enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
09:40 Göçmen karşıtlığında Türkiye ilk sırada
01:21 Dünya’dan Gelişmeler! Kısa kısa!
00:55 Islık Dili Koruma Eylem Planı Çalıştayı Giresun’da düzenlendi
00:49 Trump diplomasisi: Övgü ve sessizlik
00:45 Kartepeli Gençlerden İngilizce Tiyatro Oyunu
00:33 TURKSE HARINGPARTIJ IN AMERSFOORT: TURKSE EN NEDERLANDSE ZAKENWERELD KOMEN SAMEN
00:27 Uyuşturucu Artık Sokakta Değil, Evde, Okulda, Apartmanda!
00:22 Almanya İsrail’e silah satışını yoğunlaştırdı:, Beş haftada 4 milyon avroluk ihracat
00:17 CHP kurultay davası: Kılıçdaroğlu geri mi dönüyor?
00:15 İMMİB-SPD’nin AWARE Projesi Çevrimiçi I. Sektörel Çalıştayı yapılacak.
00:07 KADEM Kocaeli’den Kent Konseyi Kadın Meclisi Üyelerine Yönelik Eğitim
11:47 Eğitimde fırsat eşitliği için bir Cumhuriyet mirası: Türk Eğitim Derneği
10:32 Roche Türkiye’nin Klinik Araştırmalar ve Mükemmeliyet Uygulama ve Araştırma Merkezi Destek Ünitesi açıldı…
10:19 Nizip Vergi Dairesi’nden NTO’ya istişare ziyareti
10:03 Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki CarrefourSA’dan, 18 milyon dolarlık GES yatırımı
09:48 Nevin Gülbaz, Sandoz Türkiye Genel Müdürü olarak atandı
09:07 DoktorTakvimi, yenilenen web arayüzüyle kullanıcı deneyimini güçlendiriyor
07:59 Analiz: İsrail-İran Savaşı’nın Avrupa’daki Yansımaları
07:30 CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Kanko, “AKP’nin Kamuda Tasarruf Masalı Tutmadı: Harcamalar Yüzde 64 Artı!”
00:49 Millî Eğitim Bakanı Tekin, “Mesleki çalışma programının başlaması” dolayısıyla öğretmenlere hitap etti.
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Göçmen karşıtlığında Türkiye ilk sırada

Göçmen karşıtlığında Türkiye ilk sırada
27 Haziran 2025
5
A+
A-

* Ipsos Popülizm Raporu’na göre Türkiye’de “göçmen karşıtlığı” ve “güçlü lider arayışı” dünya ortalamalarının üzerinde.

* Toplumun yüzde 71’i ülkenin geriye gittiğini, yüzde 78’i göçün durdurulması gerektiğini düşünüyor.

* Detayı bültenimizde!…

UHA/ İnternational News Agency

Turkey: ARTICLE 19 welcomes dismissal of case against Paradise Papers journalist Pelin Ünker - ARTICLE 19

Gazeteci* Pelin ÜNKER, DW

İSTANBUL,  27 Haziran 2025 – Araştırma şirketi Ipsos’un 31 ülkede yaptığı anketlere dayanan Popülizm

Raporu’na göre toplumun bozulduğu algısı artık istisna değil. Anketlerin yapıldığı 31 ülke ortalamasında katılımcıların yüzde 56’sı içinde yaşadıkları toplumun “bozulduğunu” düşünüyor. Bu oran Türkiye’de yüzde 68’e çıkıyor. Benzer şekilde 31 ülkede vatandaşların yüzde 57’si ülkelerinin gerileme içinde olduğuna inanırken, Türkiye’de katılımcıların yüzde 71’i bu görüşü paylaşıyor.

Rapora göre Türkiye’de popülist söylemi destekleyen düşünceler de oldukça yaygın. Türkiye’de halkın büyük bölümü sistemin adil işlemediğine, elitlerin toplumdan koptuğuna, göçün ülkeyi zayıflattığına inanıyor. Bu algılar, popülist politikaların toplumda karşılık bulmasına zemin hazırlıyor.

Kuralları çiğnemeye istekli güçlü lider arayışı

Türkiye’de katılımcıların yüzde 52’si “ülkeyi düzeltmek için kuralları çiğnemeye istekli güçlü bir lidere ihtiyaç olduğunu” düşünüyor. Bu oran dünya ortalamasının (yüzde 47) üzerinde. Bu görüşe en fazla destek Tayland (yüzde 79) ve Güney Kore’de (yüzde 75) görülüyor.

Türkiye’den ankete katılanların yüzde 67’si “ülkeyi zenginlerden ve güçlülerden geri almak için güçlü bir lider gerek” diyor. 31 ülkenin ortalamasında bu oran yüzde 64 oldu.

Toplumun büyük kısmı “elitlere” güvenmiyor

Türkiye’de katılımcıların yüzde 71’i, “geleneksel partiler ve siyasetçilerin, kendileri gibi insanları anlamadığını” ifade ediyor. Yüzde 72’si ise “uzmanların kendilerini anlamadığını” düşünüyor. Bu tablo yalnızca siyasetçilere değil, bilgi otoritelerine de güvenin azaldığını ortaya koyuyor. Fransa, ABD, Macaristan gibi ülkelerde benzer düzeyde elit karşıtı görüşler ölçülürken; İsviçre ve Hollanda gibi ülkelerde bu oranlar daha düşük.

Ekonomik sistemin zenginlerin çıkarına çalıştığını düşünenlerin oranı ise Türkiye’de yüzde 75. Bu alanda 31 ülkenin ortalaması yüzde 68 iken Tayland yüzde 83 ile başı çekiyor. Bu düşünce halk arasında adalet duygusunun zedelendiği hissini yansıtıyor.

Göçmen karşıtlığında Türkiye ilk sırada

Ipsos’un göç konusundaki soruları da Türkiye’de dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu.

Göç durdurulursa ülke daha güçlü olur” diyenlerin oranı Türkiye’de yüzde 78’e ulaşmış durumda. Bu, araştırmaya katılan tüm ülkeler arasında en yüksek oran, küresel ortalama ise yüzde 44.

Benzer şekilde Türkiye’de, “Göçmenler yerlilerin işini alıyor” diyenlerin oranı da yüzde 73 ile ortalamanın (yüzde 42) oldukça üzerinde. “İşsizlik dönemlerinde önce Türk vatandaşları istihdam edilmeli” diyenlerin oranı da yüzde 77 (ortalama yüzde 60) ile öne çıkıyor. Türkiye bu konuda da Endonezya, Malezya ve Macaristan’la birlikte zirvede.

“Halk karar versin” diyenler çoğunlukta

Türkiye’de katılımcıların yüzde 65’i (ortalama yüzde 58), önemli kararların seçilmiş yetkililer yerine halk referandumu ile alınması gerektiğini belirtiyor. Bu oran, doğrudan demokrasiye olan ilgiyi gösteriyor. Bu görüş Tayland, Güney Kore ve Güney Afrika’da da yoğun şekilde dile getirilirken; Almanya (yüzde 52), Hollanda (yüzde 45) ve İsviçre (yüzde 44) gibi ülkelerde görece daha düşük seviyede seyrediyor.

Medya ve uzmanlara güven düşük

Türkiye’de ana akım medyanın “gerçekleri yansıtmaktan çok para kazanmakla ilgilendiğini” düşünenlerin oranı yüzde 73. Bu oranla Türkiye; Şili, Güney Kore ve Arjantin gibi Latin Amerika ve Asya ülkeleriyle benzer bir konumda yer alıyor. Rapora göre bu görüş, sadece medyaya değil, sisteme ve bilginin kaynaklarına dair genel bir güvensizliğin parçası olarak değerlendiriliyor.

Dünya genelinde umutsuzluk var

Türkiye için ortaya çıkan tablo dünya genelinde de farklı değil. Toplumsal çöküş algısı, İngiltere, ABD ve Fransa gibi Batılı demokrasilerde özellikle yaygın. Ancak bu durum yalnızca Batı’ya özgü değil; “Küresel Güney“deki pek çok ülkede de yankı buluyor.

Rapora göre bu çöküş hissini besleyen üç ana tema var. İlki ekonomik memnuniyetsizlik. Vatandaşlar artan mali güvensizliğe karşı korunmasız hissettiklerini belirtiyor. Bu korkular, son dönemdeki ekonomi ve ticaret politikalarıyla, özellikle de Trump yönetiminin uygulamalarıyla daha da artmış durumda.

Daha az vergi, daha çok kamu hizmeti

Rapora göre katılımcıların yüzde 57’si ek vergilerle kamu harcamalarının artırılmasına karşı çıkıyor, ancak aynı zamanda tüm kamu hizmetlerine daha fazla harcama yapılmasını destekliyorlar.

Anketlere göre çöküş hissini besleyen ikinci ana tema ise “elitlerle halk arasındaki uçurum.” Katılımcıların yüzde 64’ü, geleneksel partilerin ve politikacıların, kendileri gibi insanlar hakkında hiçbir şey bilmediğini düşünüyor. Ayrıca yüzde 68’i, toplumdaki esas bölünmenin “sıradan yurttaşlar ile siyasi ve ekonomik elitler” arasında olduğunu ifade ediyor. Bu görüşler, neredeyse tüm ülkelerde, farklı yaş grupları ve sosyal sınıflar arasında paylaşılıyor.

Üçüncü tema ise göç. Katılımcıların yüzde 44’ü, ülkelerinin göçü tamamen durdurması hâlinde daha güçlü olacağına inanıyor. Bu görüş, en çok Türkiye, Endonezya, Romanya ve Tayland gibi ülkelerde destek görüyor. Aksine Kanada, Almanya ve Japonya’da bu görüşe karşı çıkanlar çoğunlukta.

Fransa’da güçlü lider arzusu düşük

Ipsos’un verileri, popülist söylemlerin tüm dünyada etkili olduğunu ortaya koysa da bazı ülkelerde bu etki azalma eğiliminde. Örneğin Fransa’da güçlü lider arzusuna verilen destek son 10 yılda yüzde 80’den yüzde 42’ye geriledi. Benzer düşüşler İtalya ve Polonya’da da gözleniyor. Buna karşılık Türkiye, Tayland, Güney Kore gibi ülkelerde popülist görüşlere destek artmaya devam ediyor.

Almanya’da popülist talepler zayıf

Ipsos’a göre Almanya, toplumun bozulduğu yönündeki algıda ilk sırada.

Ülkede katılımcıların yüzde 77’si, yaşadıkları toplumun kötüye gittiğini düşünüyor. Ancak dikkat çeken nokta, Almanya’da bu toplumsal memnuniyetsizliğin popülist taleplere dönüşme oranının görece düşük kalması.

Örneğin Almanya’da “kuralları çiğneyebilecek güçlü bir lidere ihtiyaç var” diyenlerin oranı sadece yüzde 24 düzeyinde. Aynı şekilde “göç durursa ülke güçlenir” görüşüne katılanların oranı da yüzde 46 ile Türkiye’nin çok altında.

Bu veriler, Almanya’da sistem eleştirisi bulunsa da çözüm arayışlarının daha çok demokratik sınırlar içinde kaldığını gösteriyor.

***

Yazar hakkında

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.