enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:27 Bakan Fidan, Hamas heyetiyle görüştü
00:17 “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda kurulacak komisyonun ilk toplantı tarihi belli oldu
00:16 ‘Yazı Tura Tiyatro’ Ayvalık Turnesinde
00:01 Anayasa Mahkemesi (AYM), bireysel başvuru hakkının getirildiği 23 Eylül 2012’den 30 Haziran 2025’e kadar yapılan 686 bin 484 bireysel başvurudan 573 bin 180’ini sonuçlandırdı.
23:16 İstanbul’da Türkiye-İtalya-Libya zirvesi
23:01 TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile parti genel başkanlarına “Terörsüz Türkiye” teşekkürü
22:53 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gazze’de omuz omuza şükür namazı kılacağız
08:32 Güneydoğulu halıcılar, yılın ilk yarısında ihraç ettikleri 165 milyon 121 bin metrekare halıdan 873 milyon 321 bin dolar gelir sağladı.
08:02 POLSAM’ın “Bir Akademisyenin Ardından: Güney Ferhat Batı” adlı kitabı okuyucuyla buluştu
06:57 Dünya Dönüyor!
06:55 Şirketlerden N’aber!
06:53 Gazeteci İlhan KARAÇAY’ın Sosyal Medyada dolaşan ‘Erdoğan’ın Akıbeti’ üzerine yorumu…
06:52 Mersin’de ünlüleri gençleştiren, şifa ve güzelliğin adresi: Getat uzmanı Dr. Işıl ÖZDEMİR!
00:54 Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) için Adana-Gaziantep Otoyol Bağlantı Yolu ve Misis Köprüsü yeniden projelendiriliyor
00:41 Bu fotoğraftaki sen misin ? Sahte Mesajlara Dikkat: Dolandırıcılık ve Virüs Tuzağından Korunma Rehberi
00:01 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Gabon Cumhurbaşkanı Brice Clotaire Oligui Nguema huzurunda, iki ülke arasında ortak anlaşmalar imzalandı.
18:38 Nizip Ticaret Odası (NTO) Başkanı Öztürk: Coğrafi işaretli ürünler AB yolunda
11:01 Rusya’da büyük deprem, ABD ve Japonya’da tsunami alarmı!
09:59 Gazeteci Aslı SÖZBİLİR’in Sabah kahvesi: Orada N’ler oluyor!
08:20 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan: ​​​​​​​işsizlik oranı haziran ayında bir önceki yıla göre 0,5 puan azalarak yüzde 8,6 seviyesinde gerçekleşti
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Sermaye ve işgücü sorunu…

Sermaye ve işgücü sorunu…
3 Aralık 2022
415
A+
A-

Günümüzde az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sorunlarının başında ekonomik kriz gelmektedir. Krizin doğal sonucu olarak da ilk sırayı işsizlik zorlamaktadır. Ülkemizde de işsizlik oranları günbegün artmakta ve buna bağlı olarak toplumsal çözülmeler hızlanmaktadır.

Açlığın getirdiği fiziksel çöküşle birlikte bozulan psikolojik dengeler, intihar vakalarında artışa sebep olmakta ve sosyolojik olarak önemli sorunlara işaret etmektedir. Daha da vahim olan durum ise, halkın öğrenilmiş çaresizlik içine düşerek, çözüm üretmek yerine şükür psikolojisine geçmesidir. 

Üretme konusunda sergilemiş olduğumuz zayıflık, dünyanın en verimli toprak ve su kaynaklarına sahip olmamıza rağmen, ülkemizi gelişmiş ülkeler sınıfına yükseltememe gerçeği ile bizi karşı karşıya bırakıyor. Bu noktada gerek devlete ve kurumlarına, gerekse vatandaşlara büyük sorumluluklar düşüyor.  

Ekonominin gelişmesi üretime bağlıdır. Ülkemizde üretimin iki temel enstrümanı; 

  • Toprak ve doğal kaynaklar 
  • Sermaye ve işgücüdür. 

Toprak ve doğal kaynaklar; doğru tarım, sanayi ve teknoloji projeleri ile güçlendirilebilirken, daha da önemlisi olan sermaye ve işgücü insana olan yatırımla güç kazanır. Çünkü insana yapılan doğru yatırım, diğer tüm projeleri ve politikaları üretecek nesillerin yetişimine katkı sağlar.  

Ancak maalesef günümüzde göz ardı edilen bu önemli gerçekliğin sonucunda, “ne iş olsa yaparım” mantığıyla, farkındalığı düşük binlerce genç istihdama sürülmekte ve çoğu kendi yeteneklerine uygun olmayan işlerde verimsiz olmakta, mutsuz çalışmakta ya da verimli olamadıkları için işsiz kalmaktadırlar.

Köy Enstitülerinin kapanması ile birlikte geriye giden eğitim sistemimizin, günümüzde daha da verimsiz bir hal aldığı açıkça görülmektedir. Başta gençler olmak üzere, vatandaşların eğitim ihtiyacını karşılamak, farkındalıklarını arttırmak, fiziksel ve psikolojik sağlıklarını korumak sosyal devletin en temel görevlerinden biridir. Temel ihtiyaçları karşılanmayan bireyler kendilerine olamayacağı gibi topluma da fayda sağlayamazlar. Bu noktada diyebiliriz ki; sağlıklı bir üretime geçilememesinin en büyük nedeni, bireysel farkındalığı olmayan vatandaşlardır. Ve yine diyebiliriz ki; vatandaşları eğiterek farkındalıklarını arttıracak olan merci devlet, devlet kurumları ve yerel yönetimlerdir. İnsanın eğitildiği yerde farkındalık arttıkça değişim başlar, değişimin başlamasıyla birlikte dönüşüm gerçekleşir.  

Soru şu ki; dönüşmek istediğimiz konum ne? Biz ne olmak istiyoruz? 

Az gelişmiş bir ülke mi, Gelişmiş bir ülke mi? 

Eğer ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine yükseltmek istiyorsak, sermaye ve işgücüne yatırım yapmalı ve tarım, sanayi, teknoloji yatırımları yanında, insana yatırımı da ön plana almalıyız. Her şeyin öznesinin insan olduğunu hatırladığımız ve gereken özeni gösterdiğimizde, birçok şeyin değiştiğini göreceğiz.  

Farkındayım, farkındasın, farkındayız…” diyebilirsek, toplumsal refah seviyemizdeki iyileşmeyi hissedebileceğiz. Yani bize sunulan imkanlarla vatandaşlara; ya “ümitsizsiniz” ya da “ümit sizsiniz” denilecek. Bu da ülke olarak muasır medeniyetler seviyesindeki seviyemizi belirleyecek. Farkındalığımız olmadığı sürece de kaderimiz hep başkalarına bağlı ilerleyecek. Kendinizi tanıdığınız ve uyandığınız yarınlar dileğiyle… 

Gül KABACAOĞLU, Gazeteci, Yazar

[UHA Haber Ajansı, 3 Aralık 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.