Dışişleri Bakanı Fidan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuştu…
* Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin süreci dönüştüren, barış zeminini hazırlayan aktörlerden biri olduğuna işaret ederek, “Bu sayede Netanyahu hükümetinin Filistinlileri tehcir ve Batı Şeria’yı ilhak etme emellerinin önüne set çekildi.” dedi.
*Detayı haberimizde!…
UHA/ İnternational News Agency
ANKARA (TBMM), 19 KASIM 2025 – Dışişleri Bakanı Fidan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Dışişleri Bakanlığının 2026 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı.
Bu yılın, Türkiye’nin gelişmeleri yönlendiren etkili bir aktör olarak uluslararası alandaki saygın konumunu pekiştirdiği bir dönem olduğunu dile getiren Fidan, “Ülkemiz sözüne itimat edilen, iş birliği aranan ve uluslararası girişimlere öncülük eden bir ülke olarak öne çıkmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli liderliğiyle yürüttüğümüz bağımsız ve milli dış politika, ülkemizin itibarını, güvenliğini ve istikrarını daha da tahkim etmiştir.” dedi.
Bakanlığın, dünyanın her bölgesinde Türkiye’nin güvenliğini, refahını ve itibarını korumak, vatandaşların ve soydaşların, akraba toplulukların yanında olmak için yılmaz bir iradeyle faaliyet gösterdiğini anlatan Fidan, “Çalışmalarımızda yüce Meclisimizin desteği bizim için son derece değerlidir.” ifadesini kullandı.

Fidan, bu yıl Türkiye’nin yakın coğrafyasından küresel düzleme uzanan çok katmanlı sınamalar silsilesiyle karşı karşıya olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
“Küresel ölçekte güç dengelerinin yeniden şekillendiği ve rekabetin arttığı, öngörülebilirliğin azaldığı mevcut uluslararası ortamda, gündemi artık ‘Hangi kriz ne zaman nereye sıçrar’ endişesi belirlemektedir. Bununla birlikte yeni ve kapsamlı bir teknolojik dönüşüm dalgasıyla da karşı karşıya olduğumuz açıktır. Yapay zeka, kuantum bilişim, otonom sistemler ve ileri robotik gibi çığır açan teknolojilerin geliştirilmesi, ticarileştirilmesi ve kontrolü üzerindeki rekabet, uluslararası güç mücadelesinin merkezine yerleşmiş durumdadır. Aynı zamanda, küresel ekonomideki kırılganlıkların derinleştiği ve korumacılık eğilimlerinin güç kazandığı kritik bir dönemden geçiyoruz.“
Türkiye’nin bloklaşma ve kutuplaşma eğilimlerinin güç kazandığı mevcut konjonktürde, krizlerin ve fırsatların kesiştiği stratejik bir konumda yer aldığına işaret eden Fidan, bunun yanı sıra ulaştırmadan enerjiye, ticaretten veri akışına uzanan bağlantısallık alanlarında kıtalararası ölçekte merkezi bir konuma sahip olduğunu vurguladı.
Fidan, Türkiye’nin küresel sistemde yaşanan dönüşümün gerisinde kalmayarak değişime yön verebilecek bir ülke olarak hedefe sebatla yürüdüğünü belirterek, “Bu iradeyi sahada hayata geçirebilmek, güçlü bir teşkilatı, yaygın temsil ağını, donanımlı insan kaynağını ve modern imkan ve kabiliyetleri gerektirmektedir.” diye konuştu.
“Gazze, 2025 dış politikamızın ana gündem maddelerinden biri”
Gazze’deki son gelişmelere de değinen Fidan, “Gazze’deki soykırım, 2025 yılı boyunca dış politikamızın ana gündem maddelerinden biri olmuştur. İsrail’in saldırgan politikaları, Gazze ile sınırlı kalmamış, Lübnan, Suriye ve İran’ı içine alan geniş bir coğrafyaya yayılmış, hatta arabulucu konumundaki Katar’a kadar uzanarak bölgemiz için büyük bir tehdide dönüşmüştür.” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’nin, İsrail’in soykırım politikaları ve bölgeyi istikrarsızlığa sürükleme girişimleri karşısında kararlı bir duruş sergilediğine değinen Fidan, “2025 yılında mesaimizin önemli bir bölümünü, Gazze’de ateşkesin sağlanması, insani yardımların ulaştırılması ve İsrail’in saldırganlığının sona erdirilmesine tahsis ettik. Filistin konusundaki tutumumuzu Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere tüm platformlarda en güçlü şekilde dile getirdik.” şeklinde konuştu.
Gazze’de akan kanın durması için, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde New York’ta ABD Başkanı Donald Trump ile Türkiye dahil 8 Müslüman ülke arasında gerçekleştirilen toplantıyla başlayan sürece dikkati çeken Fidan, bu sürecin 10 Ekim’de ateşkesin sağlanmasına temel teşkil ettiğini vurguladı. Fidan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Şu ana kadar, İsrail’in ihlallerine rağmen ateşkes büyük ölçüde korunmuş, çeşitli kısıtlamalara karşın Gazze’ye yönelik insani yardım sevkiyatı başlamıştır. Ülkemizin bu süreçte oynadığı rol, uluslararası toplum tarafından takdirle karşılanmıştır. Gazze’de sağlanan ateşkesi uluslararası mekanizmalar eliyle tahkim etmeye dönük çalışmalarımızı da kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu çerçevede, New York’ta başlatılan süreçte yer alan ülkelerle, 3 Kasım 2025 tarihinde, İstanbul’da Gazze konulu bir toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantıda yapılan istişareleri takiben, ortak önerilerimiz çerçevesinde güncellenen karar tasarısı, ABD tarafından BM Güvenlik Konseyi’ne sunulmuş ve bu sabah kabul edilmiştir. Bundan sonraki aşamada, sürecin yakın takipçisi olacak ve iki devletli çözüm hedefiyle çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.“
“Türkiye, Gazze’ye en çok ayni yardım gönderen ülkelerden biri”
Fidan, Filistin meselesinde Türkiye’nin en başından beri izlediği ilkeli tutuma değinerek, Filistin’in “devlet” olarak tanınması ve iki devletli çözüm vizyonunun ilerletilmesi amacıyla sürdürülen yoğun diplomatik çabayı anımsattı.
Türkiye’nin süreci dönüştüren, barış zeminini hazırlayan aktörlerden biri olduğuna işaret eden Fidan, “Bu sayede Netanyahu hükümetinin Filistinlileri tehcir ve Batı Şeria’yı ilhak etme emellerinin önüne set çekildi. Birleşik Krallık, Fransa, Belçika, Avustralya ve Kanada’nın da aralarında bulunduğu 11 ilave ülke Filistin Devleti’ni resmen tanıdı. Diğer yandan Gazze krizinin başından bu yana masum sivillere yardım ulaştırılması için yoğun çaba sarf etmekteyiz.” dedi.
Fidan, Dışişleri Bakanlığının yürüttüğü kurumlar arası çalışmayla, Türkiye’nin 103 bin tondan fazla insani yardımla, Gazze’ye en çok ayni yardım gönderen ülkelerden biri olduğunu söyledi.
Türkiye’nin yardım sevkiyatlarının Mısır’ın El Ariş Limanı’na gönderdiği gemiler vasıtasıyla devam ettiğini diğer yandan da Gazze’ye desteğin hasta ve yaralıların Türkiye’de tedavisini de kapsadığını dile getiren Fidan, “Aynı zamanda, Yakın Doğu’daki Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) gerek maddi gerek siyasi desteğimizi sürdürüyoruz. Bunun bir yansıması olarak, UNRWA’nın Ankara Temsilcilik Ofisinin açılmasına dair anlaşma Yüce Meclisimiz tarafından onaylanmıştır. Gazze’deki insani yardım çalışmalarının sahada uyumlu ve etkin biçimde yürütülmesini teminen tesis edilen Filistin İnsani Yardımlar Koordinatörlüğü görevini, Büyükelçi Mehmet Güllüoğlu titizlikle sürdürmektedir.” diye konuştu.
Filistin’de ve bölgede barışın anahtarının iki devletli çözüm olduğunu belirten Fidan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi Dönem Başkanı olarak, Türkiye’nin Filistin davasında İslam dünyasında ortak duruş sergilenmesi için çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceğini dile getirdi. (TBMM)