enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
07:50 Türk Halk Müziği sanatçısı Mahsun Kırmızıgül Moskova’yı büyüledi
00:47 Almanya, Türkiye’yi “stratejik ortak” olarak görüyor…
00:38 Fatih Sultan Mehmet’in Macar Orban’a döktürdüğü Şahi topu, dünya tarihinde bir devrin kapanışını simgeler.
00:25 İstanbul Ticaret Odası (İTO), Ekimde fiyatı en çok artan ve azalan ürünleri açıkladı…
00:23 TBMM Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmelerine devam edecek…
00:21 Terörsüz Türkiye’de Gelinen Süreç ve Sonrası
00:11 TFF Başkanı Hacıosmanoğlu: Bahis soruşturması yaklaşık 3 bin 700 sporcuyla devam edecek
00:04 Lübnan Ne Yapmak İstiyor?
20:45 Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK), “5. Küresel Medya Buluşması” Alanya’da başlıyor
06:52 Engelli bireylerin toplumsal hayata katılımlarını artıran aktif yaşam merkezleri yeniden yapılandırılıyor…
00:59 İçişleri Bakanı Yerlikaya: Suriye’ye dönenlerin sayısı 550 bini buldu
00:55 Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Yıkım kararlarına karşı açılan davaların yüzde 92’si karara bağlandı”
00:54 Mamdani Rüzgârı: Demokrat Parti’nin Sol Popülizmle İmtihanı
00:50 Moskova’da Kritik Buluşma: Rusya’nın Suriye Politikası ve Ortadoğu’daki Güç Dengeleri…
00:49 Yapay zeka ‘bencil’ davranmayı öğreniyor
00:47 Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Dr. Enes Eminoğlu Bakü’de Genç MÜSİAD’ın organizasyonu’nda konuştu…
00:44 Hakan Fidan Irak’ı ziyaret edecek
00:41 Beşiktaş Kulübü olağan idari ve mali genel kurulu, bugün gerçekleştirilecek…
00:29 İletişim Başkanı Duran: Ortak geleceğimizi inşa etmeye kararlıyız
00:27 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’da yüksek seyreden kira fiyatlarının hepimiz farkındayız”
TÜMÜNÜ GÖSTER →

İç Siyasette Suriyeli Göçmenler Tartışması

İç Siyasette Suriyeli Göçmenler Tartışması
27 Temmuz 2021
474
A+
A-

İç siyasette Suriyeli göçmenler meselesini ‘Suriyelileri geri göndereceğiz’ kolaycılığından çıkarıp insani ve rasyonel çözümleri bir arada tutan söylemlere kulak vermek gerekiyor.

Hazal DURAN & SETA Araştırmacı

2023 seçimlerine yaklaştıkça Türkiye’de iç siyasete yönelik popülizm eksenli tartışmalar da artıyor. Bu tartışmaların başında ise Suriyeli göçmenler meselesi yer alıyor. Son yıllarda Türkiye’de hem iç hem de dış siyasetin önemli gündem maddelerinden birisi olan göçmenler meselesi, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Suriyeli kardeşlerimizi huzur içinde kendi ülkelerine göndereceğiz. Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda Suriye konusunu, Suriye sorununu, Suriyelilerin sorununu da iki yıl içinde çözeceğim” sözleriyle tekrar iç siyasette yeni bir tartışma yarattı.

Aslında Suriyeli göçmenler meselesi 2018 yılından itibaren iç siyasette özellikle de seçimlerde sıkça gündeme gelmişti. 2018 parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında Türkiye’deki bazı basın-yayın organları göçmenlere yönelik manipülatif içerikler üreterek seçimlerin seyrini etkilemeye çalıştı. “Suriyeli göçmenlerin tamamına vatandaşlık verilerek seçimlerde oy kullandırılacağı” ve “muhalefet partileri iktidara geldiği takdirde Suriyelilerin seçimlerin ertesi günü ülkelerine gönderileceği” bu içeriklerin odak noktasını oluşturdu.

Her ne kadar göçmenler eksenli tartışmaların iç siyasetteki ağırlığı artsa da Avrupa iç siyasetinde olduğu kadar seçimler üzerinde etkili olmadığı da görülüyor. Avrupa’da “mülteci korkusu” üzerinden inşa edilen popülist söylemler, özellikle aşırı sağ partilerin öncülüğünde seçimlerin temel belirleyicisi haline geldi. Her ne kadar göçmen karşıtlığı kısa vadede bu siyasi partilere oy kazandırsa da toplumsal açıdan endişe verici olaylara da yol açıyor.

Örneğin, göçmen karşıtlığının giderek arttığı Almanya’da Almanya için Alternatif (AfD) partisi, Nasyonal Sosyalizm döneminin ardından iç siyasette en çok güç kazanan aşırı sağcı parti oldu ve parlamentoda ana muhalefet partisi olmaya hak kazandı. Siyasi söylemini tamamen göçmen karşıtlığı üzerinden kuran parti bu eksendeki politikalarıyla gittikçe güç kazanıyor. Göçmen karşıtı söylemin Alman siyasetinde belirleyici olması, göçmenlere karşı ciddi saldırılara yol açtı.

2020 yılında Almanya genelinde göçmenlere yönelik 1600’e yakın fiziksel saldırı gerçekleşti. Yalnızca Almanya’da değil, tüm Avrupa’da bu saldırıların artması sebebiyle BM Avrupa ülkelerine bu konuda bir çağrıda bulundu.

Dolayısıyla göçmenlere yönelik iç siyasetteki negatif ve ayrıştırıcı söylemler zaman içerisinde çok tehlikeli ve geri döndürülemez boyutlara ulaşabiliyor.

Türkiye’de göçmen karşıtlığı gerek kültürel gerekse de dini sebeplerle henüz Avrupa’daki kadar katı bir karşıtlığa dönüşmüş değil. Fakat siyasi partilerin bu meseleye yaklaşımlarında ve söylemlerinde insan hakları temelli yaklaşımı tamamen göz ardı etmesinin uzun vadede tehlikeli durumlar yaratacağı görülüyor. Yalnızca seçimlerdeki olası kazançlara odaklanmak meseleyi rasyonel bir zeminde ele almayı zorlaştırıyor. Suriyeli göçmenler meselesini toplumsal bir gerginliğe dönüştürmek kısa vadede siyasi partilere oy getirse bile oluşacak toplumsal tahribatın kontrol edilemez noktalara gelmesi endişe vericidir.

Tüm bunlardan ötürü siyasi partilerin Suriyeli göçmenler meselesinde meseleyi toplumsal gerginliğe yol açmayacak ve insan hakları boyutu göz ardı edilmeyecek eksende tartışmak gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan meselenin bu yönüne en çok vurgu yapan lider. Son tartışmaların akabinde de “Bu ülkede iktidarda olduğumuz sürece, bize sığınan Allah’ın kullarını katillerin kucağına atmayız” sözleriyle bu yaklaşımını tekrar gösterdi. Cumhurbaşkanı aynı zamanda bu hususta rasyonel bir çözüm de sunuyor. Tüm uluslararası toplantılarda Suriye’nin kuzeyinde bir güvenli bölge oluşturularak göçmenlerin büyük bir bölümünün bu bölgeye yerleştirilmesini teklif ediyor. Dolayısıyla iç siyasette Suriyeli göçmenler meselesini “Suriyelileri geri göndereceğiz” kolaycılığından çıkarıp insani ve rasyonel çözümleri bir arada tutan söylemlere kulak vermek gerekiyor.

[UHA Haber Ajansı, 27 Temmuz 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.