Güzelliğin Karanlık Yüzü: Denetimsiz Estetik

Haber* Ebru DÖN

İZMİR, 31 ARALIK 2025

Medikal estetik ve kozmetoloji alanında son yıllarda yaşanan hızlı büyüme; hasta güvenliği, mesleki yetkinlik ve etik uygulamalar konularını yeniden gündeme taşıdı.

Bu kapsamda, Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, bu sene başında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş, tartışmaları da gündeme getirmişti.

Yeni Yönetmeliğin devreye girmesinin yıldönümü yaklaşırken sektörde Ne değişti? Ne düzeldi? Başlıkları da merak konusu oldu. Söz konusu düzenleme, estetik uygulamaların kimler tarafından, hangi koşullarda ve hangi yetkinlik çerçevesinde yapılabileceğini daha net bir zemine oturttu mu? En çok tartışılan başlıklar arasında yerini aldı.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sağlık Bakanlığı sertifikalı ve uluslararası akreditasyonlara sahip medikal estetik ve kozmetoloji hekimi Dr. Hasan Silav, yeni yönetmeliğin sektörün disipline edilmesi açısından önemli bir eşik olduğunu vurguladı.

Yönetmelik Değişikliği Ne Getiriyor?

Önceki yönetmelik uyarınca; Sağlık kuruluşlarında gerekli fiziki mekân ve asgari tıbbi donanımın sağlanması şartıyla, Estetik işlemler dermatoloji uzmanları, plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanları ile medikal estetik sertifikası bulunan hekimler tarafından gerçekleştirilebilmekteydi.

Yeni yönetmelikle birlikte; Tıp eğitimi müfredatı uygun olan veya onaylanmış sertifikalı eğitim programlarıyla yetkinlik kazanan diğer tüm hekimler, gerekli fiziki mekân ve asgari tıbbi donanım koşullarını sağlayan ruhsatlı sağlık kuruluşlarında estetik işlemleri uygulayabilmekte. Bu düzenleme ile uygulamaların hekimlik çatısı altında kalması, kayıt altına alınması ve denetimin güçlendirilmesi hedeflenmekte.

Cerrahi ve Cerrahi Dışı Estetikte Yetki Alanları Net

Yönetmelik, estetik uygulamalarda yetki sınırlarını da açık biçimde tanımlamakta. Estetik ameliyatlar, Türkiye’nin tüm bölgelerinde yalnızca plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi uzmanları tarafından yapılmaya devam edebilmekte. Botoks, dolgu ve benzeri cerrahi dışı medikal estetik işlemler ise, ilgili sertifikalara sahip hekimler tarafından, ruhsatlı ve denetime tabi sağlık kuruluşlarında uygulanabilmekte. Bu ayrım, hasta güvenliği kadar mesleki sorumlulukların da netleşmesini sağlamakta.

Dr. Hasan Silav: “Düzenleme Gerekliydi, Ancak Daha Güçlü Yaptırımlar Şart”

Yönetmelik değişikliğine ilişkin görüşlerini paylaşan Sağlık Bakanlığı sertifikalı ve uluslararası akreditasyonlara sahip medikal estetik ve kozmetoloji hekimi Dr. Hasan Silav, düzenlemenin önemli bir başlangıç olduğunu ancak tek başına yeterli olmayacağını vurgulayarak, “Kanun koyucu, medikal estetik alanında uzun süredir ihtiyaç duyulan bir düzeni hayata geçirmeye çalışıyor. Bu düzenleme; estetik işlemlerin hekimlerin işi olduğunu net biçimde ortaya koymak, uygulamaları kayıt altına almak ve sistemi disipline etmek açısından gerekliydi. Ancak bunun devamında, sektörde kötü niyetli kişi ve yapıları engelleyici, caydırıcı ve ağır yaptırımlar içeren yasal düzenlemelere de ihtiyaç vardır” dedi.

Dr. Silav, özellikle insanların iyi niyetini suistimal ederek yalnızca illegal kazanç elde etmeyi hedefleyen, ruhsatsız ve denetimsiz yapıların açılmamak üzere kapatılmasının sektörün geleceği açısından hayati önem taşıdığını belirterek, “Amacı yalnızca insanların parasını almak olan, sağlık risklerini göz ardı eden bu tür yapıların sistem dışına çıkarılması ve sektörün gerçek anlamda disipline edilmesi son derece kritiktir.” diye konuştu.

Sağlık Turizmi ve Uluslararası İtibar Vurgusu

Dr. Silav, yapılan düzenlemelerin yalnızca iç pazara değil, Türkiye’nin sağlık turizmi alanındaki uluslararası itibarına da doğrudan katkı sağlayacağını ifade ederek, “Türkiye, sağlık turizmi alanında dünya çapında önemli bir potansiyele sahip. Ancak yurt dışında yürütülen karalama kampanyalarının önüne geçebilmek için güçlü bir güven ortamı oluşturulması gerekiyor. Bu noktada devletin; yapılan düzenlemeler, denetim mekanizmaları ve yürütülen sistemin kalite kontrolüne ilişkin ikna edici tanıtım ve bilgilendirme süreçlerine önderlik etmesi son derece yerinde olacaktır. Bu yaklaşım, hem yabancı hastaların güvenini artıracak hem de Türkiye’nin sağlık turizminde marka değerini güçlendirecektir.” dedi.

Merdiven Altı Uygulamalara Karşı Net Uyarı

Dr. Hasan Silav, sosyal medya üzerinden yürütülen ruhsatsız ve denetimsiz estetik uygulamalara karşı da net bir uyarıda bulunuyor: “Kuaför salonları, ev ortamları ve ruhsatsız mekânlarda yapılan işlemler ciddi sağlık riskleri taşımaktadır. Sosyal medyada “kampanya”, “indirim”, “arkadaşını getir”, “paket fiyat” gibi ifadelerle yapılan paylaşımlar, Sağlık Bakanlığı ruhsatlı ve denetime tabi bir sağlık kuruluşunun iletişim dili olamaz. Bu tür içeriklerle karşılaşan kişilerin, yalnızca görmezden gelmekle yetinmeyip ilgili mercilere bildirimde bulunmaları, toplum sağlığı açısından önem arz etmektedir.”

Dr. Hasan Silav Hakkında