Konferans | Küresel Güç Mücadelesinin Gölgesinde Entegrasyon Arayışları & Türk Dünyası

Gündem

4 Kasım 2021

736

A⁺

A^-

ANKARA-UHA HABER / Avrasya, tarih boyunca küresel egemenlik mücadelesinin merkezi olmuş ve tüm jeopolitik teorilerde dünyanın kalbi olarak tanımlanıyor. Türk Dünyası ise küresel güç mücadelesinin en önemli sahnelerinden biri olan Avrasya’nın merkezinde yer almaktadır. Çok kutupluluk ve büyük güç politikaları uluslararası sistemde yükselirken, Türk Dünyası’nın önemi artıyor.

(UHA) Uluslararası Haber Ajansı‘nın ‘ANKASAM‘ın resmi internet sitesinden aktardığı haberine göre, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) 31 Ağustos 2021 tarihinde Afganistan’dan çekilmesi, “Üçüncü Büyük Oyun”da yeni bir aşamaya geçildiğini gösteriyor. Bu bağlamda, Güney Asya-Orta Asya-Kafkasya rotasının terör ve radikalleşme üzerinden hedef alınacağı öngörülebilir. Bu rotanın istikrarı, bölgesel ve küresel barışın sağlanması açısından her geçen gün daha fazla önem kazanıyor.

Bu noktada bölge devletleri zorlu bir meydan okuma ile karşı karşıya bulunuyor. Bölge devletlerinin şu anda üç seçeneği olduğu söylenebilir. Birincisi, ulus-devlet mantığıyla kendi kendine yetme ilkesine ve savunma amaçlı tedbirlere yönelmek. İkincisi, büyük güçler ile ortaklıklar yoluyla küresel rekabetin bir parçası olmak. Üçüncüsü, bağımsızlıklarını güçlendirecek kazan-kazan anlayışına dayalı bir entegrasyon sürecinin geliştirilmesi.

Tüm bölgeyi tehdit eden radikalleşmeyi kontrol etmenin en etkili yolu bölge devletleri arasındaki işbirliğini güçlendirmek olduğu ve bunun için entegrasyon süreçlerinin hızlandırılması gerekiyor.

Bu noktada bölge ülkeleri şu sorulara yanıt aramalı: Mevcut entegrasyon girişimleri bölgenin taleplerini karşılıyor mu? Güvenlik temelli yaklaşımlarla şekillenen ve belli tehlikelere odaklanan projeler yeterli mi? Yoksa Orta Asya’dan hem Güney Asya’ya hem de Kafkasya’ya uzanan daha kapsamlı bir entegrasyon girişimine mi ihtiyaç var?

Elbette sorulması gereken diğer iki soru da, Türk Dünyası için nasıl bir strateji benimsenmeli ve Türk Keneşi’nin bu süreçteki konumu ne olacaktır?

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) olarak, bölgede barış, istikrar ve refahın, daha adil ve yaşanabilir bir dünyanın küresel düzeyde inşa edilmesi için bölgesel ve küresel güvenlik meydan okumalarının bölge devletlerinin barışçıl çabalarıyla üstesinden gelinmesi gerektiğine inanıyor ve bu bağlamda Türk Dünyası jeopolitiğine dayalı işbirliği süreçlerinin geliştirilmesinin büyük önem taşıdığına dikkat çekiliyor.

(ANKASAM) olarak, bu vizyon doğrultusunda bölgesel istikrar, refah ve işbirliği fırsatlarını değerlendirme sorumluluğunu üstlenmeye hazır olunduğu bildirilen açıklamada, bu anlamda bölge ülkelerinin düşünce kuruluşlarına, gazetecilerine, akademik personellerine ve ilgili uzmanlarına ortak bir akıl geliştirmek ve akademik bir bakış açısı sunmak amacıyla çağrıda bulunuluyor.