enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
10:05 SPD Hidropolitik Akademi Direktörü Dursun Yıldız ; “Hindistan ve Pakistan arasında su stratejileri savaşı var”. 
09:48 CHP lideri Özgür Özel’in erken seçim hedefi için “sürpriz hamle” planı ortaya çıktı…
07:15 Türk tarihçi, akademisyen ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın deyimi ile “Türk tarihçiliğinin medârı iftiharı” Halil İnalcık…
06:59 Terörizmle Mücadele ve Müzakere -III-
06:53 Kanal D ekranlarının uzun soluklu polisiye dizisi Arka Sokaklar’a Gökçe Kurt karakteriyle katılan Yasemin Allen, kimdir?
00:43 Bakan Yerlikaya: Çocuklarımızın hayatıyla oynayan hiçbir servis şoförünün trafikte yeri yoktur…
00:41
00:27 Kastamonu Belediyesi’ne ait özel hastane ruhsatı gündeme alınırken, eski belediye başkanı Galip Vidinlioğlu da açıklamalarda bulundu…
00:22 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıbrıs Türk halkı geleceğe güven ve umutla bakmayı herkesten çok hak etmektedir”…
00:08 MSB Yaşar Güler, “Kıbrıslı soydaşlarımızın güvenliği her zaman önceliklidir”…
00:08 Yılmaz Erdoğan ‘İnci Taneleri’ dizisinde çok yorulduğu için final yapmak isterken Kanal D harekete geçti…
00:03 İletişim Başkanı Altun’dan cuma hutbesine ilişkin açıklama…
00:02 TÜİK’in Tarımsal İşletmelerde Hayvansal Üretim Araştırması sonuçlandı…
19:25 Araştırmacı Gazeteci Enver Everdi’nin eşi Hüsna Everdi hayatını kaybetti…
14:43 Kuruluşunun 85. yılında Köy Enstitüleri…
14:33 Prof. Dr. Üşümezsoy, Marmaraereğlisi’nde meydana gelen ve İstanbul’dan da hissedilen depremi değerlendirdi..
12:53 Trump’ın İlk 100 Günü
10:07 Afetten İhyaya Deprem Bölgesinde İki Yılın Muhasebesi…
08:03 “Yılın En İyi Televizyon Habercisi”Ödüllü gazeteci Ayşegül Ekinci, dünyayı dolaştı. Bu süreçte ise yaşam, varoluş ve ölüm konularında araştırma yapıp kitap yazdı….
07:59 Durumdan Vazife Çıkaramayanlar Rahatsız!…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

SPD Hidropolitik Akademi Direktörü Dursun Yıldız ; “Hindistan ve Pakistan arasında su stratejileri savaşı var”. 

SPD Hidropolitik Akademi Direktörü Dursun Yıldız ; “Hindistan ve Pakistan arasında su stratejileri savaşı var”. 
4 Mayıs 2025
5
A+
A-

* Su Potikaları Derneği ve Hidropolitik Akademi Direktörü Dursun Yıldız, Hindistan ve Pakistan arasında yaşanan su stratejileri savaşı ve gelecekte su savaşı tehdidinin artmasıyla ilgili bir yazı kaleme aldı.

* Detayı haberimizde…

UHA / İnternational News Agency

Dursun Yıldız Sözleri ve Alıntıları - 1000Kitap

 Dursun Yıldız,  Hidropolitik Akademi Direktörü

1947’den bu yana 3 kez sınırda hafif yoğunluklu silahlı çatışma yaşamış olan Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilim  bugünlerde yeniden artmıştır. Hindistan’ın Keşmir bölgesinde gerçekleşen ve 26 turistin hayatını kaybettiği saldırının ardından, Hindistan Pakistan’ı suçlayarak 1960 tarihli İndus Suları Antlaşması’nı askıya aldığını duyurmuş ve bazı diplomatik kısıtlamalar açıklamıştır. Pakistan’ın su üzerindeki kısıtlamaları savaş sebebi sayarım açıklaması ve sınırdaki taciz ateşleri ise akıllara hemen “su savaşı “ başlıyor mu sorusunu getirmiştir.

Dursun Yıldız – Su Politikaları Derneği

Bölgedeki gerilim kronik  Keşmir sorunu üzerinden yeniden başlamış olup bir sıcak çatışmaya dönüşebilir. Ancak gerilimi arttırmayı sürdüren Hindistan’ın başlatacağı bir savaş “su savaşı” olmayacaktır. Bölgedeki Keşmir sorunu  su sorunu ile içiçe geçmiştir. Sıcak bir askeri çatışma  her iki sorunu daha da arttırıp bölgede büyük bir istikrarsızlık sonucu doğuracaktır. Ayrıca Hindistan ve Pakistan’ın  her ikisinin de nükleer güç olmaları  büyük bir sıcak  çatışma riskini azaltıcı bir etkendir. 

Hindistan’ Antlaşmayı askıya alma açıklaması, her ne kadar stratejik bir duraklatma hamlesi olsa da,  bu alanda çok radikal bir ilk olmuştur.  Suyun güvenlikleştirilmesi ve silah olarak kullanılması konusunda bir alan açmıştır. Aslında  İndus Su Antlaşması ve su kaynakları bu gerilim stratejisinde bir araç olarak kullanılmaktadır. Bugün bölgede bir su savaşı riski değil geleceğe yönelik  bir Su Stratejileri Savaşında mevzi kazanma olgusu vardır. Çünkü kronik Keşmir sorunu ve iklim değişikliği  nedeniyle su  bu bölgede yakın geleceğinde  çok daha stratejik bir kaynak olacaktır. Bundan dolayı da sınıraşan su kaynakları üzerinden bölgeyi dizayn etmeye çalışan güçlerin elinde kullanışlı bir araç haline gelebilecektir. Bu nedenle bu çalışmada bölgedeki Su Stratejileri Savaşı hamleleri üzerinde durulmuştur. 

Pakistan, Hindistan'ı uyardı: İndus havzasına yönelik her türlü girişim savaş nedeni sayılacak - YENİ ASYA

Bölgede Hidrojeopolitik Satranç  hamleleri başladı  

Hindistan’ın Chenab ve Jhelum nehirleri üzerinde Ratle ve Kişanganga hidroelektrik santrali projelerinin İndus Nehri Antlaşmasını  (IWT)  ihlal ettiği tartışılmaktadır. İslamabad, inşası planlanan bu hidroelektrik santrallerinin  tarımsal su akışını keseceğini savunurken Hindistan ise projelerinin Antlaşmanın şartlarına uyduğu konusunda ısrar etmektedir. Pakistan sorunun çözümü için konuyu Lahey merkezli Daimi Tahkim Mahkemesine götürmüş  ancak Hindistan, tahkim mahkemesinin yargı yetkisini reddetmiştir. Hindistan tarafı  geçen yıl Antlaşmanın resmen gözden geçirilmesini ve değiştirilmesini talep etse de Pakistan Antlaşmanın tamamen uygulanmasına bağlı olduğunu bildirmiştir. Bu satrançta Keşmir, bölgedeki saatli su bombasının  coğrafyasıdır. Keşmir’in yüzölçümü yaklaşık olarak 222 156 km2 olup nüfusunun %80’i Müslümandır. Yüzölçümünün  %35’i Pakistan,%45’i Hindistan,%20’si Çin’e aittir.  Mevcut ve proje halindeki barajlar Hindistan’ın sessiz stratejik manevra araçlardır. Bölgede Çin ise oyunun dışında gibi gözükse de perde arkasında etkili sessiz asimetrik güçtür. Yukarıda belirtilen bu üç unsur birleştiğinde, İndus Havzası bir su savaşından çok bir “su stratejisi savaş alanı” haline gelmektedir. 

Pakistan ile Hindistan arasında sınırlar aşan su ihtilafı 75 yıldır sürüyor

Hindistan Su Antlaşmasından Çekilmedi, Beklemeye Aldı 

 Devletler zaman zaman antlaşma yükümlülüklerini askıya almayı siyasi baskı biçimi olarak kullanmışlardır.  65 yıldır süren İndus Su Antlaşmasını duraksatma  açıklaması ile  Hindistan, bu konuda  yeni ve kısmi radikal bir tutum ortaya koymuştur.  Ticaret yaptırımları, vize iptalleri ve seyahat yasakları gibi rutin diplomatik önlemlerin ötesinde , 65 yıldır süren bir su paylaşım antlaşmasını duraksatmak, uluslararası hukukun gri alanında da kalsa özgün bir durum yaratmıştır.  Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesinin 67.Maddesinde “Bir antlaşmayı geçersiz ilan etme ,sona erdirme, ondan çekilme veya yürürlüğünü askıya alma “ şeklinde 4 farklı eylem tanımlanmıştır. Hindistan yaptığı açıklamada abeyance kelimesini kullandığı için bu eylemlerden hiçbirini gerçekleştirmediği söylenebilir.  

Hindistan’ın antlaşmayı sadece duraksatması  ve şimdilik  de olsa suyu bir savaş silahı olarak kullanmıyor olması , bölgenin güvenlik dengesi için olumlu bir durumdur.  Hindistan’ın bu “duraksatma” kararı   koşullar değişirse antlaşmanın yeniden canlandırılabileceğine dair  bir umudun taşınmasına imkan tanımaktadır.  

Hindistan ve Pakistan arasında “su savaşı” çıkar mı? | Stratejik Araştırmalar Merkezi - STRASAM.ORG ®

Sonuç 

İndus Havzasında, 1960 yılında imzalanan ve çeşitli itirazlar olsa da ülkeler arasında  ilişkilerin kesilmesini önleyen bir Su Antlaşması ve bir havza komisyonu mevcuttur. Havzada su paylaşımı konusundaki anlaşmazlıkların artması  veya daha çok sorun yaratması  Hindistan ve Pakistan arasındaki tarihsel Keşmir geriliminden beslenmektedir.  Keşmir, bağımsızlık sonrası Hindistan ve Pakistan arasında süregelen tarihsel bir çatışma alanıdır. Her iki ülke de bölgenin tamamı üzerinde egemenlik iddiasında bulunmaktadır. 

İndus nehrinin kolları Hindistan topraklarından, özellikle de Hindistan kontrolündeki Keşmir bölgesinden doğmaktadır. Hindistan bu bölgedeki kollar üzerinde suyu kontrol etmeye yönelik bir hidropolitika uygulayarak birçok baraj ve HES projesi geliştirmiştir. Bu durum Hindistan’ın suyu kontrolünün yanısıra Keşmir’deki hakimiyetini de artırmaktadır. Tarım, Pakistan’ın gayrisafi yurt içi hasılasının %24’ünü oluşturmakta ve Pakistan’daki iş gücünün %37’si tarım sektöründe istihdam edilmektedir. Hindistan’ın, İndus Nehri sistemi üzerindeki Antlaşmayı duraksatması ,Antlaşmanın revize edilmesini sağlamaya yönelik  bir hidropolitik ve  stratejik bir hamle  girişimi olarak düşünülebilir.  Bu hamle, Hindistan’ın güçlü bir su kısıtlaması algısı yaratmaya yönelik  stratejik  bir diplomasi hamlesidir. 

Hindistan ve Pakistan arasındaki su stratejileri hamleleri, suyun  yakın  gelecekte ortaya çıkacak paylaşım  risklerini azaltmaya yönelik hamlelerdir.  Çünkü İndus Havzası, iklim değişikliğinin etkisi altındadır. NASA’ya göre, bu bölge dünyanın en fazla su stresi yaşayan ikinci akiferine sahiptir . Artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar, hem Hindistan hem de Pakistan için su kaynaklarının sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir.​ 2025 yılında International Centre for Integrated Mountain Development (ICIMOD) tarafından yayınlanan raporda (3) Hindu Kush Himalaya bölgesinde mevsimsel karda önemli bir düşüş olduğu, kar kalıcılığının normalin %23,6 altında olduğu ve bunun 23 yılın en düşük seviyesi olduğu vurgulanmaktadır. Rapor 2025 ‘te Indüs havzasında  -%16’lık kar kalıcılığı anomalisi kaydedildiğini ve bu sürekli açığın, yaklaşık 300 milyon insanın yaz başındaki su güvenliğini  tehdit ettiğini belirtmektedir.  

KEŞMİR SORUNUNDAN SU SAVAŞINA: “Kan ve Su Birlikte Akamaz” , Doç. Dr.

Bu açıklamalar doğrultusunda  Keşmir’de tırmanan bu son krizin su savaşı yaratacak  bir su krizi değil Keşmir üzerinden yürütülen bir su stratejileri krizinin başlangıcı olduğu söylenebilir. Keşmir, bölgede suyun kalbi durumundadır. Hindistan  Keşmir’le bağlantılı olarak uzun zamandır elinde tuttuğu su kartını masaya koymuştur. Bundan sonra su kaynakları bölgede  terör ve milliyetçilik üzerinden yeni bir denklemin şekillenmesinde bir araç olarak kullanılacaktır.  Bu nedenle   Güney Asya’da uzun süredir biriken jeopolitik gerilimin uluslararası güçler tarafından  su kaynaklarının paylaşımı üzerinden  yeni bir çatışma dalgasına dönüştürülmesi tehditi artmıştır. 

Su, terör ve milliyetçilik üzerinden şekillenecek olan  bu yeni denklem, yalnızca Pakistan ve Hindistan’ı değil tüm  bölgeyi ilgilendirecektir. Bu nedenle yeni su denklemi, bölge güvenlik dengesinin sürmesinde veya bozulmasında daha kullanışlı bir araç olarak ortaya çıkmıştır. 

İndus havzasının asimetrik sessiz gücü Çin de bu gelişmeleri izlemektedir. Çin halihazırda Indus Nehirleri Sistemi’nin iki nehri (Sutlej ve Indus), Brahmaputra ve Mekong’da  çok agresif hidropolitika planları yapmış durumdadır. Hindistan Indüs Su Antlaşması  konusunda agresif eylemlerde bulunursa, bunu firsat bilerek Çin’in Sutlej, Indus, Brahmaputra ve Mekong gibi diğer nehirlerde benzer eylemlerde bulunabilmesi mümkündür. Ancak, bu tür eylemlerin sonucu o dönemde Hindistan ve Çin arasındaki göreceli güç dinamiklerine bağlı olacaktır. 

Son dönemde Hindistan’ın revizyon önerileri artmış olsa da  İndus Su Antlaşması bugüne kadar  Hindistan ve Pakistan arasında bir istikrar unsuru olmuştur. Antlaşma, savaş dönemlerinde bile geçerliliğini koruyarak dikkate değer bir süreklilik örneği sunmuştur. Ancak, 65 yıl önce yapılan Antlaşmanın  teknolojik gelişmeler, baraj projeleri ve iklim değişikliği gibi güncel faktörleri içermemesi, günümüzdeki etkinliğini sınırlandırmaktadır. Antlaşma günümüz koşullarına uygun hale getirilmediği sürece  Antlaşmayı etkisiz kılacak  gelişmelerin sürebileceği görülmektedir.  

Ortaya çıkan bu yeni durum, Indüs havzası ülkelerin bölge dışı güçlerin müdahalesine veya yönlendirmesine imkan tanıyacak  hidropolitikalardan uzak durmalarını gerektirmektedir. Sonuç olarak İndus havzasında hidrojeopolitik fay üzerinde gerilim yüklenmesinin süreceği ancak kırılmanın büyüklüğün o günkü bölgesel jeopolitik koşullara bağlı olacağı görülmektedir. 

İndus Nehri Havzasında bugün ve kısa vadede bir su savaşı yerine, gerilimli diplomasinin, karşılıklı tehditlerin ve uluslararası arabuluculukların ön planda olacağı görülmektedir. Orta vadede ise Havza ülkeleri  hidro diplomatik ilişkilerini geliştirmezse ve  iklim değişikliği, kötü su yönetimi ve aşırı milliyetçilik gibi faktörler kontrol altına alınmazsa bölgenin güvenlik dengesi bozulacaktır. Bir diğer anlatımla bölgede  Keşmir anlaşmazlığı üzerinden su kullanımının da konu edileceği  bir savaş çıkartılması olasılığı artacaktır.  

 ***

Yazar hakkında

Araştırmacı Yazar ve Akademisyen Dursun YILDIZ

Su Politikaları Derneği Kurucu Üyesi ve Başkanı, Su Politikaları Uzmanı, Akademisyen, İnşaat Mühendisi.

1958 yılında Samsun’da doğdu. İTÜ İnşaat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Devlet Su İşleri’nde çalışmaya başladı, kurumun çeşitli daire başkanlıklarında yöneticilik yaptı. Bu süre içinde Hollanda’da Uluslararası Hidrolik Enstitüsü’nde 1 yıl lisans sonrası, ABD’de ise 3 aylık uygulama eğitimleri aldı. Daha sonra Hacettepe Üniversitesi Hidropolitik ve Stratejik Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde Su Politikaları alanında Yüksek Lisans çalışmasını tamamladı. Bu arada Ankara Üniversitesi ATAUM’da AB Uzmanlığı ve Uluslararası İlişkiler Uzmanlık diploma eğitimlerini de tamamladı. Yıldız DSİ’de çalıştığı süre boyunca üniversitelerde de ders verdi.

Su ve Toprak Yönetimi, Su Güvenliği, Su Sorunları, Orta Asya Suları, Orta Doğu Suları, Su Savaşları gibi konularda 15 adet kitabı ve çok sayıda rapor ve uluslararası dergilerde yayınlanmış makalesi var. TEMA Bilim Kurulu üyesi olan Yıldız, Uluslararası Su Yönetimi ve Diplomasisi dergisinin editörlüğünü yapıyor ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün Uluslararası Su Kaynakları Bölümü’nde Su Politikaları dersi veriyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.