enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:51 Doğu Kudüs’ten Filistinli Gazeteci Huda Fadıl NAİM, Gazze’de yaşanları haber yaptı…
00:46 UNESCO Türkiye’nin Somut Olmayan Kültürel Miras Listelerindeki unsur sayısını 32’ye, çokuluslu dosya sayısı ise 14’e yükseldi.
00:44 Diyanet İşleri Başkanı Arpaguş, Amasya’da ziyaretlerde bulundu
00:44 Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısını 18 Aralık Perşembe günü yapacak…
00:36 Önlem alınmazsa kanser kaynaklı ölümler 2050’ye kadar iki katına çıkacak
00:33 Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar’dan rektörlere müfredat ve AKTS mesajı…
00:29 Hollanda Türkleri babaları İsmail GÜNGÖR’ü kaybetti!…
00:15 Yüzyılın Konut Projesi’ne başvuru için son hafta
00:14 2026 Özel sektör zam beklentileri-Türkiye ortalaması nereye oturur?
00:12 Zeyrek’in kalbinde yer alan ve yıllarca atıl kalan Haliliye Medresesi…
00:12 Başkan Bulut: “Kocaeli, sanayicimizin emeği- tüccarımızın cesaretiyle ülkemiz ekonomisine güç katıyor…”
00:05 (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’nda konuştu…
11:43 Asgari Ücret Sadece Bir Ücret Değildir…
10:35 Meryem GÜLBETEKİN : Ay’a Gerçekten Ayak Basıldı mı ??? Soğuk Savaşın Büyük Gizemi
00:57 TRT Radyolarından Aile Yılı’na özel radyo oyunu: Aile Bağları
00:49 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İş dünyamızın desteğini beklediğimiz meselelerden bir diğeri, terörsüz Türkiye sürecimizdir”
00:42 Filistinli Gazeteci Duha Hmidan Doğu Kudüs’ten bildiriyor…
00:41 MHP 120 sayfalık “Terörsüz Türkiye” raporunu Meclis Başkanlığı’na sundu.
00:35 Gazeteci Emma de RUITER,’den Avrupa Haberleri…
00:35 Çocukların okuma alışkanlıkları değişti, dikkat süreleri azaldı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Rumlara Güven Duymak  

Rumlara Güven Duymak  
1 Ağustos 2024
33
A+
A-

Gerçekte Kıbrıs sorununun kökeninde yatan, çözülmesi gereken sorun “güven” sorunu. 

Prof. Dr. Ata ATUN, KKTC Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı

Kıbrıs Türkleri içinde içten gelerek Kıbrıs Rumlarına ve Yunanlara güven duyanların sayısı yok denecek kadar az. 

Bu güvensizliğin kökleri de 20’nci yüzyılın başlarına kadar gidiyor ancak geçmişi geçmişte bırakır günümüze dönersek, o günden bugüne değişen hiçbir şey olmadığını görüyoruz. 

Biliyorsunuz, Rumlar KKTC’nin adının geçeceği, KKTC’yi üste taşıyacak, Kıbrıs Türküne nefes aldıracak her türlü girişimi engellerler. Buna turistik ziyaretler, ekonomik ve bilimsel faaliyetler de dahil. 

Kıbrıs Rumları, 1955-1974’e kadar, aynen günümüzde Gazze’de yaşanan soykırımın benzeri bir soykırıma tabi tuttukları Kıbrıs Türklerinin, -anavatan Türkiye’nin yardım ve desteği ile 1974’te özgürlüklerine kavuşmaları sonucunda- kurmayı başardıkları devletlerini dünyadan izole etmek için elden geleni yapmaktalar. 

 Biz, Kıbrıs Türkleri ile sözde ortak devlet kurmak için 1968 yılından beri sürmekte olan müzakereleri her seferinde megalomanik bir tavır ve sudan bahaneler ile sonlandıran, masayı devirip çıkan Rumlar, günümüzde, sanki de müzakere masasını terk eden kendileri değilmiş gibi Kıbrıs Türklerini masaya oturtmak için yırtınıyorlar, kapı kapı dolaşıp Türkiye ve Kıbrıs Türklerine baskı yapılması için her yolu deniyorlar. 

KKTC Cumhurbaşkanlığı - Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC'nin Türk Devletleri Teşkilatı'na gözlemci üye olarak kabul edilmesini değerlendirdi.

 Geçenlerde de Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın Avustralya’ya gitmesini ve Avustralyalı yerel yöneticilerle, hükümet mensupları ile görüşmesini önlemek için elden gelen her şeyi yaptılar. 

Yapmaya yaptılar da bu kez başarılı olamadılar ve ilk kez bir KKTC Cumhurbaşkanı Avustralya’da resmi olmasa da “Cumhurbaşkanı” olarak karşılandı, ağırlandı, ziyaretlerde bulundu. 

KKTC ve Türk Devletleri Teşkilatı – Yakın Doğu Enstitüsü | yde.neu.edu.tr

Kıbrıs Türklerinin uluslararası spor müsabakalarına katılmasını önleyen, dünyaya direkt uçuşlar ile bağlanmasına mani olan, Türk soylu devletlerin kurdukları Türk Devletleri Teşkilatı’na “gözlemci” olarak üye olmasının, Kıbrıs Türklerinin dünya devletleri ile akademik, ticari, endüstriyel, sosyal ve kültürel bağ kurmasının önünü kesmek için her tür entrikayı çeviren Kıbrıs Rumlarının kredisi tükenmiş, Kıbrıs Türklerinden sevgi ve saygı beklemeleri artık hayalden de öte imkansız hale gelmiştir. 

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) BM ile artan anlaşmazlıklar - (UHA) Uluslararası Haber Ajansı

 Her ne kadar BM temsilcileri KKTC’deki KKTC karşıtlarıyla görüşüp, bunları Kıbrıs Türkünün genel görüşü olarak lanse etse de Kıbrıs Türklerinin büyük çoğunluğu, son bir asırdır kendilerini yok etmek için yıllarca silahlı, ekonomik ve siyasi saldırılarda bulunan Kıbrıs Rumları ile, bir süre sonra Maronitler, Ermeniler ve Latinler gibi azınlık statüsüne düşecekleri ortak bir devlet kurmayı istememektedir. 

 Atlantik İttifakının, kendilerini dünyadan izole eden yasa ve kural tanımaz insanlık dışı uygulamaları, Kıbrıs Türklerine kimlere güvenebileceği konusunda büyük bir ders olmuştur.    

Kuzey Doğu Suriye toprakları içinde PKK, YPG ve benzeri isim altında faaliyet gösteren terör oluşumuna yıllardır mali ve silah desteği veren Atlantik İttifakı,  şimdi de yasa dışı bir şekilde yerel seçimler yapmalarına destek vererek varlıklarını yasal statüye oturtmaya çalışıyor ama 15 Temmuz 1974 yılında Kıbrıs’ta darbe yaparak uluslararası tanınmışlığı olan “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni yıkarak “Kıbrıs Helen Cumhuriyeti”ni ilan eden ve ertesi gün de Kıbrıs adasını Yunanistan’a ilhak ettiğini açıklayan “Kıbrıs Helen Cumhuriyeti”nin yöneticilerine, Kıbrıs Rumlarına ve Yunanistan’a, maalesef ciddiye alınacak hiçbir yaptırım uygulamamıştır. (Kıbrıs Türklerini soykırımdan ve yok olmaktan kurtaran Türkiye’ye ise 1974 Barış Harekatından hemen sonra “silah ve finans ambargosu” uygulamıştır.) Hamisi ve kurucusu oldukları Birlemiş Milletler Teşkilatında da insanlığın yüz karası olan 18 Kasım 1983 tarih ve 541 sayılı, Kıbrıs Türklerini dünyadan izole eden kararı almışlardır. 

Şimdi, Kuzey Doğu Suriye’de tamamen kendi kontrollerinde olacak bir terör devletini yasa dışı yollarla oluşturmaya çalışırken, dünyanın en uzun süreli sorununun yaşandığı adada birbiriyle savaşmış ve öfkeleri dinmeyen iki toplumu bir araya getirip yönetimi Rumlara vermeyi hedeflemenin yorumunu size bırakıyorum. Burada her kurumuyla -Federe Devleti saymazsak- 41 yıllık bir  devlet var, orada teröristlere devlet kurdurulmaya çalışılıyor! 

Bu nasıl bir küresel adalet? Biz kime, niye, nasıl güvenelim? 

 ***

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN 

KKTC Cumhurbaşkanı Danışma Kurulu Üyesi 

KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Milletvekili 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.