enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
10:10 Küresel piyasalarda son durum ve günlük değişimler
09:44 Cuma Hutbesi: “İnsan, Huzuru İbadetle Elde Eder”
06:15 Düşünce ve ifade özgürlüğü!…
04:25 “KOBİ’lerin maliyet yükünü hafifletecek önemli bir adım”
00:59 Dışişleri Bakanı Fidan, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) 32. Bakanlar Konseyi Toplantısı’nda konuştu…
00:52 Türkiye genelinde satılan gayrimenkul sayısı bu yılın ocak-kasım döneminde yüzde 7,6 artış oldu…
00:52 Elektrikli Araç,TOGG
00:45 NATO, Ukrayna için 5 milyar dolarlık silah yardımı hedefine yaklaşıyor…
00:44 Beş soruda Barzani’nin Cizre’ye ziyaret krizi…
00:44 Türkiye İstatistik Kurumu, kasım ayına ilişkin enflasyon rakamlarını açıkladı…
00:43 Almanya’nın İsrail yapımı yeni savunma kalkanı: Arrow 3…
00:31 Fatma Deniz: Alman üniversitesine Türk rektör…
00:30 Kıbrıs konusunda Türk tarafına baskı mı var?
00:29 İspanya ve Hollanda, ‘İsrail’ nedeniyle Eurovision’dan çekildi…
00:25 TBMM Başkanı Kurtulmuş, 19. toplantının açılışında yaptığı konuştu…
00:18  İrlanda’nın medya otoritesinden TikTok ve LinkedIn’e soruşturma…
00:06 AB’nin en üst düzey generali: Avrupa’nın drone stratejisinde yeniden yapılanmaya ihtiyacı var…
22:21 Elektronik müzik dünyasının yeni yükselen ikilisi Mass Cust…
16:24 “Kefeni cebinde” madenciler 4 Aralık’ta neyi hatırlıyor?
13:41 Kısa kısa Dünya Haberleri!
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Birleşmiş Milletler’in ‘kaygı’ bozukluğu

Birleşmiş Milletler’in ‘kaygı’ bozukluğu
21 Eylül 2021
392
A+
A-

UHA HABER / Birleşmiş Milletler (BM) dünyadaki gelişmeleri özellikle son 10 yıldır sadece kaygıyla takip ediyor. Ancak bu kaygı, yaşanan insan hakları ihlallerinin önüne geçemiyor. BM’nin yaşadığı kaygı bozukluğunu ve nedenlerini araştırdık.

Ali Burak Biber
TRT Haber : Ali Burak Biber
Bertuğ Ulukan
TRT Haber : Bertuğ Ulukan

Savaşı önlemek, barışı sürdürmek, ülkeler arası dostluğu artırmak ve iş birliği sağlamak.

Birleşmiş Milletler, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra işte bu 4 hedef doğrultusunda kuruldu.

En temel amaç, en temel hakkın sağlanmasıydı; yani yaşam hakkı.

Ancak BM, bu amaca ulaşmada büyük zorluklar yaşıyor.

BM’nin ‘kaygı’ gücü

5 daimi üyeyle beraber, 193 ülkeden oluşan dev bir güç olan örgüt özellikle son 10 yıldır işlevini yerine getirememekle eleştiriliyor.

Dünyada salgınlar, savaşlar ve açlıklar artarak devam ederken, Birleşmiş Milletler tüm süreci sadece kaygıyla takip ediyor.

Bu kaygıyı ise bazen kınamayla, bazen de şiddetli kınamayla aşmaya çalışıyor. Ancak kınamanın şiddeti yaşanan insan hakları ihallerinin ve dramların önüne geçemiyor.

Kaygı neden oluşur, nasıl aşılır?

Klinik Psikolog Şeyma Çelikkaya’ya göre kaygı, insanın bedensel ve ruhsal varlığını tehlikede görmesi sonucu oluşan bir durum. Kaygı bozukluğu ise, kaygının biraz daha sık yaşanması ve aşırı boyutta olmasını temsil ediyor.

Belirsizlik, kontrol edememe, tehdit algısı, yetersizlik ve kendimizi kontrol edemediğimiz anlarda kaygı durumunu yaşıyoruz.

Kaygının üstesinden gelinmediği sürece yapılması gereken işlere odaklanılamadığını ve zihinde halledilmeden halledilemeyeceğini söyleyen Çelikkaya’ya göre yapılması gereken ilk şeylerden biri, kaygıyla yüzleşmek.

“Öncelikle Kişilerin ya da kurumların bu kaygıyı tanımaları bunlarla yüzleşmeleri gerekiyor. Eğer yüzleşme olmazsa bu sorunlardan kaçarsak sorunlar çözülmemiş olacak. Sorunları çözüme ulaştırmak için yüzleşme gerekiyor.”

Eleştirilerin hedefinde BM’nin seçkin ülkeleri var

Uzmanlara göre kaygının ortadan kalkması için, mevcut sorunları yok saymak yerine onlarla yüzleşmek gerekiyor.

Ancak Katliamlar, savaşlar ve açlık krizleri dünyanın dört bir yanında devam ederken, BM bu durumla savaşmak yerine kaygı kaçışına ve endişelenmeye devam ediyor.

Ancak örgütün endişeleri, ne Yemen’e atılan bombaları durduruyor, ne de Akdeniz’in toplu mezar olmasının önüne geçiyor.

BM’nin geleceği için edişe

Konuyla ilgili örgüte yöneltilen çok sayıda eleştiri var.

BM’nin seçkin ülkeleri Çin, Fransa, Rusya, ABD ve İngiltere’nin karar ve veto yetkisi, örgütün görevini yerine getirememesinde en büyük etken olarak görülüyor.

Pek çok sivil toplum kuruluşu aynı fikirde…

BM demokratik olmak yerine, belli ülkelerin amaçlarını korumaya hizmet eden bir yapıya büründü.

BM dünya için endişeleniyor, ancak eleştirilerin dozuna bakılırsa, esas endişe konusu BM’nin geleceği olacak.

[UHA Haber Ajansı, 21 Eylül 2021] 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.