enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:40 Devlet Bahçeli: Terörsüz Türkiye milli ve tarihi bir hedeftir
00:40 Prof. Dr. Betül Tavil, Lösemi tedavi edilebilen bir hastalıktır
00:32 Kuzey Koridoru’nun Durumu ve Orta Koridor’a Etkisi…
00:32 Fidan’ın Tahran Ziyareti: Yeni Bir Dönemin Başlangıcı mı? Türk uzman Doç. Dr. Yeşim Demir yanıt verdi
00:30 Prof. Dr. Ebru Öcalır, “Buna ulaşım problemi olarak bakmalıyız”
00:28 Her Şey Mübah Siyaseti
00:26 Türk Dünyasının Birlik Yolculuğu: Türk Devletleri Teşkilatı
00:25 Trump-MBS Zirvesinin Şifreleri
00:19 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bugün Brüksel’deki NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılacak…
00:11 CHP’nin Avrupa’nın çöküşüyle bütünleşme programı 1 – CHP’nin müjdesi: Ülkemize güneş Batıdan doğacak!
00:07 İznik: Hristiyan Dogmasından Türk-İslam Medeniyetine Egemenlik, Hafıza ve Diplomasi
11:27 Juventus – Udinese maçı TRT SPOR’da
11:10 Jeremie Boga ve Terem Moffi’ye şok saldırı
10:44 2 Aralık Salı sabahından herkese günaydın.
06:46 Bakan Yerlikaya, “Toplam 103 terör örgütü mensubu ikna yoluyla yurt dışından gelerek teslim oldu”
06:44 Cevdet Yılmaz: Türkiye ekonomisi dayanıklılığını ortaya koymuştur
06:36 Türkiye’nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA, hava hedefini vuran ilk insansız savaş uçağı dünya basınında…
06:31 Dışişleri Bakanı Fidan’ın Tahran ziyareti İran gazetelerinde nasıl yer aldı?
00:59 KIZILELMA ve Skydagger testleri: Türk savunma sanayiinde tarihi günler
00:49 Türkiye’de trafiğe kayıtlı taşıt sayısı yüzde 7,5 artarak 33 milyon 193 bin 636’ya yükseldi…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Nehir havzalarında, sulak alanlarla denizler paydaştır !

Nehir havzalarında, sulak alanlarla denizler paydaştır !
17 Mart 2025
62
A+
A-

Nehir havzalarını iyi yönetmeden denizleri korumak mümkün değildir. Deniz kirliliğinin büyük bir kısmı karasal kaynaklıdır. Yapılan araştırmalara göre, deniz kirliliğinin yaklaşık yüzde 80’i karasal kaynaklardan gelmektedir.

UHA / İnternational News Agency

Dursun Yıldız İndependent Türkçe'ye konuştu:”Su yoksa yönetilecek birşey  kalmaz!” – Su Politikaları Derneği

Dursun YILDIZ, Su Politikaları Derneği Başkanı

Nehir havzalarında sulak alanlarla denizler arasındaki  ortak payda  ekosistem ilişkisi tarafından oluşturulur. Nehir havzaları, su kaynaklarının toplandığı, suyun akışa geçtiği ve çeşitli ekosistemlere hayat verdiği coğrafi alanlardır. Bu havzalar, kaynaklardan başlayarak sulak alanlar aracılığıyla denizlere kadar uzanan bir su yolunu kapsar. Sulak alanlar ve denizler arasındaki bağlantı, hem ekolojik hem de ekonomik açıdan büyük bir öneme sahiptir. Bu ilişkinin devamı için nehir havzası ölçeğinde  ekosistem dengesini esas alan katılımcı, şeffaf sürdürülebilir su yönetimi anlayışına ve uygulamalarına ihtiyaç bulunmaktadır.

Su yolculuğu nehir havzalarında başlar
Nehir havzaları, yağmur ve kar sularının toplandığı alanlardır ve bu suların göllere, denizlere ulaşmasını sağlar. Havzalardaki akarsular, göller, bataklıklar ve deltalar, sulak alanların temel bileşenleridir. Sulak alanlar, biyolojik çeşitliliği destekleyen su depoları ve doğal filtreleme sistemleri olarak işlev görmektedir.

Sulak alanlar nehir havzalarında;

  1.  Bitki örtüsü ve tortul birikimi sayesinde kirleticilerin tutulmasını sağlayarak su kalitesini korumaktadır,
  2. Fazla suyu depolayarak sel riskini azaltıp taşkın kontrolü yapmaktadır,
  3. Göçmen kuşlar, amfibiler ve balık türleri için yaşam alanı sunarak  biyoçeşitliliği destekleme işlevini yerine getirmektedir,
  4. Organik maddelerin birikimiyle karbon emilimine katkıda bulunarak karbon depolama görevi yapmaktadır.

Denizlerle Ortak Payda: Ekosistem Bağlantısı
Nehir havzalarındaki sulak alanlar, denizlerle sıkı bir ekosistem bağlantısına sahiptir. Bu bağlantı, özellikle deltalar ve haliçler gibi geçiş bölgelerinde belirginleşir. Nehirlerin taşıdığı besin maddeleri ve tortullar, denizlerdeki ekolojik döngülere katkıda bulunur.

Denizlerle ortak payda oluşturan başlıca noktalar şunlardır:

  1. Besin Madde Döngüsü: Nehirler, denizlere besin taşır ve bu da plankton üretimini teşvik eder.
  2. Tortul Birikimi: Sulak alanlar, tortul birikimini dengeleyerek kıyı erozyonunu azaltır.
  3. Göç ve Üreme Alanları: Balık türleri ve su kuşları, bu geçiş bölgelerini üreme ve göç rotası olarak kullanır.
  4. Karasal ve Denizel Etkileşim: Tatlı su ve tuzlu su karışımının gerçekleştiği haliçler, biyolojik çeşitliliğin zirveye ulaştığı alanlardır.

Ekosistem Hizmetleri ve Sürdürülebilir Yönetim
Nehir havzalarındaki sulak alanların korunması ve sürdürülebilir yönetimi, deniz ekosistemlerinin sağlığı açısından kritik öneme sahiptir. Ancak insan faaliyetleri, bu dengeleri tehdit etmektedir:

  • Kirlilik ve Atık Deşarjı: Fabrika atıkları ve tarımsal kimyasallar, aşırı gübre kullanımı su kalitesini olumsuz etkiler.
  • Baraj ve Göletler : Su akışını keserek sulak alanların kurumasına yol açar.
  • Kıyı Yapılaşması: Deltaların ve haliçlerin doğal yapısını bozarak deniz ekosistemlerine zarar verir.

Bu sorunlarla başa çıkmak için öncelikle yerel halkın ekosistem hizmetlerinin önemi konusunda bilinçlendirilmesi sağlanmalı ve  Entegre Havza Yönetimine geçilmelidir. Bu kapsamda  su kaynaklarının ve ekosistem hizmetlerinin korunmasını hedefleyen bütüncül ve katılımcı yaklaşımlar benimsenmelidir. Bunun yanısıra yapay sulak alanlar oluşturarak suyun doğal olarak temizlenmesi sağlanmalıdır.

Sonuç
Nehir havzalarında sulak alanlarla denizler, hem ekolojik hem de ekonomik bakımdan ortak paydayı oluşturmaktadır. Bu ekosistemler arasındaki bağlantının korunması, biyolojik çeşitlilik ve su kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından hayati öneme sahiptir. Sürdürülebilir nehir havzası yönetimi  stratejileriyle bu doğal mirasın dengesi bozulmadan gelecek nesillere aktarılması mümkündür.

Nehir havzasındaki sulak alanların  deniz ekosistemleriyle olan etkileşiminin önemini anlamak sahillerimizin ve denizlerimizin geleceğini korumak açısından çok önemlidir.

Nehir havzalarında, sulak alanlarla denizlerin paydaş olduğunun anlaşılması doğanın dengesini koruma yolunda atılacak büyük bir adım olacaktır.

Su Politikaları Derneği Kurucu Üyesi ve Başkanı, Su Politikaları Uzmanı, Akademisyen, İnşaat Mühendisi.

1958 yılında Samsun’da doğdu. İTÜ İnşaat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Devlet Su İşleri’nde çalışmaya başladı, kurumun çeşitli daire başkanlıklarında yöneticilik yaptı. Bu süre içinde Hollanda’da Uluslararası Hidrolik Enstitüsü’nde 1 yıl lisans sonrası, ABD’de ise 3 aylık uygulama eğitimleri aldı. Daha sonra Hacettepe Üniversitesi Hidropolitik ve Stratejik Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde Su Politikaları alanında Yüksek Lisans çalışmasını tamamladı. Bu arada Ankara Üniversitesi ATAUM’da AB Uzmanlığı ve Uluslararası İlişkiler Uzmanlık diploma eğitimlerini de tamamladı. Yıldız DSİ’de çalıştığı süre boyunca üniversitelerde de ders verdi.

Su ve Toprak Yönetimi, Su Güvenliği, Su Sorunları, Orta Asya Suları, Orta Doğu Suları, Su Savaşları gibi konularda 15 adet kitabı ve çok sayıda rapor ve uluslararası dergilerde yayınlanmış makalesi var. TEMA Bilim Kurulu üyesi olan Yıldız, Uluslararası Su Yönetimi ve Diplomasisi dergisinin editörlüğünü yapıyor ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün Uluslararası Su Kaynakları Bölümü’nde Su Politikaları dersi veriyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.