enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
13:23 Kayseri Maçı Başlangıç Olmalı!…
10:02 Azerbaycan ve Rusya Dışişleri Bakanları, ikili işbirliği konularını görüştü
09:38 Moskova’da Crocus Expo fuar merkezinde ‘ComAutoTrans’ fuarı ve test sürüşü başladı
09:19 Gazeteci Mustafa SALMAN’dan Trendyol Süper Lig’in 3. haftasından haberler!
09:50 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 25 Ağustos’ta Cidde’de yapılacak İİT Olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi’ne başkanlık edecek…
00:42 Tarım ve Orman Bakanlığı’nın duyurusuna göre, Türkiye genelinde 2025-2026 Av Dönemi, resmen başladı…
00:32 Beyoğlu Belediyesinde Başkan vekilliği seçiminde dördüncü turda en çok alan CHP adayı Av. Sefer Karaahmetoğlu seçildi…
00:31 Türk Dilli Devletlerin Yeni Stratejik Platformu: Avaza Zirve Görüşmesi
00:04 Şebinkarahisarlı gazeteci Coşkun’un ‘Kod Adı: İrtica 906 kitabının genişletilmiş 2. baskısı
23:56 Fenerbahçe, Trendyol Süper Lig’in 3. haftasında Kocaelispor karşılaşmasından notlar!
21:05 Hollanda Hükümeti Çöktü: İsrail – Filistin krizi koalisyonu daha çok dağıttı
07:16 BM Gazze’de tam kıtlık hali ilan etti
00:44 ‘Maarifin Yüz Akı dergisi’nin dördüncü sayısı için başvuru kılavuzu yayımlandı…
00:44 Röportaj | Mavi Vatan Doktrini ve Suriye ile MEB Anlaşması: Türkiye’nin Stratejik Vizyonu
00:37 İran’da Azerbaycan’a karşı karalama kampanyası genişliyor
00:29 Aliyev-Paşinyan görüşmesi: Trump Kafkasya’da Putin’i nasıl ekarte etti?
00:13 İran-Türkiye BRICS Ortaklığı: Bölgesel Dinamikler Arasında Ekonomik Fırsatlar
00:05 Kiraların yüksek olması nedeniyle Antalya, İstanbul İzmir ve Ankara gibi büyük şehirlerde memur açığını büyütüyor…
00:04 (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, ‘’Kazanan Türkiye ve komşuları olacak”
00:01 Filistinli gazeteciler, Gazze’deki gerçekleri belgelemenin bedelini canlarıyla ödüyor
TÜMÜNÜ GÖSTER →

İstikrarın Önemi

İstikrarın Önemi
6 Eylül 2024
12
A+
A-

Birkaç hafta önce Bloomberg, Türkiye’yi G-20 ülkeleri arasında “şiddetli siyasi çalkantıların yaşanma olasılığı en yüksek ülke” olarak gösterdi. Bu olasılık, ABD’de yüzde 3, Rusya’da yüzde 4 iken, Türkiye’de yüzde 6 olarak belirtildi. Analizin yayınlanmasının ardından, yine daha öncekilerde olduğu gibi, toplumsal fay hatlarını harekete geçirmeyi amaçlayan iç cephede gedik açmaya dönük bir çok girişim devreye sokuldu.

Nebi Miş | Yazar | Kriter Dergi

Doç. Dr. Nebi MİŞ & SETA Genel Koordinatörü ve Siyaset Araştırmaları Direktörü

Birkaç hafta önce  Bloomberg, Türkiye’yi G-20 ülkeleri arasında ” şiddetli siyasi çalkantıların yaşanma olasılığı en yüksek ülke” olarak gösterdi. Bu olasılık, ABD’de yüzde 3, Rusya’da yüzde 4 iken, Türkiye’de yüzde 6 olarak belirtildi. Analizin yayınlanmasının ardından, yine daha öncekilerde olduğu gibi,  toplumsal  fay hatlarını harekete geçirmeyi amaçlayan  iç cephede gedik açmaya dönük bir çok girişim devreye sokuldu.

TİP milletvekili mecliste provokasyon yaptı. CHP’de genel başkan yardımcılığı yapmış bir milletvekili Cumhurbaşkanına ağır hakaret etti. Bir sokak röportajında  Erdoğan  ve onu destekleyenlere hakaret edildi. CHP hakaret edeni sahiplendi, cesaretlendirdi, ödüllendirdi.  Atatürk  üzerinden yeni bir laik-muhafazakar ayrıştırması yapılmaya çalışıldı.

Bu hadiseler gösterdi ki,  Bloomberg analizi sıradan bir yazı değildi. Daha önce  benzerleri yapılmıştı. Sadece son 22 yılda  buna benzer bir çok beklenti ve temenni  dile getirildi. Toplumsal fay hatlarını  harekete geçirmeye dönük  yol haritaları ortaya kondu.  Kılavuz görevi  görecek  yorumlar yapıldı.  İşaret fişekleri ateşlendi. Bu analizler, operatif yönü ağır  basan, zamanlaması düşünülmüş, siyasi  sonuçlarına dair hedefleri olan yazılardı.

Yakın dönemde Türkiye’de iç karışıklık çıkarmaya dönük her girişim,  farklı  bir yol ve yöntem denenerek yapıldı. Her başarısızlığın ardından yöntem ve içerikler güncellendi. Gezi Parkı şiddet eylemi ile farklı  kimlik grupları arasında  çatışma çıkarma hedeflendi. AK Parti’nin  “İslamcı bir ajandaya” sahip olduğu tezi üzerinden Türkiye  diplomatik  olarak izole edilmeye çalışıldı. 17-25 Aralık yargı ve emniyet darbe girişimi üzerinden  devletin tüm kurumları çökertilmeye çalışıldı.  Ekonomik saldırılarla, devlet ve hükümet diz çökertilmeye çalışıldı.

Hendek ve barikat terörü ile  ülkenin bölünmesi için tüm yollar denendi.  Büyük şehirlerinde bomba patlatılarak  toplumsal kargaşanın ve iç çatışmanın provaları yapıldı. 15 Temmuz’da  ülkenin  lideri öldürülmeye ve  ülke işgal edilmeye çalışıldı.  “İslamcı ajanda” tezi gereken sonucu üretmeyince, ” otoriterlik” ve ” diktatörlük” yaftalamaları  üzerinden Türkiye  tekrar uluslararası düzenden izole edilemeye çalışıldı.

Son günlerde dönen nefret ve ayrıştırma içerikli olayların amacını bir önceki yazıda belirtmiştim. Muhafazakar kesimlerin  özgüvenini kırmak, onlara  sahipsizlik  hissi vererek iktidardan kopmalarını kolaylaştırmak öncelikli hedeflerden…  Ancak esas amaç, ekonomi düzelmeden ve AK Parti yenilenme siyasetini tamamlamadan  erken seçimi zorlamaktır.

Belirsizlik, kaygı, endişe, öfke ve umutsuzluk duygularını yükseltmeye dönük yeni girişimlerle karşı karşıyayız. Son 22 yılda, ülkeyi kaosa sürüklemeye dönük meydan okumalar,  siyasi istikrar sayesinde etkisiz hale getirildi. Bu sınamalarda toplumun büyük bir kısmı, karizmatik liderliğin yani  Erdoğan‘ın etrafında toplandı.

Erdoğan‘ın son konuşmasında dile getirdiği gibi, devlet ve millet bunların hepsinin üstesinden gelmiştir. Çözüm bulunmuştur. Ancak maalesef hepsinin farklı maliyetleri olmuştur. Sosyal, siyasal ve ekonomik etkilerini tekrar toparlamak zaman almıştır. Bir kez daha vurgulamak gerekirse, her yeni kaos ve karışıklık denemesi,  siyaset ve yönetimde istikrar sayesinde etkisiz hale getirilebilmiştir. Değerini bilmek gerekir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.