enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:58 ABD’den Ukrayna’nın Kırım’ı Rusya’ya ait olarak tanıması şartı…
00:48 TRHaber Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül’den Alaska Zirvesi değerlendirmesi…
00:41 AB’nin varoluş sancısı: Kış uykusundan uyanabilecekler mi?
00:24 (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA), 2024 yılında 383 insani yardım çalışanı hayatını kaybetti
00:21 Türkiye İsrail’i vurur mu? İbrahim Karagül yazdı: Alaska Zirvesi’nin arkasındaki akıl; Barış’tan başka şeyler de planlıyor..”
00:10 ABD Başkanı Trump: Almanya, Britanya ve Fransa, Ukrayna’da asker bulundurmak istiyor
00:04 Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan’dan Hamas’a: Yaptığınız eylemle Filistin’e ne kazandırmış oldunuz
20:20 İlhan KARAÇAY Yazdı: Aydın, Demokrat, İlerici ve Milliyetçi, Dindar, Tutucu Arasındaki ‘Tu-Kaka’ Ayıbı
18:04 Aon’un “Küresel Ücret Şeffaflığı” raporu yayımlandı Şirketler ücret şeffaflığına hazır değil
17:41 ABD Başkanı Trump ile Rus lider Putin’in Alaska Zirvesi ve gelişmeler!
08:45 Eurovision Şarkı Yarışması 70. yılını kutlamak için yepyeni bir görünüme kavuşuyor
00:43 Belçika’da ilkokul ve ortaokullarda cep telefonu ile diğer elektronik cihazların kullanımı, 2025-2026 eğitim-öğretim yılından itibaren ülke genelinde yasaklanacak.
00:40 Ahıska Türkleri!
00:22 Ermenistan-ABD-Azerbaycan Arasında İmzalanan Zengezur Koridoru Anlaşması, Türkiye, Türkistan Coğrafyası, İran, Rusya ve Çin Aleyhine Sonuçlanabilecek Birçok Husus İçermektedir.
22:58 İsrail’in abluka ve saldırısı altındaki Gazze Şeridi’nde gönüllü görev yapan Filistin asıllı Amerikalı hemşire Amanda Nasır, İsrail soykırımı Gazze’yi yok etti
22:45 Gazze “açlıktan” ölüyor!
22:29 Uluslararası Af Örgütü (Amnesty), İsrail’in Gazze’de Filistinlileri kasıtlı olarak aç bırakmaya yönelik sistematik politika yürüttüğünü ortaya koydu…
22:19 Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rusya’nın ülkesine yönelik saldırılarını “gösterişli” ve “alaycı” olarak nitelendirdi…
22:07 Hamas, Gazze’de ateşkes teklifini kabul etti
22:02 İngiliz The Telegraph gazetesi: Putin ve Trump’ın Teklifi Kiev İçin ‘Korkunç’ Ama Tek Seçenek
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Kılıçdaroğlu’nun görmek istemediği

Kılıçdaroğlu’nun görmek istemediği
8 Mayıs 2024
17
A+
A-

Başkan Erdoğan ile CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel‘in sadece görüşüyor olmaları bile siyasetteki gerilimi azaltmaya yetti.

UHA /  İnternational News Agency

Mahmut Övür yazdı : Doğu Ekspresi'yle beyaz yolculuk

SABAH Gazetesi’nin başarılı duayen gazetecilerinden Mahmut ÖVÜR’ün kaleme aldığı “Kılıçdaroğlu’nun görmek istemediği” başlıklı yazısında, İşin siyasi boyutunun, içeride neler konuşulduğunun, hatta konuşulanları “not etmek” için seçilen ve en çok da Selin Sayek Böke’yi şaşırtan eski ABD Büyükelçisi Namık Tan’ın akla farklı soru işaretleri getirse de sonucun olumlu olduğunu ve sokağın da müspet karşıladığını dile getirdi.

Erdoğan-Özel görüşmesinde neler konuşuldu? - BBC News Türkçe

Başkan Erdoğan’ın da görüşme sonrası “yumuşamaya” özel vurgu yaptığını hatırlatan Mahmut ÖVÜR, Başkan Erdoğan’ın “Ben de Özgür Bey’e ilk fırsatta böyle bir ziyaretin karşılığını yapacağımı söyledim. Türkiye’nin buna ihtiyacı var. İlk fırsatta da bu ziyareti gerçekleştirerek Türkiye’de siyasetin yumuşama sürecini başlatalım istiyorum.” dediğini belirtti.

ÖVÜR yazısında, bu buluşmanın ayrıntılarının, küresel boyutunun, içeriye yönelik etkilerinin elbette tartışıldığını ve daha da tartışılacağına dikkat çekiyor.

AK Parti ve CHP arasında 'seçim hükümeti' polemiği - Son Dakika Haber

AK PARTİ DE CHP DE DEĞİŞTİ
“İşareti aslında sandıkta millet verdi. Ama şu da bir gerçek” diyen Mahmut ÖVÜR, şunları aktarıyor:

“AK Parti de CHP de işareti almaya hazırdı. Seçim öncesi yaşanan toz dumandan görülmese de bu iki parti siyaseten birbirine yaklaştı. AK Parti sadece çevreden “merkez”e doğru sosyolojisini değil, siyasetini de taşıdı. Temel sorunlarla yüzleşti, farklı sosyolojileri yakınlaştırdı, Atatürk’ü sahiplendi, Türkiye Yüzyılı’nı kavramsallaştırdı ve vesayeti sonlandırdı.

Bu süreç farkında olmasa da CHP’yi de değiştirdi.

Sert ve kutuplaştırıcı siyaset izlese de dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, karşı çıktığı başörtüsünü kabullendi, muhafazakârlara, milliyetçilere yaklaştı ve İyi Parti örneğinde olduğu gibi onların CHP’ye oy vermesinin önünü açtı.
Bu arada yüzde 1’lik muhafazakâr ve milliyetçi partileri de CHP’nin içine kattı.

Şu tesadüf olabilir mi? Aynı zaman diliminde CHP gibi “katı laik ve sol” bir partinin “lider” adayları sağ gelenekten gelen Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş‘tı…”

Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 2 yıl 4 ay hapis istemi - Antalya Körfez  Gazetesi

KILIÇDAROĞLU’NUN MİSYONU BİTTİ
Bu siyasi tabloyu Kılıçdaroğlu’nun sert ve yıkıcı siyaset diliyle devam ettirmesinin mümkün olmadığını yazan ÖVÜR, “Tıpkı Akşener gibi o da misyonunu tamamladı ve çekilmek zorunda kaldı. Buna AK Parti’nin de CHP’nin de hatta iç cephenin güçlenmesi için Türkiye’nin de ihtiyacı vardı” diyor.

Özgür Özel‘in şu sözü tam da bunu anlatıyor” diyen SABAH Gazetesi’nin  yazarı Mahmut ÖVÜR, Özel’in “Dışarıda Türkiye’nin, içeride partimizin çıkarını seslendireceğiz.” dediğini hatırlatıyor.

“Bu yeni bir siyasi iklim demekti” değerlendirmesinde bulunan ÖVÜR,  Süreç sabote edilmezse büyük ihtimalle gelecekte, “her sosyal kesimden oy almayı hedefleyen ve birbirini düşmanlaştırmayan” iki büyük partinin siyasi yarışına tanık olacağız. Süreç doğası gereği 90’larda bir araya getirilen DYP-SHP koalisyonuna da, 7 Haziran 2015 seçimleri sonrası “mutabakat hükümeti” zorlanmasına da benzemiyor” diyor.

Kılıçdaroğlu'nun hedefindeki lider: Özgür Özel

Yazarı Mahmut ÖVÜR, yazısının son bölümünü şu sözlerle tamamlıyor:

“Tabii risk ihtimali de var. Hatta şimdiden başladı bile. Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kaybetmeyi kabullenemediği için sabah akşam CHP yönetimini zora sokan, sıkıştıran açıklamalar yapıyor. Görev yaptığı 14 yılda yürüttüğü ve toplumda karşılık bulmayan “yıkıcı siyaseti” büyük bir başarıymış gibi anlatıp duruyor. Ülkenin 2013 yılında tıpkı Brezilya ve Mısır gibi ekonomik ve siyasi saldırılara uğradığını, kuşatıldığını, darbelerle karşı karşıya kaldığını, terör saldırılarıyla sarsıldığını unutarak şöyle diyebiliyor:
“Ben, rahmetli Demirel, rahmetli Erbakan, rahmetli Ecevit gibi demokrasiyi içselleştirmiş bir siyasi rakiple değil, yargısıyla, askeriyesiyle, istihbaratıyla ‘BAAS’ partisi benzeri, devletleşmiş bir yapıyla mücadele ettim.”
Güler misin ağlar mısın? Hangi partinin BAAS partisine benzediğini herkes biliyor. Ama şu da biliniyor: AK Parti’yi böyle eleştirdiği ve yıkıcı siyaset izlediği için her genel seçimi kaybetti ve sonunda da partisi tarafından hançerlendi. Şimdi gerilim sürsün ki belki geri dönerim derdinde…”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.