* Müsilaj Marmara Denizi’ne geri mi döndü, diğer denizlerde durum ne?
* Detayı bültenimizde!…
UHA/ İnternational News Agency
Gazeteci* Günce Akpamuk, BBC
BALIKESİR, 09 HAZİRAN 2025 – BBC’den Gazeteci Günce AKPAMUK’un haberine göre, Dünya serbest dalış rekortmeni Şahika Ercümen, geçtiğimiz günlerde Marmara denizindeki müsilaja dikkat çekmek için Balıkesir Erdek’te bir dalış gerçekleştirdi ve suyun farklı bölgelerinde uzun saatler geçirdi. Peki “deniz salyası” olarak da bilinen müsilaj geri mi döndü, yoksa hiç gitmemiş miydi?
Müsilajın başlıca sebebi olan kirliliğin devam ettiğini belirten uzmanlar, 2021’deki kadar yoğun olmasa da artık Marmara denizinin tamamında müsilaj bulunduğunu söylüyor.
Müsilaj dibe çöktüğünde sudaki oksijen miktarının azalmasına ve ekosistemin bozulmasına; bu da denizin daha çok kirlenmesine sebep oluyor.
Son yıllarda Marmara denizinde yaptığı dalışlarda müsilajla karşılaştığını belirten Şahika Ercümen, müsilajın sabun köpüğü gibi dokununca hemen dağılan ve suyu bulandıran bir yapısı olduğunu anlatıyor.
BBC Türkçe‘ye Erdek’teki deneyiminden bahseden Ercümen, “Müsilaj suyun altını kaplamış durumda, deniz canlıları nefes alamıyor” diyor.
Getty Images/Şebnem Coşkun-Anadolu
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü ve Müsilaj Bilim ve Teknik Kurulu Üyesi Prof. Dr. Barış Salihoğlu, 2021’de yüzeyde oluşan müsilajın ilk başta yüzeydeki oksijeni artırdığını ifade ediyor:
“Çünkü su ekosisteminin önemli parçası olan fitoplanktonlar aşırı ürüdü ve fotosentez yaptı. Tabii oksijeni arttırıyor ama daha sonra bunlar ölüp çöktükçe, bu ortaya bir oksijen faturası çıkarıyor” diyor.
BBC Türkçe‘ye konuşan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya göre “Bu bir kısır döngü”.
Müsilajın çoğunlukla polisakkaritlerden, yani kompleks şekerden oluştuğunu belirten Sarı, dibe çöken müsilajın zaman içerisinde parçalandığını, bu süreçte de suyun içindeki çözülmüş oksijeni tükettiğini ekliyor.
Bu da denizdeki azot, fosfor yükünün artmasına neden oluyor.
Kaynak,Getty/Tahsin Ceylan-Anadolu,Marmara denizinin dibindeki müsilaj burada deniz suyunu temizleyen ekosistemi de öldürüyor.
Öte yandan müsilaj dibe çöktüğünde, dipteki deniz suyunun doğal arıtma kapasitesini güçlendiren sünger, midye, istiridye, mercan gibi organizmaları da öldürüyor.
Ercümen yaptığı dalışta, pek çok pinanın, yosunların, deniz çayırlarının üstünün müsilajla kaplı olduğunu ifade ediyor:
“Dolayısıyla bu sadece deniz yaşamını da tehdit etmiyor. Hepimizin soluduğu havayı dahi tehdit edip küresel ısınmayı da, iklim krizini de destekliyor. Küresel ısınma arttıkça da tabii müsilaj artıyor.”
Müsilajı ne tetikliyor?
Müsilajın, denizle kurduğumuz yanlış ilişkinin bir sonucu olduğunu söyleyen Prof. Sarı’ya göre onu tetikleyen üçlü bir mekanizma var:
İklim değişikliğine bağlı deniz yüzey sıcaklıklarındaki artış
Marmara denizinin nispeten durağın yapısı
Kirlilik yükünün, azot ve fosfor yükünün çok fazla olması
2021’deki “felaket boyutundaki” müsilajın sebebinin bu üç tetikleyicinin bir araya gelmesi olarak gösteren Sarı, 2024 yılı sonunda bunun tekrar başladığını ve halen devam ettiğini söylüyor.
“Denizleri atık çukuru gibi kullanıyoruz” diyen Sarı; Marmara denizinin çevresinde yaşayan 25 milyon insanının oluşturduğu atığın yarısının, Marmara bölgesindeki endüstriyel atıkların yaklaşık yüzde 70’inin arıtılmadan denize atıldığını vurguluyor.
Uzmanlara göre kıyı tahribi, yanlış ve aşırı balıkçılık da müsilaja katkı sağlıyor.
Bu üçlü tetikleyiciden en az biri devre dışı bırakılmadığı sürece sürekli müsilajla karşılaşılacağı söylüyorlar.
Şu anda kirlilik azaltımına yönelik önlemlerin sınırlı olduğunu söyleyen Salihoğlu, Marmara Denizi Eylem Planı’ndaki birçok maddenin yerine getirildiğini ancak en kritik maddeler olan “kirliliğin azaltılması” ve “balıkçılığın kontrol altına alınması” gibi maddelerin henüz yerine getirilmediğini vurguluyor:
“İklim değişikliğini biz doğrudan kontrol edemiyoruz. Ama iklime dayanıklı denizler istiyorsak kirlilik ve balıkçılık baskısını ortadan kaldırmamız gerekiyor.”
“Yüzeyden temizlemek, kıyıdan vidanjörle almak gibi çözümler kalıcı değil” diyen Prof. Sarı da, yüzeyde görünen müsilajın değil denizin dibine çöken ve görünmeyen müsilajın ekosisteme yaptığı etkilerin daha tehlikeli olduğunu vurguluyor.
Şu an müsilaj atağı yaşanıyor mu?
Ekim 2024’te son müsilaj atağının başladığını tespit ettiğini söyleyen Prof. Sarı, 45 gün içinde bunun Marmara denizinin tamamına, yüzeyden 30 metre derinliğe kadar yayıldığını belirtiyor.
Ocak ayının başından itibaren Bozcada ve Gökçeada’nın çevresine, Şubat ayından itibaren Saros Körfezi yani Kuzey Ege’de yayıldığını ekliyor.
“Geçen haftadan itibaren Kuzey Marmara’da nispeten birazcık daha azaldı. Ama kirletmeye devam ettiğimiz sürece 2021’dekine benzer manzaralar her an olası.”
Uzmanlar, mevsimsel olarak son günlerde müsilajın azaldığını söylüyor.
Bunda, Karadeniz’den giren yüzey suyunun hızlanması ve Marmara’nın üst suyunu değiştirmesi ile deniz suyu sıcaklıklarındaki atışla biyolojik üretimin hızlanması ve bunun oransal olarak suyun içerisindeki çözülmüş inorganik besin element miktarını azaltması etkili.
Ancak Prof. Sarı, atık yükünü azaltmadığımız takdirde eksilen azot ve fosforun denize geri yüklendiğini ve müsilajın devam ettiğini ekliyor.
Diğer denizlerde müsilaj var mı?
Uzmanlar müsilaj görülmese de Türkiye denizlerinde çok ciddi bir kirlilik olduğunu belirtiyor.
BBC Türkçe‘ye konuşan Prof. Dr. Barış Salihoğlu’na göre ana sorun müsilaj değil, Marmara denizindeki oksijen seviyesi:
“25 metrenin altında oksijen bulunmuyor ve bu çok önemli bir sorun.”
Prof. Sarı da, İzmir Körfezi’nde geçen sene yaşanan ötrofikasyonu hatırlatıyor:
“Balıklar öldü, denizin rengi kahverengiye döndü. Çok ciddi sorun yaşandı ve hâlâ devam ediyor. Aslında biz bütün denizlerimizde ekolojik sonuçlar görüyoruz ama yüzeyde çok büyük boyutlu bir etkisini görmeden bunları sorun olarak varsaymıyoruz. Bu yanlış.”
Kaynak,Getty Images/Lokman Ilhan-Anadolu
Edremit Körfezi’nin, Batı Karadeniz’de İğne Ada’dan İstanbul Boğazı’na kadar olan kesimlerde doğrudan müsilaj oluşumu denilemeyecek ancak aşırı biyolojik üretime neden olan şartların mevcut olduğunu ekliyor.
İskenderun ve Mersin körfezlerinin Akdeniz’in en kirli bölgeleri haline geldiğini söyleyen Salihoğlu da bunun oksijen azlığına sebep verecek derecede olduğunu ekliyor.
Fethiye ve Antalya’da dahi artık kirlilik görüldüğünü de dile getiriyor.
Öte yandan Karadeniz’in doğal yapısı sebebiyle çok hassas olduğunu ve kirliliğe karşı ciddi önlemler alınması gerektiğini vurguluyor:
“Karadeniz’de 100 metrenin altı oksijensiz.”
Ercümen’e göre müsilaj “denizlerin sessiz çığlığı” ve bu çağrıya kulak vererek bir an önce kirlilikle mücadeleyi gündemin en tepesine almalıyız.
10 bin feet irtifa, 200 knot hız, 26 dakika uçuş süresi… HÜRJET ikinci prototip, ilk uçuşunu TUSAŞ şehitlerimizin isimleriyle gerçekleştirdi. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ tarafından geliştirilen HÜRJET ikinci prototip, şehitlerin isimleriyle ilk uçuşunu gerçekleştirdi. 10 bin feet irtifa, 200 knot hız, 26 dakika uçuş süresi… TUSAŞ sosyal medya hesabından,...
* AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, Dünyanın ilk silahlı insansız hava aracı (SİHA) gemisi TCG Anadolu’nun İzmir’de ziyaretçilere açılmasının ardından açıklama yaptı. * Başkanı Bilal Saygılı, “İzmir Büyükşehir Belediye Belediye Başkanımız Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nu gemiyi ziyarete davet ediyorum” dedi. UHA / İnternational...
UHA HABER / Beyaz Saray’la otomobil firmaları arasında elektrikli araç üretimi konusunda müzakereler devam ediyor. Başkan Joe Biden’ın otomobil firmalarından 2030’a kadar üretimlerinin yüzde 40’ının elektrikli araç olmasını istediği belirtiliyor. Beyaz Saray’ın bunun gönüllü bir taahhüt olmasını istediği de kaydediliyor. Amaç sera gazı kirliliğini azaltmak. Biden yönetiminin gelecek hafta araçların...
UHA HABER / STAR Gazetesi Yazarı Resul TOSUN, Katar’ın nüfusunun 3 milyona yakın olduğunun görüldüğünü, fakat bu sayının büyük çoğunluğunun ise Katar vatandaşı olmayan Katar’da çalışan yabancıların olduğuna dikkat çekiyor. Resul TOSUN, kaleme aldığı ‘Paşinyan, Miçotakis ve Netanyahu bile Türkiye’ye bu kadar saldırmadı!‘ başlıklı yazısında, “Katar’ın gerçek nüfusu 300 bin...
* İlk düzenlendiği yıldan bu yana forumu yerinde takip eden bir akademisyen olarak, ADF’nin her yıl daha da etkili hale geldiğini söyleyebilirim. * Detayı haberimizde!… UHA / İnternational News Agency ANKARA 16 NİSAN 2025 – Türkiye’nin saygın, güvenilir Ankara merkezli bir düşünce Türkiye’nin saygın, güvenilir Ankara merkezli bir düşünce kuruluşu...
UHA HABER / Erdoğan ve Putin, İsrail-Filistin çatışmalarıyla ilgili görüştü. Kremlin’e göre, iki lider de taraflara tansiyonu düşürmeleri için çağrı yaptı. Erdoğan ayrıca İsrail’e “caydırıcı bir ders verilmesi” gerektiğini söyledi. (UHA) Uluslararası Haber Ajansı’nın ‘Deutsche Welle‘den aktardığı AFP, dpa, Reuters‘in haberine göre, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet...
Sivil toplum kuruluşları tarafından hazırlanan yaklaşık bin ton insani yardım Beyrut limanına ulaştı. Soykırımcı İsrail’in Lübnan’a saldırıları artarken insani durum da giderek kötüleşiyor. Türk sivil toplum kuruluşları tarafından Lübnan halkı için bin ton yardım malzemesi toplandı. Yardım malzemeleri gıda, konserve, hijyen malzemeleri ile battaniyeden oluşuyor. Yaklaşık 15 tır hacmindeki insani...
ANKARA – UHA HABER / Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ile telefonda görüştü. Herzog, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Türkiye’nin terörle mücadele çabalarından dolayı teşekkür etti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, Türkiye-İsrail ilişkileri ve bölgesel konular ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İsrail Cumhurbaşkanı Herzog, görüşmede, terörle mücadele ve güvenlik dahil, iki...