enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
12:18 Kocaeli Körfez Belediye Başkanı Söğüt’ten ilk Hereke Halısı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verildi!…
11:34 Şampiyon gibi oynamıyoruz!…
10:14 “Suyun sürdürülebilir şekilde yönetilmesi hem çevresel hem de ekonomik açıdan büyük önem taşıyor”
09:57 Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Askerlik sınıflandırma sonuçları e-Devlet üzerinden erişime açıldı…
09:32 KASKF Başkan adayı Mevlüt Ağra, “Ben değil, biz anlayışı ile şeffaf kararlar alınacak”…
09:16 Türkiye’nin turizm geliri, yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,6 artarak 9 milyar 451 milyon 244 bin dolar oldu…
06:51 Erdoğan: Kameraları bantlamak bizim kitabımızda yazmaz…
06:45 Gazeteci Gül KABACAOĞLU’nun ‘Orada N’ler Oluyor!’ Dış kaynaklı haberleri!…
00:47 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, “Güçlü Medya, Bilinçli Toplum Zirvesi”nde konuştu…
00:47 Ruslar, Ukrayna’daki cephede saldırılarını önemli ölçüde artırdı…
00:06 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de en büyük risk terör örgütleri”…
13:42 Bakan Kurum’dan Arnavutköy’deki TOKİ konutlarına ilişkin açıklama
13:21 Türkiye’den ve Dünya’dan kısa kısa ‘Satır Başı’ haberler!
12:33 XI. Uluslararası Urla Enginar Festivali ve I. Uluslararası Urla Sürdürülebilir Gastronomi ve Tarım Konferansı Başarıyla Gerçekleşti…
11:04 DoktorTakvimi, bu yıl da Great Place To Work Türkiye’nin En İyi İşverenleri listesinde yerini aldı
10:36 Doğal afetlerden kaynaklanan ekonomik kayıplar ilk çeyrekte 83 milyar dolara ulaştı
10:04 Uluslararası İstanbul Anne, Bebek, Çocuk Fuarı ‘CBME’ Türkiye’nin Yeni Odak Grupları Belli Oldu!
09:32 Vücudun temel yapı taşlarından biri olan D vitamininin eksikliği sağlık sorunlarına neden olabilir…
08:10 (RTÜK) Başkanı Şahin, “sokak röportajları” toplumda ayrışmaya, manipülasyona ve yanlış bilgilendirmeye yol açıyor…
07:36 Eğitimde Büyük Çöküş: Türkiye Avrupa’nın 61 Katı Eğitim Enflasyonu Yaşıyor!…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Fransa Parlamento Seçimlerinin Birinci Turu Üzerine

Fransa Parlamento Seçimlerinin Birinci Turu Üzerine
26 Haziran 2022
2.185
A+
A-

Fransa’da halk, Ulusal Meclis’te görev yapacak 577 milletvekilini belirleyecek seçimlerin ilk turu için 12 Haziran Pazar günü sandık başına gitti.

Furkan Onur Kavukcu

Furkan Onur KAVUKÇU

Fransa’da halk, Ulusal Meclis’te görev yapacak 577 milletvekilini belirleyecek seçimlerin ilk turu için 12 Haziran Pazar günü sandık başına gitti. Bu seçimlerden altı hafta önce cumhurbaşkanı seçilen Emmanuel Macron’un koalisyonu, söz konusu seçimi birinci bitirirken Jean-Luc Mélenchon liderliğindeki (aşırı) sol koalisyon ikincilikle yetinmek zorunda kaldı.

Nupes adı verilen komünist, yeşil ve sosyalist partileri bir araya getiren koalisyon, %25,66’lık bir oy oranıyla ilk turu burun farkı ile (%0,09) ikinci bitirdi. Parlamento seçimlerini “cumhurbaşkanlığı seçiminin üçüncü turu” olarak tanımlayan bu ittifakın lideri Jean-Luc Mélenchon, sol görüşlü seçmenleri ikinci tur için”harekete geçmeye” çağırdı. Eğer sol seçmen ikinci turda da benzer bir başarı gösterirse 2002’den sonra ilk kez bir cumhurbaşkanı Meclis çoğunluğunu kazanamayabilir. Zira Macron’un bayrağı altında birleşen yedi partilik “Ensemble!” koalisyonu ilk turda elde etmiş olduğu 25,75’lik oy oranı ile öngörülere göre Meclis’te 255 ile 310 arasında koltuk sahibi olacak. Eğer söz konusu koalisyon 289 sandalyelik çıtaya ulaşmazsa azınlık hükümeti kurmak zorunda kalacak. Bu durumun gerçekleşmesi Cumhurbaşkanı’nı ilk turda oyların yaklaşık %10’unu toplayan Cumhuriyetçi Koalisyon ile iş birliği yapmak zorunda bırakacak. Macron için en kötü senaryo bu değil, eğer sol ittifakı Meclis çoğunluğuna ulaşırsa -ki bu mümkün olan ancak beklenilen bir durum değil- Mélanchon Fransa Başbakanı olabilir. Böylelikle NATO ve Avrupa Birliği üyeliği zarar görebilir. Ancak Mélanchon’un arzuladığı gibi bir “Frexit” olması oldukça güç zira koalisyon kurduğu partiler bu fikre karşı. Uzmanların beklentisi Rusya’nın etkisinin Fransa üzerinde büyümesidir. Böylelikle ABD ile olan ilişkilerin zayıflayacağı öngörülebilir. Son olarak Mélanchon’un PKK/YPG ile olan sıkı ilişkileri göz önünde bulundurulduğunda Suriye’nin doğusunda suların daha da ısınacağı kesindir.

Aşırı Sağcı Marine Le Pen’in başkanlığını yaptığı Rassemblement National (RN) ise oyların yaklaşık %19’unu alarak üçüncü sırada kendine yer buldu. Böylelikle hiçbir koalisyona girmeyen RN tek başına en yüksek oyu elde eden parti oldu. Ayrıca 2017’de elde ettikleri %13,2 oy oranına kıyasla önemli bir artış kaydetmesi ve Le Pen’in kendi seçim bölgesinde oyların yarısından fazlasını alması da altı çizilmesi gereken önemli hususlardır. Önümüzdeki Pazar günü gerçekleşecek ikinci turda, bu durumun devam ettirilmesi RN’nin en az 15 milletvekili elde etmesi anlamına gelecek. Böylelikle aşırı sağ 1986’dan sonra ilk kez bir Meclis grubu oluşturabilecek.

Anlaşıldığı üzere Marine Le Pen’in başa geçmesi ile birlikte oy oranlarını her geçen seçim arttıran aşırı sağ yükselişine devam etmekte. Bu durum, Avrupa’nın neredeyse her ülkesinde aşırıcılığın güçlenerek artması ile bağlantılı. Ancak, Le Pen sadece aşırıcılık dalgası ile değil hem kurnaz stratejileri hem de Macron’un hataları sayesinde Fransa’nın en güçlü üç partisinden birini yönetiyor. Son yıllarda baş gösteren ekonomik krizi fırsata çevirmeyi bilen Le Pen fakirleşen halkın aşırı sola kaymasını engellemek adına kampanya süresince sosyalist vaatlerle seçmenin kafasını karıştırdı. “Gilets Jaunes” ayaklanmasının sebebi olan akaryakıt fiyatlarını düşürmek adına sol partilerin vaadettiği vergi indirimi, Le Pen’in önemli politikalarından biri oldu. Ayrıca emeklilik yaşını düşürmeyi ve asgari ücrete zam yapmayı da vadeden Le Pen böylelikle “zenginlerin Cumhurbaşkanı” olan Macron’a karşı önemli bir siyasetçi olarak kendini tanıttı. Buna ek olarak son beş yılda Macron’un İslamofobi’yi normalleştirmesi de göz önünde bulundurulunca RN’nin bu sonucu elde etmesi hiç şaşırtıcı olmadı.

Katılım oranına gelindiğinde ise durumun hiç iç açıcı olmadığını söylemek yanlış olmaz. Fransız seçmenlerinin yarısından fazlası, Pazar günü sandık başına gitmemeyi tercih etti. Milletvekili seçimlerinin ilk turuna katılım oranı %48,7 ile sınırlı kaldı. Bu katılım oranı Fransa parlamento seçimlerinin şimdiye kadarki en düşük oy oranı olarak tarihe geçti. Bu oranın ikinci turda %45’in altına düşeceği öngörülüyor. Böylelikle Nisan cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında katılım oranında 20 yıl sonra yaşanılan ilk artış devam ettirilemedi. Fransız halkının ülkede işler çok iyi gittiği veya siyaset ile ilgilenmedikleri için sandığa gitmediklerini söylemek pek doğru olmaz. 2008’de ve sarı yelekliler krizinde ortaya çıkan “bizi AB yönetiyor” ve “Fransa’yı büyük şirketler yönetiyor” hissiyatı halkın büyük bir kesiminde seçimler ile hiçbir şeyin değişmeyeceği düşüncesine neden oluyor. Böylelikle sandık başına gitmenin anlamsız bir eylem olduğuna inanılıyor. Sadece %24’ün seçimlere katkıda bulunduğu açıklanan 18-24 yaş aralığındaki gençlere gelindiğinde ise onların katılım göstermeme nedeninin “kendilerini temsilen edecek bir aday bulamamaları” olduğu görülür. Milletvekillerinin halkın yarısından daha azı tarafından seçilmesinin demokratik meşruiyet açısından ne anlama geldiği ise üzerinde durulmayı hak ediyor.

[UHA Haber Ajansı, 26 Haziran 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.