enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
09:42 Türkiye’de Nehir Havza Yönetiminin Yeni Kurumsal Yapısı 
08:55 SİHA’dan atılan Türk füzesi: Dünyada örneği yok
07:31 Terörsüz Türkiye hedefi için Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, bugün 6’ncı toplantısını gerçekleştirecek…
07:17 Soykırımın yeni yüzü: Kıtlık
00:52 Kanadalı foto muhabiri: Reuters, İsrail’in 246 gazeteciyi öldürmesinde sorumlu
00:46 İletişim Başkanı Duran: Malazgirt ruhu, Terörsüz Türkiye idealimizin yol haritalarından biridir
00:21 Hatay’ın genç sörfçüleri Kiel’de: Depremin Ardından Umut ve Dayanışma Dalgaları
00:17 Memur ve emeklisinin zammı bu hafta belli olacak
00:08 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye, bölgede barış ve esenliğin teminatıdır
09:45 Türk dizileri Rusya’da rekor kırıyor
09:34 Barajlar boşaldı, su kesintileri başladı. Türkiye’nin su yönetimi sorunları ve çözüm önerileri
00:59 Su çürümeden…
00:53 Terörsüz Türkiye’nin Başlangıç Noktası Unutulmamalı
00:53 Çatalca’daki kum ocağını genişletme projesi İstanbul’un su kaynaklarını ve Kuzey Ormanları’nı tehdit ediyor…
00:52 Gebze’nin ilk Şehidi Numan Dede’nin abisi; “Bizim canımız yandı başkalarının canı yanmasın!’
00:47 CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Kanko, “AK Parti Hükümeti Vatandaşı Kara Listeye Aldı!”
00:43 Erdoğan, “Muhalefetin ekonomimizi hedef alan sabotaj girişimleri hamdolsun tutmadı”
00:36 FUEN TAG Sözcüsü Kosova’ya çalışma ziyaretinde bulundu
00:29 Aslı Dülgeroğlu, Pfizer Ar-Ge Birimi bünyesinde Çalışma Kalitesi Gözetim Direktörü olarak atandı
00:19 “Cennetin Çocukları” dizisinin ikinci tanıtımı yayınlandı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

“Dindar muhafazakarlar değişmedikçe” sözünün dayanılmaz kibri!

“Dindar muhafazakarlar değişmedikçe” sözünün dayanılmaz kibri!
16 Mart 2021
430
A+
A-

UHA HABER / STAR Gazetesi Yazarı Halime KÖKCE, Şerif Mardin’in Türkiye’ye uyarladığı çevre-merkez ikileminin, devlet yönetimindeki elit değişimine direnci ifade ettiğini belirterek, Cumhuriyet’i kuran kadroların tahayyül ettikleri toplum modeliyle çevrenin kendiliği arasındaki ikilem oluşturduğunu ifade etti.

Ah be Ahmet abi! - Halime Kökçe - Star GazetesiHalime KÖKCE, Cumhuriyet tarihi boyunca devam eden bu ikilem ve mücadelenin, darbelere rağmen her daim çevrenin bir adım daha merkeze yaklaşmasıyla sonuçlandığına dikkat çekti.

Merkezin mukimlerine” göre bir bozulma, yozlaşma olan bu sürecin, Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle başladığını söyleyen Halime KÖKCE, halkın talep ve beklentilerinin siyasete taşınmasının Cumhuriyet’in siyasi seçkinleri için en büyük felaket olduğunu açıkladı.

“CHP’nin halkçılığı da zaten “halka rağmen halkçılık“tır” diyen Yazar Halime KÖKCE, “Yani “Halkı kendi başına koyverirsen önünü alamazsın” halkçılığı…Demokrat Parti ile başlayan süreç, eğitimsiz taşranın, eğitimli merkezi taciz etmesidir aslında ve 1961 Anayasası ile ihdas edilen anayasal kurumlar da kaçınılmaz olan bu süreci yavaşlatmak ve siyaset kurumunun halka fazlaca yüz vermesinin ya da halktan fazlaca yüz bulmasının önüne geçmek içindir. Nitekim seçim dönemlerinde halka verilen vaatler, bu anayasal kurumlar sayesinde tutulamamıştır” dedi.

Halime KÖKCE,  bu yüzden siyasetin hiçbir zaman güvenilen bir kurum olamadığına dikkat çekerek, “iktidar, siyaset kurumundan çok siyaset üzerindeki vesayet kurumlarında olduğu için de siyasetçiler ya asılmış, ya şapkasını alıp gitmiş, ya yüzüne anayasa kitapçığı fırlatılmış, ya boncuk boncuk terletilmiş ya da pijamayla karşılanmıştır…Bu makus talihin değişmesine vesile olan ise dostu da düşmanı da takdir edecektir ki AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’dır” değerlendirmesinde bulundu.

“Önceki akşam Clubhouse’ta Etyen Mahçupyan’la yapılan bir söyleşiye denk geldim ve Mahçupyan gibi başka pek çok seküler-liberal aydının, muhafazakar medyada yer bulduğu, itibar gördüğü 28 Şubat dönemine gittim” diyen Yazar Halime KÖKCE, “Nazlı Ilıcak, Ali Bayramoğlu, Nuray Mert, Kürşat Bumin, Etyen Mahçupyan… ilk aklıma gelenler bunlar…” olduğuna vurgu yaptı.

Bu isimlerin adeta Türkiye’nin sessiz çoğunluğunun “elinden tutmuş” kanaat önderleri olduğunu belirterek, hatta Meclis’te Merve Kavakçı’ya, CHP-DSP vekilleri ve dönemin Başbakan’ı Bülent Ecevit tarafından “haddinin bildirildiği” o gün, Nazlı Ilıcak’ın ifa ettiği rolün tam da böyle bir şeydi olduğunun altını çizdi.

Halime KÖKCE, “Dindar Muhafazakarlara ablalık-ağabeylik yaparak yeni bir vesayet ilişkisi kuruluyordu adeta. Mahçupyan’a biri, “Siz gerçekten inandığınız için mi AK Parti’yi desteklediniz?” gibi bir soru sordu. Mahçupyan’ın verdiği cevap bana kalırsa dindar muhafazakar kesim üzerinde Kemalist toplumcuların kurmaya çalıştığı vesayetten daha az üstenci değildi. Özetlemeye çalışacağım bu bakış açısı sadece Mahçupyan’la sınırlı da değil. AK Parti’den ilk liberal kopuş dalgasından bu yana izini sürebiliriz bu üstenciliğin” ifadesini dile getirdi.

“Özetle diyor ki Mahçupyan, Türkiye’nin büyük çoğunluğunu bu kesim oluşturuyor ve Türkiye’nin demokratikleşmesi muhafazakarların değişmesine bağlı” dediğini hatırlatan Halime KÖKCE, “Bu yüzden AK Partililer her çağırdığında gitmiş, onlara akıl vermiş. Bir tür eğitici yani. Dindar muhafazakarları görücüye çıkartan, küresel elitlerle tanıştıran, küresel değerlerle barıştıran bir mürebbiye…” olduğuna dikkat çekiyor.

STAR Gazetesi Yazarı Halime KÖKCE, şöyle devam ediyor:

“Şu anda Gelecek Parti’sindeki misyonunu da böyle görüyor.

Diyorum ki ben de; toplumun çoğunluğunu terbiye edilmesi ve değiştirilmesi gereken bir yığın olarak gören bu bakış açısıdır asıl sorunlu olan.

Toplumun terbiye edilmesi gerektiğini düşünen bu kibir, Cumhuriyet’in Kemalist kadrolarında daha kaba saba haliyle vardı, küresel liberalizmi kıble edinmiş bu kanaat önderi elitlerde ise daha sofistike şekilde tezahür ediyor.

Son tahlilde muhafazakar toplum, terbiye edilmesi, küreselleştirilmesi -örneğin LGBT’yi içselleştirmesi- gereken ‘az gelişmiş’ bir kitle olarak görülüyor.”

HABER : Ataner YÜCE & Emekli TRT Muhabiri

[UHA Haber Ajansı, 16 Mart 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.