enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:37 Koridorun Sahipleri: Trump Rotası ile Kim Kazandı?
00:15 Ulaştırma ve Altyapı Bakan Uraloğlu, TÜRASAŞ tarafından Sivas’ta üretilen “Askeri Tank Taşıma Vagonu Teslim Töreni”nde konuştu…
00:15 Macron’un Eylül’deki BM Genel Kurulunda Filistin’i tanıyacağını açıklaması Trump’ın küçümsediği gibi “ağırlığı olmayan bir söz” …
00:14 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Terörsüz Türkiye sürecimizle inşallah bunu yeni bir safhaya taşıyoruz”
00:01 Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi (UTDSBK), Bosna Hersek’te Düzenlenecek
23:11 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ‘İnsanlığın Vicdanı Gazze’de Sınanıyor’ makalesi
22:32 Memurun toplu sözleşme görüşmeleri sürüyor
21:57 Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, iki lider arasındaki temasların toplamda en az 6–7 saat sürebileceğini açıkladı.
21:28 Gazeteci Napolitano, Putin-Trump görüşmesini değerlendirdi: ‘Putin üstün konumda’
19:11 AK Parti Kongre Merkezi’nden, partinin 24. Kuruluş Yıl Dönümü Programı’ndan notlar!
14:47 Amerikan Kamuoyu İsrail Aleyhine Dönüyor
14:32 Siyasette çekme ve itme faktörleri
14:06 Rant baskısı istifa getirdi!
13:42 Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney gözaltına alındı
00:48 Emine Erdoğan: Türkiye-Gürcistan dostluğunun daha da güçlenmesini diliyorum
00:47 Çukuova Uluslararası Havalimanı ilk yılında 5 milyonu aştı!
00:44 Karar yazarı İbrahim Kahveci: Maaşların 3’te 1’i TÜİK verileri neticesinde yok edilmiştir.
00:35 Dışişleri Bakanı Fidan, “Suriye’de YPG’nin kurnazlıklarını görmüyor değiliz”…
00:29 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Belediyeler rüşvetçi çetelerden kurtulacak
00:26 Muğla Sıtkı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden (MSKÜ) Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, İzmir’de 1 milyon kişinin susuzluk riski altında olduğunu açıkladı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Medeniyetler Çatışması, Batı Karşıtlığı ve İslamcılığın Yeniden İnşası

Medeniyetler Çatışması, Batı Karşıtlığı ve İslamcılığın Yeniden İnşası
28 Haziran 2025
8
A+
A-

* Rehine değişimi için sağlanan kısa bir aradan sonra İsrail çocuk, sivil, hasta vs. demeden Gazze’deki katliamlarına devam ediyor. Savaşın başlangıcından bu yana Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin konusuna giren bir dizi ‘suç’ işlendiği kuşkusuz.

* Detayı bültenimizde!…

UHA/ İnternational News Agency

ihsan dağı haberleri

Prof.Dr.İhsan Dağı / Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)

ANKARA, 28 HAZİRAN 2025

Uluslararası toplum sessiz veya etkisiz kaldı, ama dünyanın neredeyse her bölgesinde milyonlar insani ve vicdani bir tavır alarak hem kendi hükümetlerini hem de İsrail’i protesto etti.

İsrail'in Gazze'ye Saldırıları ve Uluslararası İnsancıl Hukuk, Yorum Yücel Acer | SETA

Orantısız güç kullanarak bir halkı toptan cezalandırma ve yok etme girişimi, Filistinlilerin kimliklerinden ve hatta Hamas’tan bağımsız olarak çok farklı ülkeden, dinden, ulustan insanlar tarafından kınandı. Ancak, çatışmanın her iki tarafından da bazıları, olayları ‘medeniyetler çatışması’nın bir uzantısı olarak ‘değerlendirme’yi ihmal etmedi.

İsrail’in Gazze’de yaptığı katliam ve Batılı devletlerin İsrail’e verdiği destek tarihsel ‘İslam-Batı çatışması’ söylemine İslam ülkelerinde ve de Türkiye’de güç katmış görünüyor. Filistin halkına destek veren ve İsrail’i lanetleyen neredeyse herkes bir yandan da Batı’yı İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırımın ‘suç ortağı’ ilan ediyor. Gazze savaşı, geleneksel İsrail-Filistin sorununun bir parçası olmaktan çıkarılarak, bir tür ‘haç-hilal çatışması’na dönüştürülüyor.

İslam-Batı çatışmasının mahiyeti

Bu, bazı çevrelerde üretilen ve yayılan kasıtlı bir söylem stratejisi olabileceği gibi, belli bir tarihsel/kültürel çevreden gelen kesimlerin Batı’ya standart bakışını da yansıtabilir. Sonuç değişmez; Filistin’de olup bitenleri, İsrail saldırılarını ve Batı’nın rolünü ‘İslam-Batı’ çatışması ekseninde okumaya ve ‘satın almaya’ eğilimli bir kitle var ve bu kitle büyüyor.

Huntington ‘medeniyetler çatışması’ makalesini 1993’te yazdı, ama bizim coğrafyada bu ‘çatışma’nın toplumsal hafızadaki tarihi çok eskidir, Haçlı seferlerine kadar gider. Derin bir ‘haç-hilal’ çatışması ‘anlatısı’ Türkiye’yi de içine alan İslam coğrafyasında sömürgecilik çağında yeniden uyanır ve modern dönem İslamcılık hareketiyle de ‘kimlik inşa edici’ bir içeriğe bürünür. Yalnız, bu tarihsel hafıza üzerine inşa edilen sadece İslamcılık değildir, genel-geçer ‘Müslüman kimlik’tir de.

Sevr Antlaşması 102 yıl önce hangi koşullarda imzalandı, Milli Mücadele'yi nasıl etkiledi? - BBC News Türkçe

İnanç ve ibadet alanının dışında ortalama Müslümanlar, İslam-Batı çatışmasının ‘ortak zemini’nde buluşur. Cumhuriyetin yüz yıllık laiklik tarihi bu ortak zemini değiştirmemiştir. Bazen ‘Sevr sendromu’, bazen ‘dış güçler’ olarak karşımıza çıkar İslam-Batı çatışması, bazen de ‘Bizi kıskanıyorlar’a dönüşür.

Son yıllarda iktidarın kullandığı bu söylemin gücü ve toplumsal desteği sözünü ettiğimiz derin kültürel-tarihsel zeminde gizlidir. Futbol maçlarında duyduğumuz ‘Avrupa, Avrupa duy sesimizi’ de aynı kaynaktan beslenen bir anlatının popüler ve daha vulgar bir versiyonudur. Ayrıca, bu topraklardaki ‘sol anti-emperyalizm’ de böylesi bir tarihsel-kültürel mirasla akrabadır.

Bu çatışmanın bazen adı konur, bazen de örtülü biçimlerde, semboller üzerinden yürür. Kültürel gibi görünen ama hayatın neredeyse her alanını kapsayan bu gerginlik açık bir ‘İslam-Batı’ karşıtlığına ve çatışmasına döküldüğünde, yani siyasal alana taşındığında ve siyasal bir dile kavuştuğunda farklı bir içerik ve sonuç oluşturur; çatışma, ‘köken’ine döner, İslami-İslamcı bir oluş, duruş ve kimlik inşa eder.

Gazze savaşı yeniden böyle bir ‘açıklık’ kazandırıyor ‘İslam-Batı’ çatışma anlatısına. Bilinçli bir itmeyle veya kendiliğinden, insanlar sadece Filistinlilerle dayanışma göstermiyorlar, İsrail’i destekleyen Batı karşısında İslami kimliklerini de ya yeniden keşfediyorlar ya da keskinleştiriyorlar. Yani, kültürel-dinsel kimlik ‘Batı karşıtlığı’ üzerinden siyasallaşıyor. Buna sıradan Müslümanın din üzerinden siyasallaşması da diyebiliriz…

Öylesine herkesi kesen, ortak, ortalama bir ‘değer’ ve ‘anlatı’ üzerinde cereyan ediyor ki bu siyasallaşma, ‘marjinal’ bir konumda kalmadan buna itiraz etmek neredeyse imkansız. Aslında İslamcılar kendi konumlarını tersine çeviriyor; Türkiye toplumunda hala geçerli ‘İslamcılığın marjinalliği’, Gazze katliamlarının meşrulaştırdığı ve toplumsallaştırdığı İslam-Batı çatışması anlatısı üzerinden tersine çevriliyor. İslamcılık ve İslamcılar Batı karşıtı ‘yeni merkez’de konumlanırken, sıradan vatandaş/ortalama Müslüman, İslamcıların merkezinde bulunduğu, ancak ‘ortak Müslüman duyarlığı’nın tanımlandığı Batı karşıtı bloka katılmazsa marjinalleşeceğini düşünüyor.

İsrail Gazze'de katliam yapıyor, AB ise hala ateşkes çağrısında bulunmuyor - Son Dakika Haberleri

Gazze’de katliama uğrayan masum Filistinli sivillerin üzerinden toplumun ‘İslam-Batı çatışması’nda taraf olmaya zorlanması bunun bir örneği. Gazze’de katledilen Müslüman çocuklar ve siviller bağlamında ‘İslam-Batı’ kutupları arasında yer seçmeye zorlandığınızda nereyi seçersiniz? Normal, ortalama bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı hangisinden yana olur? Sadece kültürel, tarihsel veya dinsel değil, siyasal bir tercih olarak da Batı’ya karşı İslam açık ara makul ve doğru bir tercih olarak öne çıkar, değil mi? Olan budur; böylesi tarihsel anlar toplumsal ‘norm(al)’in yeniden kurulduğu anlardır ve siyasal sonuçları peşinden gelir.

Batı karşıtlığı ne zaman toplumsal ve tarihsel köklerinden ‘siyasal alan’a taşınsa, siyasallaşsa İslamcılar kazançlı çıkarlar bundan. 1990’larda çıktılar da. Batı karşıtlığını siyasal kimliğinin temeli yapan, bütün rakiplerini ‘Batı kulüpçü’ olmakla suçlayan ‘Milli Görüş’ hareketi, merkez siyasetin ‘Batı Sevr’i hortlatmak istiyor’ söyleminin normalleştirdiği Batı karşıtlığı ikliminde iktidara geldi ve bir daha da gitmedi.

Batı karşıtlığına dayanan bir ‘medeniyetler çatışması’ söylemi ve ortamı, ne sosyalistleri ne ulusalcıları iktidara getirir; sadece İslamcıların iktidarını kalıcılaştırır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.