enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
10:14 Dünya Ekenomisi Dönüyor!
09:52 Gazeteci Aslı SÖZBİLİR’in gündemin öne çıkan haberleri…
06:56 Gazeteci Gül KABACAOĞLU’ndan ‘Sabah kahvesi’
06:55 Jeremy Bowen, İsrail’e savaş suçları iddialarını yazdı: ‘İnsanlık sınıfta kaldı’
06:55 Yorum: Yunanistan ve Pontus sorunu: Nüfus verilerinin çarpıtılması ve soykırım iddiaları
06:54 Terörsüz Türkiye, PKK’nın Feshi ve Suriye Sahası
06:53 Japonya’daki Kürtlerin durumu neden tartışılıyor?
06:52 Amerikan Yüzyılının Sonu mu? Karşılıklı Bağımlılık, Yumuşak Güç ve Liberal Düzen
00:48 Dünyamızı öldürüyoruz!
00:38 Ümit Özdağ’ın tutukluluğuna devam kararı
00:36 51 ilde göçmen kaçakçılarına operasyon: 273 organizatör yakalandı
00:32 İsrail’in Madleen Gemisine Saldırısı ve İhlal Edilen Temel Prensipler
00:21 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türk Kızılay köklü bir iyilik ordusudur
00:13 Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK), Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında toplandı.
00:06 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TV100 televizyonu canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
11:52 Amerikalı milyarder iş insanı Elon Musk, “Trump’la ilgili bazı paylaşımlarımdan pişmanlık duyuyorum.”
10:36 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 360 işçi alacak
08:35 Nurol Holding ve GİRVAK’tan sürdürülebilir tarıma güçlü destek: Terra Future Labs başladı
06:59 Türkiye’den ilk kafilenin 29 Nisan’da yola çıkışıyla başlayan 2025 yılı hac organizasyonunda 14 Türk vatandaşı hayatını kaybetti.
06:59 Ukrayna, Rusya’nın derinliklerine sızdı…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Medyada Hak, Hakikat ve Dijital Linç…

Medyada Hak, Hakikat ve Dijital Linç…
13 Mayıs 2025
10
A+
A-

Medyanın çoğullaşması, sokak röportajlarındaki manipülasyonlar ve uluslararası medya etkileri, medya sisteminin sağlıklı işleyişini sağlamak için düzenlemelerin gerekliliğini ve toplumsal etkilerini gözler önüne sermektedir.

Nebi Miş | Yazar | Kriter Dergi

Doç. Dr. Nebi MİŞ & SETA Genel Koordinatörü ve Siyaset Araştırmaları Direktörü

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün 10. Anadolu Medya Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada medyanın dünü, bugünü ve geleceğiyle ilgili önemli mesajlar verdi.

İlk mesajı medyanın çoğullaşması üzerineydi. Türkiye üzerine yapılan analizlerin birçoğunda olduğu gibi, medya ile ilgili bir analiz yapıldığında sanki tek sesli ve sadece iktidara yakın medyanın olduğuna dair üretilmiş bir ezber var. Dijitalleşmenin her alanda derinleştiği bir dönemde bir ülkede medyanın tek sesli olması zaten zor. Bugün Türkiye’de muhalefeti destekleyen sadece konvansiyonel medya bağlamında bile onlarca kanal ve gazete var.

Dijital mecralar aynı zamanda küresel siyasi ve ekonomik güç odaklarının elinde. Ulusal devletler bu alanları denetimde yetersiz. Türkiye’de muhalefet çevreleri; botları, trol ağlarını ve reklam algoritmalarını kullanmada daha mahir bir konumda.

İktidarın medyayı kontrol ettiğini söyleyenlerin büyük bir kısmı, geçmişte medyada kendilerine imtiyazlı bir statü elde eden, büyük ekonomik kazançlar sağlayan ve siyaseti şekillendirme gücü olan çevrelerdir. Bugün eleştiri ya da medyada konuşma özgürlükleri kısıtlanmadığı hâlde, sızlanmalarının en önemli nedeni eski imtiyazlı konumlarını kaybetmiş olmalarıdır. Bu çevrelerin altın çağı olarak nitelendirdikleri 1990’ların medya düzenine bakmak başkaca söz söylemeyi gereksiz kılar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında medya üzerine dikkat çektiği diğer başlık, yabancı güçlerin operasyon aygıtı olarak toplum mühendisliğine soyunan medya gücü ile ilgiliydi. Son yıllarda uluslararası medyada Türkiye ile ilgili eleştiriler editoryal ve özel olarak yazılan makalelerle destekleniyor. Aynı argümanlar sürekli tekrar ediliyor.

Türkiye’yi insan hakları ve demokrasi konusunda onlarca “başyazı” ile eleştiren uluslararası medya mahfilleri İsrail’in uyguladığı soykırımla ilgili tek bir editoryal başyazı yayınlanmadı. Demek ki, insan hakları gibi bir dertleri falan yok. Türkiye’ye yönelik ilgilerinin altında başka bir gündem var.

Üçüncü dikkat çektiği konu başlığı sokak röportajları ile ilgiliydi. Erdoğan konuşmasında, özellikle sokak röportajı adı altında, “sokaklarda adeta terör estirilmektedir. Öyle ki mikrofonu kapan millete hakaret etme cüretini kendinde buluyor” dedi. Gerçekten de sokak röportajları daha fazla kurguya, yönlendirmeye ve kutuplaşmaya hizmet eden bir manipülasyon zemini hâline geldi. Sosyal medya algoritmalarına uygun olarak üretilen içeriklerin çoğu, duyguları kışkırtma ve öfke üretmeye yönelik kurgulanmaktadır.

Belirli ideolojik temsillerin güçlendirilmesi için yapılan sokak röportajlarında, görüşünü sevmediği, istediği cevabı almadığı kimseye hakaret etmek giderek yaygınlaşıyor. Bu durumun her gün yeni bir örneğini görüyoruz. Mesela iktidara yakın olduğunu düşündüğü ve kendince cahil olarak göstereceği bir kişiyi önce kılık kıyafeti üzerinden seçip mikrofon uzatıyor, provokatif sorular soruyor, ardından da beklediği çıkmayıp mikrofon uzattığı kişinin donanımlı ve argümanlı bir şekilde konuştuğunu görünce hakaret etmeye başlıyor.

Geçtiğimiz hafta başörtülü birine sokak röportajında yapılan hakaretler tam da böyle bir durumun yansımasıydı. Vicdanı olan herkesin tepki göstermesi gereken bir görüntüydü.

İktidar-muhalefet olarak meseleye bakmadan, medyada hak ve hakikatin, doğru bilgi ve haberin topluma ulaştırılmasının mekanizmalarını, yol ve yönetimi konuşmalıyız. Bu alanın yol ve yöntemleri üzerine düşünmeden, bunun için gerekli düzenlemeyi yapmadan sağlıklı bir kamuoyu oluşamaz. Böyle bir sonuç, toplumsal ve siyasal iklimi daha da kötüleştirici bir yere sürükler.

Not: Yeni adıyla Türkiye Basın Federasyonu’nun 10. Anadolu Medya Ödülleri, seçilenlere Cumhurbaşkanımız tarafından takdim edildi. TRT’de yayınlanan ve yorumcularından biri olduğum Enine Boyuna programı da “Yılın Televizyon Programı” ödülüne layık görüldü. Bu vesileyle, Türkiye Basın Federasyonu yetkililerine ve seçici kurula buradan program arkadaşlarım adına da teşekkür ederim.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.