enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
08:07 Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi (UTDSBK), 15 – 17 Ekim 2025 tarihlerinde Bosna Hersek’te düzenlenecek
06:55 Doğu Türkistan’da neler oluyor? Doğu Türkistan sadece Doğu Türkistanlıların davası değil, Türklerin en büyük davası olması gerekiyor…
00:54 Cumhurbaşkanı Erdoğan, İngiltere Başbakanı Starmer ile görüştü
00:49 İsrail ve Yunanistan bu gelişmeyi, sadece güvenlik değil, nüfuz mücadelesi açısından da kritik bir eşik olarak okuyor…
00:41 Rusya-Ukrayna Arasında Barış Neden Sağlanamıyor?
00:41 İslamofobi mi Yoksa İslam Düşmanlığı mı?
00:41 Bakan Uraloğlu: “Taşınabilir Elektronik Cihazlarla İlgili Uluslararası Kurallara Titizlikle Uyulması Gerekiyor”
00:33 Rusya’da bilime ve akla yatırım
00:28 Bakan Yerlikaya Suriye İçişleri Bakanı Hattab ile görüştü
00:20 Bakanlıktan, otel yangınıyla ilgili eski İş Başmüfettişi hakkında soruşturma izni
00:17 WWF’ten plastik kirliliğine karşı güçlü ve hukuken bağlayıcı bir küresel anlaşma çağrısı
00:15 Devlet Bahçeli: Türkiye terör musibetinden kalıcı olarak kurtulacaktır
00:06 Milli İstihbarat Akademisi, İsrail ile İran arasındaki savaşı raporlaştırdı
07:16 Türkiye’de son günlerde yaşanan orman yangınlarıyla mücadeleye destek vermek isteyen vatandaşlar, CİMER’e başvurdu
06:41 Azerbaycan-Suriye Enerji Koridoru
06:26 Eskişehir’deki orman yangınında şehit olan AKUT gönüllüsü Tekin Enes Sarıyıldız’ın mezun olduğu okuldan alamadığı diploması, ailesine teslim edildi
00:56 İskoçya Başbakanı Gazze’deki durumu “soykırım” olarak nitelendirdi
00:52 Trump’ın konuşlandırma emrinin ardından… Amerikan nükleer denizaltıları hakkında ne biliyoruz?
00:46 Yorum: Paşinyan’ın son açıklamaları ışığında gerçek Ermenistan ve Anayasa Değişikliği
00:38 Gazze ateşkesi: ‘Kapsamlı anlaşma’ konuşmaları, durgunlaşan müzakereleri harekete geçirebilir mi?
TÜMÜNÜ GÖSTER →

İnsan hayatının en ucuz olduğu ülkeyiz!

İnsan hayatının en ucuz olduğu ülkeyiz!
29 Ağustos 2023
15
A+
A-

Bir ay önce cezaevinden çıkan eski eş, boşandığı karısını sokak ortasında öldürdü”, “Eşini ve 4 yaşındaki üvey oğlunu bıçaklayarak öldürdü”, “Arabasında müzik dinleyen adamı, ‘yüksek sesle müzik dinliyorsun’ diye bıçaklayarak öldürdü”, “Yan bakma kavgası kanlı bitti”, “7 ay önce evlendiği kocasını kıskançlık yüzünden bıçaklayarak öldürdü”.
Bu başlıklar, 7 Ağustos 2023 tarihli çok satan bir gazetenin 3. sayfa haberleri. Yani ülkemizde tek bir günün cinayet bilançosu. Benzer haberler bazen azalarak bazen artarak her gün yer alıyor. Ülkemizde cinayet işlenmediği gün olmuyor, bazı günlerde bir-iki cinayetle yetinilmiyor, kurbanı üçte beşte kalmayan katliamlar yapılıyor.
Dünyada insanın yaşama hakkından daha önde, daha değerli, daha kutsal bir şey düşünülebilir mi? İnsan, yaşama hakkına sahip değilse sahip olduğu herhangi bir hakkın, servetin, zenginliğin, makamın, şöhretin değeri olabilir mi? Bu en değerli hakka saygı gösterilmeyen bir ülke, bir toplum; uygar bir ülke, uygar bir toplum olduğunu iddia edebilir mi?
İnsan hayatına bu kadar kolay kıyıldığı, insan hayatının bu kadar ucuz olduğu, “yan baktın”, “trafikte bana yol vermedin”, “bana karşı sesini yükselttin” , “benim istediğim müziği çalmadın” gibi entipüften sebeplerle insanların öldürüldüğü başka bir ülke göstermek çok zordur. Böyle adeta “gözünün üstünde kaşın var” gibi sudan gerekçelerle insan öldürülmesi kadar ilkellik, çağdışılık hiçbir uygar ülkede görülmez.
Ülkemizdeki cinayetlerin çok büyük bir bölümü kendilerini dokunulmaz, sataşılmaz, itiraz edilmez kabul eden su katılmadık bir feodal karakter sahibi yani tam bir maganda olan insanlar tarafından işlenmektedir. Epeyi bir bölümü de özgüveni dibe vurmuş, aşağılık kompleksine kapılmış, kendini en hain şekilde ispatlama çabası güden kimselerce işlenmektedir. Cehaletin, hırsın, aç gözlülüğün de işlenen cinayetlerde payı bulunmaktadır.
Yakınlarda İstanbul Esenyurt’ta bir tekel bayiinde işlenen cinayet bütün TV kanallarında tekrar tekrar gösterildi. Bu, ülkemizde insanların nasıl elini kolunu sallayarak cinayet işleyebildiğinin, çünkü alacağı cezanın, mahkûmiyetin kendileri için hiç caydırıcılığı olmadığının da bir kanıtıydı.
Bunlar madalyonun bir yüzüdür. Diğer yüzü de aynı derecede önemlidir ve şudur:
Türkiye’de cinayetlerin her geçen gün artıyor, yükseliyor olmasında mevcut yasalarda canilere, katillere karşı öngörülen cezaların hiçbir korkutuculuğu, yıldırıcılığı olmamasının büyük rolü bulunmaktadır. Ayrıca zaten caydırıcılığı olmayan bu cezaların mahkemelerde hâkimler tarafından sanığın pişmanlığı, iyi hali, tahrik vesaire gibi sebeplerle daha da indirilmesidir. Amden, kasten, bilinçle, keyifle en vahşi cinayetleri işleyen birçok cani; hiç samimi olmadığı halde pişmanlık ifade ederek, kravat takarak, yalancıktan boynu bükük davranarak iyi hal indiriminden yararlanmaktadır.
Böylece müebbet hapislik suçlardan birkaç yıllık hapisle paçayı kurtarmaktadır. Böyle komik bir ceza ile paçayı kurtaranlardan çok büyük bir çoğunluğu hapisten çıkar çıkmaz ya yeni bir cinayet ya da hırsızlık, gasp gibi yeni bir suç işlemektedir. Çünkü çektiği ceza caydırıcı, ıslah edici değildir.
Bizim ülkemizde cinayetlerin önlenmesi için ilk yapılacak şeylerden biri hiçbir cani ve katile en küçük bir indirim uygulamamak, zaten caydırıcılığı olmayan mevcut cezaları artırmaktır. Ülkemizde ikide bir idam cezası talebinin gündeme gelmesinin sebebi mevcut cezaların yetersiz olmasıdır. Cinayet işleyip birkaç yıl yatarak kurtulacağını bilen biriyle bir cana kıydığı için ömrünü hapishanede geçireceğini ve orada öleceğini bilen biri bir olur mu?
Mevcut yasalar ve onların uygulanma biçimi cinayetleri caydırıcı, önleyici değil, maalesef teşvik edicidir!

İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.