Polonya ve Rusya sınırdaki göçmen krizine nasıl bakıyor?

Gündem

28 Kasım 2021

607

A⁺

A^-

BERLİN-UHA HABER / Warmia ve Mazury Üniversitesi Öğr. Göv. Dr. Magdalena Kumelska-Koniecko, Polonya-Belarus sınırında (AB’nin dış sınırı) gerilimin tırmanması doğrudan hibrit bir savaşın özelliklerine uyan Aleksandr Lukaşenko’nun eylemlerinin bir sonucu olduğunu açıkladı.

(UHA) Uluslararası Haber Ajansı’nın Avrupa Temsilcisi Tuba Nur TÜRKELİ’nin, Polonya ve Rusya sınırdaki göçmen krizine nasıl bakıldığına ilişkin sorusuna Dr. Magdalena Kumelska-Koniecko, Belarus rejiminin Polonya, Litvanya, Letonya ve dolayısıyla tüm Avrupa Topluluğu’nu istikrarsızlaştırmak için Ortadoğu göçmenlerini kullanmasının nedeninin hileli cumhurbaşkanı seçiminde muhalefet ve vatandaşa yapılan baskılara tepki olarak Belarus’a (petrokimya, tütün, gübre endüstrileri gibi) sektörel yaptırımların uygulanması olduğuna dikkat çekti.

Dr. Magdalena Kumelska-Koniecko, “Göç krizini kaşıyan Lukaşenko (Polonyalı gazeteci Andrzej Poczobut veya Belarus’taki Polonyalı eylemci Andżelika Borys de dahil olmak üzere) siyasi mahkumların serbest bırakılması gibi bir ön koşul olmaksızın Avrupa Topluluğu tarafından yaptırımların kaldırılmasına güveniyordu’ dedi.

Brüksel’in ise sadece geri adım atmamakla kalmadığını söyleyen Dr. Magdalena Kumelska-Koniecko, aynı zamanda 15 Kasım 2021’de sözde “geri liste” (AB topraklarından ayrılma ve finansal varlıkların dondurulması yasağı) altında Lukaşenko ile ilişkisi olan şahıs, şirket ve kurumların da dahil olmak üzere daha geniş yaptırım kriterlerini onayladığının altını çizdi.

Dr. Magdalena Kumelska-Koniecko, şöyle devam etti:

“AB’yi insani trajedilerle istikrarsızlaştırma planının Moskova’da kaleme alındığı varsayılırsa Rusya’nın (halihazırda zaten Rusya ve Belarus propagandası tarafından uygulanan) kısa vadede hedefinin dayandığı değerlere vurarak Avrupa Topluluğu’nu alaya almak olduğu sonucuna varılabilir”.

Orta vadede göç krizinin algılanmasındaki çelişkileri kullanarak AB’nin uyumunu baltalamak ve Kuzey Atlantik Antlaşması’nı imzalayanların dayanışmasını test etmek olduğunun da söylenebileceğini dile getiren Dr. Magdalena Kumelska-Koniecko, uzun vadede ise Rusya’nın Belarus’taki askeri varlığını “koruması için” izin verilmesi ki ve bunun da Polonya için en kötü senaryo olacağını belirtti.

Dr. Magdalena Kumelska-Koniecko, “Bu durum ayrıca kendisini sözde “Rus pençeleri” içinde bulması muhtemel olan Ukrayna için de özellikle tehlikeli olacaktır” değerlendirmesinde bulunara, Moskova yönetimin krize karışma suçlamalarını şiddetle reddetse de Minsk ile yakın ilişkileri göz önüne alındığında Kremlin yetkililerinin taahhüdüne inanmanın saflık olacığına dikkat çekti.

Putin’in göç krizini bir yandan Minsk ve Brüksel arasında ara buluculuk sorumluluğunu üstlenen Moskova’nın olgun ve sorumlu bir güç olarak imajını güçlendirmek için kullanabileceğini ifade eden Dr. Magdalena Kumelska-Koniecko, “ayrıca uluslararası toplumun Belarus-Polonya sınırına yoğunlaşmasının, Ukrayna’nın doğu sınırında Rus askeri güçlerinin seferberliği için alan oluşturmasına yol açmış vaziyette ancak ortaya çıkan meşru kaygıların sadece Kiev yönetimiyle de sınırlı olmadığının altını çizdi.