Nevşehir Kültür Yolu Festivali kapsamında, “Medeniyetlerin Mirası” sergisi büyük ilgi görüyor…

* UHA/ İnternational News Agency’ndan ANKARA Temsilcisi I Haber ve Yayın Koordinatörü Veysel KAVRAYAN, Nevşehir Kültür Yolu Festivali’ni günbegün izleyip okuyucularına aktarıyor.
*Gazeteci Veysel KAVRAYAN, festival kapsamında Meryem Ana Kilisesi’nde sanatseverlerle buluşan “Medeniyetlerin Mirası” sergisini sizin için izledi..
* İşte detayları!…
UHA/ İnternational News Agency
Gazeteci* Veysel KAVRAYAN
ANKARA, 08 AĞUSTOS 2025 – T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen Türkiye Kültür Yolları Festivali kapsamında, İKASD İstanbul Kültürlerarası Sanat Diyalogları Derneği tarafından projelendirilen ‘’Medeniyetlerin Mirası’’ projesi sergisi 2-10 Ağustos 2025 tarihleri arasında Nevşehir Kültür Yolu Festivali kapsamında Meryem Ana Kilisesi’nde açılışı gerçekleşti.
UHA/ İnternational News Agency ve TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency Haber ve Yayın Koordinatörü Gazeteci Veysel Kavrayan festivali ve sergileri takip ediyor.
UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan kadim topraklarımızın kültürel belleğini, çağdaş sanat ile buluşturan bu özel proje, Mardinli Ressam Kadir Akyol’un dikkat çeken çağdaş sanat serisi “Inception”dan ilham alıyor. Her şehir, tarihî bir figürün portresiyle temsil edilirken, bu portrelerin katmanlarında tarihin izleri, dönemleri ve hikâyeleri gizleniyor.
Nevşehir, Çanakkale, Gaziantep, İstanbul ve Mardin’nin binlerce yıllık medeniyet miraslarını, mimariden tarihe iz bırakmış yaşanmışlık hikayeleri ve bir çok anlatımı ile Diasec eserlerde ve özel geliştirilen yapay zekâ destekli videolarda dijital olarak izleyicinin tarihle duygusal bir bağ kurmasın sağlıyor.
Bu proje, her yaştan izleyiciye geçmişin mirasını geleceğin gözünden görme imkânı tanıyor. Her bir eser hem bir görsel arkeoloji haritası hem de dijital bir hafıza alanı olarak konumlanıyor. Türkiye’den doğan bu çağdaş rüya, daha fazla şehre ve ardından dünyaya açılarak kültürel mirasımızı dijital çağın ruhuyla buluşturmayı hedefliyor.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen Türkiye Kültür Yolları Festivallerinin örtüşen rotaları, küratörlüğünü Beste Gürsu’nun yaptığı ‘’Medeniyetlerin Mirası’’ projesi ile Nevşehir’den başlayarak Gaziantep, İstanbul, Çanakkale ve Mardin’de sanatseverler ile buluşacak.
MEDENİYETLERİN MİRASI sergisinin Küratörü Beste Gürsu bize sergi ile ilgili şunları kaydetti;
Geçmişin mirasına, geleceğin gözünden bir bakış. Bu proje yalnızca bir sanatsal anlatım değil; aynı zamanda bir sorumluluk çağrısıdır. Binlerce yılın tanığı olan kültürel ve doğal miraslarımızı korumak, anlatmak ve dünyaya aktarmak, hepimizin ortak kültürel görevidir.
“Medeniyetlerin Mirası“, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ülkemizin evrensel değere sahip varlıklarını görünür kılmak; Geçici Liste’deki miraslarımızın ise uluslararası düzeyde tanınmasına ve kalıcı olarak tescillenmesine katkı sağlamak amacıyla hayata geçirilmiş çok katmanlı bir sanat projesidir.
Topraklarımızdaki kadim tarihin önemli yapı ve bölgelerini dijital sanatla birleştiren bu serginin ilk etabında, UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alan İstanbul, Nevşehir, Gaziantep, Çanakkale ve Mardin’in kültürel belleği, dijital sanat aracılığıyla çağdaş bir görsel dile kavuşuyor.
Ressam Kadir Akyol’un özgün yorumlarıyla her şehir, kendine özgü bir tarihi figürün portresiyle temsil ediliyor; bu portrelerin iç katmanlarında ise o şehre ait UNESCO listelerinde bulunandönem yapıları, doğal varlıklar, somut olmayan kültürel değerler, hikayeler ve destanlar resmediliyor.
Sanatçı, Fatih Sultan Mehmet’in siluetinde Ayasofya’nın kubbesinden Topkapı Sarayı’nın avlusuna uzanan bir zaman tüneli kuruyor; Truva Atı’nın gövdesinden İlyada’nın mitlerine ve Çanakkale Savaşları’nın izlerine dek uzanan bir anlatı diliyle çalışıyor. III. Tiglat-Pileser’in portresinde Asur’dan günümüze uzanan çok katmanlı hafıza yapıları canlanıyor. Hacı Bektaş-ı Veli’nin “aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar” fikri vücut buluyor. Zeugma’nın sessiz mozaiklerinde ise geçmiş, bugüne fısıldıyor. Her bir eserin içinde, taşlara gizlenmiş bir şiir, renklere kazınmış bir medeniyet saklı. Yerel dokuma teknikleri ve geleneksel motiflerle zenginleşen yüzeyler, izleyiciyi hem görsel hem de duyusal bir kültürel yolculuğa davet ediyor.
Diasec baskı tekniğiyle derinlik kazanan bu eserler, yapay zekâ ile üretilen videolarla birleşerek tarihsel anlatımı dijital bir deneyime dönüştürüyor. Böylece izleyici, yalnızca görmekle kalmıyor; geçmişi bugünün alışkanlıklarıyla deneyimleyerek daha derinden hissetmeye davet ediliyor.