrolleri’ne operasyon
00:28 Hollanda seçimlerinde, işçi partisinin kaybında Türkiye’nin rolü var mı?
00:23 Avrupa Merkez Bankası, ticaret gerilimine rağmen büyüme sürerken faiz oranını yüzde 2’de tuttu
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Washington’ın İsrail’i ‘havuçla ikna’ politikası

Washington’ın İsrail’i ‘havuçla ikna’ politikası
5 Haziran 2024
32
A+
A-

Başkan Biden’ın geçen cuma günü desteklediğini açıkladığı ateşkes planının hayata geçmesinin önünde birçok engel var. Biden, planın İsrail tarafından teklif edildiğini ve topun Hamas sahasında olduğunu söyleyerek her iki tarafa da baskı yapmayı amaçladı.

Kadir ÜSTÜN, SETA Washington D.C. Koordinatörü

Başkan Biden’ın geçen cuma günü desteklediğini açıkladığı ateşkes planının hayata geçmesinin önünde birçok engel var. Biden, planın İsrail tarafından teklif edildiğini ve topun Hamas sahasında olduğunu söyleyerek her iki tarafa da baskı yapmayı amaçladı. Hamas’ın planı olumlu bulduğunu ve sürekli bir ateşkes öngören plana ‘yapıcı’ yaklaşacağını söylemesine karşın Netanyahu cephesinden hızlı bir geri adım geldi. Biden’ın açıklamasının üzerinden çok geçmeden, Netanyahu operasyonların hedefine ulaşmadan önce sürekli bir ateşkesi kabul etmeyeceklerini söyledi. İsrail yönetiminin aşırı sağcı bakanları da bu planın kabul edilmesinin hükümetin sonu olacağı tehdidini savurdu. Bu durumda Netanyahu ya şimdiye kadar olduğu gibi aşırı sağcıları memnun edip koalisyonunu devam ettirecek ya da Washington’ın istediği şekilde bir ateşkese razı olarak savaş kabinesinin dağılma riskini göze alacak.

NETANYAHU’NUN HESABI

Netanyahu’nun sert açıklamalarla üzerindeki Amerikan baskısına boyun eğmediğini göstermeye çalışmasına karşın pazarlıkların anlaşma aşamasına geldiğini ve Biden’ın da ateşkes anlaşması üzerinden Filistin meselesini bir an önce gündemden düşürmek istediğini söyleyebiliriz. Buna rağmen gerçek ve kalıcı bir ateşkes ihtimali güçlü değil zira Netanyahu kendi siyasi kariyerini öncelemek adına hükümetin dağılmasına yol açacak bir adım atmaktan kaçınacaktır. Biden’ın ise kasım seçimleri öncesinde Filistin meselesini kamuoyunun gündeminden çıkarmak istemesi müzakerelerin sonuçlanması için önemli bir baskı unsuru oluştursa da Netanyahu’yla siyasi çıkarlarının örtüşmemesi kalıcı ateşkes ihtimalini zayıflatıyor. Netanyahu siyasi kariyerinin sonu anlamına gelebilecek bir adım atmaktansa İsrail kamuoyunda destek oranı yüksek olan ‘Hamas’ı yok etme’ politikasına devam etmeyi tercih edebilir.

Bahsi geçen planın ilk aşamasında altı haftalık bir ateşkes kapsamında İsrail güçlerinin Gazze’nin nüfusu yoğun bölgelerinden çekilmesi ve Hamas’ın elindeki yaşlı ve kadın rehinelerle Filistinli tutsakların takas edilmesi öngörülüyor. Bu ilk aşamada nihai ve kalıcı bir ateşkesin sağlandığı ikinci aşamaya geçiş için müzakerelerin devam edeceği belirtiliyor ancak çatışmalar bitince Gazze’yi kimin yöneteceği en kritik sorulardan biri olacak. İsrail ne Hamas ne de Filistin yönetiminin Gazze’yi yönetmesini kabul etmeyeceğini açıkladı ancak kimin yöneteceğine dair Amerikalıların istediği cevabı da vermiş değil. İsrail’in ikinci aşama müzakerelerini uzatarak Gazze’yi kısmi işgal altında tutup sınırlı ve yetersiz insani yardım geçişi politikasına uzun süre devam etmesi kuvvetle muhtemeldir. Üçüncü aşama olarak öngörülen Gazze’nin yeniden inşasının da Körfez Arap ülkelerinden sağlanacak fonlarla gerçekleşmesi sağlanabilir, ancak bunun da uzun zaman alacağına kesin gözüyle bakabiliriz. Netanyahu bu planın kendisi için yeterince hareket kabiliyeti sağlayıp sağlamadığına odaklanacaktır zira onun için ateşkes herhangi bir aciliyet teşkil etmiyor.

HAVUÇ POLİTİKASI

Biden’ın Suudi Arabistan’la ‘tarihi anlaşma fırsatı’ vurgusuyla birlikte İsrailli liderlere iç siyasetin baskılarına rağmen bu planın arkasında durma çağrısı yapması, Tel Aviv’i ödüllendirerek ikna etme çabası şeklinde okunabilir. Washington, Netanyahu hükümetini Gazze’de izlediği etnik temizlik politikasından sorumlu tutmak şöyle dursun Suudi normalleşmesiyle ödüllendirmeye çalışıyor. Bugüne kadar silah yardımı ve diplomatik korumayla İsrail’e destek veren Biden yönetimi bundan sonra da İsrail’in uluslararası izolasyonunu kıracak ve kendini diplomatik sıkışmadan kurtaracak bir formül üretmeye çalışıyor. Amerikan Kongresi’ndeki her iki parti liderliğinin ortak olarak Netanyahu’yu Kongre’de konuşmaya yapmaya davet etmesi de Tel Aviv’i havuç göstererek ikna etme politikasının bir parçası olarak duruyor. Netanyahu’nun kabinesindeki aşırı unsurların uzlaşmaz tavırlarını değiştirmesi pek mümkün görünmediği için bu tür teşviklerin ne kadar işe yarayacağı meçhul.

Biden’ın en az 45 kişinin hayatını kaybettiği Refah saldırısıyla ilgili hiçbir açıklama yapmayıp İsrail’in kabul ettiği ateşkes planını açıklaması, katlanmaya devam ettiği siyasi maliyetten kısa sürede kurtulup seçime odaklanmak istediğini gösteriyor. Biden, İsrail taraftarı gruplara Suudi normalleşmesi üzerinden İsrail’in artık bölgede nasıl güvende olduğunu ve İsrail’e karşı çıkan kendi tabanına da nasıl ateşkes sağlayıp insani yardım akışını artırdığını anlatmak istiyor. Biden bu iki argümanı sağlayabilecek kilit isim olan Netanyahu’ya siyaseten mahkûm hale gelmiş durumda. Birkaç ay öncesine kadar İsrail’in yeni liderliğe ihtiyacı olduğunu söyleyen Chuck Schumer gibi Demokrat liderlerin şimdilerde Netanyahu’yu Kongre’ye konuşma yapmak için davet etmesinin altında bu sıkışmışlık yatıyor. Biden ve Demokrat liderlik, Netanyahu’yu uluslararası izolasyonu kırmak ve Gazze’deki rehineleri geri getirmek gibi ödüller üzerinden siyasi risk almaya zorluyor.

Netanyahu’nun mevcut hükümetini riske atarak yeni bir koalisyon kurmaya çalışması sonucunu getirebilecek bu ateşkes planını, aşırı sağcı liderlerin muhalefetine rağmen kabul etmesi zor görünüyor. Bunun için de Biden, Hamas’ın artık 7 Ekim gibi bir saldırı düzenleme kabiliyeti kalmadığı argümanını öne çıkardı. Washington’un Netanyahu’ya verdiği mesaj, artık Hamas’ın yenildiği ve rehinelerin geri alındığı üzerinden zafer ilan edebileceği yönünde. Netanyahu’nun bu formülasyonu hayata geçirmesi, Biden’ı Kasım seçimleri öncesinde rahatlatacaktır, ancak Trump’ın anketlerdeki durumuna bakıp seçim sonrasına kadar idare etmeyi tercih etmesi de mümkün. Trump’ın seçilmesi, Nikki Haley gibi bomba imzalayan siyasetçilerin iktidara gelmesi anlamına geleceği için, Netanyahu daha fazla ödüllendirileceği bir senaryoyu tercih adına Biden’a direnmeyi seçebilir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.