enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
09:18 18 ilde DEAŞ operasyonu: 39 gözaltı
09:01 Yeni haftada hava nasıl olacak?
08:51 İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’den (DMM), günün öne çıkan haberleri…
08:29 Cumhurbaşkanı Erdoğan “kabine” toplantısına başkanlık edecek
08:05 WWF-Türkiye: “Köpek Balığı Yaşayan Deniz Sağlıklı Denizdir!”
00:28 Kocaeli Valisi İlhami Aktaş’tan sıra dışı davranış..!
19:07 Kocaeli’nin Kartepe Belediye Başkanı Kocaman’dan Anlamlı Ziyaret
18:39 Kocaeli’nin Kartepe Belediye Başkanı Kocaman’dan Anlamlı Ziyaret
11:21 TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency’nın derlediği kısa kısa özet haberler!
11:20 TBMM Başkanı Kurtulmuş, “İsrail’in İran saldırıları, Her geçen zaman insanlığın aleyhinedir”
10:55 Devlet Bahçeli: İsrail, saldırılarını coğrafyanın her yerine taşımaktadır
10:16 UHA/  İnternational News Agency’nın derlediği kısa kısa özet haberler!
09:45 Bakan Yerlikaya: Jandarmamız milletimizin tertemiz vicdanındadır
00:48 Vali Aktaş’tan İzmit Sanayi Sitesi’nde inceleme turu
00:45 İsrail-İran saldırılarının boyutu ne ve hangi hedeflere yönelik yapılmıştır?
00:39 “ABD’de Gazeteci Yaşamı ve Türkiye’ye Haber Aktarımı” söyleşisi Basın Evi’nde gerçekleşti
00:35 İsrail-İran saldırılarının nükleer müzakerelere etkisi ne olur?
00:24 Devlet arşivlerinde adına 1839’dan itibaren rastlanan ve 2016’da İçişleri Bakanlığına bağlanan Jandarma Teşkilatı,186 yaşında
00:20 Kocaeli Valisi İlhami Aktaş’dan SS. İzmit Sanayi Sitesi’nde sanayi sitesinde inceleme ziyareti
00:12 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan barış için yoğun diplomasi trafiği
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Ders alınır mı?

Ders alınır mı?
26 Şubat 2023
1.688
A+
A-

Deprem sonrasında uzman hocalarımızdan en çok duyduğumuz ifadelerden biri: “Ders almalıyız.” Aslında bunu her duyduğumda tüylerim diken diken oluyor. 

Prof. Dr. Hasan B. YALÇIN & İstanbul Ticaret Üniversitesi 

Bir sosyal bilimcinin, “Tanrı kolay soruları fizikçilere verdi” ifadesini hiç aklımdan çıkarmam. Ders almak veya benzeri hiçbir olgu, bina dinamiği hazırlamak kadar kolay bir iş değildir. Hangi kolona ne kadar yük yüklenebileceğini kolayca hesaplayabilirsiniz; ne olursa insanın ders çıkaracağını veya hangi dersi çıkaracağını yahut doğru dersi çıkarsa da ona uygun hareket edip edemeyeceğini bilemezsiniz. Çünkü insan denilen yaratık bir maddeden ibaret değildir. Fizikteki gibi bir birimlik kuvvet uyguladığınızda bir birim hareket edeceğini varsaymazsınız. İnsanı bir birim ittiğinizde bir birim de gidebilir iki birim de veya dönüp size bir yumruk atmayı da tercih edebilir.

Bu nedenle ders almak otomatik bir süreç değildir. İnsan kolay kolay ders almaz. Alsa da doğru dersi alıp almadığını bilemeyiz. Yine doğa bilimci hocalarımızın sandığı gibi bu sadece bizim toplumumuza ait bir durum da değil. Savaş tarihinden en bilindik örneği vereyim. İnsanlar Birinci Dünya Savaşı’ndan ders aldıklarını düşündükleri için İkinci Dünya Savaşı çıkmıştır. Çok büyük bir çoğunluğu yanlış dersi çıkardı ve bunlar Avrupa’nın pek kıymetli kafalarıydı.

Hele hele doğa bilimcilerimizin çapraşık ifadelerini duydukça ne dersi çıkaracağımızı anlayamıyorum. Mesela, “Yüksek bina sorun değildir” diyen de var yüksek binalardan şikâyet eden de. “Zemin çok önemli değil” diyeni de duydum. “Zemin en önemli unsurdur” diyene de rastladım. Bunlar öyle ayrıntı konular değil. En temel başlıklarda bile tuhaf bir kakofoni var.
Mesela ısrarla soruyorum. Kaç bina zemin nedeniyle yıkılıyor? Kaç bina mühendislik hatasıyla yıkılıyor? Kaç binada denetleme sorunu var? Yönetmeliğe uygun kaç bina yıkılmış? Elinizde istatistik veri var mı? Daha önceki örneklerden genellemeler yapabilir miyiz?
Bu sorulara maalesef cevap verene rastlamadım. Genelde “çoğu”, “bazısı”, “pek çoğu”, “kimisi” gibi muğlak ifadelerle karşılaşıyorum. Bence asıl sorun da burası. Bilim insanları bize ders almamızı önereceğine şu rakamları önümüze koysa belki biz de kendimizce bir ders çıkarabilirdik ama elde bir rakam olmadığı için neye odaklanacağımızı da maalesef bilemeyeceğiz.

Dahası üstten bir dil kullanarak, “Hâlâ zayıf binalarda denetimden kaçan bilinçsiz insanlar var” gibi ifadeler kullandıklarında acım iki katına çıkıyor. Bazı insanların sırf bilinçsizlik nedeniyle kendi canını tehlikeye atabilecek olduğunu düşünme duyarsızlığına sahip olmaları beni çileden çıkartıyor. Herkes tabii ki en güvenli evde yaşamak ister. Ama aynı insan çaresizlik durumunda birçok riski göze alabilir. “Doğrudur” diye söylemiyorum. “Gerçektir” diye söylüyorum. Bu gerçekliği göz ardı ederek hiçbir ders çıkartamazsınız. Benden söylemesi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.