enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:49 11. Yargı Paketi Meclis’te kabul edildi
00:42 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi ile görüştü
00:37 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP vesayete teslim olmuş, baskılara direnememiş, sürecin önünü açacak hiçbir somut teklif getirememiştir.”
00:28 Karadağ, Türk vatandaşlarına vize muafiyetini yeniden başlatıyor
00:12 “Aşkabat Forumu: Çok Kutuplu Düzen Arayışında Barış ve Güvenin Yeni Parametreleri”
00:05 Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu…
11:19 Asgari Ücret Zammı Açıklandı: Yeni Tutar Net 28 075 TL! Türkiye’nin Nabzı Gündemde
07:14 SPD Başkanı Yıldız : Ankara su yönetiminde örnek bir başkent olmalı!
00:45 Finansın geleceği Ataşehir’de yazılıyor…
00:41 İletişim Başkanı Duran’dan Netanyahu’ya tepki
00:33 TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci, “Filistin’deki sistematik zulme karşı sessiz kalmayı reddediyoruz”
00:26 SDG meselesinde kilit güç ABD: Mazlum Abdi ve YPG’nin silahlı sayısı gerçekçi rakamlarla değerlendiriliyor
00:18 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan Cumhurbaşkanı Avn ile görüştü
00:17 İzmir’de açılan “Hollanda & Türkiye Sergisi” büyük ilgi görüyor…
00:05 İletişim Başkanlığı “savunma sanayi projelerine yeterli ödenek ayrılmadığı” iddiasını yalanladı
00:02 İstanbul Havalimanı aralık ayında da Avrupa zirvesinde
00:01 Türk siyaset bilimci: Türkiye’nin artan rolü hem fırsatlar hem de riskler getiriyor…
20:26 400 yıllık dostluk ‘Ortak Miras’ sergisiyle taçlandı
09:33 1 Ocak’ta İstanbul’dan dünyaya “Gazze” mesajı verilecek
00:42 ABD ve İngiltere’de sağ çizgide yayın yapan üç gazete, İsrail eleştirisi yazara bedel ödetti…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Diyanet ve Tarafsızlık

Diyanet ve Tarafsızlık
21 Mart 2022
3.817
A+
A-

Diyanet İşleri Başkanlığı, bütün tartışmaların dışında ve üstünde olarak Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ilk ve önemli kurumlarından biridir. Atatürk’ün yeni Türk devletinin din hizmetlerini yürütmek için tasarladığı, başka ülkelerde benzeri olmayan orijinal bir teşkilattır. Uhdesindeki temel görev yaşanılan çağa göre Müslüman Türk toplumunun din hizmetlerini yürütmektir.

Topluma doğru ve güvenli din bilgileri vermek; bu maksatla kurslar, seminerler düzenlemek ve eğitim faaliyetlerinde bulunmak; imam, müftü, vaiz gibi din görevlilerini atamak; ihtiyaç durumunda ibadet yerleri inşa etmek, temin etmek, bunların onarım ve bakımlarını yaptırmak; kitap, gazete, dergi vb. matbu yayınlarla, radyo, TV gibi sesli ve görüntülü araçlarla Müslümanların din bilgisi ihtiyacını karşılamak bu kapsamda ilk akla gelen görevleridir.  

Diyanet, Müslüman Türklerin dinle ilgili sorunlarını çözerken, bu sorunlarla ilgili olarak kendisine yöneltilen soruları cevaplandırırken aynı konularda geçmişin çözüm ve cevaplarına, geçmiş dönemlerin fetvalarına bağlı kalmadan, gerektiği her durumda akıl ve bilime de müracaat ederek bugüne, bu zamana uygun çözümler, yorumlar üretmekle de yükümlüdür. Ne yazık ki bu noktada gerektiği kadar yol alınamamakta, gerekli performans gösterilmemektedir. Zamanımızda sıkıntılara sebep olmakla beraber önceki yüzyılların yorumlarına, fetvalarına bağlılık sürmektedir. Sözgelişi sol elle yemek yemeye en başlarda verilen sakıncalı ve günah olduğu hükmünün günümüzde bir mantığı kalmadığı halde, ilgili konuda günümüzde sorulan bir soru, geleneksel fetva tekrarlanarak cevaplandırılmıştır. Böyle çok basit bir konuda bile “Bugün isteyen istediği elle yiyip içebilir, bunun dinen bir sakıncası yoktur!” yollu bir fetvaya ulaşılamamıştır.   

Kurulduğundan bu yana Türk toplumunca Diyanet İşleri Başkanı’ndan ve başkanlığa bağlı personelden beklenen tutum, kimseye ayrıcalık tanımdan tarafsızlık içinde hizmet vermesidir. Diyanet’in muhatabı sadece cami cemaati değil, birçok bakımdan tüm toplumdur. Diyanetin imam, müftü, vaiz gibi görevlileri herkesi kucaklamak, herkesle diyalog içinde olmak durumundadır. Hiçbir mesleğin mensubu, toplumsal ilişkisinde bir din görevlisi kadar güler yüzlü, dikkatli ve özenli olmak yükümlülüğünde değildir.  

Malazgirt 1071_680*100 banner

Çok partili demokratik bir siyasal hayatın geçerli olduğu ülkemizde vatandaşlar her partiye az veya çok ilgi ve eğilim gösterebilmektedir. Bu yüzden Diyanet’in kimi parti ve onun mensuplarına sempati ile yaklaşması, kimilerini de karşısına alması söz konusu bile olmamalıdır. Bu da ancak laik bir ülke olduğumuzun bilinciyle davranıldığı zaman gerçekleşebilir. Müftüler, vaizler, imamlar bu bilince sahip kılındıkları, bu bilinç içinde görev yapmaları sağlandığı zaman din alanında bir sorun yaşanması düşünülemez.  

Laiklik, bütün uygar devletler gibi Türk devletinin de temel düzenlemelerinden biridir. Modern bir devlet olmanın da olmazsa olmazıdır. Türkiye’de laiklik dönem dönem çok katı, çok dayatmacı bir şekilde uygulanmış; birçok saf ve samimi dindara büyük mağduriyetler yaşatmıştır. Ama bu yanlış laikliğe karşı olmanın, onu dinsizlik olarak görmenin gerekçesi olamaz. Laiklik özünde dinsizlik değil, din özgürlüğüdür. Kimsenin kimseye din, mezhep ve dindarlık dayatmaması; insanların birbirinin vicdani kanaatlerine saygı duymasıdır. Diyanetin üstlendiği din hizmetleri, laiklik göz ardı edilmediği zaman hiç zorlanmadan yürütülebilir.  

Türkiye’de laik ve Atatürkçü bazı kişi ve çevreler zaman zaman Diyanet teşkilatında yaşanan aksaklıklara ve tarafsızlıktan ayrılma durumlarına bakarak Diyanet’in kaldırılmasını, din işlerinin yürütülmesini inananların, dindarların kendisine bırakılmasını talep ediyorlar. Bu talep her şeyden önce Atatürkçülüğe aykırıdır. Çünkü böyle bir yola gidilirse din hizmetlerinin tarikatların, cemaatlerin, softaların, cahil hocaların eline düşmesi, kontrolden çıkması, sömürü aracı olması kaçınılmazdır.  

İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar

[UHA Haber Ajansı, 21 Mart 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.