Büyük Menderes Havzasında ekonomik kalkınma doğal çevre kirliliği tehditi altında

* Su Politikaları Derneği (SPD) Başkan Yardımcısı Dr. Hasan Hüseyin Doğan, Büyük Menderes Havzasında ekonomik kalkınmanın doğal çevre kirliliği tehditi altında olduğuna dikkat çekti.
* İşte detayı!…
UHA / İnternational News Agency
Dr. Hasan Hüseyin Doğan, (SPD) Başkan Yardımcısı
İZMİR (Menderes), 14 EKİM 2025 – Su Politikaları Derneği (SPD) Başkan Yardımcısı Dr. Hasan Hüseyin Doğan konuyla ilgili olarak UHA / İnternational News Agency’na yaptığı açıklamada, Büyük Menderes Havzasının ve Aydın ili’nin durumunun , Türkiye’de ekonomik kalkınma politikalarının çevresel sürdürülebilirlik ilkesiyle birlikte ele alınması gerektiğini ortaya koyduğunu ve doğal kaynakların korunmadığı kalkınma anlayışının ise uzun vadede hem çevre hem ekonomi için tehdit oluşturduğunun altını çizdi.
Dr. Hasan Hüseyin Doğan, “Büyük Menderes Havzasının Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Düzeyi ve Çevre Sorunları” hakkında da bilgi verdi, konuları ve çözüm önerilerini şöyle aktardı:
“Türkiye’nin en önemli tarım bölgelerinden biri olan Büyük Menderes Havzası’nın ekonomik gelişimi ile çevresel sürdürülebilirlik arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Havza; Aydın, Denizli, Afyonkarahisar, Muğla, Uşak ve İzmir gibi illerin bir kısmını kapsamakta, yaklaşık 25.000 km²’lik alanı ve 584 km uzunluğundaki nehriyle Ege Bölgesi’nin en geniş su sistemlerinden birini oluşturmaktadır. Özellikle Aydın ili özelinde ekonomik kalkınmanın bölgesel etkileri ve ortaya çıkan çevre sorunları artmaktadır. Aydın ili, verimli toprakları, gelişmiş tarımsal üretimi ve turizm potansiyeliyle sosyo-ekonomik açıdan gelişmiş bir merkez olmasına karşın, bu gelişme süreci doğal çevre üzerinde olumsuz etkiler yaratmıştır.
Tarımsal faaliyetlerde yoğun kimyasal kullanımına bağlı olarak su kaynakları kirlenmekte, aşırı sulama ve yetersiz drenaj nedeniyle topraklarda tuzluluk ve verim kaybı oluşmaktadır. Nehirdeki su kalitesi, sanayi atıkları ve yerleşim atıklarının arıtılmadan suya karışması sonucu bozulmakta, deltadaki sulak alanlar daralmakta ve biyolojik çeşitlilik azalmaktadır. Ayrıca, jeotermal enerji tesisleri ve termik santrallerin atıkları hem su hem hava kalitesini tehdit etmektedir.
Havzada ekonomik kalkınmanın çevre yönetimiyle yeterince bütünleşmemesi nedeniyle havzanın ekolojik dengesinin bozulduğu görülmektedir. Buna karşın, bölgenin doğal ve ekonomik potansiyeli sürdürülebilir planlama ile korunabilir.
Büyük Menderes Havzasında çözüm olarak havza bazlı entegre su yönetimi, tarımsal üretimde organik yöntemlerin teşviki, sanayi ve enerji tesislerinin çevre denetiminin artırılması, taşkın ve erozyon kontrolü gibi önlemleri hızla alınmalıdır.
Sonuç olarak, Büyük Menderes Havzasının ve Aydın ili’nin durumu , Türkiye’de ekonomik kalkınma politikalarının çevresel sürdürülebilirlik ilkesiyle birlikte ele alınması gerektiğini ortaya koymakta ve doğal kaynakların korunmadığı kalkınma anlayışının uzun vadede hem çevre hem ekonomi için tehdit oluşturduğunu göstermektedir”.