enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
15:28 KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman Seçmen Kitlesine Neyi Vaat Etti?
12:29 Haftayı Geri Sar:10 maddede bu hafta
10:59 İznik 1700 yıl sonra yeniden dünya gündeminde…
08:57 Dış Bakış Dergisinin “TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI” Özel Sayısı Yayında
06:13 Türkiye’den NATO ve AB üyesi bir ülkeye ilk savaş gemisi satışı’dan notlar!
00:45 Karadeniz’de Ukrayna’nın Operasyonları
00:43 CHP’nin Avrupa’nın Çöküşüyle Bütünleşme Programı 2 – CHP’nin farklı kimlikleri
00:39 Erbil-Ankara hattında gerilim: ‘Maksadını aşan yorumlar endişe verici’…
00:38 Türkiye’de öğretmen istihdamı, köklü düzenlemeler içeren Öğretmenlik Mesleği Kanunu…
00:29 Dijital şiddet artıyor: Kadınlar daha fazla risk altında…
00:19 2026 Yılı Türkiye İçin Diplomasi Yılı mı Olacak?
00:13 Ankete 9 AB ülkesinden toplam 9 bin 500’den fazla kişi katıldı…
00:11 Deutsche Bank’tan kapsamlı Türkiye analizi: Dolar, büyüme ve faiz tahmini
00:02 Ayvalık merkezli Türk zeytinyağı firması Nova Vera, uluslararası arenada dünya birincisi oldu…
11:42 Futbolda bahis soruşturmasında yeni operasyon
10:10 Küresel piyasalarda son durum ve günlük değişimler
09:44 Cuma Hutbesi: “İnsan, Huzuru İbadetle Elde Eder”
06:15 Düşünce ve ifade özgürlüğü!…
04:25 “KOBİ’lerin maliyet yükünü hafifletecek önemli bir adım”
00:59 Dışişleri Bakanı Fidan, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) 32. Bakanlar Konseyi Toplantısı’nda konuştu…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Söz Milletin!

Söz Milletin!
18 Ocak 2024
23
A+
A-

Türkiye’nin son dönemlerdeki hiperaktif dış politikası, savunma sanayisindeki inanılmaz yükselişi, nano teknolojiye dayalı pahada ağır, yükte hafif ürünleri üretmeye başlaması, sanayinin temeli olan enerji de merkez haline geliyor olması ve de artık Türkiye’nin Batı dünyasının politik, ekonomik ve askeri kontrolünden çıkması belli ki birilerini fena halde ürkütmeye başlamış.

UHA / İnternational News Agency

Prof. Dr. Ata ATUN, KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı 

Türkiye gibi jeopolitik önemi büyük bir ülkenin Libya – Balkanlar – Kafkaslar – Orta Doğu içerikli bir etki alanı yaratmış olması, Ukrayna-Rusya Savaşı ile Suriye ve Doğu Akdeniz bağlamında uluslararası dengelerin değişmesinde büyük rol oynaması Batı dünyasının endişelerinin yukarılara, doruk noktasına kadar çıkmasına neden olmuş.

Görünüşte anlı şanlı ama parayı verenin düdüğünü çaldığı Batı dünyasının taraflı gazete ve dergilerinin Türkiye düşmanlığı içeren yazıları yayınlıyor olmasının kökeninde Türkiye’nin avuçlarının içinden kayıp gitmiş olması yatıyor.

ABD, II. Dünya Savaşından sonra 1945 yılında 27 ülkenin imzalaması ile yürürlüğe giren Bretton Woods anlaşmasıyla, Doların altın karşılığı değişimi taahhüdünün küresel kabulü ile başlayan ve ABD’nin dünya para politikasını belirleme ve yönetmesi tekelini, sürdürmek istemekte. Bretton Woods Anlaşması sonrasında ABD uluslararası para sisteminin standardını kendisi belirlemeye ve dünya ülkelerinin mali yapılarını kontrol etmeye başladı. Dönemin Türkiye hükümeti, Bretton Woods anlaşmasını 1947 yılında, kendisine empoze edilen “Komünizmin Türkiye’ye sıçrayacağı ve Rusya’nın Boğazları işgal edeceği tehdidinin varlığına inandırılması” sonrasında imzaladı. Arkasından da “Marshall Yardımı”nı kabul ederek boynunu Batı Dünyasının elinde tuttuğu giyotinin altına uzattı.

Türkiye’ye ve Türk halkına yaşatılan yüksek enflasyonun kökeninde özetle, Bretton Woods Anlaşması yatmakta. Bunun bariz örneğini de, 2018 yılının sonbaharında ABD’nin Türkiye’ye yaptırım amacı ile yapay bir şekilde Türk Lirası’nın değerini düşürmek için yaptığı spekülasyon oluşturmakta. Bu Türkiye’ye yaşatılmak istenen mali yaptırım olayı, aynen savunma sanayimizin ürettiği savunma silahlarında Batı dünyasının engelleme amaçlı uyguladığı ambargolar sonrasında Türkiye’nin kendisine satılmayan parçaları üretmesi sürecinin başlangıcına benziyor. Ki eminim bu yaptırımlar Türkiye’nin, ABD’nin tekelindeki uluslararası para sisteminin yönetiminden çıkma yolunda Türkiye’nin tedbirler almasının ve girişimler başlatmasının yolunu açacak. (Türkiye-Rusya-Çin ve İran arasında yerel para ile ticaret yapılmasının yürürlüğe girmesi, ABD’nin tekelindeki uluslararası para sisteminden çıkışın ilk adımlarından birini oluşturuyor.)

Avrupa Birliği’ni kayıtsız, koşulsuz kendisine itaat eden bir sömürgeye dönüştürmüş olan ABD, adını “Eklektik Strateji” olarak belirlediği durumdan son derece rahatsız ve Türkiye’nin son yıllarda hayata geçirdiği “küresel stratejik özerklik, Rusya ile dengeli siyasi ilişki, ABD’nin AB’ye dayattığı Rusya’ya yaptırım uygulaması içinde yer almama kararı” ile tamamen ABD’nin küresel hegemonyasına karşılık kurulmuş olan “BRICS topluluğuna üye olma talebinde bulunma” politikası ABD’yi ve sömürgesi AB’yi fena halde ürkütmüş olmalı ki, Türkiye’deki yönetimin değişmesi için ellerinden geleni yapıyorlar.

Tabi onlar istedikleri gibi düşünsün, istedikleri hamleyi yapsınlar, söz yüce milletin…

***

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN 

KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı 

KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Milletvekili 

Not: Yazarın bu yazısı Mayıs 16, 2023 tarihinde AKADEMİK AKIL’da yayınlanmıştır

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.