enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
09:45 Dünyanın en büyük Türk Pazarı’nı Hollanda’da kurarak tarihe geçen Bart Van Kampen hayata veda etti…
07:05 Türk dünyasının sembolü yok oluyor: “Urmiye Gölü can verir; İran onun katline ferman verir”
06:53 Günay Uslu’nun bitmeyen yükselişi: Paye üstüne paye, görev üstüne görev, Şimdi de Hollanda Film Festivali Denetim Kurulu Başkanlığı’na atandı…
00:57 Prof. Dr. Mustafa Karataş, “Gazze sadece Filistinlilerin meselesi değil, bütün ümmetin ve insanlığın ortak ve adil davası”
00:53 Almanya’nın Nürnberg kentinde Kırım Örgütleri Asamblesi adlı yeni bir platformun kuruluş kongresi gerçekleşti…
00:50 ABD uşağı katil İsrail’in sinsi işgal stratejisi: Çoban karakolları
00:45 Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinde altıncı toplantı yapıldı
00:35 İşgalci İsrail’in saldırıları, Filistinlilerin yalnızca yaşama hakkını değil, ölümden sonraki onurunu da hedef alıyor…
00:25 Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Denizli’de “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni”nde konuştu
00:13 Cevdet Yılmaz: “Terörsüz Türkiye önemli mesafeler katetti”
00:10 İletişim Başkanı Duran: Demokrasimize yönelik her türlü tehdidin karşısında durmaya devam edeceğiz
00:02 YSK’dan CHP açıklaması: Gerekçeli karar duyuruldu
00:01 Bu darbeler tarihini biz tarihe gömdük ve sona erdirdik.”
02:35 Serdar Dursun Kocaelispor’a imza attı.
00:50 Moskova’da Türk iş dünyası Crocus Expo fuarına katıldı
00:44 Geleceğin sanayisi dijital ve yeşil dönüşümle şekilleniyor
00:44 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’den afetzedelere 10 milyon TL destek
00:41 “İslamî ve İnsani Bir Sorumluluk: Gazze” Konferansı Kapanış Basın Bildirisi
00:31 MSB: Tüm imkanlarımızla Katar’ın yanındayız
00:08 Cevdet Yılmaz: CHP, iç kavgayı toplumun tamamına yansıtmaya çalışıyor
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Putinizm Batı’nın korktuğu gibi kalıcı bir tehdide dönüşür mü?

Putinizm Batı’nın korktuğu gibi kalıcı bir tehdide dönüşür mü?
30 Mart 2024
25
A+
A-

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu ayın başlarında yapılan başkanlık seçimlerini oyların yüzde 87,2’sini alarak kazandı. Putin’in muhalifleri, baskılar ve kısıtlayıcı genel atmosfer nedeniyle seçim arenasından uzak dururken, anketler Putin’in ‘büyük bir halk desteğine’ sahip olduğunu gösterdi.

UHA / İnternational News Agency

İnci Mecdi | Independent Türkçe

İnci Mecdi

Önümüzdeki yıllarda Rusya’nın siyasi hayatı ‘yeni Putinizm’ tarafından şekillendirilecek gibi görünüyor. Peki, Batı bunun karşısında nasıl bir tutum sergileyecek?

Almanya merkezli istatistik şirketi Statista’nın yayınladığı son verilere göre Putin’in popülaritesi geçtiğimiz şubat ayında yüzde 86’ya ulaştı. Aynı veriler, 10 Rus’tan 8’inin Putin’i desteklediğini gösterirken rakamlar, Putin’in popülaritesinin Ukrayna savaşı öncesine kıyasla arttığını ortaya koydu.

Batı’nın Rusya’ya hem Ukrayna’daki savaşa, hem de öncesinde 2008 yılında Gürcistan’daki savaşa ve 2014 yılında Kırım Yarımadası’nı ve Sivastopol şehrini ilhakına yanıt olarak uyguladığı yaptırımlara rağmen Putin’e birinci başkanlık döneminin başladığı 2000 yılından bu yana verilen en yüksek destek oranı yaklaşık yüzde 88 olarak kayıtlara geçti. Rus halkının Putin’e verdiği destek oranı sonraki yıllarda da yüksek olarak devam etti.

Şu an 71 yaşında olan Putin, 2030 yılına kadar iktidarda kalacağı yeni başkanlık dönemine başladı. Bunun yanında Putin, 2020 yılında yapılan anayasa değişikliğine göre 2036 yılına kadar iktidarda kalabilecek.

Doğal olarak birçok kişi, otuz yılı aşkın bir süre iktidarda kaldıktan sonra Putin’in yerini kimin alacağını merak ediyor? Ancak bu soru, özellikle gözlemcilerin ‘Putinizm’ olarak tanımladığı sürecin devam etmesi çerçevesinde Rusya’nın Putin’den sonra nasıl bir rejim olabileceği gibi daha acil cevap bulunması gereken sorulardan kaynaklanıyor. Peki Rusya, Batı’nın sonsuza dek mücadele etmesini gerektirecek şekilde Doğu’dan gelen tehdit olarak kalmaya devam edecek mi?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'nın merkezindeki Kremlin Duvarı önünde düzenlenen miting sırasında konuşma yaparken (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’nın merkezindeki Kremlin Duvarı önünde düzenlenen miting sırasında konuşma yaparken (AFP)

Putinizm kalıcı

Gözlemciler, Rus liderin yirmi yılı aşkın süredir devam eden iktidarı boyunca, kendisi iktidardan ayrıldıktan sonra da kalıcı olacak bir rejim kurduğunda hemfikirler ve bu rejime ‘Putinizm’ adını verdiler.

Washington’daki Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi (CSIS) araştırmacılarına göre Putin, Rusya’nın büyüklüğü, istisnacılığı ve Batı’ya karşı tarihi mücadelesi sayesinde güçlenen emperyal bir ulus devlet fikrini destekleyen ‘Putinizm’ ideolojisini kurdu.

CSIS tarafından geçtiğimiz yıl eylül ayında yayınlanan “Putinizmin İdeolojisi: Sürdürülebilir mi?” başlıklı araştırmada Putin’in ideolojisinin temel dayanağını oluşturan devlet doktrininin, güçlü, istikrarlı bir devlete saygı duyma ve Rusların Rus olmasına izin verme temeline dayandığını ve bu devletin istisnacılık ve geleneksel değerlere bağlı olduğu belirtildi.

Araştırmaya göre bir diğer temel dayanak ise Batı karşıtlığı ve bu dayanak Rusya’nın istisnacılığıyla birleştiğinde; Rusya merkezli çok kültürlülüğü, geleneksel aileyi ve cinsiyet rollerini koruyan, materyalizme ve bireyciliğe karşı bekçilik yapan büyük bir güç ve medeniyet devleti olarak Rusya’nın ‘mesihçi fikrini’ teşvik ediyor.

Bu ideoloji, felsefi metinlerde açıkça ifade edilmese de çoğu zaman atıflar, semboller ve popüler kültür tarafından özümsenir. Bu durum daha az eğitimli insanlar için esnek ve benimsenmesinin kolay hale gelmesini sağlar.

Araştırma, Putin’in ideolojisinin esnekliğinin ve yaydığı anlatıların basitliğinin ‘yakın bir gelecekte yok olmayacağını, hatta Ruslar arasında daha da yerleşebileceğini’ öne sürüyor.

Bu da Putin, ister yaşlılığa bağlı olarak isterse askeri darbe nedeniyle iktidardan uzaklaşsa bile, Putinizmin devam edeceği anlamına geliyor. Gözlemciler ayrıca Rusya’nın siyaset ve ekonomi çevrelerindeki seçkinlerinin ‘iktidarın Putin’den, Putin’e benzeyen başka bir kişiye devredilmesini’ sağlayacaklarını düşünüyor.

Moskova Ekonomik ve Sosyal Bilimler Yüksekokulu öğretim görevlisi Nikita Shavin, yaptığı değerlendirmede “Bir rejim için daha gerçekçi ve dolayısıyla tehlikeli olan, rejimi içeriden kurtarma ve normalleştirme girişimleridir” ifadelerini kullandı.

Putin’siz Putinizm‘ gibi bir senaryo, yalnızca söz konusu seçkinler için değil, aynı zamanda son yıllardaki ekonomik başarılardan büyük ölçüde memnun olan Rus nüfusunun büyük bir kesimi için de çekici görünebilir.

Putin yönetimi askeri başarısızlıklarını baskılayıcı ve istikrarsızlaştırıcı histerik tutumlarla ve irrasyonel ekonomik davranışlarla telafi etmeye çalışırken, böyle bir alternatife olan talepte doğal olarak artış oldu.

Putinizmin Putin olmadan da devam edeceği tahmin edilirken ‘Bu, Rusya’nın NATO’nun doğu kanadına yönelik tehdidinin devam ettiği anlamına mı geliyor?’ sorusu halen cevap bekliyor.

Orta ve Doğu Avrupa yıllarca, Rusya’nın zayıf olduğu 1990’lı yıllarda bile Rusya’nın gölgesinde yaşadı. Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan’ın NATO’ya üye olmasına karşı çıkmadı.

Rusya’ya dair korku, tarihten gelen bir travmadan ve onlarca yıllık hakimiyetin ve sert siyasi, askeri ve ekonomik tutumların bıraktığı izden kaynaklanıyordu. Ardından, Gürcistan ve Ukrayna’da olduğu gibi komşularına karşı ya korkutarak ya da doğrudan ordusunu kullanarak baskı uygulayan saldırgan eylemlere başlayan Putin dönemi geldi.

Gözlemcilere göre bu dönem, ulusal emperyalist devlet fikrini kanıtlamada Putinizmin temel direklerinden biriydi. (devam edecek)

*Bu makale Şarku’ Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.